Başbakan Erdoğan’ın “yeni bir çağın başlangıcı” diye duyurduğu Fatih Projesi’nin içinde yer alan tablet bilgisayarlar, “Akıllı tahta” ve “Z-kitap” gibi uygulamaların hukuksuz şekilde işleme konduğu ortaya çıktı. Eğitim Sen, söz konusu uygulamaların Talim ve Terbiye Kurulu tarafından incelenmeden hayata geçirilmesinin önünü açan yönetmeliğin yürütmesinin Danıştay 8. Dairesi tarafından durdurulduğunu açıkladı.
AKP hükümeti ders kitapları dışındaki eğitim araç ve gereçleri üzerindeki Bakanlık denetimini kaldırmak üzere Milli Eğitim Temel Kanunu’nda değişiklikler yapmış, ancak bu çaba Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmüştü. Son olarak geçtiğimiz Haziran ayında çıkan bir yönetmelikle eğitim araç ve gereçleri için değerlendirme ve seçme kriterleri ortadan kaldırılarak, bizzat Başbakan tarafından duyurulan Fatih Projesi’nin önü açıldı. Proje kapsamında öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarlar ve sınıflarda kurulan akıllı tahtalar AKP hükümeti tarafından propaganda malzemesi gibi kullanılıyor.
Ancak Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, proje kapsamında yer alan tabletler, akıllı tahtalar ve z-kitap uygulamalarının usulsüz şekilde hayata geçirildiğini bildirdi.
Bugün sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Bozgeyik, söz konusu ders araç ve gereçlerinin MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı denetiminden geçmemesine dönük yönetmeliğin yürütmesinin Danıştay 8. Dairesi tarafından 29 Kasım 2011 tarihinde durdurulduğunu aktardı. Tablet bilgisayar ve akıllı tahtaların dağıtımının durdurulması için 7 Şubat 2012 tarihinde MEB’e başvuruda bulunduklarını açıklayan Bozgeyik, başvurunun olumsuz yanıtlanması halinde konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi.
İHALE SÜRECİ ŞÜPHELERİ ARTTIRIYOR
Söz konusu tablet ve akıllı tahtaların eğitime uygun olup olmadığının incelenmemesini eleştiren Bozgeyik, ABD ve İngiltere’de hayata geçirilen benzer uygulamaların olumsuz sonuçlar yarattığını kaydetti. Bozgeyik, çocukların özellikle matematik ve okuma derslerindeki başarılarının düştüğü yönündeki tespitlere dikkat çekti.
Bozgeyik, ihale sürecine ilişkin iddiaları da gündeme getirdi. Bir firmanın ihale şartnamesi açıklanmadan 20 gün önce şartnamede yer alan özellikleri taşıyan bir tahtanın patentini aldığını ifade eden Bozgeyik, tahtayı tasarlayanlardan birinin de MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı olduğu iddiasının ihale üzerindeki şüpheleri daha da arttırdığını söyledi.
TEKELLERE 8 MİLYAR RANT
Bozgeyik, tablet ve akıllı tahtaların yerli ürün olduğu yönündeki açıklamaların da gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Projeyle yabancı tekellere yaklaşık 8 milyar dolarlık rant sağlandığını belirten Bozgeyik, asıl amacın eğitimin niteliğini geliştirmek değil, eğitimi hızla özelleştirmek olduğunu kaydetti.
Bozgeyik, Başbakan’ın tablet dağıtımları ve “Dindar gençlik” tartışmasıyla eğitimin asıl sorunlarının üzerini örtmek istediğini dile getirdi. Bir çok okulun öğretmensiz olduğuna, 8 milyon engellenin yaklaşık yüzde 30’nun eğitimden mahrum kaldığına, birçok okulun hala ikili ve taşımalı eğitime mahkum olduğuna vurgu yapan Bozgeyik, hal böyleyken hayata geçirilen Fatih Projesi’nin makyajdan öteye gidemeyeceğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)
AKP hükümeti ders kitapları dışındaki eğitim araç ve gereçleri üzerindeki Bakanlık denetimini kaldırmak üzere Milli Eğitim Temel Kanunu’nda değişiklikler yapmış, ancak bu çaba Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmüştü. Son olarak geçtiğimiz Haziran ayında çıkan bir yönetmelikle eğitim araç ve gereçleri için değerlendirme ve seçme kriterleri ortadan kaldırılarak, bizzat Başbakan tarafından duyurulan Fatih Projesi’nin önü açıldı. Proje kapsamında öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarlar ve sınıflarda kurulan akıllı tahtalar AKP hükümeti tarafından propaganda malzemesi gibi kullanılıyor.
Ancak Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, proje kapsamında yer alan tabletler, akıllı tahtalar ve z-kitap uygulamalarının usulsüz şekilde hayata geçirildiğini bildirdi.
Bugün sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Bozgeyik, söz konusu ders araç ve gereçlerinin MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı denetiminden geçmemesine dönük yönetmeliğin yürütmesinin Danıştay 8. Dairesi tarafından 29 Kasım 2011 tarihinde durdurulduğunu aktardı. Tablet bilgisayar ve akıllı tahtaların dağıtımının durdurulması için 7 Şubat 2012 tarihinde MEB’e başvuruda bulunduklarını açıklayan Bozgeyik, başvurunun olumsuz yanıtlanması halinde konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi.
İHALE SÜRECİ ŞÜPHELERİ ARTTIRIYOR
Söz konusu tablet ve akıllı tahtaların eğitime uygun olup olmadığının incelenmemesini eleştiren Bozgeyik, ABD ve İngiltere’de hayata geçirilen benzer uygulamaların olumsuz sonuçlar yarattığını kaydetti. Bozgeyik, çocukların özellikle matematik ve okuma derslerindeki başarılarının düştüğü yönündeki tespitlere dikkat çekti.
Bozgeyik, ihale sürecine ilişkin iddiaları da gündeme getirdi. Bir firmanın ihale şartnamesi açıklanmadan 20 gün önce şartnamede yer alan özellikleri taşıyan bir tahtanın patentini aldığını ifade eden Bozgeyik, tahtayı tasarlayanlardan birinin de MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı olduğu iddiasının ihale üzerindeki şüpheleri daha da arttırdığını söyledi.
TEKELLERE 8 MİLYAR RANT
Bozgeyik, tablet ve akıllı tahtaların yerli ürün olduğu yönündeki açıklamaların da gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Projeyle yabancı tekellere yaklaşık 8 milyar dolarlık rant sağlandığını belirten Bozgeyik, asıl amacın eğitimin niteliğini geliştirmek değil, eğitimi hızla özelleştirmek olduğunu kaydetti.
Bozgeyik, Başbakan’ın tablet dağıtımları ve “Dindar gençlik” tartışmasıyla eğitimin asıl sorunlarının üzerini örtmek istediğini dile getirdi. Bir çok okulun öğretmensiz olduğuna, 8 milyon engellenin yaklaşık yüzde 30’nun eğitimden mahrum kaldığına, birçok okulun hala ikili ve taşımalı eğitime mahkum olduğuna vurgu yapan Bozgeyik, hal böyleyken hayata geçirilen Fatih Projesi’nin makyajdan öteye gidemeyeceğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)