Geçen sene bizzat ben ve eşim 14 Eylülde yani KHK'nın çıktığı gün mücadelemize başladık. Facebook'da grup kurduk, 6000 civarı kişi katıldı. Anadolu Eğitim Sen başkanı Cansu Güven ve Türk Eğitim Sen başkanı İsmail Koncuk'un katkı vermeleri sonucunda iyi organizasyonlar gerçekleştirildi. Ankara'da eylem yapıldı, gazetelere ilan verildi, sosyal ve normal medyada farkındalık yaratıldı vs.. 4 aylık çabalarımızın sonucunda bakanlık tepkisiz kalamadı ve "son bir kez" diyerek Şubat'ta yarım yamalakta olsa yaptı özür grubu atamasını.
Geçen seneki en büyük haklılıklarımızdan birisi eşim 2010 Aralıkta Batman'a atanırken 2012 Şubat'ta dönme hakkı vardı. Ama 14 Eylül 2011'de çıkan KHK ile bu hak elimizden alındı. Biz en çok buna isyan etmiştik.
Bu senekilerde böyle bir durum yok sanırım, giderlerken biliniyordu Şubatta özür grubu olmayacağı. Ayrıca geçen seneki gibi bir mücadele de yok görebildiğim kadarıyla. Sadece bir kaç cılız haber çıktığını gördüm. Müsteşar yardımcısının da olmayacak demesi hava civa, geçen sene de bakan olmayacak diyordu ama baskı gelince yaptılar. O yüzden müsteşar yardımcısı öyle dediği için değil ama yeterince bir talep ve baskı olmadığı için bu sene olacağını ben de zannetmiyorum.
Özellikle sağlık ve olağanüstü hal özründe zamandan bağımsız olarak, ortaya çıktığı anda tayin hakkı olmalıdır. Eş ve eğitim durumu tayinlerinde sadece yazın olması belki kabul edilebilir bişey ama kontenjan sınırı getirmek büyük bir insafsızlık. Adı üzerinde bunun: "Özür". Özrü olan herkesin özrü karşılanmalıdır. Acıları çıkar inşallah bunların bi gün.