Elmas alın. Emzik almayın.

Kodla Büyü
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
volkankey' Alıntı:
insan eğitimine ve insan sağlığına dinden daha az değer verildiğinin göstergesi ...
bazıları anlamak istememiş sanırım

10 milyon emeklinin olduğu
ve bunların hayatlarının son yıllarını
(aileleriyle birlikte)
yoksulluk sınırının çok altında kalan
komik bir gelirle geçirmeye mecbur bırakıldığı,


-gerçi çalışırken de olsa-
sigortalı olarak çalışan
10 milyona yakın kişinin
yaklaşık yarısının asgari ücrete tabi olduğu,
-aileleriyle birlikte kaç kişi ettiklerini siz hesaplayın-


DİSK'in araştırmasına göre
son 32 yılda asgari ücret,
ekonomik büyümeye paralel olarak (3.19 kat)artmış olsaydı,
-asgari ücretle çalışanlar,
"büyüme ve gelişmeden" paylarına düşeni alabilselerdi-
bugün bir asgari ücretlinin
eline 2.300 TL geçmeliydi.


10 milyona yakın çalışanın kayıt dışı-kaçak
(hiç bir denetim ve sosyal güvencesi olmadan)
çalıştığı,

4 kişilik bir ailenin
yoksulluk sınırının
2.500 TL civarında olduğu,

asgari ücretin 700 TL olduğu,

yeşil kartlı kişilerin sayısının 10 milyonu bulması
(şimdi GSS ile çoğu iptal edilecek)

uçak yakıtından hiçbir vergi alınmayıp
1.60 TL'ye satıldığı,

ziynet eşyalarından hiçbir vergi alınmadığı,

ama öğrencinin aldığı kalemden, defterden, silgiden,
okul kantininden aldığı simitten, poğaçadan, kdv alındığı,


özel okullara öğrenci başına 1500 TL ödeneceği ve
%2 olan özel okul oranının, %20'lere yükseltilmesi

akaryakıta ödediğimiz 4.70 TL'nin dünyanın en pahalı yakıtı olduğu,
bunun yaklaşık 2.60 TL'sinin vergi olduğu ve zengin-fakir ayrımı gözetmeksizin
herkesin aynı oranda ödediği, adaletsiz olduğu,
kendi benzinimizi dışarıya 1.60 TL'ye sattığımızı,

ve vergi gelirlerinin %70'e yakınının
zengin-yoksul ayrımı yapmadan herkesten alınan
bu adaletsiz -kdv-ötv-öiv- gibi vergilerden
ve bordrolu olarak çalışan
işçi, memur gibi, daha aylığı eline geçmeden
kaynağında vergi kesintisi yapılanlardan
elde edildiği,
-diğer ülkelerde bunların genel bütçedeki oranı
%30-40-kdv-ötv-öiv gibi dolaylı vergi-

Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olmamıza rağmen
-yarısı 30 yaşın altında- işyeri sahiplerinin çalıştıracak
kalifiye eleman, bu gençlerin de çalışacak iş bulamayışını


en büyük ekonomiye sahip
ilk 20 ülke arasında olduğumuz sürekli söylenirken,


insani gelişmişlik endeksinde Sırbistan, Rusya, İran'dan
sonra 90. sıralarda olduğumuzu,

unutturmak için olmasın.
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
jemba35' Alıntı:
Ya arkadaşlar zam oranı nereden çıktı şimdi. Ben 3+3 ü benimsiyormuyum. Ama bazı hesapsız kişiler sadece zam 3+3 diye Yunanistan gibi olalım diyorlar, ben bilimsel bir alıntı yaptım. Siz ne yapıyorsunuz habire laf salatası ve hakaret.


3+3 le nasıl bağlantı kurdunuz hayret.

teksen' Alıntı:
bence Yunanistan gibi olalım:
http://www.stargazete.com/ekonomi/papan ... 384815.htm

Almanya gibi de olabilir!....
Eski eşlerine ödediği nafakalar nedeniyle parasız kalan,
Wolkswagen'e binen, mütevazı bir evde oturan Schröder,
çöpçülük kadrosuna başvuran erkek kardeşine iltimas geçmiyordu.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=51060

ben Yunanistan gibi olalım derken,
verdiğim örneklere bakılırsa,
orada,
krizde yokluk ve sıkıntıyı,
her türlü zorluğu,
herkesin,
hatta mevcut başbakanın ve oğlunun bile yaşadığını,
kimseye,
başbakanın oğluna bile,
başbakan tarafından bile,
en ufak bi iltimas gösterilmediğini
vurgulamak istemiştim.

söylemek istediğim,
keşke bizde de
krizleri atlatmak için
bazı "fedakarlıkları", "kemer sıkma politikalarını",
hep dar gelirliler, işçiler ve memurlar yapmak zorunda kalmasa,
krizlerin faturası hep bu kesimlere kesilmese,
krizleri aşmak için herkes mevcut şartlarından
fedekarlık, feragat etse,
toplumun her kesimi "kemer sıksa",....

-kendi maaşlarına kendileri karar verebilen tek zümre vekillerimiz.-


En Zengin 100 Türk''ün toplam serveti 92 milyar 351 milyon lirayı bulurken,
''Vergi Rekortmeni 100 Türk''ün ödediği yıllık vergi 530.5 milyon lira olarak gerçekleşti.
En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı
servetleriyle karşılaştırıldığında
yüzde 5.7'lik
bir oran ortaya çıkarırken,
asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15
ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.

32 bin 150 asgari ücretlinin yılda kazandığı geliri bir zengin tek başına elde edebiliyor.


dünyada gelişmiş ülkelerde
vergi adaletinin temel unsurunu oluşturan
''az kazanandan az, çok kazanandan çok'' ilkesini
Türkiye'nin de hayata geçirmesi gerektiğini belirterek,
http://cumhuriyet.com.tr/?hn=335394

Japonya'da kişi başı milli gelir 45.000$,
milli gelir 5.7 trilyon dolar,
dolar milyarderi sayısı 26 kişi,

Türkiye'de kişi başı milli gelir 10.000$,
milli gelir 702 milyar dolar,
dolar milyarderi sayısı 38....

http://www.internethaber.com/ne-fransa, ... 11303y.htm

dolar milyarderi sayısında
Japonya'yı bile geride bırakmışız ama
-tabi ki her şeyin güzel gittiği anlamına gelmez.-
Yunanistan'ın nüfusu kadar da yoksul vatandaşımız var.

DİSK'in araştırmasına göre
son 32 yılda asgari ücret,
ekonomik büyümeye paralel olarak (3.19 kat)artmış olsaydı,
-asgari ücretle çalışanlar,
"büyüme ve gelişmeden" paylarına düşeni alabilselerdi-
bugün bir asgari ücretlinin
eline 2.300 TL geçmeliydi.


70-80'li yıllarda,
dünya dolar milyarderleri listesinde
Türkiye'den belki hiç kimse yoktu,
belki de 1-2 kişi vardı.

demek ki geliri adil bölüştürememişiz,
birileri kalkınırken birileri de yerinde saymış.


söylemek istediğim krizlerin faturası işçiye, çiftçiye, memura kesilirken,
ekonomik büyümeden, gelişmeden payına düşeni alamayan da yine bu kesim,

ama devletin kasasını dolduran da yine işçi-memur,

şöyle ki,
adı en zengin 100 türk listesinde olan bi çok kişinin adı,
vergi rekortmenleri listesinde yok.


vergi gelirlerinin %70'e yakını
zengin-yoksul ayrımı yapmadan herkesten alınan
adaletsiz -kdv-ötv-öiv- gibi vergilerden
ve bordrolu olarak çalışan
işçi, memur gibi, daha aylığı eline geçmeden
kaynağında vergi kesintisi yapılanlardan
elde edilmekte,
-diğer ülkelerde bunların genel bütçedeki oranı
%30-40-kdv-ötv-öiv gibi dolaylı vergi-
 
teksen' Alıntı:
keşke kişi başına düşen milli gelirden başka veriler de haber yapılsa.
kişi başına düşen et tüketim miktarı,
insanı gelişmişlik endeksi,
kişi başına düşen kitap sayısı,
kişi başına düşen kağıt tüketim miktarı,
kişi başına düşen, alınan patent sayısı,
iş kazaları oranı gibi,

bunlar da ülkelerin gelişmişlik düzeylerini belirlerken kullanılan kriterler iken,
biz sadece kişi başına düşen yıllık milli geliri kriter olarak ele alıyoruz.
 
teksen' Alıntı:
OECD raporuna göre Şili ve Meksika’dan sonra Türkiye adaletsizliğin ve gelir dağılımının en yüksek olduğu üçüncü ülkedir.
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=20793

Bizde de durum hiç iç açıcı değil. Toplanan verginin yüzde 9`unu zenginlerin ödediği, kalan yüzde 91`ini ise sade vatandaşın ödediği bir vergi sistemimiz var! Vergilerin büyük bir kısmı gelir düzeyine bakılmaksızın tüketim üzerinden (dolaylı vergi) alınmaya devam ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlara göre; 2011`de Türkiye`de, en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasında 8 kat gelir farkı olduğunu açıkladı...
http://www.ozgundurus.com/Haber/Dusunce-Analiz/01102012/Kuresellesen-dunyada-gelir-dagilimi-ve-yoksulluk.php
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
aslında gider çok değil,
gelir az.

devletin gelirleri, topladığı vergiler ve bi takım harçlardır.
devletimiz varlıklı kesimlerden vergi toplayamıyor.

gelişmiş ülkelerde vergi,
çok kazanandan çok,
az kazanandan az alınır.

o ülkelerde futbolcular bile gelirlerinin hemen hemen yarıya yakınını devlete vergi olarak öder.

bizim gibi ülkelerde ise asgari ücretten %15 gelir vergisi alınırken,
en zenginler listemizdeki kişilerin ödedikleri vergi, servetlerinin %5,5'u dolayındadır.

ve en zengin 100 kişimizin yarıdan fazlasının ismi,
en çok vergi verenler listesinde yoktur.

bizde devletin kasasının yaklaşık %75'ini bordrolu çalışan işçi ve memurdan kesilen vergiler ve
herkesten alınan, dolaylı vergi denen ötv, kdv, öiv, vb. gibi vergiler oluşturur.

bu dolaylı vergilere "kalleş vergi" denir.
çünkü 2bin TL'lik arabaya binen de,
500bin TL'lik arabaya binen de yakıta aynı oranda dolaylı vergi öder.

gelişmiş ülkelerde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranı %30 civarındadır.

bizim "ileri demokrasimizde" ise %75 civarındadır.

devlet gelirini artırmak için vergi artırımına gider.
vergiyi toplayacağı 2 kesim vardır:

ya zenginlerden toplayacaktır,
ya da fakirlerden.

zenginlerden alacağı gelir vergisi, kurumlar vergisi, faiz vergisidir.
bu değişiklikleri yapması için vergi kanunlarını değiştirmesi gerekir.
bu zaman alır,
ayrıca hükümetler bundan korkar çünkü gürültü patırtı çıkar.

o da ötv, kdv gibi dolaylı vergileri artırır.
yani fakirin vergisini.
fakir,
biraz söylenir möylenir ama unutur.
üstelik bunu bi kararname ile yapabilir.
çok kolaydır.
fazla gürültü patırtı çıkmaz yani.

vergi, kazanılan paradan alınır.
olması gereken ve gelişmiş ülkelerde olan budur.

oysa ülkemizde devlet,
para kazanan varlıklı kesimlerden vergi alamadığı için,
fakire dolaylı vergiyi yükleyerek gelirini artırır.


dolaylı vergi, "kalleştir."
çünkü tüketimden alınır.


fakir tüketmek zorundadır,
tasarruf edemez gelirinin hemen hepsini tüketir.

zengin ise fazlasıyla tüketse bile tasarruf edebilir.
tüketimi gelirine göre azdır.
ve fakir ile aynı oranda "dolaylı vergi" öder.

mücevherattan alınan dolaylı vergiler 2004 kaldırıldı.
--gariban adam mücevherat alamaz ki,
alabilseydi eminim, ondan da kdv, ötv alırlardı bizim "ileri demokratlar".--

neyse,

böyle olur demokrasinin ilerisi,
ne demeli ak demokrasi!...
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
Türkiye Kamu-Sen, 15 Haziran itibarı ile maaşları yüzde 4 oranında artan memurların büyük çoğunluğunun, maaş bordrolarına baktıklarında kötü bir sürprizle karşılaştığını belirterek, “Yıllık toplam geliri 10 bin TL’nin üzerine çıkan memurlardan kesilen gelir vergisinin oranı da yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıktı. Böylece Hükümet, memurlara yüzde 4 zam verirken, vergiler yoluyla yüzde 5 kesinti yapıp verdiğini fazlasıyla geri almış oldu” görüşünü savundu.

“Düşük maaşlı memurların bile ödeyeceği gelir vergisi oranları da Haziran ayında yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıktı.

Haziran ayında yüzde 4 zam alan memurlar da gelir vergilerine gelen yüzde 5’lik artış dolayısıyla maaş artışından faydalanamamış oldu. Hükümet bir eliyle verdiğini öbür eliyle geri aldı” ifadeleri kullanıldı.

Mayıs ayında ek ders ücretleri de dâhil 223,5 TL’den gelir vergisi ödeyen bu öğretmen; yüzde 20’lik vergi dilimine girdiği Haziran ayı sonrasında 298 TL gelir vergisi ödeyecek. Buna göre 89 TL zam alan öğretmenin ödediği vergi 74,5 TL artacak. Böylece yüzde 4’lük zam bir öğretmenin maaşına yalnızca 14,5 TL olarak yansıyacak.

SÖZLEŞMELİ PERSONELİN MAAŞI ARTMADI; AZALDI

Kamu görevlileri arasında gelir vergisi bakımından en mağdur kesim, hiç şüphesiz sözleşmeli personel. Maaşı yaklaşık 2 bin 150 TL olan bir sözleşmeli personelin ödediği gelir vergisi, Mayıs ayında 104 TL artarak 312 TL’den 416 TL’ye çıktı.

Toplam 86 TL maaş zammı alan bu sözleşmeli personel, ödediği verginin 104 TL artması nedeniyle maaşında 18 TL’lik bir azalma yaşadı.

KONCUK: “GELİR VERGİSİNİN YÜZDE 65’İNİ ÜCRETLİ ÇALIŞANLAR ÖDÜYOR”

asıl amacı çok kazanandan çok; az kazanandan az vergi almak olan vergi sisteminin, Türkiye’de yakaladığından vergi almak şeklinde işlediğini belirtti.

Memurların ve sözleşmeli personelin; iş adamlarından, sanayiciden, yıllık kazancı milyonlarca TL’yi bulan işletmeciden daha fazla gelir vergisi ödediğini vurgulayan Koncuk, bu adaletsizlik nedeniyle memur maaşlarına yapılan yüzde 4’lük zammın tamamının vergiye gittiğini belirtti.

“Türkiye’de gelirin yüzde 10-15’ini alan çalışanlar, toplanan gelir vergisinin yüzde 65’ini ödüyorsa; burada adaletten söz etmek imkânsız.

En düşük maaş alan bir hizmetli bile, gelirinin yüzde 20’si kadar gelir vergisi öderken; iş adamları, sanayiciler, işletmeciler, çeşitli yollarla daha az vergi ödemeyi başarıyorlar. Dünyada, çalışanların bu denli mağdur edildiği başka bir ülke yoktur” ifadelerini kullandı.

http://ekonomi.milliyet.com.tr/memurun- ... efault.htm
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
“Sayın Şimşek, memura % 3.5’ten daha fazla zam vermek için vergileri artırması gerektiğini söylüyor.
Zaten Türkiye’de en büyük vergiyi, en az geliri olanlar, memurlar ve asgari ücretliler ödüyor.
Türkiye’de stopaj yoluyla toplanan her 100 liralık gelir vergisinin 65 lirasını memur ve işçi ödüyor.
Kaldı ki 2012 yılının ilk çeyreğinde vergi gelirlerinin yüzde 12.2 arttığını da,
vergi gelirlerinin 2011 yılında da % 20.5 oranında artarak 254 milyar lira olarak gerçekleştiğini de,
2012’den bu yana % 320 oranında artan vergi geliri olduğunu da söyleyen kendisidir.”

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20630388.asp

En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı servetleriyle karşılaştırıldığında yüzde 5.7'lik bir oran ortaya çıkarırken,
asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık üç kat
üzerinde gerçekleşti.

100 zenginin kazancı 3 milyon 215 bin asgari ücretlinin kazancına eşit çıktı

Zenginlerin çoğu vergi rekortmenleri listesinde yok

İSMMMO'nun incelemesinde, her yıl açıklanan ''En Zengin 100 Türk''ten çok sayıda ismin Maliye'nin açıkladığı vergi rekortmenleri listesinde bulunmayışına da dikkat çekildi.

Varlıklı sınıflara ait şirket ve banka gibi işletmelerin, kurumlar vergisi olarak toplam vergide yüzde 10 payları olduğunu bunun da büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen İSMMMO Başkanı Arıkan ''Varlıklıların gelir vergisindeki katkısı da toplamın içinde devede kulak kalıyor'' dedi.

Arıkan, dünyada gelişmiş ülkelerde vergi adaletinin temel unsurunu oluşturan ''az kazanandan az, çok kazanandan çok'' ilkesini Türkiye'nin de hayata geçirmesi gerektiğini belirterek, ''Vergi tabanının genişletilmesi, düşük gelir gruplarına vergi muafiyeti sağlanması ve dolaylı vergilerin bütçe payının geriletilmesi vergi politikasının temel karakterini oluşturmalı'' şeklinde konuştu.

http://cumhuriyet.com.tr/?hn=335394

Avrupa'da
bi ölümden kaçamazsınız
bi de vergi borcundan.....
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
Futboldan bu yıl 5.2 milyon TL kazanan futbolcu yüzde 15 vergi ile 784.8 bin lira gelir vergisi verecek. Buna karşılık brüt 3.000 lira maaş alan memur ise ise yüzde 27’lik dilime kadar gelir vergisi ödeyecek.

Futbolcu için vergi cenneti
Bu arada Türkiye futbolcular için adeta bir “vergi cenneti” özelliği taşıyor. Transferlerde birçok büyük Avrupa kulübünün ödediği rakamlardan aşağı imza atmayan futbolcular, vergi sonrası net kazançlar dikkate alındığında ise Avrupa liglerinde oynayan birçok yıldızı geride bırakıyor. Süper Lig’de oynayan futbolcular yüzde 15, bir alt ligdeki kulüplerde oynayan futbolcular yüzde 10, diğer kulüpler yüzde 5 vergi ödüyor.

Avrupa’da daha yüksek
Ancak, İngiltere, Japonya, Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkeler de futbolcular açısından bir “vergi cehennemi”. En üst ligde oynayan bir futbolcunun ödediği vergi İngiltere ve Japonya’da yüzde 50, Almanya’da yüzde 45, İspanya ve İtalya’da yüzde 43, Fransa’da yüzde 40, Hollanda’da ise yüzde 30 düzeyinde bulunuyor.
Yabancı futbolcular ise Türkiye’de 6 ay yeşil sahalarda top koşturmaları halinde, Türkiye’deki vergi kanunlarına göre vergilendiriliyor.

İşçi 2 kat fazla veriyor
Topal ise 2012-2013 sezonu için 2 milyon Euro garanti para alacak. Mehmet Topal, bu sezon 30 maç oynasa maç başı 10 bin Eurodan 300 bin Euro daha kazanacak ve yıllık geliri 2 milyon 300 bin Euroya çıkacak. Böylece Topal, bu yıl futboldan 5 milyon 232 bin 500 lira kazanmış olacak ve yüzde 15 vergi ödeyecek.
Topal, bu ücret karşılığında 784 bin 875 bin lira gelir vergisi ödeyecek. Buna karşılık 5 milyon 232 bin lira kazanç elde eden doktor, avukat, mühendis, mimar, fırıncı, otelci Mehmet ise yaklaşık 1 milyon 821 bin 910 lira gelir vergisi tahakkuk edecek.Halen brüt maaşı 2.000 lira olan bir işçi ya da memur, başlangıçta yaklaşık 1.500 lira net maaş alıyor. Yıl içerisinde vergide bir üst dilime girdiğinde maaş 1.360 liraya kadar düşüyor. Brüt 3.000 lira maaş alanlar ise yüzde 27’lik dilime kadar gelir vergisi ödüyor. Beyannameli gelir vergisi mükelleflerinin yanı sıra işçi ve memurlar da yüzde 15, yüzde 20, yüzde 27 ve % 35’lik gelir vergisi tarifesine tabi bulunuyor. Günümüzde yıllık 300 bin lira kazancı olan bir ücretli (bekar ya da evli ve eşi çalışan) yılda 95 bin 710 lira gelir vergisi veriyor. Futbolcu ise aynı gelir için 45 bin lira vergi ödüyor.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ha ... aber=69948
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
Büyüme yavaşladı Cari Açık küçülüyor
Açığın büyüklüğünün göstergesi, yıllık cari açığın ülkenin yıllık milli gelirine oranıdır.

Bizim 2011 yılı milli gelirimiz 772.2 milyar dolar, cari açığımız 76.9 milyar dolar, cari açığımızın milli gelire oranı yüzde 9.9’dur.

2012 yılı ilk 3 aylık milli gelir rakamına göre, yılın ilk 3 ayındaki cari açık toplamının milli gelire oranı yüzde 8.9’a geriledi.

Biz en kötü cari açığı olan ülkeler sıralamasında 4’üncüyüz. Bizden daha büyük açığı olan ülkeler Mozambik (%12.7), Kenya (%13.0) ve Mongolya (%15).

http://ekonomi.milliyet.com.tr/buyume-y ... efault.htm
devler ligi!...
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
pardon "fiyat güncelleme"lerini diyecektim!

uçak yakıtı kullanalım!!!!

uçak yakıtı vergisiz satılıyor. jet yakıtı ÖTV'siz yaklaşık 1.60 TL.
http://ekonomi.haberturk.com/airport/ha ... it-vurgunu

ayrıca uçağın ötv'si de %0,5.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19229032.asp
her-telden-f29/benzin-zamlarini-elestirmeyelim-t83607.html

HAVA YOLU HALKIN YOLU OLDU!...

HAYALDİ GERÇEK OLDU!...
http://www.youtube.com/watch?v=UIfNOuV-sPI
 
serkanaytekin' Alıntı:
Srebrenitsa' Alıntı:
hayalcisuat' Alıntı:
obsearchverim hocama
:alkis: :alkis: :alkis:

Kapak. :alkis:



bende sana bir kapak yapayım, muhabbet ev-araba dan açılmış.

Mesleğimin 5. yılında evim oldu çok şükür, arabamda var, aylık 1000 tl de kira alıyorum.

Ev araba işleri önce tasarrufa sonrada nasibe bakar. Ya madem bu kadar şikayetçi millet neden %50 alıyorlae hâla. Şunu asla unutmayın vatandaş oy verirken cebinden hitap edeni seçer.

Sizin mantığınıza göre %50 nin içinde asgari ücretli, emekli ,memur, işçi, öğrenci vs. olmaması lazım. E tabi doğru seçim zamanı uzaydan gelip oy kullanıyorlar.

Birde sanırım özil in yazısı bu, geçen başbakan bira içseydi Türkiye daha iyi olurdu diyen şaşkın değil mi? bizzat izledim diyecek bir şey bulamadı , saçmaladı işte, rezil oldu.


Hocam merak ettim bekarmısın evlimisin, evinde senden başka geliri olan varmı.?
Şu an oturduğun v sanamı ait yada ailenden mi kaldı, kira aldığın ev ailendenmi kaldı sana mı ait?


Açıkcası insanımız refah seviyesini kendine göre belirler ve buna ulaşınca mutlu olur, varolan aksaklıları görmez, umursamaz bile...
Şu anda senin bu söyleminle, yat edinmenin normal ve bir ihtiyaç olduğunu söyleyen bakanla aranızda bir fark göremiyorum...
 
şimdiden emeklilik hayali kuran varsa;
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
Az çalışana çok, çok çalışana az maaş

“BU DA neyin nesi?” diye sormayın.

Uygulama, öteden beri tam gaz devam ediyor!

2.800 TL’NİN ALTI SORUNLU

Asgari ücretliler başta olmak üzere, ayda 1.000-2.000 TL aylık alanlar, hatta ayda 2.800 TL’ye kadar aylık alanlar, çalışmaya devam ettikçe, bağlanacak emekli aylıkları azalıyor!
“Olur mu öyle şey?” demeyin, 1 Ekim 2008 tarihinden bu yana yani yaklaşık dört yıldır, uygulama (maalesef) böyle!
Aylık ücreti 2.800 liranın üzerinde örneğin 4.000-5.000 TL olanlarda, böyle bir sorun yok.

YANLIŞ BİLİNİYOR

Çok kişi, “çalışabildiğim kadar çalışıp, gün sayısı olarak daha fazla prim ödeyerek, daha çok emekli aylığı alayım” diye düşünüyor ama yanılıyor!
Bu uygulama, sadece SSK’lılar (4/a’lılar) değil, Bağ-Kur sigortalıları için de geçerli.
Yani SSK’lı ve Bağ-Kur’lular, ne kadar çok çalışır ve prim öderlerse, bağlanacak emekli aylığı, o kadar düşük oluyor!
İster inanın ister inanmayın, mevzuat ve uygulama böyle!..
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21586868.asp
teksen' Alıntı:
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
jemba35' Alıntı:
Ya arkadaşlar zam oranı nereden çıktı şimdi. Ben 3+3 ü benimsiyormuyum. Ama bazı hesapsız kişiler sadece zam 3+3 diye Yunanistan gibi olalım diyorlar, ben bilimsel bir alıntı yaptım. Siz ne yapıyorsunuz habire laf salatası ve hakaret.


3+3 le nasıl bağlantı kurdunuz hayret.

teksen' Alıntı:
bence Yunanistan gibi olalım:
http://www.stargazete.com/ekonomi/papan ... 384815.htm

Almanya gibi de olabilir!....
Eski eşlerine ödediği nafakalar nedeniyle parasız kalan,
Wolkswagen'e binen, mütevazı bir evde oturan Schröder,
çöpçülük kadrosuna başvuran erkek kardeşine iltimas geçmiyordu.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=51060

ben Yunanistan gibi olalım derken,
verdiğim örneklere bakılırsa,
orada,
krizde yokluk ve sıkıntıyı,
her türlü zorluğu,
herkesin,
hatta mevcut başbakanın ve oğlunun bile yaşadığını,
kimseye,
başbakanın oğluna bile,
başbakan tarafından bile,
en ufak bi iltimas gösterilmediğini
vurgulamak istemiştim.

söylemek istediğim,
keşke bizde de
krizleri atlatmak için
bazı "fedakarlıkları", "kemer sıkma politikalarını",
hep dar gelirliler, işçiler ve memurlar yapmak zorunda kalmasa,
krizlerin faturası hep bu kesimlere kesilmese,
krizleri aşmak için herkes mevcut şartlarından
fedekarlık, feragat etse,
toplumun her kesimi "kemer sıksa",....

-kendi maaşlarına kendileri karar verebilen tek zümre vekillerimiz.-


En Zengin 100 Türk''ün toplam serveti 92 milyar 351 milyon lirayı bulurken,
''Vergi Rekortmeni 100 Türk''ün ödediği yıllık vergi 530.5 milyon lira olarak gerçekleşti.
En zengin 100 Türk'ün ödediği gelir vergisinin oranı
servetleriyle karşılaştırıldığında
yüzde 5.7'lik
bir oran ortaya çıkarırken,
asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15
ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.

32 bin 150 asgari ücretlinin yılda kazandığı geliri bir zengin tek başına elde edebiliyor.


dünyada gelişmiş ülkelerde
vergi adaletinin temel unsurunu oluşturan
''az kazanandan az, çok kazanandan çok'' ilkesini
Türkiye'nin de hayata geçirmesi gerektiğini belirterek,
http://cumhuriyet.com.tr/?hn=335394

Japonya'da kişi başı milli gelir 45.000$,
milli gelir 5.7 trilyon dolar,
dolar milyarderi sayısı 26 kişi,

Türkiye'de kişi başı milli gelir 10.000$,
milli gelir 702 milyar dolar,
dolar milyarderi sayısı 38....

http://www.internethaber.com/ne-fransa, ... 11303y.htm

dolar milyarderi sayısında
Japonya'yı bile geride bırakmışız ama
-tabi ki her şeyin güzel gittiği anlamına gelmez.-
Yunanistan'ın nüfusu kadar da yoksul vatandaşımız var.

DİSK'in araştırmasına göre
son 32 yılda asgari ücret,
ekonomik büyümeye paralel olarak (3.19 kat)artmış olsaydı,
-asgari ücretle çalışanlar,
"büyüme ve gelişmeden" paylarına düşeni alabilselerdi-
bugün bir asgari ücretlinin
eline 2.300 TL geçmeliydi.


70-80'li yıllarda,
dünya dolar milyarderleri listesinde
Türkiye'den belki hiç kimse yoktu,
belki de 1-2 kişi vardı.

demek ki geliri adil bölüştürememişiz,
birileri kalkınırken birileri de yerinde saymış.


söylemek istediğim krizlerin faturası işçiye, çiftçiye, memura kesilirken,
ekonomik büyümeden, gelişmeden payına düşeni alamayan da yine bu kesim,

ama devletin kasasını dolduran da yine işçi-memur,

şöyle ki,
adı en zengin 100 türk listesinde olan bi çok kişinin adı,
vergi rekortmenleri listesinde yok
.


vergi gelirlerinin %70'e yakını
zengin-yoksul ayrımı yapmadan herkesten alınan
adaletsiz -kdv-ötv-öiv- gibi vergilerden
ve bordrolu olarak çalışan
işçi, memur gibi, daha aylığı eline geçmeden
kaynağında vergi kesintisi yapılanlardan
elde edilmekte,
-diğer ülkelerde bunların genel bütçedeki oranı
%30-40-kdv-ötv-öiv gibi dolaylı vergi-
 
teksen' Alıntı:
keşke kişi başına düşen milli gelirden başka veriler de haber yapılsa.
kişi başına düşen et tüketim miktarı,
insanı gelişmişlik endeksi,
kişi başına düşen kitap sayısı,
kişi başına düşen kağıt tüketim miktarı,
kişi başına düşen, alınan patent sayısı,
iş kazaları oranı gibi,


bunlar da ülkelerin gelişmişlik düzeylerini belirlerken kullanılan kriterler iken,
biz sadece kişi başına düşen yıllık milli geliri kriter olarak ele alıyoruz.
 
bu tarz konuları takip edenler için belki tekrar olacak,
ama,
yine de paylaşmak istedim.
akşam akşam kusura bakmayın artık!...
 
obsearchverim' Alıntı:
Kara Kule 61' Alıntı:
genzo' Alıntı:
Babam yıllarca memurluk yaptı. En rahat olduğu dönem bu hükümet dönemi oldu. Daha önce ayın başını zor getiriyordu. Şimdi arabası var. Hala beğenmeyenler için söylüyorum en rahat ev alınan dönem bu dönem. En basitinden çünkü faizler çok düştü. Dolar sabit kaldı. Doların bir yılda %50 arttığını bilirim. Unutmayacağım unutturmayacağım o günleri. Paradan altı sıfır atamazsın dediler attı. Paraya itibar geldi. Paraya her sene bir sıfır atılan günleri ne çabuk unuttunuz heralde başka ülkden geldiniz. Enflasyonun bu noktalara gelmesi hayaldi oldu. Arabadır evdir düşük faizlerle alınabiliyor artık eskiden mümkün müydü? Tankı helikopteri silahı ihayı uzaya uyduyu bu zamanda gördük. Aynı zamanda hızlı treni, duble yolları barajları , nükleer santral bu zamanda oldu. İngilterede memurlar işten çıkarılırken ülkemizde her yıl en az 50 bin memur alınıyor. Yunanistan krizde avrupa krizde . Nerden nereye geldiğimizi görmek lazım. Yapanlardan Allah cc razı olsun. Yapılan yanlışlar da var tabii ki ama söylediklerim şeylerin olması bile bir devrim.
:D Sayın Hocam bunlar doğal şeyler hükümetle alakalı değil :D

Hocam babanızın evi var mı? Kaç sene önce aldı bu evi diye sormuştum; hala yanıt vermediniz.

Hocam soruma hala cevap vermediniz. Babanız araba aldığı için bu iktidarı övüyorsunuz, önceki dönemleri karalıyorsunuz, olanların dünyadaki gelişmelerden kaynaklanmadığını, sadece bu iktidardan kaynaklandığını söylüyorsunuz ama babanızın evi var mı? Eğer var ise hangi iktidar döneminde bu evi aldı soruma cevap vermediniz hala.

Cevap bekliyorum.
 
obsearchverim' Alıntı:
serkanaytekin' Alıntı:
Srebrenitsa' Alıntı:
hayalcisuat' Alıntı:
obsearchverim hocama
:alkis: :alkis: :alkis:

Kapak. :alkis:



bende sana bir kapak yapayım, muhabbet ev-araba dan açılmış.

Mesleğimin 5. yılında evim oldu çok şükür, arabamda var, aylık 1000 tl de kira alıyorum.

Ev araba işleri önce tasarrufa sonrada nasibe bakar. Ya madem bu kadar şikayetçi millet neden %50 alıyorlae hâla. Şunu asla unutmayın vatandaş oy verirken cebinden hitap edeni seçer.

Sizin mantığınıza göre %50 nin içinde asgari ücretli, emekli ,memur, işçi, öğrenci vs. olmaması lazım. E tabi doğru seçim zamanı uzaydan gelip oy kullanıyorlar.

Birde sanırım özil in yazısı bu, geçen başbakan bira içseydi Türkiye daha iyi olurdu diyen şaşkın değil mi? bizzat izledim diyecek bir şey bulamadı , saçmaladı işte, rezil oldu.

Tek öğretmen maaşı ile yaptım bunları de de konuyu kapatalım.

Sizden de yanıt bekliyorum hocam.

Benim babam tek öğretmen maaşı ile 8. yılında YARIM EV PARASI biriktirmişti, amcamla ortak BİR EV ALMIŞLARDI.

Cevap bekliyorum.
 
BBNET
Geri
Üst