Bir öneri.

Arkadaşlar artık iyice gözden çıkarılmış durumdayız. Bakanlığın ve bakanın şahsi görüşü öğrencilerin BİLGİSAYARI ÇOK İYİ KULLANDIĞI. Bu hata ülkeye çok pahalıya mal olacaktır. Öğrencilerin bilgisayar bilgisinin yetersiz olduğunu, evlerde bilgisayar ve internet olmasının BİLGİSAYARI İYİ KULLANMAK anlamına gelmediğini ve bilgisayar dersinin gerekliliğini biz biliyoruz. Bunu biliyoruz ama nasıl ispat edeceğiz? sadece söylüyoruz.
Önerim şu; öğrencilere güzel bir HAZIR BULUNUŞLULUK VE BİLGİSAYAR BİLGİSİ anketi hazırlayalım. Ankette öğrencilerin bilgisayara erişim oranı, günlük bilgisayar oranı, bilgisayarı ne amaçlı kullandıkları. Ofis programları kullanımı bilgi güvenliği, eposta gibi konulardaki hakimiyetini gibi konular olsun.
Öğretmen arkadaşlar bunu kendi okullarında uygular ve sonuç olarak il, bölge ve ülkeyi kapsayan kapsamlı bir istatistik oluşturabiliriz.

Görüşlerinizi bekliyorum.

Bunlar anketten, bilimsel çalışmalardan anlamazlar. Biz yaptık oldu, ben böyle yaptım derler.

meslek lisesinde büyük hayallerle bilişim alanına gelen öğrenciler anlıyorlar bilgisayar hakkında hiç bir şey bilmediklerini, özellikle sonradan 2 yıllık bilgisayar bölümü bitirmeye karar verenler farkına varıyorlar bilgisayarın öyle uzaktan bakıldığı gibi yüzeylsel olmadığını, fizik ve matematik bilgisi gerektirdiğini ve okumanın ne kadar zor olduğunuz ama bizim vasıfsız bakanlarımız bürokratlarımız bunun farkına varamazlar :!:

Birşey değişmese bile haklılığımızı herkese göstermiş oluruz. Bakanlıktan zaten bir beklentim kalmadı. Bakanlığın yanlış yönlendirmesi nedeni ile diğer öğretmenler dahil genel kanı. ÖĞRENCİLERİN BİLGİSAYARI BİLDİĞİ, BİLGİSAYARA DERSİNE GEREK OLMADIĞI, BİLGİSAYAR DERSİ İLE İLGİLİ ŞİKAYETLERİN İŞ VE ATAMA KAYGISI İLE BİLGİSAYAR ÖĞRETMENLER TARAFINDAN YAPILDIĞI. Bu kanının yanlış olduğunu ispat etmeliyiz.
Bunu yapmak bizim için çok kolay, iyi bir ön hazırlıkla kısa sürede bunu tamamlayabiliriz. Anketi Google Form da hazırlayıp istatistikleri kolayca elde edebiliriz.

Siyasetçiyi memnun etmek mi dediniz seçim zamanı oy verin yeter. Artık çok iyi anlaşılmış olunmalı ki bakanın dışında tüm bakanlık personelide seçimle geliyor. Onun dışında takla atsan da sadece gönlünü kazanmış olursun sanırsam o bile yandaş olma ile olmama durumunda değişiklik gösterir.

Arkadaşlar böyle bir çalışma yapmak isteyen kimse yok mu? Hiç birşey değişmeyecekse bile haklılığımı göstersek yetmez mi?

ofis programı artık az anlatılmalı , müfredat daha değişik şeylerle donatılmalı

Burada kahvane muhabbeti yaparak bu iş çözülmez arkadaşlar.
1)Bilgisayar okuryazarlığı temel yeterlilikleri nelerdir? Bunu belirlemek gerekir. ECDL veya diğer AB ülkelerinin normları esas alınabilir.
2) İlköğretim öğrencilerinden bt dersi okumayanların okuryazarlık seviyeleri belirlenmeli eğer ki bakanın dediği gibi çocuklar bt okuryazarı çıkarsa eyvallah abicim ne yapalım bu ders gereksizmiş denir. Yok değil ise o zaman al bak elimizde bu doneler var denir.
3) Yok öğrenciler müslüman din dersine gerek yok, yok konuşmayı biliyor Türkçe dersine gerek yok lafları ile bir yere varılmaz.
For eksampili http://www.kefdergi.com/pdf/17_3/17_3-19.pdf

Kesinlikle katılıyorum. Bir kaç ay önce okuduğum bir haberde "ingilterede velilerin isteği ile ilköğretimde programlama dersi konulacağından" bahsediliyordu. İngiltere bu dersi koyarsa belki bizim öğrencilerin bilgisayar bilgisine yetişebilir.
Dersi kaldırmak yerine çağın gereksinimlerine göre uyarlamak lazım. Ki bakanın yaklaşımı çok hastalıklı bir yaklaşım. Çocuklar bilgisayar biliyor dersi kaldıralım. O zaman demezler mi adama bu çocuklar müslüman dinini biliyor din derslerini de kaldıralım(zorunlu ders ve 2 saat). öğrenciler türkçe biliyor türkçe deslerinide kaldırsak olur o zaman.
Arkadaşlar bu arada ben bir form tasarlamaya başladım. Taslak oluşunca bu sayfada yayınlayacağım. Hiç kimse katılmazsa kendi okulumda uygulayıp sonuçları size bildiririm.

Arkadaşlar BİR ŞEY YAPMALI. Sorunlar ortada kendi kendimize konuşmakla çözülmüyor. Bir çalışma yaparak sayısal verilerle, AB ülkelerinde ki uygulamalarla bir rapor oluşturalım ve bakanlık, basın, internet neresi varsa duyuralım.

Ya anlayın artık başımızda bu zihniyet olduktan sonra ne yapsak boş. Bunlar hep planlı şeyler. Bu durum Ömer Dinçer'in işi filan değil,bu bir hükümet politikası. Anayasa referandumu öncesi öğretmenlere ne vaatler sıraladılar, inanıp evet diyenler aldı mı bakayım ağzının payını,söz verip de yaptıkları bişey oldu mu? Çok güzel fikirler sunuyorsunuz, keşke işe yarayacak olsa.Kaç zamandır herkes bi şekilde tepkisini ortaya koydu. Hala ümitle bişeylerin düzeleceğine inanan arkadaşlarımız var. Sadece onlar değil keşke millet olarak uyansak da bişeylerin farkına varsak artık.Of yeter aynı şeyleri söyle söyle bi hal olduk ama ne çare...