Bu mesajı yazmadan önce Bilişm Teknolojileri Eğitimcileri Derneğinin üye sayısına baktım. 289 kişi. yanlış felan yazmadım. Bildiğiniz 289 (ikiyüzseksen dokuz) kişi. 20.890 kişiyi geçtim 2890 kişi de değil. O da bilgisayar öğretmenleri derneğinin üye sayısı, başka bir branşın derneğinin değil.
Türkiye de o kadar bilgisayar öğretmeni var ve kendi derneğimize, kendimize sahip çıkma durumumuz ortada. Ben Ankara da ikamet etmiyorum. Çorum dayım. Diyelim ki benim bilmediğim, dernekle ilgili büyük sıkıntılar, çekinceler, şüpheler vs. var. O zaman çıkacaksın, "biz bu derneğe şu şu nedenlerden dolayı üye olmayı reddediyoruz, yeni bir dernek kuralım, herkes katkıda bulunsun, tüm Bilişim Öğretmenlerini de buraya üye olmaya bekliyoruz!" diyeceksiz, demek zorundasın.
Şimdi size soruyorum: Şu anda bu derneğin veya başka bir Bilişim Öğretmenleri derneğinin, 10.000 civarında üyesi olsaydı, bu iş bakanlıkta gerdire gerdire çözülür müydü, çözülmez miydi?
Sendikalardan zaten umut yok. Şu konjöktürde, sesimizi duyurmak, hakkımızı aramak için en uygun yol dernek gibi görünüyor. O veya bu, hangisi olduğu fark etmez, ama dernek.
Topluca istifa etseniz, sizce akıllı tahtayı imajdan geri kuracak, arızalı tablet bilgisini pybs ye girecek bir öğretmen kaç ayda yetiştirilir? Bence bir kaç saat bile sürmez. Hatta böyle bir durumda,(zaten topluca derneğe üye olma sayısı ortadayken, topluca istifa mümkün değil,olmaz da, belki bi 89 kişi çıkar) bakanlık reste rest çekip bir tane müdür yardımcısını görevlendirebilir. hatta fantazi olsun, biraz da hakaret, hizmetliye bile yaptırabilir.
Şunu unutmayın ki, devletin işi bir şekilde yürür. Bu hep böyle olmuştur.
Öğretmenlerin içinde, çağa en iyi uyum sağlayan, çağı, gelişmeleri yakalayan, kültürlü, gelişimin öncüsü bir branşın öğretmenleri olarak, topluca hareket etmeyi, topluca hakkımızı aramayı ve bunu yaparken de sonuç alacak yöntem ve materyaller kullanmayı öğrenmemiz gerekiyor.
Aksi takdirde, tepkilerimiz,kendi kendimizi tatminden, MASTURBASYONDAN ileri gitmez!!!