Arefe Günü- Ne Önemi Var!

Kodla Büyü

ozgurgitarim

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
778
en iyisi yazmak...

bu kadar beyin kasırgasından sonra, en iyisi arefe gününün önemine dair bir şeyler yazmak...
susmak en güzeli ama gönül razı değil... bir kaç satır bir şeyler yazmalı insan...
sorarlar bir gün, neden paylaşmadın diye...

denge, hayatımızın kilit noktası...
van allen kuşakları gibi... azı, güneşin zararlı ışınlarının insanları öldürmesine, çoğu kasırgaların dünyayı yok etmesine sebep...
dengeli olmalı her şey...
tam bir denge mükemmelliğidir hayat...bakarsan, izlersen...

O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.

(Mülk 3-4)

denge her yerde, her şeyi ile...
her şeyi ile...
insan....evet, insan...
bir dengede olmalı insan...

Yarın arefe günü...

Efendimiz diyor ki : Allahü Tealanın kullarını cehennemden en çok azad ettiği gün arefe günüdür...(Müslim)

Yine Efendimiz Buyuruyor : Allah katında arefe gününden daha faziletli hiç bir gün yoktur. Arefe gününde aziz ve Celil Allah, rahmeti ile dünya semasına tecelli eder. Yer halkı ile gökteki meleklere karşı iftihar edip şöyle buyurur:

Kullarıma bakınız. Azabımı görmedikleri halde rahmetimi umarak, uzak yoldan terli ve toz toprak içerisinde, saçları dağınınk bir vaziyette bana geldiler... Kullarımın cehennem azabından kurtulup bağışlanmaları en çok arefe gününde olur...

Şeytanın arefe gününden başka hiç bir günde daha zelil, daha hakir, daha öfkeli olduğu görülmemiştir. Bu ,arefe gününde Allahın rahmetinin inmesinden ve günahları bağışlamasındandır. Bir de Bedir Savaşında böyle görülmüştür. Çünkü şeytan o zaman, Cebraili, düşmana karşı melekleri saf yaparken görmüştü...

- Kim ki arefe gününde Allah'tan dünya ve ahirete ait bir ihtiyacının isterse Allah onu yerine getirir...

-Resulullah(S.A.V) efendimiz arefe gününde akşam, ümmeti için dua ettiler. Allahu Teala duasını kabul edip: "Zulmederek başkasının hakkını alanlar hariç, bütün ümmetin affedildi. Muhakkak ben mazlumun hakkını zalimden alıcıyım" buyurdu...

Peygamber efendimiz (S.A.V) " Ya Rabbi! Dilersen mazluma cennetini verir, zalimi de mağfiret edersin" diye iltica ettiler. Arefe akşamı buna cevap verilmedi. Sabah olunca Resulullah efendimiz (S.A.V) duasını müzdelife de tekrar ettiler.
Orada "istediğin verildi" buyuruldu.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz (S.A.V) güldü.
Onun güldüğünü gören Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir sebebini sordular.
Efendimiz : "Muhakkak Allah'ın düşmanı iblis duamın kabul edildiğini ve ümmetimin mağfiret olduğunu öğrenince gayet perişan bir vaziyette yerden toprak alıp başına saçıyordu. Onu böyle görünce güldüm" buyurdular...

yarın arefe arkadaşlar...
idrak edebilmek umuduyla...

namaz ile, Kuran ile, dua ile, oruç ile...
 
biz ailecek mezarliga gideriz arefe günleri rahmetli dede ve ninemin mezarina. o nedenle anlami büyük bizler icin.
 
Arefe, Kurban Bayramindan bir önceki gün, hicrî takvime göre Zilhicce ayinin 9. günüdür. Baska güne arefe denmez. Ülkemizde Ramazan Bayraminin bir önceki gününe de arefe denmistir. Resulullahin (sav) bildirdigine göre:
"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü disinda yapilan yetmis hacdan faziletlidir. Dualarin en faziletlisi de arefe günü yapilan duadir. Benim ve benden önceki peygamberlerin söyledigi en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la serike lehu. (Allah birdir, ondan baska ilah yoktur, O'nun ortagi da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc 246)

"Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir."
"Asure günü orucu bir yillik, arefe günü orucu da, iki yillik nafile oruca bedeldir."
Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihâd için verilen iki bin ata bedeldir."
"Arefe günü tutulan oruç, biri geçmis, biri de gelecek yilin günahlarina kefaret olur."
 
Teşrik tekbirlerini de unutmayalım arkadaşlar.

tesrik-tekbirleri.jpg


Okunuşu: "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd"

Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.
 
http://www.zaman.com.tr/gundem_tesrik-t ... 68302.html

Kurban Bayramının arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmiüç farz namazının arkasından birer defa teşrik tekbiri getirmeyi unutmayın.

Teşrik Tekbiri, "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilir ki, buna "teşrîk tekbiri" denir.

Anlamı şöyledir: "Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur". Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd (r. anhümâ)'ya dayanır.

Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına kadar uzanır. İbrahim (a.s), gördüğü sahih rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları sırasında Cebrail (a.s) gökten buna bedel olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında yetişememe endişesi ile Cebrail (a.s); "Allahu ekber Allahu ekber" diyerek tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da; "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur (es-Saffât, 37/102, 107; İsmail" maddesi; el-Mavsılî, el-İhtiyar li Ta'lîli'l-Muhtar, Kahire (t.y), I, 87, 88).

Tekbirlerin yirmiüç vakit okunması Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göredir. Fetvâ da buna göre verilmiştir. Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirleri arefe günü sabah vaktinden, bayramın ilk günü ikindi vaktine kadar olan sekiz vakit farz namazlarının arkasından getirilir.

Teşrîk tekbirleri birçok fakihe göre vaciptir. Bazılarına göre ise sünnettir. Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göre farz namazlarını kılmakla yükümlü olanlara bu tekbirler vaciptir. Bu konuda tek başına kılanla, imama uyan, yolcu ile mukim, köylü ile şehirli, erkekle kadın eşittir. Böyle teşrîk tekbirleri cemaatle de, yalnız başına da eda edilir. Kaza da edilebilir. Erkekler tekbiri açıktan, kadınlar ise gizlice getirir. Vitir namazı ile bayram namazları sonunda tekbir getirilmez.

Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirlerinin vacip olması için yükümlünün hür, mukîm ve erkek olması ve farz namazın cemaatle kılınmış bulunması şarttır. Bu yüzden yolcu, köle, kadın ve tek başına namaz kılana bu tekbirler vacip olmaz. Ancak bu sayılanlar imama uyarlarsa, cemaatle birlikte tekbir alırlar. Cuma ve bayram namazı kılınmayan küçük yerleşim merkezlerinde de teşrik tekbiri getirilmez ve cuma günü öğle namazını cemaatle kılan özürlü kimselere de vacip olmaz.

Bir yılın teşrîk günlerinde kazaya kalan bir namaz, yine o yılın teşrik günlerinden birinde kaza edilse, sonunda teşrik tekbiri alınır, fakat başka günlerde veya başka yılın teşrîk günlerinde kaza edilse, teşrîk tekbiri alınmaz.

Bir namazda sehiv secdesi, teşrîk tekbiri ve telbiye bir araya gelse, önce sehiv secdesi yapılır, sonra tekbir alınır, daha sonra da telbiyede bulunulur (telbiye için bk. "Hacc" maddesi).
 
ozgurgitarim' Alıntı:
en iyisi yazmak...

bu kadar beyin kasırgasından sonra, en iyisi arefe gününün önemine dair bir şeyler yazmak...
susmak en güzeli ama gönül razı değil... bir kaç satır bir şeyler yazmalı insan...
sorarlar bir gün, neden paylaşmadın diye...

denge, hayatımızın kilit noktası...
van allen kuşakları gibi... azı, güneşin zararlı ışınlarının insanları öldürmesine, çoğu kasırgaların dünyayı yok etmesine sebep...
dengeli olmalı her şey...
tam bir denge mükemmelliğidir hayat...bakarsan, izlersen...

O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.

(Mülk 3-4)

denge her yerde, her şeyi ile...
her şeyi ile...
insan....evet, insan...
bir dengede olmalı insan...

Yarın arefe günü...

Efendimiz diyor ki : Allahü Tealanın kullarını cehennemden en çok azad ettiği gün arefe günüdür...(Müslim)

Yine Efendimiz Buyuruyor : Allah katında arefe gününden daha faziletli hiç bir gün yoktur. Arefe gününde aziz ve Celil Allah, rahmeti ile dünya semasına tecelli eder. Yer halkı ile gökteki meleklere karşı iftihar edip şöyle buyurur:

Kullarıma bakınız. Azabımı görmedikleri halde rahmetimi umarak, uzak yoldan terli ve toz toprak içerisinde, saçları dağınınk bir vaziyette bana geldiler... Kullarımın cehennem azabından kurtulup bağışlanmaları en çok arefe gününde olur...

Şeytanın arefe gününden başka hiç bir günde daha zelil, daha hakir, daha öfkeli olduğu görülmemiştir. Bu ,arefe gününde Allahın rahmetinin inmesinden ve günahları bağışlamasındandır. Bir de Bedir Savaşında böyle görülmüştür. Çünkü şeytan o zaman, Cebraili, düşmana karşı melekleri saf yaparken görmüştü...

- Kim ki arefe gününde Allah'tan dünya ve ahirete ait bir ihtiyacının isterse Allah onu yerine getirir...

-Resulullah(S.A.V) efendimiz arefe gününde akşam, ümmeti için dua ettiler. Allahu Teala duasını kabul edip: "Zulmederek başkasının hakkını alanlar hariç, bütün ümmetin affedildi. Muhakkak ben mazlumun hakkını zalimden alıcıyım" buyurdu...

Peygamber efendimiz (S.A.V) " Ya Rabbi! Dilersen mazluma cennetini verir, zalimi de mağfiret edersin" diye iltica ettiler. Arefe akşamı buna cevap verilmedi. Sabah olunca Resulullah efendimiz (S.A.V) duasını müzdelife de tekrar ettiler.
Orada "istediğin verildi" buyuruldu.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz (S.A.V) güldü.
Onun güldüğünü gören Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir sebebini sordular.
Efendimiz : "Muhakkak Allah'ın düşmanı iblis duamın kabul edildiğini ve ümmetimin mağfiret olduğunu öğrenince gayet perişan bir vaziyette yerden toprak alıp başına saçıyordu. Onu böyle görünce güldüm" buyurdular...

yarın arefe arkadaşlar...
idrak edebilmek umuduyla...

namaz ile, Kuran ile, dua ile, oruç ile...
 
Hocam Allah razı olsun. çok güzel bir paylaşım. Şimdiden Hayırlı bayramlar dilerim.
 
Geri
Üst