- Mesajlar
- 1,642
adalet Bakanlığı, icra mallarının internetten alınıp satılması amacıyla UYAP bünyesinde "İcra malları e-satış portalı" kurdu. Bakanlığın, davaların en az giderle ve mümkün olan en kısa sonuçlandırılması amacıyla hayata geçirdiği Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)'ın kapsamı her geçen gün biraz daha genişliyor. Bakanlık son olarak icra ve iflas dairelerinde satışa çıkartılan mallara ilişkin online olarak teklif verilebilmesine imkan tanıyan "İcra malları e-satış portalı"nı devreye aldı.
Portal ile icra ve iflas dairelerinin icra satış işlemlerinin teknoloji yardımıyla daha şeffaf bir ortamda yapılması amaçlanıyor. Alıcılar portalda satışa sunulan bütün mallar hakkında detaylı her türlü bilgiyi görebilecek, teminat yatırabilecek ve teklif verebilecek. Satış ilanları satış gününe kadar portalda görülebilecek. Böylece icra ihalelerine daha fazla katılımcının iştirak etmesi ve satışa konu malların gerçek değerini bulması sağlanacak.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün, Ankara Adliyesi mezat salonlarında gerçekleştirilen ihalelerde haksız kazanç elde ettikleri belirlenen çeteye yönelik geçtiğimiz ay düzenlendiği operasyonda 27 kişi gözaltına alınmıştı.
HABERTÜRK
İcralık mal almak günah mıdır?
Konya Müftüsü Şükrü Özbuğday, “İcralık mal almak günah mıdır?” sorusunun son günlerde kendilerine sıkça sorulduğunu ifade ederek, değerinde satılmayan icralık malları almanın dinen caiz olmadığını söyledi.
‘Değerinin altında satılan hacizli mal caiz değildir’
Özbuğday, “Bir kişi borcunu ödeyemediği için malları haciz ediliyorsa, bunun satışından elde edilen gelir ile o şahsın borcunun ödenmesi amacı taşınmalıdır. Haliyle bu malların da değerinde satılması, borçlu kişinin hakkını da korumak adına esas alınması gereken konudur” şeklinde konuştu. Konya Müftüsü Özbuğday, “Hacizlik malların değerinin altında satılması dinen doğru değildir. Bu malı değerinin altında olduğunu bile bile alıp kullanmak da yine dinen caiz değildir” dedi. Haberturk
Ağlayanın malı gülene hayır etmez, icradan mal alınmaz mı?
Zaman Yazarı Ahmet Şahin şu sorulara Cevap Verdi...
Soru 1– Bazen insanlar borçlarını ödeyemiyorlar. İcradan gelen görevliler de borçlunun birtakım mallarını haczedip belli yerlerde açık artırma ile satışa çıkarıyorlar.
Borçlarını da bu satıştan elde edilen parayla kapatıyorlar. Biz buradan mal alınca çevreden olumsuz bakıyorlar, hatta ayıplayarak “Ağlayanın malı gülene hayır etmez, neden icradan mal alıyorsunuz?” diye de çıkışıyorlar. Bu bakış doğru mu? İcradan mal alınırsa ağlayandan mı alınmış olunur? Bu mal alana hayır getirmez mi? Günah mı olur icradan mal almak? Böyle ise bu borçlu borcunu nasıl ödeyecek?
Cevap: Bu sözün hem doğru yanı vardır, hem de eğri tarafı mevcuttur. Doğru yanı şudur:
–Şayet borcunu ödeyemeyen adamın icrada satılan malına gereken değerini vermez de, fırsatçılık ederek ölü pahasına alırsanız, mal sahibi ağlamış olur. Siz de çok ucuza mal kapattığınız için gülmüş sayılırsınız. İşte burada “Ağlayanın malı gülene hayır etmez!” ikazıyla yüz yüze gelirsiniz.
Böyle fırsatçılık etmez de borçluya acır, insafı elden bırakmaz, malını değerine yakın fiyattan satın alırsanız, bu defa da borçlu ağlamaz, siz de ölü pahasına mal almamış olursunuz. Bir mahzur meydana gelmez. Hatta malını ölü fiyatına değil de, gerçek değerine yakın şekilde aldığınız için borçlu size dua bile eder, memnun da olur. Böylece icradan mal alma günah değil sevap vesilesi de olabilir. Demek ki olayın aslı şudur:
–İcradan mal alınırken fırsatçılık mı yapılıyor, yoksa malı gerçek değerine yakın şekilde alarak borçluya yardım mı söz konusu?
Aslında bu meseleyi daha doğru anlamak için kendinizi borçlu yerine koyun, alıcıları da sizin malınızı alanlar olarak düşünün. Hangi tutum ve fiyat sizi memnun ederse siz de o tavrı tercih edin, o fiyattan alın. Hem siz mutlu olurusunuz hem de malı gerçek değerine yakın satılan borçlu..
Soru 2– İhalelerde malı almak için bekleyenleri önceden anlaşarak fiyatı düşürmek,yahut da değerinden fazlaya yükseltmek caiz mi? Yoksa haram mıdır?
Cevap: Resulüllah Efendimiz, açık artırmayı caiz görmüş, bizzat kendisi de bir sahabinin ev eşyasını açık artırma ile satmış, fazla fiyat vereni tercih etmiştir. Ancak malın değerinde fazla miktarda aşağıya indirmeyi de, fazla miktarda yukarıya çıkarmayı da fahiş indirme, fahiş yükseltme olması halinde caiz görmemiş, yapanları hileci olarak ilan buyurmuştur. Bu yüzden Hanefi’de ‘açık artırmada yapılan satışlar caiz ve sahih olsa da önceden anlaşma ile fiyat düşürmek yahut da yükseltmek mekruhluktan kurtulamaz’ denmiş, dürüstçe bir tutum olarak görülmemiştir.
Şafii’de ise, malı almak için değil de müşteriyi kızıştırmak için araya girmek haramdır. Ancak mal değerini bulmuyor, çok aşağılara satılacak gibi görünüyorsa malın gerçek değerini bulmasına sebep olacak araya girmelerin caiz olduğunda da şüphe yoktur. Bu adaleti temin etmeye matuf bir gayrettir.
Soru 3– Biri malını satacak ya da kiraya verecektir. Birileri de alacak ya da kiraya tutacak. Ama bunlar birbirlerinden habersizdirler. Araya giren birisi bunları buluşturup anlaştırsa bir ücret almaya hak kazanır mı?
Cevap: İslam’da bu kimseye komisyoncu denmektedir. Komisyonculuk meşru bir meslektir. Alanla satanı buluşturup anlaştırmak için çaba ve gayret gösterme hizmetidir yaptığı. Bu hizmetin bir ücreti, bir karşılığı olmalıdır. Meşru bir iştir yaptığı. Ancak bu mesleğin de diğerleri gibi ilk şartı, tarafları fiyatlarda yalan söylemeden buluşturup anlaştırmaktır.
Bu hizmetin ücretini ayrıca da konuşabilirler. O hizmeti görenlere çevrede verilen ne ise onu da esas alarak takdir edebilirler. Komisyoncu bir tarafın fiyatını yüksek göstererek yahut da aşağı anlatarak aradaki farkı kendine alamaz. Kendine ait olan hak, komisyonculuk ücretinden ibarettir. Ayrıca tarafların malından fiyat oyunuyla kendine gizlice başka bir karşılık elde edemez. Çünkü kendisi aracıdır. Alan ile verenin ortağı değildir.
SATIŞ SİTESİ
https://esatis.uyap.gov.tr/esatis/index.html#
KAMUDANHABER
Portal ile icra ve iflas dairelerinin icra satış işlemlerinin teknoloji yardımıyla daha şeffaf bir ortamda yapılması amaçlanıyor. Alıcılar portalda satışa sunulan bütün mallar hakkında detaylı her türlü bilgiyi görebilecek, teminat yatırabilecek ve teklif verebilecek. Satış ilanları satış gününe kadar portalda görülebilecek. Böylece icra ihalelerine daha fazla katılımcının iştirak etmesi ve satışa konu malların gerçek değerini bulması sağlanacak.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün, Ankara Adliyesi mezat salonlarında gerçekleştirilen ihalelerde haksız kazanç elde ettikleri belirlenen çeteye yönelik geçtiğimiz ay düzenlendiği operasyonda 27 kişi gözaltına alınmıştı.
HABERTÜRK
İcralık mal almak günah mıdır?
Konya Müftüsü Şükrü Özbuğday, “İcralık mal almak günah mıdır?” sorusunun son günlerde kendilerine sıkça sorulduğunu ifade ederek, değerinde satılmayan icralık malları almanın dinen caiz olmadığını söyledi.
‘Değerinin altında satılan hacizli mal caiz değildir’
Özbuğday, “Bir kişi borcunu ödeyemediği için malları haciz ediliyorsa, bunun satışından elde edilen gelir ile o şahsın borcunun ödenmesi amacı taşınmalıdır. Haliyle bu malların da değerinde satılması, borçlu kişinin hakkını da korumak adına esas alınması gereken konudur” şeklinde konuştu. Konya Müftüsü Özbuğday, “Hacizlik malların değerinin altında satılması dinen doğru değildir. Bu malı değerinin altında olduğunu bile bile alıp kullanmak da yine dinen caiz değildir” dedi. Haberturk
Ağlayanın malı gülene hayır etmez, icradan mal alınmaz mı?
Zaman Yazarı Ahmet Şahin şu sorulara Cevap Verdi...
Soru 1– Bazen insanlar borçlarını ödeyemiyorlar. İcradan gelen görevliler de borçlunun birtakım mallarını haczedip belli yerlerde açık artırma ile satışa çıkarıyorlar.
Borçlarını da bu satıştan elde edilen parayla kapatıyorlar. Biz buradan mal alınca çevreden olumsuz bakıyorlar, hatta ayıplayarak “Ağlayanın malı gülene hayır etmez, neden icradan mal alıyorsunuz?” diye de çıkışıyorlar. Bu bakış doğru mu? İcradan mal alınırsa ağlayandan mı alınmış olunur? Bu mal alana hayır getirmez mi? Günah mı olur icradan mal almak? Böyle ise bu borçlu borcunu nasıl ödeyecek?
Cevap: Bu sözün hem doğru yanı vardır, hem de eğri tarafı mevcuttur. Doğru yanı şudur:
–Şayet borcunu ödeyemeyen adamın icrada satılan malına gereken değerini vermez de, fırsatçılık ederek ölü pahasına alırsanız, mal sahibi ağlamış olur. Siz de çok ucuza mal kapattığınız için gülmüş sayılırsınız. İşte burada “Ağlayanın malı gülene hayır etmez!” ikazıyla yüz yüze gelirsiniz.
Böyle fırsatçılık etmez de borçluya acır, insafı elden bırakmaz, malını değerine yakın fiyattan satın alırsanız, bu defa da borçlu ağlamaz, siz de ölü pahasına mal almamış olursunuz. Bir mahzur meydana gelmez. Hatta malını ölü fiyatına değil de, gerçek değerine yakın şekilde aldığınız için borçlu size dua bile eder, memnun da olur. Böylece icradan mal alma günah değil sevap vesilesi de olabilir. Demek ki olayın aslı şudur:
–İcradan mal alınırken fırsatçılık mı yapılıyor, yoksa malı gerçek değerine yakın şekilde alarak borçluya yardım mı söz konusu?
Aslında bu meseleyi daha doğru anlamak için kendinizi borçlu yerine koyun, alıcıları da sizin malınızı alanlar olarak düşünün. Hangi tutum ve fiyat sizi memnun ederse siz de o tavrı tercih edin, o fiyattan alın. Hem siz mutlu olurusunuz hem de malı gerçek değerine yakın satılan borçlu..
Soru 2– İhalelerde malı almak için bekleyenleri önceden anlaşarak fiyatı düşürmek,yahut da değerinden fazlaya yükseltmek caiz mi? Yoksa haram mıdır?
Cevap: Resulüllah Efendimiz, açık artırmayı caiz görmüş, bizzat kendisi de bir sahabinin ev eşyasını açık artırma ile satmış, fazla fiyat vereni tercih etmiştir. Ancak malın değerinde fazla miktarda aşağıya indirmeyi de, fazla miktarda yukarıya çıkarmayı da fahiş indirme, fahiş yükseltme olması halinde caiz görmemiş, yapanları hileci olarak ilan buyurmuştur. Bu yüzden Hanefi’de ‘açık artırmada yapılan satışlar caiz ve sahih olsa da önceden anlaşma ile fiyat düşürmek yahut da yükseltmek mekruhluktan kurtulamaz’ denmiş, dürüstçe bir tutum olarak görülmemiştir.
Şafii’de ise, malı almak için değil de müşteriyi kızıştırmak için araya girmek haramdır. Ancak mal değerini bulmuyor, çok aşağılara satılacak gibi görünüyorsa malın gerçek değerini bulmasına sebep olacak araya girmelerin caiz olduğunda da şüphe yoktur. Bu adaleti temin etmeye matuf bir gayrettir.
Soru 3– Biri malını satacak ya da kiraya verecektir. Birileri de alacak ya da kiraya tutacak. Ama bunlar birbirlerinden habersizdirler. Araya giren birisi bunları buluşturup anlaştırsa bir ücret almaya hak kazanır mı?
Cevap: İslam’da bu kimseye komisyoncu denmektedir. Komisyonculuk meşru bir meslektir. Alanla satanı buluşturup anlaştırmak için çaba ve gayret gösterme hizmetidir yaptığı. Bu hizmetin bir ücreti, bir karşılığı olmalıdır. Meşru bir iştir yaptığı. Ancak bu mesleğin de diğerleri gibi ilk şartı, tarafları fiyatlarda yalan söylemeden buluşturup anlaştırmaktır.
Bu hizmetin ücretini ayrıca da konuşabilirler. O hizmeti görenlere çevrede verilen ne ise onu da esas alarak takdir edebilirler. Komisyoncu bir tarafın fiyatını yüksek göstererek yahut da aşağı anlatarak aradaki farkı kendine alamaz. Kendine ait olan hak, komisyonculuk ücretinden ibarettir. Ayrıca tarafların malından fiyat oyunuyla kendine gizlice başka bir karşılık elde edemez. Çünkü kendisi aracıdır. Alan ile verenin ortağı değildir.
SATIŞ SİTESİ
https://esatis.uyap.gov.tr/esatis/index.html#
KAMUDANHABER