meydanulger
Üye
- Mesajlar
- 2
İstanbu Airport vardık ve burada yapılan pasaport kontrol sonrası ise valizlerimizi aldık.
Hemen Ataturk havalının hemen 1 kat altında bulunan metro için yürüyen merdiven ile metro son durağında bindik ve Aksaray tranway aktarma sonrası Kabataş vapur iskelesine kadar 1 saatte geldik. Son derece rahat ve çok ekonomik bir yolculuk sonrası vardık. yaklaşık her 45 dakika ara ile Adalar vapur seferleri bulunmaktadır. Buraya istanbul kart kullandık ve burada bekleme salonunda bekledik. Beklenen gemi iskeleye yanaştı ve biz deiğer yolcular vapur bindik. Biz ise 2. katta bindik ve buradan muhteşem istanbul manzarası harikaydı. Oldcity bosphorus ve Kız Kulesi geçtikten sonra 1,5 saatlik deniz yolculuğu yaptık. Ada vapur iskelesine geldik ve burada kaldığımız otelden gelen görevli takip ederek Adalar Belediyesinin hemen yakında ve harika Ada manzarası olan otelde
3 gün kaldık. Ada inanın anlatmak çok zor ve kelimelerin yetersiz olduğu. Hatta anlatılmaz ve özellikle Adanın akşamları kendine özgü eğlencesi olan yer. Deniz kenarında bulunan balık resturantları ve canlı müzik muhteşem bir ikilydi. Ada ormanlık alan olduğu için insanlar burada kendilerini rahat hissedecekleri piknik alanları mevcuttur. Bisiklet ile ada en üst noktasında bulunan Kilise bahçesine kadar yol aldık . Buradan tüm ayakların altında .
Day 2
istanbul oldum olası geldiğim her seferinde istanbul ne kadar ve nekadar özel bir yerini, her gelişimde
istanbul ayrı bir yerini gezme fırsatım oldum. İstanbul sevdalıları
için en az bir hafta zaman ayırmak zorunda ki bu muhteşem istanbul'un havasını soluyabilesiniz. Bu kadar güzel kenti surları bile son derece hoş ve harika. Bu sıradan gözüken
surlar bile Bizans zamanında kullanılmıştır. Bu surlar içerisinde kalan istanbul için oldcity denilmektedir. Bu istanbul oldcity yapılan tüm yapılar belli bir standart
içerisinde yapılmaktadır. gene istanbul oldcity her tepe osmanlı sultan adını taşıyan mosque bulunmatadır. Beyazıt meydanında ise çok büyük Çemberlitas sutunu vardır. Bu
sutun çevresinde ise Grand Bazaar inşa edilmiştir. Tam olarak kim yaptırdığı bilinmeyen bu Grand Bazaar. ilk olarak Sultan mehmet zamanında yapılmış ve zamanla ihtiyaç
doğrultusunda genişlemiştir. Zaten burası Asya ve Avrupa kıtasında yapılmış o dönem için en büyük alış veriş merkezi kabul edilmektedir. Zaten 1,000 üzerinde farklı dükkanlar
bulunmaktadır. Gelelim istanbul oldcity yapılmış başka bir Bizans eseri olan Hagia Sophia önünden geçelim , gerçi private istanbul tours burası daha önce kilise olarak yapılmış olsada , şimdi
Hagia Sophia eklenmiş 4 adet minare ile daha çok büyük bir mosque benzemektedir. istanbul özel kılan bir olay anlatayım mesala At meydanın bir uçunda Bizans yapısı olan HAgia
Sophia diğer uçundaysa Osmanlı etkileyeci hukumdarlarından ve tarih sahnesine ismini altın harfler ile yazmış olan Sultan eşi Hurrem Sultan Turkish Hamam bulunmaktadır. Dönemine
göre son derece luxury yapılmıştır. 7 private odadan yapılmış ve bugünde hizmet vermektedir. osmanlı ve Selçuklu devletin olduğunu 2 olay ve yapı ve bina ile rahatlıkla anlaşılır.
Bunlar ise Turkish hamamları ve Anadolu toprakların çok sıklıkla yapılmış Kervansaraylar dır.
Ephesus çok popüler olan ve Unesco tarafından sit alanı olarak kabul edilmiş tarihi ören yeri. İzmir çok yakın olmasına karşın Aydın ili sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Lakin Ephesus tarihi ise antik Yunan zamanında çok popüler olan bir liman şehri. Bu şehir ise yaklaşık 20 yıldır süren tadilat ve restarasyon çalışması sonrası ortaya
çıkmıştır. Bu şehri ise girdiğiniz de her yer beyaz taş yada mermerden yapılmış bir kale benzemektedir. Roma imparatorluğu döneminde ise ulaşım ve mal taşımı tamamıyla deve
kervanları ile yapılmaktadır. Karanın bittiği noktada ise Ephesus Liman gelmektedir. O dönem ne kadar eski ve küçük gemiler olsada kara ticaretinden çok daha hızlı deniz
ticareti yapılmaktadır. Tahtadan yapılmış olan bu gemiler Ephesus liman çıktıktan sonra ise Yunanistan ve İtalya direk ulaşmaktadır. Bu ticari yolculuk yer yer aylarca sürmektedir.
Hatta Afrika ve arap yarımadası üzerinden gelen kervanlarda bu yolu takip etmektedir. Ephesus gerçi şuan deniz oldukça uzak. Ephesus müze bileti alarak girdik. Buraya private
araç ile ançak gelme şansı var. Burada bizi tur rehberimiz karşıladı. Medet bey gerçi çok genç olmasına karşın , çok başarılı profesyonel rehber. Önce tabiki Ephesus antik
kent tarihi ve dönemin insanların yaşayış hakkında bilgi verdi. Mesala burada çok sayıda Pagan dini ait Tapınaklar bulunmaktadır. Bu tapınaklar ise mermer sutun yada mermer
heykeller ile süslenmiştir. Trojan çeşmesi esasında Ephesus meydanlardan oluşan bir oluşum. Trojan meydanı vardır buradan adını almış klasik tarihi bir çeşme.
Bu Hafayı ise BAtı Anadolu geçirmiş olduk. 2 gün önce ise Troy yaptığımız gerçekten unutulmaz bir gezi
olmuştu. Zaten Troy Avrupa tarihinde önemli yer tutmaktadır. Avrupa
halkı nesilden nesile bu Troy Efsanesi anlatmaktadır. burada anlatılmak istenen ise zayıf ile güçlü arasında olan bir güç savaşı ifade edilmektedir. Neyse Batı Anadolu'da
başka bir ören yeri olan Pamukkale geldik. Pamukkale müzesine ve ören yerlerine ulaşım Denizli Belediyesine ait olan halk otobüsleri ile buraya gelmek çok kolay olduğu gibi
çok ekonomik. Önce ise pamukkale en alttan başlayıp sırayla , Antik Roma imparatorluğu döneminde Hükümdar eşi Clopatra adına yapılmış bir antik pool. 3. kısımda Pamukkale
müzesi ve burad özellikle ortaya çıkan eşyaların kapalı alanda korunmasından dolayı bu müze yapılmış. Gerçi çok büyük bahçesi var ve burada pek çok anıt mezar ve mermer
sutunlar vardır. PAmukkale tamamıyla hakim olan 5. da ise Hirepolis antik kent bulunmaktadır. Gerçi gün içerisinde 7-8 km yakın bir yürüyüş ve olduğu için. Yanınız da ise
güneş gözlüğü ve güneşten korunmak içimn şapka lazım. Kışın ise oldukça soguk. Kışın ise oldukça sert rüzgarları olan olabildiğince geniş alan. işin gerçeği beni en çok
Clopatra antik pool , burası gerçek bir tedavi amaçlı suyu olan havuz. Burası inanın çok eğlenceli. Diğer yerler ise büyük büyük taş ve mermer yerler. Kral yolu üzerinde
ise ayrıca halkın eğlendiği ve kutlama yapıldığı yer. Özellikle savaştan sonra gelen kazanmak sonrası.
İnanın be benim. 4. gelişi Türkiye. Bu sefer ise daha önce gitme fırsatı olmayan Trabzon için büyük şans oldu. Yaklaşık 2 ay öncesinden internet üzerinden local bir seyahat
acentasında Turkish airlines ve Private TRabzon tour için rezeravasyon yaptım. Daha sonra Hollanda Amsterdam havalanından kalkan uçak ile direk Trabzon airport gelmiş olduk.
Önce inanın dış hatlarda pasaport kontrol yaptıktan sonra Free Zone gerekli olan ihtiyaçlarımızı aldık. Meeting Point noktasında ise bizi seyahat acentasından gerekli
arkadaşlar karşıladı. Mercedes Vito ile Trabzon tam şehir merkezinde bulunan en luxury olan 4 yıldızlı otelde konaklamaya başladık. Gerçekten erkenden yattık ve güzel bir
sabah uyandık. İlk öne 250 kişi kapasiteli olan kahvaltı salonunda , kahvaltı yaptıktan sonra ise loby bizi bekleyen Tur rehberimiz Medet Bey ile buluştuk. Sırasıyla önce
Sürmene Manastır ve Uzun Göl Yaylasına zaman kaybetmeden çıktık. Trabzon bir tarafında dalgalı deniz olan ve diğer tarafta sık ormanlık Yeşil hakim olduğu bir kent. Baktığınız
her yerde deniz mavisi , doğanın yeşilini görüyorsunuz. trabzon old city tanımlanan ve kervansaray ve tarihi Bazaar olduğu yerde ise yapılar 2 katlı ve cumbalı klasik anadolu
evleri. Burayı ayıran ise çok büyük bahçeleri olmaları. iki ev arasında oldukça büyük mesafe vardır. Trabzon özellikle çok yoğun Rusya ile çok büyük ticaret alışveriş yapılan
kent. Özel bir araç ile önce Sürmene Manzastır ve esasında müzeye geldik. Burası oldukça bayır tepelik bir yere yapılmış. Son yıllarda burada araba park etmek sıkıntıydı.
Müze ait geniş bir oto park var. özel aracımızı buraya park ettik. Öncelikle oldukça uzun bir kuyruk vardı , Sürmene kilisesi esasında müze olmuş ve burası, 10 yıldır alman ve
türk arkeloğlların özel titiz çalışması sonrası Sürmene kilisesi restore edilmiş. Ortodoks bir kilise ve yerlerde ise son derece güzel mozaikler bulunmaktadır. Manstır ise
Sürmene kilisesinde eğitim veren ve öğrencilerin kaldığı bina.
Osmanlı imparatorluğuna bşkent yapmış güzide şehir olan Bursa ve Edirne aynı hafta içinde gezme imkanı oldu.
Elimden geldiğince tarihi şehrileri anlatma imkanı oldu. Tarihi
akış sırasıyla anlatmaya çalışacağım. Selçuklu imparatorluğun tam zirve noktasında ne yazık ki iki kardes arasında olan taht kavgası sonra dağılır. Anadolunu çok sayıda
Beylik denilen küçük devletcikler oluşmuştur. 1299 yılında Bursa kentinde ise Osman Beyin önderliğinde Osmanlı devleti kurulmuştur. Bu dönemden kalan en belirgin yapılar
ise Bursa Ulu mosque ve Bursa Koza Bazaar. Osmanlı devleti 100 yıl sonra ise Hükümdar 2. Murad zamanında Edirne fetih edilde. Artık Edirne Osmanlı devletin 2. başkent oldu.
Bu tarihten itibaren günümüze kadar geçen süre içerisinde Edirne tam anlamıyla Türk İslam etkinliği altında kalmıştır. Edirne Meriç nehri kıyısında kurulmuş ve iki yakayı
tarihi köprü ile yapılmaktadır. Ticaretin kolay ve güvenli olması için pek çok şehre Kervansaray yapılmıştır. Eski otogar hemen yanında ise Osmanlı döneminden kalma tarihi
bir kervansaray vardır. cappadocia tours Bu kervansaray son derece luxury butik otel . Esasında bir BAlkan yemeği olan Çiğer Tava kebabı ve yanında Badem ezmesi ise son lezzetli. Kervansaray
yakınında ev yemekleri yapan lokantalar var. Edirne Selimiye mosque ise elimdem geldiğince son derece ayrıtılı ve detaylara önem vererek anlatcam. Öncelikle şehrin her
noktasından gözüken 4 adet minaresi bulunan selimiye mosque. içinde ise oldukça yüksek bir tavan kubbesi vardır. esasında tek katlı yapılmış yan taraflarında ise kadınların
rahat dini iabetleri için ayrılmıştır. İnsanlar buraya şehrin dışından çok sayıda ziyaretci vardır. İnanın 6 büyük mermer sutun üzerine kubbesi vardır. Selimiye mosque sağ
ve sol her iki tarafında ise 50 üzerinde çeşme vardır. insanların rahatlıkla abdest alması için. İç avlusu tamamıyla beyaz taş ile döşenmiş ve tam ortasında su şadırvan
var. Selimiye mosque mimar Sinan en güzel eserlerinden biri.
Hemen Ataturk havalının hemen 1 kat altında bulunan metro için yürüyen merdiven ile metro son durağında bindik ve Aksaray tranway aktarma sonrası Kabataş vapur iskelesine kadar 1 saatte geldik. Son derece rahat ve çok ekonomik bir yolculuk sonrası vardık. yaklaşık her 45 dakika ara ile Adalar vapur seferleri bulunmaktadır. Buraya istanbul kart kullandık ve burada bekleme salonunda bekledik. Beklenen gemi iskeleye yanaştı ve biz deiğer yolcular vapur bindik. Biz ise 2. katta bindik ve buradan muhteşem istanbul manzarası harikaydı. Oldcity bosphorus ve Kız Kulesi geçtikten sonra 1,5 saatlik deniz yolculuğu yaptık. Ada vapur iskelesine geldik ve burada kaldığımız otelden gelen görevli takip ederek Adalar Belediyesinin hemen yakında ve harika Ada manzarası olan otelde
3 gün kaldık. Ada inanın anlatmak çok zor ve kelimelerin yetersiz olduğu. Hatta anlatılmaz ve özellikle Adanın akşamları kendine özgü eğlencesi olan yer. Deniz kenarında bulunan balık resturantları ve canlı müzik muhteşem bir ikilydi. Ada ormanlık alan olduğu için insanlar burada kendilerini rahat hissedecekleri piknik alanları mevcuttur. Bisiklet ile ada en üst noktasında bulunan Kilise bahçesine kadar yol aldık . Buradan tüm ayakların altında .
Day 2
istanbul oldum olası geldiğim her seferinde istanbul ne kadar ve nekadar özel bir yerini, her gelişimde
istanbul ayrı bir yerini gezme fırsatım oldum. İstanbul sevdalıları
için en az bir hafta zaman ayırmak zorunda ki bu muhteşem istanbul'un havasını soluyabilesiniz. Bu kadar güzel kenti surları bile son derece hoş ve harika. Bu sıradan gözüken
surlar bile Bizans zamanında kullanılmıştır. Bu surlar içerisinde kalan istanbul için oldcity denilmektedir. Bu istanbul oldcity yapılan tüm yapılar belli bir standart
içerisinde yapılmaktadır. gene istanbul oldcity her tepe osmanlı sultan adını taşıyan mosque bulunmatadır. Beyazıt meydanında ise çok büyük Çemberlitas sutunu vardır. Bu
sutun çevresinde ise Grand Bazaar inşa edilmiştir. Tam olarak kim yaptırdığı bilinmeyen bu Grand Bazaar. ilk olarak Sultan mehmet zamanında yapılmış ve zamanla ihtiyaç
doğrultusunda genişlemiştir. Zaten burası Asya ve Avrupa kıtasında yapılmış o dönem için en büyük alış veriş merkezi kabul edilmektedir. Zaten 1,000 üzerinde farklı dükkanlar
bulunmaktadır. Gelelim istanbul oldcity yapılmış başka bir Bizans eseri olan Hagia Sophia önünden geçelim , gerçi private istanbul tours burası daha önce kilise olarak yapılmış olsada , şimdi
Hagia Sophia eklenmiş 4 adet minare ile daha çok büyük bir mosque benzemektedir. istanbul özel kılan bir olay anlatayım mesala At meydanın bir uçunda Bizans yapısı olan HAgia
Sophia diğer uçundaysa Osmanlı etkileyeci hukumdarlarından ve tarih sahnesine ismini altın harfler ile yazmış olan Sultan eşi Hurrem Sultan Turkish Hamam bulunmaktadır. Dönemine
göre son derece luxury yapılmıştır. 7 private odadan yapılmış ve bugünde hizmet vermektedir. osmanlı ve Selçuklu devletin olduğunu 2 olay ve yapı ve bina ile rahatlıkla anlaşılır.
Bunlar ise Turkish hamamları ve Anadolu toprakların çok sıklıkla yapılmış Kervansaraylar dır.
Ephesus çok popüler olan ve Unesco tarafından sit alanı olarak kabul edilmiş tarihi ören yeri. İzmir çok yakın olmasına karşın Aydın ili sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Lakin Ephesus tarihi ise antik Yunan zamanında çok popüler olan bir liman şehri. Bu şehir ise yaklaşık 20 yıldır süren tadilat ve restarasyon çalışması sonrası ortaya
çıkmıştır. Bu şehri ise girdiğiniz de her yer beyaz taş yada mermerden yapılmış bir kale benzemektedir. Roma imparatorluğu döneminde ise ulaşım ve mal taşımı tamamıyla deve
kervanları ile yapılmaktadır. Karanın bittiği noktada ise Ephesus Liman gelmektedir. O dönem ne kadar eski ve küçük gemiler olsada kara ticaretinden çok daha hızlı deniz
ticareti yapılmaktadır. Tahtadan yapılmış olan bu gemiler Ephesus liman çıktıktan sonra ise Yunanistan ve İtalya direk ulaşmaktadır. Bu ticari yolculuk yer yer aylarca sürmektedir.
Hatta Afrika ve arap yarımadası üzerinden gelen kervanlarda bu yolu takip etmektedir. Ephesus gerçi şuan deniz oldukça uzak. Ephesus müze bileti alarak girdik. Buraya private
araç ile ançak gelme şansı var. Burada bizi tur rehberimiz karşıladı. Medet bey gerçi çok genç olmasına karşın , çok başarılı profesyonel rehber. Önce tabiki Ephesus antik
kent tarihi ve dönemin insanların yaşayış hakkında bilgi verdi. Mesala burada çok sayıda Pagan dini ait Tapınaklar bulunmaktadır. Bu tapınaklar ise mermer sutun yada mermer
heykeller ile süslenmiştir. Trojan çeşmesi esasında Ephesus meydanlardan oluşan bir oluşum. Trojan meydanı vardır buradan adını almış klasik tarihi bir çeşme.
Bu Hafayı ise BAtı Anadolu geçirmiş olduk. 2 gün önce ise Troy yaptığımız gerçekten unutulmaz bir gezi
olmuştu. Zaten Troy Avrupa tarihinde önemli yer tutmaktadır. Avrupa
halkı nesilden nesile bu Troy Efsanesi anlatmaktadır. burada anlatılmak istenen ise zayıf ile güçlü arasında olan bir güç savaşı ifade edilmektedir. Neyse Batı Anadolu'da
başka bir ören yeri olan Pamukkale geldik. Pamukkale müzesine ve ören yerlerine ulaşım Denizli Belediyesine ait olan halk otobüsleri ile buraya gelmek çok kolay olduğu gibi
çok ekonomik. Önce ise pamukkale en alttan başlayıp sırayla , Antik Roma imparatorluğu döneminde Hükümdar eşi Clopatra adına yapılmış bir antik pool. 3. kısımda Pamukkale
müzesi ve burad özellikle ortaya çıkan eşyaların kapalı alanda korunmasından dolayı bu müze yapılmış. Gerçi çok büyük bahçesi var ve burada pek çok anıt mezar ve mermer
sutunlar vardır. PAmukkale tamamıyla hakim olan 5. da ise Hirepolis antik kent bulunmaktadır. Gerçi gün içerisinde 7-8 km yakın bir yürüyüş ve olduğu için. Yanınız da ise
güneş gözlüğü ve güneşten korunmak içimn şapka lazım. Kışın ise oldukça soguk. Kışın ise oldukça sert rüzgarları olan olabildiğince geniş alan. işin gerçeği beni en çok
Clopatra antik pool , burası gerçek bir tedavi amaçlı suyu olan havuz. Burası inanın çok eğlenceli. Diğer yerler ise büyük büyük taş ve mermer yerler. Kral yolu üzerinde
ise ayrıca halkın eğlendiği ve kutlama yapıldığı yer. Özellikle savaştan sonra gelen kazanmak sonrası.
İnanın be benim. 4. gelişi Türkiye. Bu sefer ise daha önce gitme fırsatı olmayan Trabzon için büyük şans oldu. Yaklaşık 2 ay öncesinden internet üzerinden local bir seyahat
acentasında Turkish airlines ve Private TRabzon tour için rezeravasyon yaptım. Daha sonra Hollanda Amsterdam havalanından kalkan uçak ile direk Trabzon airport gelmiş olduk.
Önce inanın dış hatlarda pasaport kontrol yaptıktan sonra Free Zone gerekli olan ihtiyaçlarımızı aldık. Meeting Point noktasında ise bizi seyahat acentasından gerekli
arkadaşlar karşıladı. Mercedes Vito ile Trabzon tam şehir merkezinde bulunan en luxury olan 4 yıldızlı otelde konaklamaya başladık. Gerçekten erkenden yattık ve güzel bir
sabah uyandık. İlk öne 250 kişi kapasiteli olan kahvaltı salonunda , kahvaltı yaptıktan sonra ise loby bizi bekleyen Tur rehberimiz Medet Bey ile buluştuk. Sırasıyla önce
Sürmene Manastır ve Uzun Göl Yaylasına zaman kaybetmeden çıktık. Trabzon bir tarafında dalgalı deniz olan ve diğer tarafta sık ormanlık Yeşil hakim olduğu bir kent. Baktığınız
her yerde deniz mavisi , doğanın yeşilini görüyorsunuz. trabzon old city tanımlanan ve kervansaray ve tarihi Bazaar olduğu yerde ise yapılar 2 katlı ve cumbalı klasik anadolu
evleri. Burayı ayıran ise çok büyük bahçeleri olmaları. iki ev arasında oldukça büyük mesafe vardır. Trabzon özellikle çok yoğun Rusya ile çok büyük ticaret alışveriş yapılan
kent. Özel bir araç ile önce Sürmene Manzastır ve esasında müzeye geldik. Burası oldukça bayır tepelik bir yere yapılmış. Son yıllarda burada araba park etmek sıkıntıydı.
Müze ait geniş bir oto park var. özel aracımızı buraya park ettik. Öncelikle oldukça uzun bir kuyruk vardı , Sürmene kilisesi esasında müze olmuş ve burası, 10 yıldır alman ve
türk arkeloğlların özel titiz çalışması sonrası Sürmene kilisesi restore edilmiş. Ortodoks bir kilise ve yerlerde ise son derece güzel mozaikler bulunmaktadır. Manstır ise
Sürmene kilisesinde eğitim veren ve öğrencilerin kaldığı bina.
Osmanlı imparatorluğuna bşkent yapmış güzide şehir olan Bursa ve Edirne aynı hafta içinde gezme imkanı oldu.
Elimden geldiğince tarihi şehrileri anlatma imkanı oldu. Tarihi
akış sırasıyla anlatmaya çalışacağım. Selçuklu imparatorluğun tam zirve noktasında ne yazık ki iki kardes arasında olan taht kavgası sonra dağılır. Anadolunu çok sayıda
Beylik denilen küçük devletcikler oluşmuştur. 1299 yılında Bursa kentinde ise Osman Beyin önderliğinde Osmanlı devleti kurulmuştur. Bu dönemden kalan en belirgin yapılar
ise Bursa Ulu mosque ve Bursa Koza Bazaar. Osmanlı devleti 100 yıl sonra ise Hükümdar 2. Murad zamanında Edirne fetih edilde. Artık Edirne Osmanlı devletin 2. başkent oldu.
Bu tarihten itibaren günümüze kadar geçen süre içerisinde Edirne tam anlamıyla Türk İslam etkinliği altında kalmıştır. Edirne Meriç nehri kıyısında kurulmuş ve iki yakayı
tarihi köprü ile yapılmaktadır. Ticaretin kolay ve güvenli olması için pek çok şehre Kervansaray yapılmıştır. Eski otogar hemen yanında ise Osmanlı döneminden kalma tarihi
bir kervansaray vardır. cappadocia tours Bu kervansaray son derece luxury butik otel . Esasında bir BAlkan yemeği olan Çiğer Tava kebabı ve yanında Badem ezmesi ise son lezzetli. Kervansaray
yakınında ev yemekleri yapan lokantalar var. Edirne Selimiye mosque ise elimdem geldiğince son derece ayrıtılı ve detaylara önem vererek anlatcam. Öncelikle şehrin her
noktasından gözüken 4 adet minaresi bulunan selimiye mosque. içinde ise oldukça yüksek bir tavan kubbesi vardır. esasında tek katlı yapılmış yan taraflarında ise kadınların
rahat dini iabetleri için ayrılmıştır. İnsanlar buraya şehrin dışından çok sayıda ziyaretci vardır. İnanın 6 büyük mermer sutun üzerine kubbesi vardır. Selimiye mosque sağ
ve sol her iki tarafında ise 50 üzerinde çeşme vardır. insanların rahatlıkla abdest alması için. İç avlusu tamamıyla beyaz taş ile döşenmiş ve tam ortasında su şadırvan
var. Selimiye mosque mimar Sinan en güzel eserlerinden biri.
Son düzenleme:
