Beklenen Rüya

Kodla Büyü

*Vendetta*

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
734
“Padişah efendimiz geceleri ekseriya kitap okur, ya da sohbet ederdi. Bir akşam uyuyakalmışım. Hizmetine ve sohbetine gidemedim. Sabah namazından sonra yanlarına ancak gidebildim. Beni gördüğünde sordular:

-Bu gece görünmedin Hasan Can, ne yaptın?
-Birkaç gecedir uykusuz kaldığımdan, bu gece uyuyakalmışım, efendimizin hizmetine gelemedim. Özür dilerim.
-O halde ne rüya gördün bana anlat!
-Size arz olunacak bir rüya görmedim efendim.
-Bir geceyi hep uykuyla geçirip de, hiç rüya görmemek olur mu? Elbette görmüş olmalısın. Hadi anlat!
-Yemin ederim efendim, bir rüya görmüş değilim.
Yavuz Sultan Selim Han, başını sallayarak cevap verdi:
-Acayip, çok acayip!

Biraz sonra bir iş için Kapı Ağası Hasan Ağa’ya beni gönderdiler. Hazinedarbaşı Mehmet Ağa, Kilercibaşı saray ağası ile aralarında konuşuyorlarken, Kapı Ağası Hasan Ağa, düşünceli ve endişeli bir halde başını eğmiş, gözü yaşlı vaziyette kenarda duruyordu. Gerçi ekseriya suskun olurdu. Ama bu günkü hali daha değişik idi.
Sordum;

-Hasan Ağa acaba akrabalarınızdan biri mi vefat etti?
-Hayır. Herhangi bir şey yok.
Cevabını verdi.
Hazinedar Ağası Mehmet Ağa atıldı:
-Kardaşım ağa bu gece bir rüya görmüş. Onun için böyle düşüncelidir.
Bende şimşekler çaktı:
-Allah aşkına rüyayı haber verin, zira Padişah Efendimiz benden rüya sordular. Hatta rüya görmediğimi söylediğim halde neredeyse bana inanmadılar.

Rüyayı anlatması için israr ettikçe Hasan Ağa:
-Benim gibi bir günahkarın ne rüyası olur ki, Padişah Efendimizin huzurunda anlatmaya layık olsun?
Utanıp sıkılıyor ve bizim israrımızı geri çevirmeye çalışıyordu.
Mehmet Ağa:
-Nasıl anlatmayacaksın ki, seni bu rüyanı söylemeye memur etmişler. Az önce sen söylemiştin. Bu durumda söylememek hiyanet olmaz mı?
Hasan Ağa bu sefer mecbur kaldı anlatmaya. Şöyle dedi:
-Ben bu gece rüyamda gördüm ki, şu eşiğinde oturduğumuz kapıyı acele ve hızlı hızlı çalmaya başladılar. Ne var, kim o? Diye kapıya koştum. Bir de baktım ki, kapı yarım açılmış, dışarısı görünüyor. Dışarı baktım arap simalı nurani yüzlü insanlarla dolu. Ellerinde bayrak ve silahlar vardı. Kapının tam dibinde ise dört tane nurani çehreli insan duruyordu. Ellerinde birer sancak vardı. Kapıyı çalanın yanında Padişahımızın ak sancağı duruyordu. Bana dedi ki:

-Bilir misin niçin geldik?
-Buyurun!
Dedim.
Dedi ki:
-Bu gördüğün şahıslar Resulullah Sallalahü Aleyhi Ve Sellem Efendimi’zin sahabeleridir. Bizi Hazreti Resulullah gönderip Selim Han’a selam etmemizi söyledi ve buyurdu ki, kalkıp gelsin, Mekke ve Medine’nin hizmeti ona verildi. Bu gördüğün dört şahıs, Ebu Bekir Sıddik, Ömer Ül Faruk ve Osman Zin Nureyn’dir. Şu anda seninle konuşmakta olan da ben Ali Bin Ebi Talib’im. Var Selim Han’ a söyle.
Dedi ve kayboldular. Ter içinde kalmıştım. Sabaha kadar kendimden geçmiş vaziyette kaldım. Sabah namazı vakti uyandırdılar. Kalktım elbiselerimi değiştirdim.

Hasan Ağa rüyasını anlatırken ağlıyordu.
Hasan Can anlatmaya devam ediyor:
Sonra bana verilen işi yaptığımı Padişah’a haber vermek için huzurundaydım. Selim Han bana:
-Senin sabaha kadar uyuyup da rüya görmemen şaşılacak bir şey.
Dedi.

Ben de şöyle arz ettim:
-Padişahım, rüyayı bu Hasan kulunuz görmediyse başka bir Hasan kulunuz görmüştür. Emriniz olursa arz edeyim. Anlatmamı emretti. Sonra ben Hasan Ağa’nın gördüğü rüyayı ayniyle naklettim.
Mübarek gözleri dolu dolu oldu. Sözlerimi bitirince buyurdu ki:
-Bu adam gerçekten derdi olan bir adammış. Sen O adamı bize medh ettikçe, biz sana her ibadet edeni veli sanma derdik. Şimdi anlıyorum ki sen onu bize boşuna medh etmezmişsin.

Sonra sözlerine şöyle devam etti:
-Biz sana demez miyiz ki, hiçbir tarafa memur olmaksızın gitmeyiz. Ecdadımız velilikten hisse sahibi olmuşlardı. Ama ben onlara benzeyemedim.

Bundan sonra Mısır Seferi için hazırlık yapılmasını emir buyurdular.
Meğer Padişah’a o gece Hasan isimli biri ile emirler gönderildiği tebliğ olunmuş.”
 
exgol' Alıntı:
Ey bir aileye bile hükmedemeyen İLERİCİ, 3 kıtaya 7 denize hükmeden ecdadın mı GERİCİ?

osmanlının-dirilişi' Alıntı:
Okulumuzdan biri 3. Köprünün isminin Yavuz Sultan Selim olmasına karşıymış. Güya 40 bin tane aleviyi öldürmüş. Ben de ona şunu söyledim. Atatürk de ilke ve inkılaplarına karşı çıkan binlerce müslümanı istiklal mahkemelerinde astırmış . O zaman Atatürk ismini her yerden kaldıralım dedim. Aynı kişi Atatürk'ün yaptığını savundu. Bunu savunan arkadaşa en iyi cevap şu olur herhalde. "Yavuz Sultan Selim'in eline sağlık"

Ya piyasaya çıkıp konuyu bulandırmasanız olmuyor mu? Konuda ileri geri birşey var mı?
Beğendiyseniz teşekkür edin, beğenmediyseniz edebinizle susmayı öğrenin...
 
Re: Ynt: Beklenen Rüya

Tahammülsüzlükerinizi lütfen buraya yansıtmayın
 
*Vendetta*' Alıntı:
exgol' Alıntı:
Ey bir aileye bile hükmedemeyen İLERİCİ, 3 kıtaya 7 denize hükmeden ecdadın mı GERİCİ?

Ya piyasaya çıkıp konuyu bulandırmasanız olmuyor mu? Konuda ileri geri birşey var mı?
Beğendiyseniz teşekkür edin, beğenmediyseniz edebinizle susmayı öğrenin...

başkalarının maskesine özenen çocuk, senden edep öğrenecek değilim. BENCE benim cümlem yazının sonunu güzel bağladı okadar..
 
exgol' Alıntı:
*Vendetta*' Alıntı:
exgol' Alıntı:
Ey bir aileye bile hükmedemeyen İLERİCİ, 3 kıtaya 7 denize hükmeden ecdadın mı GERİCİ?

Ya piyasaya çıkıp konuyu bulandırmasanız olmuyor mu? Konuda ileri geri birşey var mı?
Beğendiyseniz teşekkür edin, beğenmediyseniz edebinizle susmayı öğrenin...

başkalarının maskesine özenen çocuk, senden edep öğrenecek değilim. BENCE benim cümlem yazının sonunu güzel bağladı okadar..

Haklısın bazı insanlar bazı şeyleri öğrenemiyorlar. Kapasite meselesi...
 
Geri
Üst