" Asansörlü apartman bulmak bile zordu o zaman. Evimize çıkmaya, onca merdiveni tırmanmaya üşenir, en alt kattaki komşu teyzemizin zilini çalardık. En kötü, seslenirdik camdan. Elinde bir sürahi su, bir de bardakla çıkıp gelir, hepimize istediğimiz kadar su verirdi Sıdıka Teyze, hem de aynı bardaktan."
Şimdiki komşularımızın kulakları çınlasın. Geçen arkadaşlarım bize gelecekti,yanlışlıkla başka daireye gitmişler,dünya kadar fırça yemişler...
Çok güzel bi yazıydı,duygulandım valla :cry:
"Mahalle aşklarımız vardı bizim. Bahçe duvarlarının tepesinde tüneyerek uzaktan bakıştığımız, hiç tanımadan aşık olduğumuz…
Dizlerimiz kanardı bizim… İçimiz değil."