hakanyandım
Üye
- Mesajlar
- 1,470
Günlük bir gazetede yayınlayan köşe yazısı gibi okuyunuz.
Bir konu o kadar çok ayyuka çıkmışsa artık konu hakkında ne bir şey yazmak, ne o konu hakkında çözüm üretmek çok keyif vermez bir köşe yazarına. Ama bazı konular da vardır ki artık yazmasan olmaz. Türkiyede Bilişim Teknolojileri dersi, öğretmenleri ve bu konuyu etkileyen her ne ise yıllardır güzel ülkemde çözülemez bir hal aldı. Aslında çözülemeyişinin temel nedenlerinde her ilde farklı uygulamalar yapılıyor olması kanımca.
Sorun 1 Formatörlük: Küçük bir okulda zorunlu da olsa verilen formatörlük görevi birçok arkadaşımızı rahatsız etmiyor. Neden zaten okulda 8:00-17:00 durmak zorunda değiller. Okul 15:00 da kapandıktan sonra onlarda okullarından ayrılabiliyorlar. Onlar için formatörlük hem çalışma şartları hemde maddi anlamda olumlu görülüyor. Eğer ki yarın dense ki formatörler 8:00-17:00 çalışacak, ek dersleri verilmeyecek yada bundan sonra formatör öğretmenlik görevlendirmesi yapılmayacak dense eylem yada panel için çok kişi bulunabilir. Bu kanıya panel başlığı 15 günde 5. sayfaya gelmişken “formatörlere gelecek ay dan itibaren ekders kaldırılıyor mu” başlığı 7 saatte 4 sayfaya ulaşmasından kestiriyorum. Demek ki panele yada eyleme katılımın sağlanma şartının birincisi formatörlerinin ek dersinin kesilmesi. Bir kısım harekete geçmek için bunu bekliyor. “Hele bir kessinler ek dersimizi o zaman görürler..” modundalar. Bazı okullar var ki 40 derslikli 50 derslikli her derslikte bilgisayar projeksiyon ve 100lerce öğretmen bu okulda formatör olanın zaten vay haline. Müdür 3de çık dese de 5den önce çıkamaz heralde bu arkadaşlar. İşte gelir adaletsizliği yada formatörlük adaletsizliği dedikleri bu olsa gerek…
Sorun 2 Bilişim Teknolojileri Dersinin Kaldırılması: Bu aslında sadece formatörlük istemeyen için bir sorun hatta formatörlüğü kabul eden ve yukarıda bahsettiğim gibi çok da sıkı kurallara bağlı olmayan arkadaşlar zaten dersin hiç olmamasından yana. Zaten birçok ilde ve okulda “Hocam sen zaten formatörsün, senin dersi seçmeyelim” fikri olumlu karşılanıyor. Yada müdür sormadan kaldırıyor... Gitsin dersleri zaten herkes biliyor. Herkes ne biliyorsa artık!
Bu okullarda hiç derse girmeden yalnızca formatörlük yapan arkadaşlarımız var. Derse girmeleri ile girmemeleri arasında bir fark olmadığından, belki dersin çok da anlamlı olmayışından, belki de büyük bir okulda ise sorunlardan fırsat bulamadığı için derslerin kaldırılması onları çok da ilgilendirmiyor. Bazı okullarda da durum farklı eğer ki ders saati 20nin üzerinde ise bu arkadaşlarımız da formatörlükten köşe bucak kaçıyor. Bazı başlıklar “benim ilimde beni formatör yapmıyorlar nasıl formatör olabilirim” ken bazı başlıklar “beni formatör yapıyorlar bu işten nasıl kurtulabilirim” havasında geçiyor. Herkes bu işin ne olacağı değil benim işim ne olacak derdinde! Burada bir dipnot açmak istiyorum ben kimseyi eleştirmiyorum ancak kimse sorun kendi kapısına gelinceye kadar sesini çıkarmıyor. Bana dokunmayanlar bin yaşasın modundalar.
Sorun 3 Norm kadro sorunu: Belki fark ediyorsunuzdur forumda düzenli olarak 10 günde bir norm kadro fazlası oldum ne yapacağım diye taze başlıklar açılıyor. Forumun arama kısmını aratsanız belki norm fazlası olma ile ilgili en az 100 başlığa erişebilirsiniz. Yan okulumdaki arkadaş yada forumdaki bir arkadaş norm fazlası iken bir şey yazmayan ben kendim norm fazlası olunca forumu, ortalığı ayağa kaldırabiliyorum. Bir gün bu norm kadro sorunu bana da uğrar diyemiyorum.
Benim gördüklerim bunlar bence çözümden öte önce sorunları ortaya koymalıyız. Konuştuğum her Bilişim Teknolojileri öğretmenine şu soruyu soruyorum. Bütün yetki sende ne yaparsın. Kimisi diyor formatörlük kadrosu kimisi diyor ders saati kimisi bir şey diyemiyor. Maalesef ki öyle kıyıda köşede sıkıştık ki kaldık ki ne istediğimizi bile bilmiyoruz…
Bir konu o kadar çok ayyuka çıkmışsa artık konu hakkında ne bir şey yazmak, ne o konu hakkında çözüm üretmek çok keyif vermez bir köşe yazarına. Ama bazı konular da vardır ki artık yazmasan olmaz. Türkiyede Bilişim Teknolojileri dersi, öğretmenleri ve bu konuyu etkileyen her ne ise yıllardır güzel ülkemde çözülemez bir hal aldı. Aslında çözülemeyişinin temel nedenlerinde her ilde farklı uygulamalar yapılıyor olması kanımca.
Sorun 1 Formatörlük: Küçük bir okulda zorunlu da olsa verilen formatörlük görevi birçok arkadaşımızı rahatsız etmiyor. Neden zaten okulda 8:00-17:00 durmak zorunda değiller. Okul 15:00 da kapandıktan sonra onlarda okullarından ayrılabiliyorlar. Onlar için formatörlük hem çalışma şartları hemde maddi anlamda olumlu görülüyor. Eğer ki yarın dense ki formatörler 8:00-17:00 çalışacak, ek dersleri verilmeyecek yada bundan sonra formatör öğretmenlik görevlendirmesi yapılmayacak dense eylem yada panel için çok kişi bulunabilir. Bu kanıya panel başlığı 15 günde 5. sayfaya gelmişken “formatörlere gelecek ay dan itibaren ekders kaldırılıyor mu” başlığı 7 saatte 4 sayfaya ulaşmasından kestiriyorum. Demek ki panele yada eyleme katılımın sağlanma şartının birincisi formatörlerinin ek dersinin kesilmesi. Bir kısım harekete geçmek için bunu bekliyor. “Hele bir kessinler ek dersimizi o zaman görürler..” modundalar. Bazı okullar var ki 40 derslikli 50 derslikli her derslikte bilgisayar projeksiyon ve 100lerce öğretmen bu okulda formatör olanın zaten vay haline. Müdür 3de çık dese de 5den önce çıkamaz heralde bu arkadaşlar. İşte gelir adaletsizliği yada formatörlük adaletsizliği dedikleri bu olsa gerek…
Sorun 2 Bilişim Teknolojileri Dersinin Kaldırılması: Bu aslında sadece formatörlük istemeyen için bir sorun hatta formatörlüğü kabul eden ve yukarıda bahsettiğim gibi çok da sıkı kurallara bağlı olmayan arkadaşlar zaten dersin hiç olmamasından yana. Zaten birçok ilde ve okulda “Hocam sen zaten formatörsün, senin dersi seçmeyelim” fikri olumlu karşılanıyor. Yada müdür sormadan kaldırıyor... Gitsin dersleri zaten herkes biliyor. Herkes ne biliyorsa artık!
Bu okullarda hiç derse girmeden yalnızca formatörlük yapan arkadaşlarımız var. Derse girmeleri ile girmemeleri arasında bir fark olmadığından, belki dersin çok da anlamlı olmayışından, belki de büyük bir okulda ise sorunlardan fırsat bulamadığı için derslerin kaldırılması onları çok da ilgilendirmiyor. Bazı okullarda da durum farklı eğer ki ders saati 20nin üzerinde ise bu arkadaşlarımız da formatörlükten köşe bucak kaçıyor. Bazı başlıklar “benim ilimde beni formatör yapmıyorlar nasıl formatör olabilirim” ken bazı başlıklar “beni formatör yapıyorlar bu işten nasıl kurtulabilirim” havasında geçiyor. Herkes bu işin ne olacağı değil benim işim ne olacak derdinde! Burada bir dipnot açmak istiyorum ben kimseyi eleştirmiyorum ancak kimse sorun kendi kapısına gelinceye kadar sesini çıkarmıyor. Bana dokunmayanlar bin yaşasın modundalar.
Sorun 3 Norm kadro sorunu: Belki fark ediyorsunuzdur forumda düzenli olarak 10 günde bir norm kadro fazlası oldum ne yapacağım diye taze başlıklar açılıyor. Forumun arama kısmını aratsanız belki norm fazlası olma ile ilgili en az 100 başlığa erişebilirsiniz. Yan okulumdaki arkadaş yada forumdaki bir arkadaş norm fazlası iken bir şey yazmayan ben kendim norm fazlası olunca forumu, ortalığı ayağa kaldırabiliyorum. Bir gün bu norm kadro sorunu bana da uğrar diyemiyorum.
Benim gördüklerim bunlar bence çözümden öte önce sorunları ortaya koymalıyız. Konuştuğum her Bilişim Teknolojileri öğretmenine şu soruyu soruyorum. Bütün yetki sende ne yaparsın. Kimisi diyor formatörlük kadrosu kimisi diyor ders saati kimisi bir şey diyemiyor. Maalesef ki öyle kıyıda köşede sıkıştık ki kaldık ki ne istediğimizi bile bilmiyoruz…