Eski Milli Eğitim Bakanı Avcı: Akıllı tahta, öğretmenleri duman etti

Çok şükür bu adamdan kurtulduk... Dediğinde kısmen haklı ama son cümlesi ömer dinçerle gelen eğitim anlayışı iğrenç duruyor. "Müşteri"...

Bu adamlar herşeyi satılık ve herkesi müşteri görüyorlar...
//Yemin ediyorum siyasi değil fikrim, sadece bu tarz söyleme tahammül edemiyorum... Eğitim ticaret anlayışı ile şekillenen bir şey değildir, olmamalı! Ne bizler tüccarız nede öğrenciler müşteri...

eski mudurde oyle derdi ticarethane olarak gorurdu okulu getti de rahatladim

etkileşimli tahtayla etkileşmemiş olanların sözlerine itibar etmeyiniz.
dumaanlı dumanlııı..

Çok da haksız sayılmaz hocam. Bir zaman elazığda çalışırken avrupa birliği projesiyle takılan akıllı tahtaların ekranı beyaz diye beyaz tahta kalemiyle yazı yazan öğretmenler vardı. Fatih projesinin tam anlamıyla başarılı olamamasının sebeplerinden biri de öğretmenin yetersizliği. Tabii ki burada milli eğitim de hatalı, önce tahtayı tableti verip sonra öğretmenleri eğitmeye çalışıyor onu da maalesef tam anlamıyla yapamıyor. üstünkörü bir kurs yapıp sen eğitimi aldın diyorlar. Fatih Projesi fikir olarak muhteşem ama uygulandığı dönemde ne milli eğitim hazırdı ne öğretmen ne öğrenci ne de veliler. Burada en önemli sac ayağı öğretmen. herşeye rağmen bu sistemi canlandırabilir ama maalesef klasik öğretmen anlayışından kurtulamıyoruz. Dersler öğretmen merkezli işlenmeye devam ediyor.

Sayın hocam ÖĞRETMENE sen hak ettiği itibarı ver.Benim öğrencim benim velim yerine benim ÖĞRETMENİM de bak nasıl düzeliyor eğitim sistemi.

Laf-ı güzaf.

Beyefendi işinde başarılı olsaydı Milli Eğitim'in bakanı olmaya devam ederdi kanımca. Bakanlığı döneminde il il gezip sohbet etmekten başka ne yaptı? Şunu da Nabi Avcı yapmıştı diye yıllar sonra anlatılabilecek bir etkinliği var mı? Bakanlığı bürokrasi çemberinin içinde duman oldu tozu bile kalmadı kendisinin.

dede bizimle eğlenir herhal...
önce tahta sonra eğitim olmamalıydı,
önce ihtiyaç analizi eğitime ihtiyaç duyan öğretmenlerin eğitimi ondan sonra tahta

"Etkileşimli tahtalar öğretmen otoritesini duman etti. Çünkü öğretmenler o tahtaları çocuklar kadar başarılı kullanamıyorlardı." ... yani projeyi hatalı yaptık diyor kendi hatam kabul ediyorum tahtalardan önce öğretmenlerin hepsini eğitmeliydik haklısınız diyor

Şu andaki öğrenciler ve eğitim düzeniyle alakalı. Dediği gibi olsaydı akıllı tahtalar kapalıyken herşey düzelir yoluna girerdi. Hatta tahtalar açıkken öğrenci dikkati daha da arttığı için otorite de kendiliğinden sağlanmış oluyor bana göre

delikanlı olsaydı görevdeyken bunları söyleyebilseydi dediklerine bakardık belki ama dedikoducu dedelere dönmüş, kale almaya değmez. yav he he pamuk dede.

Zatı şahane ve bir önceki bakan Dinçer döneminde antlaşmaları imzalanan ve kurulan tahtaların garantileri çoktan doldu. Garanti ile birlikte tahtaların bileşenleri de doğal ömrünü tamamlamaya başladı. En küçük bir donanımsal arızada servislerin istediği ücret çoğu devlet okulu bütçesi için ağır yük. MEB garanti uzatma ile ilgili yeni bir çalışma yapmazsa bir kaç yıl içinde o tahtalar komple boşa çıkacak.

Okullar kırılan camı pencereyi yaptırmaya, aile birliği bütçesinden çalıştırdığı temizlik güvenlik personelinin maaşını ödemeye para bulamıyorken bozulan tahtaları nasıl yaptıracaklar.

Vestel sayelerinde perakende olarak tüm dünyaya bir kaç yüzyılda sürece satamayacağı sayıda cihazı bir kaç yıl içinde MEB e satıp parasını nakit aldı.

Öğretmenlere çamur atmadan önce emrindeki bürokratlarla birlikte imza attıkları devleti zarara uğratıp birilerini zengin projelerin hesabını versinler.

Baştan mantıklı bir planlama ile kurulum yapılacak okulların belirli dersliklerine daha az sayıda tahta alınıp BT sınıflarının güncellemesi, daha uzun garanti süresi, kullanacak öğretmenlere detaylı hizmet içi eğitim verilmesi gibi bir çok çalışma yapılabilirdi.

etkileşimli tahtalar bu kadar yoğun bir şekilde önüne gelen her tür okula kesinlikle kurulmamalıydı.
her ilin her ilçenin her okulun durumu seviyesi ihtiyaç fayda analizi bile farklıyken bence aşırı lüks ve gereksiz israf oldu.
otorite konusunda başlık kısmı doğru geri kalan söylenmesede olurmuş çünkü gerçekten sınıfı idare edemeyen öğretmenler emekliye ayrılacaklardı sırf tahtalar geldi diye devam edenler var. tahtadan sunu - filim(Hababam sınıfı vb. filmleriyle dersleri geçiren öğrencileri uyutan) ile işi iyi götürüyorlar.
öyle öğretmeni duman etti kısmıda şöyle açıklanabilir önceden çok dinamik aktif olan öğretmenlerin bir kısmı internetten buldukları sunum görsel vs leri flaş belleklerine toplayıp okulda ilk defa öğrencinin karşısında beraber derste incelemeye başlayınca ekileşimli tahta zaman zaman rötar yaptığında elektrik kesildiğinde yazılım hata verdiğinde tahta açılmadığında sınıfta oturup sohbet ederek kendi otoritelerini kendileri berbat etmişlerdir etkileşimli tahtayı kullanma kültürü diye birşey vardır bir öğretmen bunu direk kendi yerine koyarsa sistem bir sebepten açılmadığında artık o sınıfta değil o okulda saygınlık otorite beklemesin tahta ders araç gerecidir kullanırsın kullanmazsın ayrı meseledir ama kendi yerine koyduğun an bittin demektir.

Bakış açısı...