Hangisini almalıyım yorumlarınızı bekliyorum...

Kodla Büyü

yusufaltunhan

Aktif Üye
Mesajlar
124
Arkadaşlar son zamanlarda biraz para biriktirdim(Fotoğraf makinesi alacak kadar) ..Almanyadan gelecek arkadaş haber bekliyor hangisini aldırmam gerek karar veremedim...Canon 600D ve Canon 550D arasında pek bi fark yok, Nikon D5100 de bu makinelere yakın özelliklerde acaba hangisini alsam diye çok kararsızım bu konuda bilgi sahibi arkadaşlar yardımcı olursa çok sevinirim...
 
Compakt makinalarda canon SLR olanlarda Nikon iyi diye duymuştum. Profesyonel anlamda düşünmüyorsanız taşıması kolay işlevsel bir makina arayın bence.
 
hocam canon 650d yeni çıktı yurtdışında da uygun bence tercihiniz o yönde olsun. Getirecek olan arkadaş objektif de getirirse çok güzel çekimler yaparsınız
Mesela normal çekim 18-55 ve zoom 18-105 güzel olur...
 
Bugünlerde İstanbul'da şöyle bir tur attığımda hemen hemen herkesin karnında (boyuna asılı şekilde) bu makinelerden görüyorum. Geçenlerde Bebekte yürürken özellikle dikkat ettim. Sonra gerçekten insanların son zamanlarda fotoğrafçılığa bu kadar ilgi duymasının sebebi nedir diye düşündüm.

1999-2004 yıllarında bazı günlerde İstanbul sokaklarında Zenit foto makinemle sadece fotoğraf çekmek amaçlı dolaşırdım. Fotoğrafla ilgili bazı sertifika programlarına da katılmıştım o dönemde. İnsanlar arasında foto mak ile yürürken kendimi garip şekilde farklı hissederdim.

Şu sıralarda istisnasız herkesin kafasında, hedefinde Dijital bir SLR fotoğraf makinesi almak var. Fiyatları da gayet sağlam. 11 yaşındaki yeğenim geçen sene shopping fest sayesinde neredeyse 2000 TL ye çok iyi fiyata bir dijital makine aldığını söyleyerek bana heyecanla tanıttı.

Bu yeni SLR alma furyasının büyük firmaların tüketim toplumuna koydukları yeni hedef olduğunu sanmaktayım. Laptop varmı? var! Dokunmatik telefon? Var! HD Kamera? var! Led TV? Var!.... O zaman yeni bir akım yaratmak lazım.

İnsanlar öyle bir hale getiriliyor ki. Kimse bu aygıta gerçekten ihtiyacım var mı diye kendi kendine sormuyor? Kendimizi bu aygıta nasıl para ayıracağımızın hesaplarını yaparken buluyoruz. Şu kadar taksite bölsem şöyle olur vs... Bundan 7-8 sene önce bir maaşını bir fotoğraf makinesine yatıracaksın deseler. Kimse buna inanamazdı.

3-4 sene sonra bu makinelere dolaplarımızda yer aramaya başlayacağız. Sonrasında da çöpe gidecek. O zaman diyeceğiz ki zamanında buna şu kadar para vermiştim. Ne yapmışım ben. Şimdi şu kadar fiyatı. O zaman anlayacağız ki hormonlu bir alışveriş döneminde hormonlu bir fiyat karşılığında almışız bu aygıtı.

Bence bu alışverişleri yapmadan önce bir kez kaç frene basıp, üzerine tekrar tekrar düşünmek gerekiyor. Bende bazen elektronik mağazalarını dolaşırken 3500 TL lik TV ile 4000 TL lik iki TV'yi karşılaştırırken buluyorum kendimi. :) Hevesinizi kaçırmak istemem ama bu hevesler gelip geçici gibi geliyor bana.
 
muratci' Alıntı:
Bugünlerde İstanbul'da şöyle bir tur attığımda hemen hemen herkesin karnında (boyuna asılı şekilde) bu makinelerden görüyorum. Geçenlerde Bebekte yürürken özellikle dikkat ettim. Sonra gerçekten insanların son zamanlarda fotoğrafçılığa bu kadar ilgi duymasının sebebi nedir diye düşündüm.

1999-2004 yıllarında bazı günlerde İstanbul sokaklarında Zenit foto makinemle sadece fotoğraf çekmek amaçlı dolaşırdım. Fotoğrafla ilgili bazı sertifika programlarına da katılmıştım o dönemde. İnsanlar arasında foto mak ile yürürken kendimi garip şekilde farklı hissederdim.

Şu sıralarda istisnasız herkesin kafasında, hedefinde Dijital bir SLR fotoğraf makinesi almak var. Fiyatları da gayet sağlam. 11 yaşındaki yeğenim geçen sene shopping fest sayesinde neredeyse 2000 TL ye çok iyi fiyata bir dijital makine aldığını söyleyerek bana heyecanla tanıttı.

Bu yeni SLR alma furyasının büyük firmaların tüketim toplumuna koydukları yeni hedef olduğunu sanmaktayım. Laptop varmı? var! Dokunmatik telefon? Var! HD Kamera? var! Led TV? Var!.... O zaman yeni bir akım yaratmak lazım.

İnsanlar öyle bir hale getiriliyor ki. Kimse bu aygıta gerçekten ihtiyacım var mı diye kendi kendine sormuyor? Kendimizi bu aygıta nasıl para ayıracağımızın hesaplarını yaparken buluyoruz. Şu kadar taksite bölsem şöyle olur vs... Bundan 7-8 sene önce bir maaşını bir fotoğraf makinesine yatıracaksın deseler. Kimse buna inanamazdı.

3-4 sene sonra bu makinelere dolaplarımızda yer aramaya başlayacağız. Sonrasında da çöpe gidecek. O zaman diyeceğiz ki zamanında buna şu kadar para vermiştim. Ne yapmışım ben. Şimdi şu kadar fiyatı. O zaman anlayacağız ki hormonlu bir alışveriş döneminde hormonlu bir fiyat karşılığında almışız bu aygıtı.

Bence bu alışverişleri yapmadan önce bir kez kaç frene basıp, üzerine tekrar tekrar düşünmek gerekiyor. Bende bazen elektronik mağazalarını dolaşırken 3500 TL lik TV ile 4000 TL lik iki TV'yi karşılaştırırken buluyorum kendimi. :) Hevesinizi kaçırmak istemem ama bu hevesler gelip geçici gibi geliyor bana.
:+1: evet bu işin eğitimini almayacaksak bunu bir iş haline getirmeyeceksek profesyonel makinalara o kadar para vermeye gerek yok....küçük digital makinalar işimizi gayet iyi görecektir...Hatta 7-8 MPden yüksek makinayada gerek yok.Satış için MP i yükseltip duruyor markalar sanki herkes o kadar büyük baskı yapacak reklam afişi yapacak!
 
muratci' Alıntı:
Bugünlerde İstanbul'da şöyle bir tur attığımda hemen hemen herkesin karnında (boyuna asılı şekilde) bu makinelerden görüyorum. Geçenlerde Bebekte yürürken özellikle dikkat ettim. Sonra gerçekten insanların son zamanlarda fotoğrafçılığa bu kadar ilgi duymasının sebebi nedir diye düşündüm.

1999-2004 yıllarında bazı günlerde İstanbul sokaklarında Zenit foto makinemle sadece fotoğraf çekmek amaçlı dolaşırdım. Fotoğrafla ilgili bazı sertifika programlarına da katılmıştım o dönemde. İnsanlar arasında foto mak ile yürürken kendimi garip şekilde farklı hissederdim.

Şu sıralarda istisnasız herkesin kafasında, hedefinde Dijital bir SLR fotoğraf makinesi almak var. Fiyatları da gayet sağlam. 11 yaşındaki yeğenim geçen sene shopping fest sayesinde neredeyse 2000 TL ye çok iyi fiyata bir dijital makine aldığını söyleyerek bana heyecanla tanıttı.

Bu yeni SLR alma furyasının büyük firmaların tüketim toplumuna koydukları yeni hedef olduğunu sanmaktayım. Laptop varmı? var! Dokunmatik telefon? Var! HD Kamera? var! Led TV? Var!.... O zaman yeni bir akım yaratmak lazım.

İnsanlar öyle bir hale getiriliyor ki. Kimse bu aygıta gerçekten ihtiyacım var mı diye kendi kendine sormuyor? Kendimizi bu aygıta nasıl para ayıracağımızın hesaplarını yaparken buluyoruz. Şu kadar taksite bölsem şöyle olur vs... Bundan 7-8 sene önce bir maaşını bir fotoğraf makinesine yatıracaksın deseler. Kimse buna inanamazdı.

3-4 sene sonra bu makinelere dolaplarımızda yer aramaya başlayacağız. Sonrasında da çöpe gidecek. O zaman diyeceğiz ki zamanında buna şu kadar para vermiştim. Ne yapmışım ben. Şimdi şu kadar fiyatı. O zaman anlayacağız ki hormonlu bir alışveriş döneminde hormonlu bir fiyat karşılığında almışız bu aygıtı.

Bence bu alışverişleri yapmadan önce bir kez kaç frene basıp, üzerine tekrar tekrar düşünmek gerekiyor. Bende bazen elektronik mağazalarını dolaşırken 3500 TL lik TV ile 4000 TL lik iki TV'yi karşılaştırırken buluyorum kendimi. :) Hevesinizi kaçırmak istemem ama bu hevesler gelip geçici gibi geliyor bana.

Baştan sona kadar katılıyorum size, öyle bir tüketim alışkanlığı yaratılmaya çalışıyor ki anlatamam en büyük plan ise öğrencilere tablet dağıtmak bu sayede temelden başlayacak tüketim alışkanlığı, yazık diyorum geleceğimize
 
muratci' Alıntı:
Bugünlerde İstanbul'da şöyle bir tur attığımda hemen hemen herkesin karnında (boyuna asılı şekilde) bu makinelerden görüyorum. Geçenlerde Bebekte yürürken özellikle dikkat ettim. Sonra gerçekten insanların son zamanlarda fotoğrafçılığa bu kadar ilgi duymasının sebebi nedir diye düşündüm.

1999-2004 yıllarında bazı günlerde İstanbul sokaklarında Zenit foto makinemle sadece fotoğraf çekmek amaçlı dolaşırdım. Fotoğrafla ilgili bazı sertifika programlarına da katılmıştım o dönemde. İnsanlar arasında foto mak ile yürürken kendimi garip şekilde farklı hissederdim.

Şu sıralarda istisnasız herkesin kafasında, hedefinde Dijital bir SLR fotoğraf makinesi almak var. Fiyatları da gayet sağlam. 11 yaşındaki yeğenim geçen sene shopping fest sayesinde neredeyse 2000 TL ye çok iyi fiyata bir dijital makine aldığını söyleyerek bana heyecanla tanıttı.

Bu yeni SLR alma furyasının büyük firmaların tüketim toplumuna koydukları yeni hedef olduğunu sanmaktayım. Laptop varmı? var! Dokunmatik telefon? Var! HD Kamera? var! Led TV? Var!.... O zaman yeni bir akım yaratmak lazım.

İnsanlar öyle bir hale getiriliyor ki. Kimse bu aygıta gerçekten ihtiyacım var mı diye kendi kendine sormuyor? Kendimizi bu aygıta nasıl para ayıracağımızın hesaplarını yaparken buluyoruz. Şu kadar taksite bölsem şöyle olur vs... Bundan 7-8 sene önce bir maaşını bir fotoğraf makinesine yatıracaksın deseler. Kimse buna inanamazdı.

3-4 sene sonra bu makinelere dolaplarımızda yer aramaya başlayacağız. Sonrasında da çöpe gidecek. O zaman diyeceğiz ki zamanında buna şu kadar para vermiştim. Ne yapmışım ben. Şimdi şu kadar fiyatı. O zaman anlayacağız ki hormonlu bir alışveriş döneminde hormonlu bir fiyat karşılığında almışız bu aygıtı.

Bence bu alışverişleri yapmadan önce bir kez kaç frene basıp, üzerine tekrar tekrar düşünmek gerekiyor. Bende bazen elektronik mağazalarını dolaşırken 3500 TL lik TV ile 4000 TL lik iki TV'yi karşılaştırırken buluyorum kendimi. :) Hevesinizi kaçırmak istemem ama bu hevesler gelip geçici gibi geliyor bana.

Bir kısmına katlmıyorum ..! Bu makineleri çıkarıp hizmete sunan şirketlere de teşekkürlerimi sunuyorum

kızımın akşam üzeri bir fotosunu çekecek olsam kırk takla atardım.. şimdi ise gece gündüz farketmez foto makinemle mutluyum, arabamdan daha çok değer veriyorum.. (broadway :)

Ancak burada tüketici akıllı olmalı, bu bölüme katılıyorum. Benim makinenin sıfırı medimarkette 3000 lira iken ben ikinci elden 50 mm lens ile 1250 liraya almıştım. Canon 40d..
şuan alacaklara tavsiyem 60d

Adamın biri 3D televizyon alacam diye erken davrandı 2500 liraya aldı. Şimdi aynı makine 1700 tl ve o makinenin yüzüne bakan bile yok. Peki ben ne yaptım, 2 yldır televizyonsuz oturuyorum :) niyemi Kasımda androidli 3D gelecek bende gidip 2000 tl ye alacağım. Şu soru gelebilir 2 yıl daha bekle OLED al vs... yok abicim beklyeceksin ama ölene kadar beklemeyeceksin sadece doğru zamanda doğru makineyi alacaksın.

niye bekledim cevabı?

1- Televizyon alıyosun HD uydu alıcı yok 500 TL daha veriyorsun
2- Wifi ready yazıyor, gidip alıcısını alıyorsun 100 tl
3- DTS yok, çeviricili ses sistemi alıyorsun..
4- smart diyorlar klavye fare takamıyorsun, bu yüzden gidip altına mini bilgisayar yada netbook alıyorsun yada lap topunu televizyonuna hediye ediyorsun 500 TL

EEEE... adam aslında farkında olmadan 2 televizyon parası harcıyor..

Peki şimdi ne değişti.LG 47LM670S İnceleyiniz

1-DAHİLİ
2-DAHİLİ
3-DAHİLİ (DTS)
4-KLAVYE FARE BAĞLANIYOR...İNTERNET TARAYICI MEVCUT, FLASH DESTEĞİ VAR..online site gani

FİYAT 2700... Kasımda 2000.. niye almayım , değil mi? üretenlerden Allah razı olsun :)



Bu konuda biz bilişimciler şanslı,ancak diğer insanların da araştırabilecekleri bir çok kaynak mevcut.

Anlayacağınız iyiki üretmişler , tüketiciyede ancak şunu derim, Almayın kardeşim, az bekleyin zorla mı?
 
baydin55' Alıntı:
hocam canon 650d yeni çıktı yurtdışında da uygun bence tercihiniz o yönde olsun. Getirecek olan arkadaş objektif de getirirse çok güzel çekimler yaparsınız
Mesela normal çekim 18-55 ve zoom 18-105 güzel olur...
..
18 - 55 lens varsa bu kitin devam niteliğindeki lens 18-105 asla OLAMAZ hocam. bu durumda kite dahil edeceğiniz lens 70 - 200 tarzı bir zoom objektif olmalıdır.
18 - 55 arası varken tekrar bu aralığı da içinde bulunduran 18-105 almak çok saçma olur.
 
karşılaştırma sitelerinde 600D ile D5100 arasında nikonu bir adım önde gösteriyorlardı. Ama ben canon 600 D aldım niye bilmiyorum. Canona daha büyük bir sempatim var bu yüzden olsa gerek..
 
eşim bir kaç gün önce d5100 aldı çok güzel bir makine 1800 tl hepsiburada.com'da. bayadır araştırıyorduk ve d5100'de karar kıldık. nikonun dslr makinalarda daha iyi olduğu yazıyordu araştırmalarımızda. tavsiye ederim...
 
valla hocam SLR konusunda canon kötü nikon iyi ya da tam tersini söylemek çok zor çünkü iki firma da gerçekten duayen fotoğraf konusunda.Ama insanlar ve markalar yada makinelerin tasarımı mı desem bir çekim olduğunu düşünüyorum canon 60d ve nikon d3100 kullanmış biri olarak (ki bu iki makine arasında baya bir fark vardır canon 60d:yarı profesyonel SLR, nikon d3100 giriş seviyesinde bir SLR makinedir) bende mesela nikon daha iyi izlenim bıraktı.Söylediklerimin çekim kalitesi yada kullanımla alakası yok ama değişik bir sihir gibi bir şey sanki bu...
NOT:Bir de nikon D5100 modelinin selective colour özelliği vardır ki beni mest etmiştir vesselam.
http://dpshots.com/images/selective_coloring/selective colour tute A 10.jpg
 
muratci' Alıntı:
Bugünlerde İstanbul'da şöyle bir tur attığımda hemen hemen herkesin karnında (boyuna asılı şekilde) bu makinelerden görüyorum. Geçenlerde Bebekte yürürken özellikle dikkat ettim. Sonra gerçekten insanların son zamanlarda fotoğrafçılığa bu kadar ilgi duymasının sebebi nedir diye düşündüm.

1999-2004 yıllarında bazı günlerde İstanbul sokaklarında Zenit foto makinemle sadece fotoğraf çekmek amaçlı dolaşırdım. Fotoğrafla ilgili bazı sertifika programlarına da katılmıştım o dönemde. İnsanlar arasında foto mak ile yürürken kendimi garip şekilde farklı hissederdim.

Şu sıralarda istisnasız herkesin kafasında, hedefinde Dijital bir SLR fotoğraf makinesi almak var. Fiyatları da gayet sağlam. 11 yaşındaki yeğenim geçen sene shopping fest sayesinde neredeyse 2000 TL ye çok iyi fiyata bir dijital makine aldığını söyleyerek bana heyecanla tanıttı.

Bu yeni SLR alma furyasının büyük firmaların tüketim toplumuna koydukları yeni hedef olduğunu sanmaktayım. Laptop varmı? var! Dokunmatik telefon? Var! HD Kamera? var! Led TV? Var!.... O zaman yeni bir akım yaratmak lazım.

İnsanlar öyle bir hale getiriliyor ki. Kimse bu aygıta gerçekten ihtiyacım var mı diye kendi kendine sormuyor? Kendimizi bu aygıta nasıl para ayıracağımızın hesaplarını yaparken buluyoruz. Şu kadar taksite bölsem şöyle olur vs... Bundan 7-8 sene önce bir maaşını bir fotoğraf makinesine yatıracaksın deseler. Kimse buna inanamazdı.

3-4 sene sonra bu makinelere dolaplarımızda yer aramaya başlayacağız. Sonrasında da çöpe gidecek. O zaman diyeceğiz ki zamanında buna şu kadar para vermiştim. Ne yapmışım ben. Şimdi şu kadar fiyatı. O zaman anlayacağız ki hormonlu bir alışveriş döneminde hormonlu bir fiyat karşılığında almışız bu aygıtı.

Bence bu alışverişleri yapmadan önce bir kez kaç frene basıp, üzerine tekrar tekrar düşünmek gerekiyor. Bende bazen elektronik mağazalarını dolaşırken 3500 TL lik TV ile 4000 TL lik iki TV'yi karşılaştırırken buluyorum kendimi. :) Hevesinizi kaçırmak istemem ama bu hevesler gelip geçici gibi geliyor bana.
Süper bir yazı :+1:
 
Geri
Üst