- Mesajlar
- 778
Ağlayan bir karadonlu bir beytullah yüreğim…
Yılların özlemi ve birikintisi ile artık Allah’ın evine doğru gidiyorum…Cebimde yürolar, dolarlar...
aklımda Mekke ve Medine pazarlarında yapacağım alışverişler var...
Kabe'yi görmeden önce yapılacak çok işim var...
En kısa zamanda gezmeliyim, elimde fotoğraf makinası, üzerimde ihramımla tüm alışveriş merkezlerini…
Lüx birinci sınıf, a kalite, buzinıs bir uçak yolculuğundan sonra, sonunda kutsal topraklardayım. Rüyalarım, hayallerim, sabah uykularımı bölen aşkım, Kabem, Mekkem, Medinem…
Kabeyi ilk gördüğünüz anda yapılan dua kabul edilir diyen Efendimizin(SAV) sözü aklıma geliyor, giderken...
Yaklaştım Kabeye, ama hiçbirşey göremiyorum… 1000 metrelik 100’ lerce binanın arasında...
İlk insan, ilk peygamber Hz. Adem’in yaptığı, sonra nesli İbrahim’in tamamladığı nurani bir yapı arıyor gözlerim, bulamıyorum…
Bir ömür hayal, bir ömür para… Özlemdir aşktır hayaldir Kabe… Tatil yapmak için çalışıyoruz gibi şeytani bir müthiş bir reklam sloganı var, bu günlerde sürekli duyduğum…
Bizlerde, ölmek için yaşıyoruz…
Ölmek için yaşıyoruz…
Efendimizin mümin odur ki, günde 10 kere ölüm aklına gelir hadisi…
Evet, ölmek için yaşıyoruz, unutmamak lazım, buna göre yaşamak lazım...
Alınan, verilen her nefesin, atılan, atılmayan her adımın hesabının sorulacağı bir ana doğru, nefes nefes ve yaşamın ölüm uykusunda ilerliyoruz…
Yaşarken Allah’ı bilmek, onu tanımak, sevmek, korkmak, hakkıyla korkmak değil midir amaç…
Bir hukukumuz var, Araf Suresinde bahsedilen Kalu Bela’dan beri Yüce Yaradan ile…
Hasır üzerinde Ruhunu Azrail Aleyhisselam’a teslim eden, sebebi Kainat, aşkı Kainat, ruhu Kainat, aklı Kainat, sebebi nefesimiz…
Allah Resulu Muhammed Mustafa SAV…
Evet, onun ruhunu Hz. Ayşe validemizin evinde teslim ettiği kerpiç evin karşısındaki 7 yıldızlı bilmem ne tover’ın 89. Katından, avakadolu, zerdeçallı, acve hurmalı mix kokteylimi içerken, Kabeyi izliyorum…
Tek tuşla, 200 dolarlık akşam yemeğim kapımda…
Jakuzili banyomda, vücudumu yüz dolarlık duj jeli ile rahatlattıktan sonra, yeniden Kabe manzarasının karşısına geçiyorum…
89. katında otelin, ayaklarımın dibinde Kabe…Allahım yardım et…
Şimdi Kabe’ye değil, yıldızlara bakıyorum… Onlar bana daha yakınlar…
Birazdan helikoptere binip şeytan taşlamaya gideceğim…yukarıdan yukarıdan…
Oradan bir açık büfe kahvaltı, ardından kapalı gişe alışveriş…
Ey Yüce Allah’ım, sonumuzu, ahir ve akıbetlerimizi hayr eyle…
İki cihanda yüzümüzü ak eyle...
Son nefesine rahmet meleklerini getirecek bir ömür sürmeyi nasip et…
Ey Yüce Dost, Ey Yüce Arşın sahibi… Ey yoktan var eden Allah’ım…
Ey Dilediğini yapan Rabbim!
Arşın her yanını dolduran zatının nuru hürmetine, bütün mahlûkata hükmettiğin Kudretinin azametine, her yanı dolduran rahmetinin bereketine senden istiyoruz…
Senden başka İlah yoktur…
Ey çaresizlerin çaresi Allah’ım bize yardım et…
Ölmeden önce bizi uyandır ve İmanla, Kuranla, Namazla al canımızı…
Yılların özlemi ve birikintisi ile artık Allah’ın evine doğru gidiyorum…Cebimde yürolar, dolarlar...
aklımda Mekke ve Medine pazarlarında yapacağım alışverişler var...
Kabe'yi görmeden önce yapılacak çok işim var...
En kısa zamanda gezmeliyim, elimde fotoğraf makinası, üzerimde ihramımla tüm alışveriş merkezlerini…
Lüx birinci sınıf, a kalite, buzinıs bir uçak yolculuğundan sonra, sonunda kutsal topraklardayım. Rüyalarım, hayallerim, sabah uykularımı bölen aşkım, Kabem, Mekkem, Medinem…
Kabeyi ilk gördüğünüz anda yapılan dua kabul edilir diyen Efendimizin(SAV) sözü aklıma geliyor, giderken...
Yaklaştım Kabeye, ama hiçbirşey göremiyorum… 1000 metrelik 100’ lerce binanın arasında...
İlk insan, ilk peygamber Hz. Adem’in yaptığı, sonra nesli İbrahim’in tamamladığı nurani bir yapı arıyor gözlerim, bulamıyorum…
Bir ömür hayal, bir ömür para… Özlemdir aşktır hayaldir Kabe… Tatil yapmak için çalışıyoruz gibi şeytani bir müthiş bir reklam sloganı var, bu günlerde sürekli duyduğum…
Bizlerde, ölmek için yaşıyoruz…
Ölmek için yaşıyoruz…
Efendimizin mümin odur ki, günde 10 kere ölüm aklına gelir hadisi…
Evet, ölmek için yaşıyoruz, unutmamak lazım, buna göre yaşamak lazım...
Alınan, verilen her nefesin, atılan, atılmayan her adımın hesabının sorulacağı bir ana doğru, nefes nefes ve yaşamın ölüm uykusunda ilerliyoruz…
Yaşarken Allah’ı bilmek, onu tanımak, sevmek, korkmak, hakkıyla korkmak değil midir amaç…
Bir hukukumuz var, Araf Suresinde bahsedilen Kalu Bela’dan beri Yüce Yaradan ile…
Hasır üzerinde Ruhunu Azrail Aleyhisselam’a teslim eden, sebebi Kainat, aşkı Kainat, ruhu Kainat, aklı Kainat, sebebi nefesimiz…
Allah Resulu Muhammed Mustafa SAV…
Evet, onun ruhunu Hz. Ayşe validemizin evinde teslim ettiği kerpiç evin karşısındaki 7 yıldızlı bilmem ne tover’ın 89. Katından, avakadolu, zerdeçallı, acve hurmalı mix kokteylimi içerken, Kabeyi izliyorum…
Tek tuşla, 200 dolarlık akşam yemeğim kapımda…
Jakuzili banyomda, vücudumu yüz dolarlık duj jeli ile rahatlattıktan sonra, yeniden Kabe manzarasının karşısına geçiyorum…
89. katında otelin, ayaklarımın dibinde Kabe…Allahım yardım et…
Şimdi Kabe’ye değil, yıldızlara bakıyorum… Onlar bana daha yakınlar…
Birazdan helikoptere binip şeytan taşlamaya gideceğim…yukarıdan yukarıdan…
Oradan bir açık büfe kahvaltı, ardından kapalı gişe alışveriş…
Ey Yüce Allah’ım, sonumuzu, ahir ve akıbetlerimizi hayr eyle…
İki cihanda yüzümüzü ak eyle...
Son nefesine rahmet meleklerini getirecek bir ömür sürmeyi nasip et…
Ey Yüce Dost, Ey Yüce Arşın sahibi… Ey yoktan var eden Allah’ım…
Ey Dilediğini yapan Rabbim!
Arşın her yanını dolduran zatının nuru hürmetine, bütün mahlûkata hükmettiğin Kudretinin azametine, her yanı dolduran rahmetinin bereketine senden istiyoruz…
Senden başka İlah yoktur…
Ey çaresizlerin çaresi Allah’ım bize yardım et…
Ölmeden önce bizi uyandır ve İmanla, Kuranla, Namazla al canımızı…