Hrant ile Mehmet
15 gencin Gabar Dağları’nda can vermesinin ardından soruyorlar:
"Hepimiz Hrant’ız" diyenler şimdi nerede?
Neden çıkıp da "Hepimiz Mehmet’iz" demiyorlar?
Soruyu soranlar, 15 askerin ölümüyle, o ilkel ve faşist tezlerinin haklılık kazandığını sananlar...
Daha doğrusu...
Ölümün her şeyi sus pus eden psikolojik ortamından faydalanarak fırsatı gole çevirmek isteyenler...
Sanki bir tarafta "Hrant" var, diğer tarafta "Mehmet".
Sanki "Hrant" katledilince biz üzüleceğiz, "Mehmet" katledilince onlar üzülecek.
Sanki "Hrant" bizim ölümüz, "Mehmet" onların ölüsü...
Sanki bir "ölüleri paylaşma" oyunu oynuyoruz da bize "Hrant" düşmüş, onlara "Mehmet"...
Sanki "Hrant", "Mehmet"in karşı tezidir...
Sanki "Karınca incitmez" Hrant, yaşarken ölen her "Mehmet" için düğün bayram yapan bir adamdı...
Sanki hem "Hrant" için, hem de "Mehmet" için aynı yürek yangınını hissetmek imkánsızdır...
Sanki bu topraklarda "Hrant" için yüreği yanan bir adamın, "Mehmet" için yüreğinin yanması söz konusu olamazmış gibi...
Oysa...
Her iki cenaze de, bizim cenazemizdir.
"Hrant"ın cenazesi de bizimdir, "Mehmet"in cenazesi de bizimdir...
Çelişki falan yoktur.
Az buçuk tanıma fırsatı bulsaydınız...
Hrant’ın ölen her Mehmet için yüreğinin nasıl yanacağını kavrardınız.
Yarım saatlik bir muhabbetin ardından...
Hrant’ın nasıl da şiddet karşıtı bir barış güvercini olduğunu anlardınız.
Ve 15 askerin şehit düşmesinin ardından...
"Hepimiz Hrant’ız" sloganının intikamını almaya kalkışmazdınız.
Çünkü Hrant, Mehmet’ler öldürüldüğünde...
"Bugün hepimiz Mehmet’iz" diye haykırmaktan zerre kadar çekinecek bir adam değildi...
Ahmet HAKAN dan alıntı bir yazı
15 gencin Gabar Dağları’nda can vermesinin ardından soruyorlar:
"Hepimiz Hrant’ız" diyenler şimdi nerede?
Neden çıkıp da "Hepimiz Mehmet’iz" demiyorlar?
Soruyu soranlar, 15 askerin ölümüyle, o ilkel ve faşist tezlerinin haklılık kazandığını sananlar...
Daha doğrusu...
Ölümün her şeyi sus pus eden psikolojik ortamından faydalanarak fırsatı gole çevirmek isteyenler...
Sanki bir tarafta "Hrant" var, diğer tarafta "Mehmet".
Sanki "Hrant" katledilince biz üzüleceğiz, "Mehmet" katledilince onlar üzülecek.
Sanki "Hrant" bizim ölümüz, "Mehmet" onların ölüsü...
Sanki bir "ölüleri paylaşma" oyunu oynuyoruz da bize "Hrant" düşmüş, onlara "Mehmet"...
Sanki "Hrant", "Mehmet"in karşı tezidir...
Sanki "Karınca incitmez" Hrant, yaşarken ölen her "Mehmet" için düğün bayram yapan bir adamdı...
Sanki hem "Hrant" için, hem de "Mehmet" için aynı yürek yangınını hissetmek imkánsızdır...
Sanki bu topraklarda "Hrant" için yüreği yanan bir adamın, "Mehmet" için yüreğinin yanması söz konusu olamazmış gibi...
Oysa...
Her iki cenaze de, bizim cenazemizdir.
"Hrant"ın cenazesi de bizimdir, "Mehmet"in cenazesi de bizimdir...
Çelişki falan yoktur.
Az buçuk tanıma fırsatı bulsaydınız...
Hrant’ın ölen her Mehmet için yüreğinin nasıl yanacağını kavrardınız.
Yarım saatlik bir muhabbetin ardından...
Hrant’ın nasıl da şiddet karşıtı bir barış güvercini olduğunu anlardınız.
Ve 15 askerin şehit düşmesinin ardından...
"Hepimiz Hrant’ız" sloganının intikamını almaya kalkışmazdınız.
Çünkü Hrant, Mehmet’ler öldürüldüğünde...
"Bugün hepimiz Mehmet’iz" diye haykırmaktan zerre kadar çekinecek bir adam değildi...
Ahmet HAKAN dan alıntı bir yazı