Bilişime 50 kontenjan verilmesi

Kodla Büyü
hocam sanki 7-8de bilişim dersi zorunluymuş da din dersi ve türevlerine verilmiş gibi yazmışsınız. Zorunlu muydu 7-8de dersler, seçmeli miydi? Ben seçmeli diye biliyorum. Yanlışsam düzeltin. Aklı başında olan ve biraz da ehl-i sünnete önem veren biri din dersi hocalarının özellikle ilahiyat kökenli hocaların önemli bir kısmının mezhepsizlere ses çıkarmadığını bilir. O yüzden de seçmeli din dersini çocuğuna seçtirmez. Kulaklarımla duydum, din öğretmeni Hazreti Adem'in ilk insan olmadığına inandığını, ondan önce de insanların olduğunu başka bir öğretmenle sohbet esnasında konuşabiliyor. Bu insandan benim çocuğum hangi dini öğrenecek?
Yapmayın hocam, lütfen. Böyle mantık mı yürütülür? Kulağı neden tersten tutuyorsunuz? Valla şaka gibi. İki kişilik koltuğa oturmuşsunuz, "e siz zaten oturmuyordunuz" diyorsunuz. Kalksanız, oturacağız.
 
Din Kültürü ve Ahlak bilgisi ve dahilindeki seçmeli derslerle ilgili yegane görüşüm şudur. Bu dersin temel amacı güzel ahlakın en güzel örneği olan dinimiz İslam'ı doğru anlatmak, dinin en güzel uygulayıcısı ve önderi peygamberimiz Hz Muhammed'in yaşam biçimini, yaptıklarını, felsefesini anlatmak, öğretmek, özümsetmek olmalı.

Peki ülkemizde yaklaşık 15 yıldır uygulanan bu vb derslerin yaygınlaştırılması politikası sonucunda okullardan mezun olan bireylerde ahlaki yönden bir iyileşme görebiliyor musunuz? Dini doğru uygulama yönünden bir iyileşme görebiliyor musunuz? Yoksa siyasi rant elde etme yönünden mi bir artış görüyorsunuz? Bu durumda dersin yaygınlaştırılmasının amacını bilemiyorum ama tek bir sonucu var. Dini ve ahlaki değerleri iyileştirmek değil siyasi rantı iyileştirmek...

O yüzden forumda dini ya da ahlaki değerlere sataşma var gibi algılamak yerine bu bakış açısıyla algılarsak daha doğru bir yönden tartışabiliriz.
İmam-ı Azam'ın bal hikayesini bilirsiniz, annesi hasta çocuğunu imama getirir balın da dokunduğunu ama yine de yediğini söyler annesi. İmam 40 gün sonra gelin der, şaşırır anne ama 40 gün sonra gelirler, imam çocuğa güzel bir tavırla "bal yeme evladım" der, anne iyice şaşırır, çözüm bu muydu der, evet, 40 gün önce deseydim tesir etmezdi çünkü ben de sabah bal yemiştim, 40 gün yemedim, bir zararını da görmedim, çocuğa söyledim der. Benim bir arkadaşım sigara içtiği halde sıfındaki meslek lisesi öğrencilerine sigara içmeyin derdi, bir gün dayanamadım bu bal hikayesini anlattım, haklısın, boşa kürek çekiyormuşum dedi. Bizim dinci öğretmenler de ehl-i sünneti hazımsamadan haftada 40 saat din dersi gösterse çocuklarda yine de değişen bir şey olmaz. Geçen sene imam hatip ortaokulunda mdr yardımcısıydım. 8. sınıflarda akıllı başlı bir erkek öğrenci kapasitesinin altında puan almıştı. Annesiyle tercihlerde bunu konuştuğumda kadın utana sıkıla kız meselesi olduğunu hatta kızın liseye gittiğini, hafızlık yaptığını, çocuğun aklını çelmeye çalıştığını, anne olarak durumun yanlış olduğunu anlatmaya çalıştığını ama yapamadığını söylemişti. Bizim halkımız da imam hatipleri bir şey sanıyor, dinini öğretmek anne-baba olarak senin görevin.
 
Yapmayın hocam, lütfen. Böyle mantık mı yürütülür? Kulağı neden tersten tutuyorsunuz? Valla şaka gibi. İki kişilik koltuğa oturmuşsunuz, "e siz zaten oturmuyordunuz" diyorsunuz. Kalksanız, oturacağız.
uykum geldi sanırım hocam, mazur görün, anlayamadım.
 
Çoğu okul müdürü 5. ve 6. sınıftaki bilişim derslerini okuldaki başka öğretmenlere verdiği sürece, 7. ve 8. sınıfta bilişim yerine ilginç dersler seçildiği sürece okullarda bilişim öğretmeni ihtiyacı ortadan kalkacak ve nihayetinde 50 gibi komik sayılar ortaya çıkacaktır..
Benim anlamadığım Teknofest olur, Tübitak olur vb. şeylerde hocam aman bi proje yapın, robot yapın, hoplasıın zıplasın başvuralım derler ama iş böyle branşımızla alakalı bir duruma gelince kimse ortada yok.. Müdürlerden çıt çıkmaz.. Yani onca yeni mezun çocuklar var yazık onlara.. Bir zamanlar tıp puanıyla yarışan bölümün geldiği noktaya üzülüyorum..
Hocam bence onlara da üstlerinden bilişimi seçmeyin diye emir geliyordur
 
Hala Şaşkınım! 1 milyon programcı yetiştireceğiz, 21. yüzyıl gereksinimi kodlamayı gerektirir, kodlama geleceğin mesleği, gelecek meslekleri teknolojiye entegre olmadan yok olacak, gibi birçok ifade var. Her ilde kendi ismi ile kodlaXX yada YYkodluyor gibi kodlama atölyeleri açılıyor. Fakat Bilişim derslerinin sayısı, niteliği ve uygulamalara baktığınız zaman benim hissettiğim değer 10 üzerinden 2. Yani bazı konularda mecburiyet var da ondan dolayı (Okuldaki bilgisayarların formatlanması, yazıcıların kurulumu, ağ problemlerinin çözümü, diğer öğretmen arkadaşların teknoloji ile olan imtihanlarına yardımcı olmak vs.) bilişimciler okullarda kendilerine biraz yer buluyor gibi. Zaten bilişim öğretmenlerinin BTR görevlerini almaları bu tür zorluklardan değil midir? Bu kadar atama bekleyen BT öğretmeni arkadaşlarımız varken, bilişim dışı branşların BTR öğretmeni olması! nedendir? Okullarda BT sınıfları olmadan kodlama nasıl anlatılabilir. MEB 'in Eğitim mi - Maliyet mi sorusu üzerinde iyi düşünmesi gerektiğini düşünüyorum.
Okullarda şöyle 1 algı var. Eğer BT öğretmeni iseniz aynı zamanda o okulun teknisyenisinizdir. Yani bilgisayar bozulduğunda sizin yapmanız istenir, yaptırılıp eğitim öğretime hazır hale getirilmez. Halbuki ben sınıfıma girdiğimde tüm araçların çalışır durumda olmasını idareden beklerim. Fakat bu gün yaşadıklarımızdan anlıyorum ki bilişimciler olarak alacağımız daha çok yol var. Zümrelerde bile birlik olamadığımızı görüyorum. Üzülüyorum....
 
Geri
Üst