Arkadaşlar nacizhane görüş olarak yazdığım genel yazıyı sizinle paylaşıyorum:
Branşımız açısından yapılan bu değişiklikler olumlu gözükse de yeterli olmadığını düşünüyorum. Teknoloji çağında yaşadığımız herkesçe bilinen ve üst düzey yetkililerimizce defalarca ifade edilen bir gerçek. Yaşadığımız çağa uygun bireyler yetiştirmek ve ülkemizin çağdaş muhasır medeniyetler seviyesine erişmek, özgün milli projeler gerçekleştirmek için teknolojiyi, programlamayı öğrenmemiz artık bir elzem. Bunu da gerçekleştirebilmenin en önemli yolu; geleceğimizi buna göre hazırlamak programlamayı, kodlamayı, ürün- proje üretmeyi öğrencilerimize öğretmemiz, kullanan,alan değil üreten,satan ülke olmamız lazım. Bakın bu konunun öneminin farkında olan diğer ülkeler kodlamayı-programlama eğitimini nasıl eğitim sisteminin içinde barındırmaktalar:
• İngiltere, 5-16 yaş grubuna yazılım eğitimini 2014’de resmen başlattı. Eğitim Bakanı Michael Gove bu girişimi “Başkasının yazdığı programı kullanacağına, kendi programını yazmayı öğrenecek” diyerek açıkladı. Ayrıca İngiltere hükümeti, aynı zamanda 2014 yılını “Kodlama Yılı” (Year of Code) ilan etti. Bu, Avrupa Birliği’nin, “çocuklara kod öğretme” farkındalığı yaratma girişiminin de bir parçasıydı.
• Estonya’da 2012 yılında pilot bir program uygulamaya başlatıldı ve 1.sınıftan başlayarak programlama öğretilmesine karar verildi.
• 2016 Sonbahar’dan itibaren Finlandiya’da programcılık ilkokul öğrencileri için zorunlu olacak.
• ABD’de hükümet, sivil toplum kuruluşları, Microsoft ve Google gibi teknoloji ve yazılım şirketlerinin desteğiyle kodlama eğitimi konusunda birçok çalışma yapılıyor. Bunlar arasında Mark Zuckerberg, Bill Gates gibi isimlerin de desteğiyle sürdürülen, 2013’te kurulan ‘code.org’ ön plana çıkıyor. İlk, orta ve lisedeki bilgisayar bilimleri dersinde ‘kodlama saati’ olarak adlandırılan atölye eğitimlerinde yardımcı unsur olarak müfredatta da bulunuyor. Öğretmenler, ‘code.org’ üzerinden ücretsiz eğitim alabiliyor.
Özetle; madem ki milli projeler olsun istiyoruz, madem ki genç nesillerimiz üretsin istiyoruz, madem ki eğitim sistemimiz ezberci,süreki yerinde sayan değil kendini geliştiren,güncelleyen,araştıran,soran,bilimi seven gençler yetiştirmek üzerine olsun istiyoruz ben de diyorum ki “ İLLA KODLAMA İLLA Kİ PROGRAMLAMA”. Bunun için de Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin İlkokuldan başlayarak basit programlama dilleriyle , Lise de dahil tüm seviyelerde zorunlu iki ders saati olması, Bilişim sınıflarının alt yapılarının bu duruma hazır hale getirilmesi, öğretmen ihtiyacının karşılanması ve öğretmenlerin de hizmet içi eğitimlerle kodlama öğretebilecek duruma getirilmesi gerekmektedir. Bu bir memleket meselesi bu bir gelecek kaygısıdır. Sonucun milletimize ülkemize hayırlı olmasını dileri, çalışmalarınız da kolaylıklar dilerim.
