"Bilgisayarcıların" en büyük düşmanı olan içgüdü...

Kodla Büyü

finefrenzy

Aktif Üye
Mesajlar
248
Yaklaşık 1 aydır forumda hep aynı yaşantıları okuyorum. Kendimden de yola çıkarak bir şeyin farkına vardım: Bilgisayar öğretmenlerine okuldaki idareciler, diğer öğretmenler ve memurlar "işini bir başkasına yaptırarak kendini tatmin etme" içgüdüsünden kaynaklanan "egoist" duygularla yaklaşıyorlar.

Örnek 1: Görevlendirildiğim okulun memuru bana "hocam benim pc'ye bi baksana belki virüs felan vardır, kontrol et" dedi. Ektim tabi..
Örnek 2: Okuldaki bir öğretmen akıllı tahtayı çalıştıramamış, öğrenci gönderip beni istemiş...Benim dersim var dedim, gitmedim...
Örnek 3: Öğretmenler odasına her girmemde öğretmenlerden kesin en az biri odadaki bilgisayarın problemlerini sıralayıp, format atmamı ima ediyor...Sallıyorum, çünkü kurduğum sistemin hiçbir problemi yok.

Görüldüğü üzere okuldaki bilgisayar öğretmenine "işini bir başkasına yaptırarak kendini tatmin etme" içgüdüsüyle yaklaşıldığı için problem yaşıyoruz. Tatminkar olmadıkları için de teklifler hiç bitmiyor...

Ben de işime geleni halledip (daha sonra işim düşebilir diye), işime gelmeyeni sallıyorum...Bu da beni tatmin ediyor!
 
finefrenzy' Alıntı:
Ben de işime geleni halledip (daha sonra işim düşebilir diye), işime gelmeyeni sallıyorum...Bu da beni tatmin ediyor!

:+1: Kesinlikle doğru olanı yapıyorsun hocam... Bazı şeyleri sallamak gerekiyor...
İyi niyetle yardımcı olsan da sonra işin olmayan şeyleri bile senin görevinmiş gibi algılamaya başlıyorlar...

Bizim okulda da programı yapamayacaklarını bildiğim için programı yapmalarında yardım ettim, müdür yardımcısına seçmeli dersleri açabilmek için nasıl olması gerektiğini anlattım hatta programı da hazırlayıp önlerine getirdim ama beğenmediler illa onların akıllarındaki gibi olacakmış... Onların akıllarındaki gibi olmayacağını biliyordum ama ondan sonra ilgilenmedim ve yapamadılar kaç gündür sonra da bana "işin var mı?" , "müsait misin?" diye sormadan diyorlarki "cumartesi okula gel programı halledelim"...
Tabiki salladım bende...
 
"İyi niyetle yardımcı olsan da sonra işin olmayan şeyleri bile senin görevinmiş gibi algılamaya başlıyorlar..."

Hocam hakkaten çok keskin bir tespit, tebrik ederim...
 
Bence baştan oturup konuşmak lazım.Görev alanımız dışındaki hiç bir işi yapmamak lazım.Gerekirse ücretli yapmak lazım.Yoksa ardı arkası kesilmiyor.Yaptıklarını da görmezlikten geliyorlar.Yine kıymetin yok yine . Dışarıdaki bir bilgisayarcı olunca paralar gözüne görünmüyor.En iyisi uzak durmak.
 
aynen, yeni gelen müdürümüz işleri sıralıyor bir haftadır, nezaketen yapıyoruz. diğer bt öğretmeni arkadaşın valilikten onaylı bir işi vardı demesin mi ki senin özel işin. arkadaş açıkladı ama adam büyük ihtimalle anlamadı veya salladı. yarın görüşmeye gideceğiz müdür beyle, yapıyorsak insanlığımızdan, böyle olacaksa diğer öğretmenler ne kadar çalışıyorsa en fazla o kadar çalışırız diyeceğiz.(ki onlar derse girip çıkıyor sadece). adama sorarlar bana güvenipte mi müdür oldun diye.
 
  • Beğen
Tepkiler: omd
Arkadaşlar görevlerinizi sallamayın. Elimizde kalan tek Förmatörlük ondanda olmayalım..(Formatör değilim..)
 
Görevlerimizi sallamayalım ama görevimiz olmayan işlere de karışmayalım.
Bir çok ilde formatörlük onayları bile gelmedi. Fakat ders programlarımız haftanın 5 gününe dağıtıldı. Geçen 2 haftanın ek dersinin akibeti de meçhul.
 
ASKAS25' Alıntı:
Arkadaşlar görevlerinizi sallamayın. Elimizde kalan tek Förmatörlük ondanda olmayalım..(Formatör değilim..)


burda bahsedilen görevimiz olmayan şeyleri yapmak.elbette kimse görevini aksatacak değil.Ayrıca burdaki mevzu sadece formatör öğretmenlik değil,bilişim teknolojileri öğretmenliği aynı zamanda.
 
arkadaşlar ben de farklı bir tavır izlemeye başladım. dersim varsa kimsenin talebine bakmıyorum. ancak dersim bitince vaktim müsaitse (işime geliyorsa!) bakıyorum. şu an gayet rahatım. sıkıntıya düşünce dersim var deyip geçiyorum :mrgreen: . bir kaç tekliften sonra alışıyorlar artık.
 
finefrenzy' Alıntı:
Yaklaşık 1 aydır forumda hep aynı yaşantıları okuyorum. Kendimden de yola çıkarak bir şeyin farkına vardım: Bilgisayar öğretmenlerine okuldaki idareciler, diğer öğretmenler ve memurlar "işini bir başkasına yaptırarak kendini tatmin etme" içgüdüsünden kaynaklanan "egoist" duygularla yaklaşıyorlar.

Örnek 1: Görevlendirildiğim okulun memuru bana "hocam benim pc'ye bi baksana belki virüs felan vardır, kontrol et" dedi. Ektim tabi..
Örnek 2: Okuldaki bir öğretmen akıllı tahtayı çalıştıramamış, öğrenci gönderip beni istemiş...Benim dersim var dedim, gitmedim...
Örnek 3: Öğretmenler odasına her girmemde öğretmenlerden kesin en az biri odadaki bilgisayarın problemlerini sıralayıp, format atmamı ima ediyor...Sallıyorum, çünkü kurduğum sistemin hiçbir problemi yok.

Görüldüğü üzere okuldaki bilgisayar öğretmenine "işini bir başkasına yaptırarak kendini tatmin etme" içgüdüsüyle yaklaşıldığı için problem yaşıyoruz. Tatminkar olmadıkları için de teklifler hiç bitmiyor...

Ben de işime geleni halledip (daha sonra işim düşebilir diye), işime gelmeyeni sallıyorum...Bu da beni tatmin ediyor!

+1
:lol:
 
fahrican' Alıntı:
Görevlerimizi sallamayalım ama görevimiz olmayan işlere de karışmayalım.
Bir çok ilde formatörlük onayları bile gelmedi. Fakat ders programlarımız haftanın 5 gününe dağıtıldı. Geçen 2 haftanın ek dersinin akibeti de meçhul.
Güzel diyorsun da canım kardeşim hangisi görevimiz, hangiisi değil biz tam olarak biliyor muyuz sanki. Bana da geçen sene kat planı çizdirdiler. Normalde bu benim görevim mi? Değil ama çizdik çünkü başaka çizecek adam yoktu. Neyse bilgisayarı formatlamak benim görevim mi? Evet benim görevim fakat lisanslı XP cd'si yok elimde nasıl formatlayacağım? Eh bir yolunu bulup yapıyoruz o işi. Yoksa işler aksayacak. Bunun gibi daha bir çok örnek... Biz de bilmiyoruz yani tam olarak ne yapacağımızı.
 
Hocam okuldaki öğretmenler sürekli başka okulda öğretmenler odasındaki bilgisayarlardan bahsederek, bizimki çok yavaş, BT sınıfından bilgisayar getirip koyalım imasında bulunuyorlardı. Adı geçen okula gittim gördüm ki, oradaki bilgisayarların ikisini toplasan benim öğretmenler odasına koyduğum kadar etmez. Yani hiç umursamayacaksın, yüz-göz olmayacaksın. O zaman fazla üstüne gelemiyorlar.
 
1-Resmi göreviniz nedir ( öğretmenlik, formatörlük, öğretmenlik + formatörlik vb)
2-Resmi olarak görev tanımınızı öğrenin
3-Okul programı ve görev tanımınızla uyumlu iş planınızı yapın ve idare ile açık olarak konuşun. Haftalık şu kadar dersim var, şu gün şu gün şu saatler arası bu işlere bakabilirim vb.
4-iş planınız ve iş tanımınız dışında sizden talep edilen işleri keyfinize göre yapın ve bunu karşıdaki kişi bilsin. Katı bir çizgi koymak yerine insnalara yardımıcı olmaya çalışın.
5-Görev tanımınız ve görev saatleriniz dışında zorla iş yaptırılmaya ya da iş yapmıyor imaları oluyor rahtszılığını vs başta idareye açık olarka belirtin.

Forumda ve değişik platformalrda bu konu çok dile getirildi bu problemlerin 2 ana sebepten kaynaklandığını düşünüyorum
1-arkadaşalrın görev tanımını bilmemeleri ve görevi olmayan işleride yapmaları, görevi olan işleri aksatmaları
2-Kendilerini ifade etme ve sağlıklı ileitşim eksikliği
 
ASKAS25' Alıntı:
Arkadaşlar görevlerinizi sallamayın. Elimizde kalan tek Förmatörlük ondanda olmayalım..(Formatör değilim..)


Formatör olmamanıza rağmen siz Müdürün bilgisayarı bozulunca sizi çağırınca ne yapıyorsunuz acaba???

Hocam görevlerimizi sallıyor değiliz ama formatörüz diye her işi biz yapacaksak Müdür ve Müdür Yardımcılarına ne gerek var okulda...

Ders programı ve seçmeli dersleri ayarlamak sizce bizim görevimiz mi!? Şöyle ki ben bunları hazırlayıp önlerine problemsiz olarak sunmama rağmen ellerinin tersiyle ittiler... Kendi ellerine yüzlerine bulaştırınca da gel hallet diyorlar...

Geçen sene de öğretmenler odasında bir bilgisayar vardı 1 haftada iki kere format attım kurdum yine çökerttiler... İlkinde antivirüs flash disklerinde ki virüslü dosyalarını siliyor diye antivirüsü kaldırmış biri virüs yüzünden çökmüş, ikincisinde de deepfreeze kurmuştum onu bir araç bulup iptal etmişler sonrada üst üste 2 antivirüsü kurmuşlar bilgisayar yine çökmüş 1 hafta içinde... Bende onların özel servisi değilim topladım kaldırdım ordan bilgisayarı. Sonra soruyorlar bilgisayara ne oldu diye, bende sallıyorum...
 
B.T. öğretmenlerinin düşmanı değil de ayağını kaydıran yine B.T. öğretmenleri (Kavga olay çıkartmak için yazmıyorum lütfen sonuna kadar okuyun)
Formatör değilken Lab. PCleri ve müsait oldukça idari PC lere bakıyordum. Gerekli programları yükleyip antivirüs vb konularda uyarılarda bulunuyordum.
Formatörken tüm PCler görevimiz dahilinde-görevlendirmelerde yazıyorsa (sınıflardakiler dahil)

Ancak şu müdürler toplantıları yokmu!!! Müdürlerin övünme gerinme yeri ya orası;
Benim formatör B.T. öğretmeni
müdür yard. ile idari işleri yapıyor, öğrenci kaydı alıyor,
benim B.T. öğretmeni ders programlarını çıkarıyor,
boş derslere giriyor, kulüp alıyor, nöbet tutuyor,
kendini geliştirmek için öğretmenlerin (evdeki) bilgisayarlarına bakıyor,
bizim müdür yardımcısının gidemediği toplantılara o gidiyor,
okul tarafından yapılan gezilerde görevli öğretmen bulamazken B.T. öğrt gidiyor,
evdeki elektronik arızalarına bile gelip bakıyor vb....
bu lafları duyan müdürler de bizim başımıza gelip oradaki öğrt. bunları yapıyor SEN NİYE YAPMIYORSUN, O DA SENLE AYNI MAAŞI ALIYOR, BEN BU DERSİ NİYE SEÇİYORUM Kİ diye gelip size kafa tutuyor.
tabii burada konuşulanları duyan diğer öğretmenler de aynı tavırla karşınıza geliyor!!!
Bu durumda yine kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz. O zaman görev tanımımda olan işleri nasıl yapacağım diye başlıyoruz...

Arkadaşlar iyi niyetle yapılan şeyler bir süre sonra görev olarak anlaşılıyor. Bu sebeple göreviniz olmayan işleri (görev tanımlarında yazmayan) yapmayın.
Hem kendi başınızı hem de diğer B.T. öğretmenlerinin başını yakıyorsunuz!!!
 
Bildiğim bir şeyi yardımcı olmak güzel bişey,
elbet yardım alan kişi saygı duyar, ne bilim idarede bazı durumlarda izin filan verir
yapılan işten zarar görürsen bi daha yapmazsın olur biter vesselam
 
Arkadaşlar görevlerinizi sallamayın. Elimizde kalan tek Förmatörlük ondanda olmayalım..(Formatör değilim..)
Elimizde neden bir tek formatörlük kalmış? Kendimizi değersiz görüp, değerli hissedebilmek için kıytırık bir projenin kıytırık işlerini yapmayı matah bir şey sandığımız için olabilir mi? Bilgisayar bilimi gibi bir alanın öğretmenleriyiz. Eğer başından beri böyle düşünüp, bu yönde çaba sarfetseydik ne formatörlük gibi ucube bir işe mecbur kalırdık ne ek ders sorunu yaşardık ne de norm sorunu yaşardık.

Belki de siz, neden böyle düşündüğünüzü sorgulamalısınız.
 
Elimizde neden bir tek formatörlük kalmış? Kendimizi değersiz görüp, değerli hissedebilmek için kıytırık bir projenin kıytırık işlerini yapmayı matah bir şey sandığımız için olabilir mi? Bilgisayar bilimi gibi bir alanın öğretmenleriyiz. Eğer başından beri böyle düşünüp, bu yönde çaba sarfetseydik ne formatörlük gibi ucube bir işe mecbur kalırdık ne ek ders sorunu yaşardık ne de norm sorunu yaşardık.

Belki de siz, neden böyle düşündüğünüzü sorgulamalısınız.
5 sene 2.5 ay öncesinin konusunda olduğunu farketmedin galiba hocam.
 
Bence işi sallamak yerine sene başında öğretmenler kurulunda söz alarak halinizi kısaca belirtmeniz en güzel yol, hatta örnek olarak varsa öğretmenlerden özel iş yapanı örnek gösterin, şu kişi parasız birşey yapıyor mu deyin, ondan da bedava iş talep ediyor musunuz deyin. Herkesin yapabileceği bir işle ilgili ricada bulunmamalarını isteyin, özel iş yapmadığınızı belirtin.
 
Kendi okulumda durum pek farklı değil kişiliksiz ınsanlar hep kendi işlerini başkalarına yıkma peşinde maalesef. Say say bitmez. Görevinizi dört dörtlük yapınca adamlar buldum enayiyi hesabıyla kendi işini yaptırmaya çalışıyor. En iyisi kendini kullandirmamak. Bunun için kırmadan göreviniz olmadığını anlatmalı. Gerisi boş. Fazla iyi niyetli olunca semeri atıyorlar sırtına deh babam deh ...
 
Geri
Üst