cesur yürek
Aktif Üye
- Mesajlar
- 113
Eğitim Platformu Başkanı Zekeriya Erdim, kısa konuşmasında platformun neden, nasıl ve niçin ortaya çıktığını açıklayarak
1.Eğitim’in önündeki tüm engeller kaldırılmalı, “temel haklar ve özgürlükler” yasal güvence altına alınmalıdır.
2.Örgün ve yaygın eğitimde, tüm vatandaşlar için “fırsat eşitliği” sağlanmalıdır.
3.Eğitimin “ortak dil”i Türkçe olmalı; ayrıca, talep edilen tüm “yerel ve evrensel diller” in öğrenilmesine, öğretilmesine fırsat verilmelidir.
4.İsteyen herkes, kendi “din”ine ve “mezhep”ine göre eğitim alabilmelidir.
5.Kademeli eğitimin ortaokul ve lise kısımlarında, tercihe göre “kız-erkek-karma” alternatiflerinin her üçü birden uygulanmalıdır.
6.Mesleki eğitim, sektörlerin imkanları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak planlanmalı; “teori-pratik” bütünlüğü içinde verilmeli; yönlendirme yahut branşlama, ikinci kademeden itibaren başlatılmalıdır.
7.Özel öğretim kurumları, ekonomik yönden desteklenmeli; pedagojiklik yönden, “alternatif eğitim modelleri”ni uygulama konusunda özgür bırakılmalıdır.
8.Kapatılma ihtimali yüzünden sarsıntı geçiren dershanelerin ve dershanecilerin “varlık sebebi” yeniden tahlil edilmeli; haklı gerekçelerle tasfiye düşüncesi teyid edilirse, o zaman da yatırımcıları, çalışanları ve hizmet satın alanları mağdur etmeden“kademeli dönüşüm” sağlanmalıdır.
9.Özel kişiler ve kurumlar yahut sivil toplum kuruluşları tarafından verilen “sivil eğitim” hizmetleri için yasal zemin oluşturulmalı; yapılacak “yeterlilik sınavları” ile belgeli ve geçerli hale getirilmelidir.
10.Özel eğitim kapsamındaki “zihinsel özürlüler” gibi, “üstün zekâlılar” ve “üstün yetenekliler” de devletin özel desteği ve koruması altına alınmalıdır.
11.Tüm meslek liseleri gibi, “askeri lise”ler ve “polis koleji” statüsündeki meslek okulları da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmalıdır.
12.Yurt dışında okuyan tüm öğrencilerin “denklik” sorunları, mağduriyete sebep olmayacak şekilde çözülmelidir.
13.Türkiye’de okuyan “misafir öğrenci” lere devlet düzeyinde sahip çıkılmalı; rehberlik, danışmanlık, oryantasyon hizmetleri verilmeli; varlıkları, uluslararası ilişkiler ve dış politika açısından fırsata dönüştürülmelidir.
14.Öğretmen yetiştirmek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluk alanı içinde olmalı; Öğretmen Liseleri yeniden yapılandırılarak Eğitim Fakülteleri’nin altyapısı haline getirilmeli; büyük yerleşim merkezlerinde veya Eğitim Fakülteleri’nin bünyelerinde “uygulama okulları” açılarak, öğretmen adayları uygulamalı olarak yetiştirilmelidir.
15. Doktorlar gibi öğretmenler de lisans eğitiminden sonra “ihtisas eğitimi”ne alınmalı; belli periyotlarla yapılacak “hizmet içi eğitim” programlarıyla birlikte, “diploma yenileme” sınavlarına tabi tutulmalıdır.
16. Büyük yerleşim yerlerinde “Bilim ve Teknoloji Merkezleri” kurularak, öğretmenlerin ve öğrencilerin hizmetine sunulmalıdır.
17. Belli aralıklarla tekrar edilen “Milli Eğitim Şurası”, sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilmeli; TBMM’nin “Milli Eğitim Komisyonu”nda STK temsilcileri de bulunmalıdır.
18.Kamuoyunda “4+4+4” olarak bilinen yeni “Kademeli Eğitim” yasası; kısmi itirazlara rağmen, toplumun büyük çoğunluğu nezdinde hüsn-ü kabul görmüş ve memnuniyetle karşılanmıştır. Azınlığın dayatması yerine çoğunluğun istek ve iradesini tesis eden bu düzenlemeden dolayı; Milli Eğitim Bakanlığımız, Milli Eğitim Komisyonu Üyesi Milletvekillerimiz ve tabi TBMM’nin bütünü teşekkürü hak etmiştir. Ancak uygulamanın ne zaman ve nasıl olacağı konusundaki açıklamalar da bir an önce yapılarak; kadrolar, kurumlar ve kamuoyu, yeterli derecede aydınlatılmalıdır.
19. Başta Bakanlığımız ve alt kademeleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarımız olmak üzere; örgün ve yaygın eğitim hizmetlerinin tüm paydaşları arasında, sürdürülebilir bir “diyalog ve işbirliği sistematiği” oluşturulmalıdır. Bu bağlamda, bünyesinde kırktan fazla paydaş kurum bulunan Eğitim Platformu, her türlü “gönüllü hizmet”in beklentisiz “hadim” olmaya hazırdır.
1.Eğitim’in önündeki tüm engeller kaldırılmalı, “temel haklar ve özgürlükler” yasal güvence altına alınmalıdır.
2.Örgün ve yaygın eğitimde, tüm vatandaşlar için “fırsat eşitliği” sağlanmalıdır.
3.Eğitimin “ortak dil”i Türkçe olmalı; ayrıca, talep edilen tüm “yerel ve evrensel diller” in öğrenilmesine, öğretilmesine fırsat verilmelidir.
4.İsteyen herkes, kendi “din”ine ve “mezhep”ine göre eğitim alabilmelidir.
5.Kademeli eğitimin ortaokul ve lise kısımlarında, tercihe göre “kız-erkek-karma” alternatiflerinin her üçü birden uygulanmalıdır.
6.Mesleki eğitim, sektörlerin imkanları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak planlanmalı; “teori-pratik” bütünlüğü içinde verilmeli; yönlendirme yahut branşlama, ikinci kademeden itibaren başlatılmalıdır.
7.Özel öğretim kurumları, ekonomik yönden desteklenmeli; pedagojiklik yönden, “alternatif eğitim modelleri”ni uygulama konusunda özgür bırakılmalıdır.
8.Kapatılma ihtimali yüzünden sarsıntı geçiren dershanelerin ve dershanecilerin “varlık sebebi” yeniden tahlil edilmeli; haklı gerekçelerle tasfiye düşüncesi teyid edilirse, o zaman da yatırımcıları, çalışanları ve hizmet satın alanları mağdur etmeden“kademeli dönüşüm” sağlanmalıdır.
9.Özel kişiler ve kurumlar yahut sivil toplum kuruluşları tarafından verilen “sivil eğitim” hizmetleri için yasal zemin oluşturulmalı; yapılacak “yeterlilik sınavları” ile belgeli ve geçerli hale getirilmelidir.
10.Özel eğitim kapsamındaki “zihinsel özürlüler” gibi, “üstün zekâlılar” ve “üstün yetenekliler” de devletin özel desteği ve koruması altına alınmalıdır.
11.Tüm meslek liseleri gibi, “askeri lise”ler ve “polis koleji” statüsündeki meslek okulları da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmalıdır.
12.Yurt dışında okuyan tüm öğrencilerin “denklik” sorunları, mağduriyete sebep olmayacak şekilde çözülmelidir.
13.Türkiye’de okuyan “misafir öğrenci” lere devlet düzeyinde sahip çıkılmalı; rehberlik, danışmanlık, oryantasyon hizmetleri verilmeli; varlıkları, uluslararası ilişkiler ve dış politika açısından fırsata dönüştürülmelidir.
14.Öğretmen yetiştirmek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluk alanı içinde olmalı; Öğretmen Liseleri yeniden yapılandırılarak Eğitim Fakülteleri’nin altyapısı haline getirilmeli; büyük yerleşim merkezlerinde veya Eğitim Fakülteleri’nin bünyelerinde “uygulama okulları” açılarak, öğretmen adayları uygulamalı olarak yetiştirilmelidir.
15. Doktorlar gibi öğretmenler de lisans eğitiminden sonra “ihtisas eğitimi”ne alınmalı; belli periyotlarla yapılacak “hizmet içi eğitim” programlarıyla birlikte, “diploma yenileme” sınavlarına tabi tutulmalıdır.
16. Büyük yerleşim yerlerinde “Bilim ve Teknoloji Merkezleri” kurularak, öğretmenlerin ve öğrencilerin hizmetine sunulmalıdır.
17. Belli aralıklarla tekrar edilen “Milli Eğitim Şurası”, sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilmeli; TBMM’nin “Milli Eğitim Komisyonu”nda STK temsilcileri de bulunmalıdır.
18.Kamuoyunda “4+4+4” olarak bilinen yeni “Kademeli Eğitim” yasası; kısmi itirazlara rağmen, toplumun büyük çoğunluğu nezdinde hüsn-ü kabul görmüş ve memnuniyetle karşılanmıştır. Azınlığın dayatması yerine çoğunluğun istek ve iradesini tesis eden bu düzenlemeden dolayı; Milli Eğitim Bakanlığımız, Milli Eğitim Komisyonu Üyesi Milletvekillerimiz ve tabi TBMM’nin bütünü teşekkürü hak etmiştir. Ancak uygulamanın ne zaman ve nasıl olacağı konusundaki açıklamalar da bir an önce yapılarak; kadrolar, kurumlar ve kamuoyu, yeterli derecede aydınlatılmalıdır.
19. Başta Bakanlığımız ve alt kademeleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarımız olmak üzere; örgün ve yaygın eğitim hizmetlerinin tüm paydaşları arasında, sürdürülebilir bir “diyalog ve işbirliği sistematiği” oluşturulmalıdır. Bu bağlamda, bünyesinde kırktan fazla paydaş kurum bulunan Eğitim Platformu, her türlü “gönüllü hizmet”in beklentisiz “hadim” olmaya hazırdır.