Formatör Öğretmenler Pasif Direnişte!..

Kodla Büyü
evet tabii ki formatör öğretmenin mesai sati dışında yaptığı çalışmalarının karşılığı kendisine ödenmelidir de. formatör öğretmenlerin tek sorunu bu değil maalesef. bizim ilde zorunlu tutulmadı ama BB net te bi çok arkadaşımız farklı başlıklarda dile getirmişler sıkıntılarını. İnsanların çeşitli yaptırımlarla mecburi tutulmaları mesai saatleri kendilerine verilen sorumluluklar. anlatacak çok şey var ama dinleyen yok maalesef.
 
denge tazminatında da bu kadar inat etmişlerdi sonra ne oldu?.

ortada bi görüş yazısı var sadece; yazı şöyle başlıyor " verilen kursların mesai saatleri içinde veya dışında olduğuna bakılmaksızın" ne demek ya bu. bu yazıyı yazan ve imzalayan arkadaşa sormak lazım sizin 657 den hiç haberiniz yokmu, yada siz kendinizi 657 den daha mı yukarıda görüyorsunuz.

yazıklar olsun ya.
 
arkadaşlar kimse name yapmasın.sonuçta şu bir gerçek, herkes hak ettiği muameleyi görür.pasif direniş ne demektir? saçma sapan lafler bence bunlar.biz bilgisayar öğretmenleri önemli bi branşmışız gibi sunulup hep ikinci planda(derslerde özellikle) kalıyoruz. desek ki şimdi beden eğitimi öğretmenlerinin yaptığı gibi ankara'ya gidip sesimizi duyuralım, herkese mağduriyetimizi anlatalım, emin olun aramızdan %90 gibi bi çoğunluk bilgisayarının başından kalkmaya dahi tenezzül etmez. hadis-i şerifte dendiği gibi "her toplum hak edildiği şekilde yönetilir." biz bilgisayarcılarda kafamız çok çalıştığı için(?) bu şekilde yönetiliyoruz.
 
stoner' Alıntı:
denge tazminatında da bu kadar inat etmişlerdi sonra ne oldu?.

ortada bi görüş yazısı var sadece; yazı şöyle başlıyor " verilen kursların mesai saatleri içinde veya dışında olduğuna bakılmaksızın" ne demek ya bu. bu yazıyı yazan ve imzalayan arkadaşa sormak lazım sizin 657 den hiç haberiniz yokmu, yada siz kendinizi 657 den daha mı yukarıda görüyorsunuz.

yazıklar olsun ya.
5450 sayılı kanunla Bakanlığımıza devrolan kurumlarda görev yapan personelin :puhaha: 8) :? :scared: eline düşersen sabah-akşam mesai içi dışı farketmez. Arkaş bir edebi cümle kurmuş 40 edebiyatçı işin içinden çıkamamamış :verymad:

Bu cümleyi kuran arkadaşi ödül olarak bakanlıktan atsınlar. Nasıl cümle oldu ama .....
 
en güzeli kurs falan açmamak aslında o zaman.
Ama şuna da eminim kurs ücretini tıkır tıkır alan eğiticilerimiz vardır. bu arkadaşlar şuan sessizliğini koruyorlar. ama o arkadaşlara sesleniyorum bakın bu iş gelip sizede çatar en azından forumlarda dile getirelim bu meseleyi.
ben hukuksal mücadeleyi başlatıcam. sonucu buradan sizinle paylaşırım.
 
bilişim ne yazık ki ülkemizde masraf olarak görülmekte. Söylenecek o kadar sorun var ki! Kurs ücretlerindeki kepazeliği dile getirmeye luzüm bile görmüyorum. yaklaşık 2,5 senedir eğitici bilişim formatör öğretmeniyim daha bir masam ve bilgisayarım kurumumda çalıştığım bile yok. Kendi laptopum olmasa her daim emanet masalar ve bilgisayarlar.

" verilen kursların mesai saatleri içinde veya dışında olduğuna bakılmaksızın" ifadesi konuya "ben yaptım oldu" yaklaşım tarzından başka birşey değildir. Buradaki gerçek amaç ebitefoların kurs vermelerinin önlenmesi ve bakanlık nezninde "ne işe yarıyorlar ki" izlenimininin uyandırılmaya çalışılmasıdır.

Bilişime yabancı olan bu düşüncenin hesaba katmadığı en önemli şey günümüz itibariyle il ve ilçe memlerin bilişim alanında teknik desteğe hayati anlamda bağlı oldukları ve bunu hizmet alımı yoluna giderek yapamayacaklarıdır. Ya teknik kadro oluşturulacak ki bu kadronun formasyon bilgisinin yanında mebin resmi yazışmalarından da haberdar olması gerekir ki bu imkansız. Yada ebitefolar veya ilsis personelleri gibi öğretmen menşeili görevlendirme personelin kullanılması.

Bu bilişim karşıtlarınında unuttukları ikinci handikap meb bünyesinde giderek artan web tabanlı projelerde mevcut öğretmen kadrolarında duyulan eğitim ihtiyacının karşılanması.

meb bence hala durumun farkında değil stoner arkadaşımın dediği gibi belkide halihazırda kurs verip ücretini alabilen eğitici arkadaşlar mevcut. Bence onların sessiz kalması değilde memleket dahilinde her ile hatta her ilçede farklı uygulamaların olması ve eğitim bütünlüğüne zarar verilmesi en büyük sorun.
 
Buradaki PASİF nedense bana hiç güzel gibi gelmedi. pasif direniş ne demektir anlamlandırmaya çalıştım. Anladıklarımsa pek hoş şeyler değildi. Kanun, yasa, yönetmelik, vs bunların son zmaanlarda hiçe sayıldığını herkes görmektedir zaten çok fazla bahsetmeye gerek yok fakat bu haklar da itiraz edilerek kazanılır. Ypa diyorlar ve sen yapıyorsan bunda hak aranacak bir durum yoktur.

1. Görevin olmadığını ifade edersin
2. Tekrar sorunlar mı çıkıyor hala devam mı ediliyor verleni yapmazsın. O zaman sana ne yapabilir görevini yerine getirmediğin için yasal sreci başlatır sen de savunmanı yazar ve görevin olmadığını ifade edersin. Ki zaten eğer durum dava sürecine girerse kanunlar koruyucu niteliktedir. Zaten kanundan sonrası yönetmeliği genelgesi bilmemnesi hiçbri kesin ifadeler içermediğinden bu sonuçlar ortaya çıkıyor zaten. Aslında özellikle bu ifadeler kullanılarak çelişiye yol açıldığı kanaatindeyim ne kadar yaptırırsak kar gibi bir durum söz konusu gibi geliyor.


Burada aslolan da bazı arkadaşalrımızın menun olup bazılarının memnun olmamasıdır. Kişiler kendi şartlarına göre formatörlüğü değerlendirirler. Büyük bir çoğunluk için de uygundur sebepleri ne olursa olsun.

Bu yazıda tam oalrka bunlardan bahsedilmese de işin aslı bu uygulamadan çıktığı için söz ettim...
 
Geri
Üst