Kayıp Kitap - Her Türk Okusun - DERİN TARİH

Kodla Büyü

joombal

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
750
milli_din_kapak_sonjpg_h359.jpg

derintarih1jpg_h530.jpg

sansurbelgesijpg_h777.jpg
 
imza ona benziyor. Bi Atatürk karalamasıdır gidiyor, bindik bi alamete gideyoz kıyamet. AMANİNNNN!!!
 
kitabı okumadım ancak yorumları okuduğum kadarı ile Mustafa Armağan tarafından dergide ilave olarak dağıtılmış...joombal arkadaşımıza da teşekkür ederim kararnameyi bizimle paylaşmış...tabi ki bazı çevrelerce kararnamedeki Atatürk imzası silinmeye çalışılmış, diğer vekillerin imzası ıslak imza gibi maşallah...bu kararname de "Atatürk din düşmanıydı" diyen irticai çevrelere kapak olur sanırım...
 
http://tr.wikipedia.org/wiki/Bozkurt_(kitap)

Tepkiler

İlk kez 1932'de İngiltere'de basılan kitap Mustafa Kemal’in sağlığında yayımlanan ilk biyografisidir ve onu putlaştırmayan, insani yönlerini gizlemeye çalışmayan, kimine göre de düşmanca sayılabilecek, sert bir üslûpla yazılmış bir eser olduğu belirtilmiştir. Kılıç Ali hatıralarında kitap için: “Armstrong ismindeki meşhur bir Türk düşmanının yazdığı kitapta, Atatürk’ün aleyhinde bazı kısımlar vardı ve bunun için de Hükûmet tarafından memlekete sokulması men edilmişti.”[2] diye yazmıştır.

Hükûmetin yasakladığı kitabı merak eden Mustafa Kemal, yurt dışından orijinal bir nüshasını getirtti, ünlü sofralarından birinde geç vakitlere kadar ilgililere simültane tercüme ettirerek okuttu, dinledi. Armstrong kitapta "çok yetenekli, inatçı bir enerjiye sahip, ancak insafsız, itici tavırları olan, serkeş mizaçlı, gem vurulmamış zevkleri, ihtirasları olan; dahası, dostluğu tanımayan bir adam" portresi çiziyordu. Sıra onun herkesçe malûm içkisinden bahsettiği satırlara da gelmiştir. Ancak düşmanca bu satırlardan sonra Armstrong "memleketin herhangi bir felâketi veyahut memleketini ve milletini alâkadar edecek herhangi mühim bir hadise zuhur etti mi, onun içkisini de, eğlencesini de bir tarafa bırakıp pençesini hadiselerin üzerine atarak arslan gibi kükrediğini" de belirterek Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyordu. Bu satırlar üzerine Mustafa Kemal hiç kızmamış, aksine "Bunun ithalini menetmekle hükümet hataya düşmüş. Adamcağız yaptığımız sefahati eksik yazmış, bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun!" diye şaka da yapmıştı.

Mustafa Kemal sofrasında verdiği bu sözü unutmadı, kitapla ilgili kimi düzeltmeleri yaptı ve bunlar Necmeddin Sadak'ın kaleminden 7 Aralık 1932'de "Akşam" gazetesinde yayımlandı. Atatürk'ün cevabı, daha sonraları Sadi Borak tarafından "Armstrong'tan Bozkurt: Mustafa Kemâl ve İftiralara Cevap" ismiyle kitap olarak da yayımlandı.


Kitabın gençken okudum. Kitabı daha çok 2. bir bakış açısı olduğu için çok sevmiştim. girişindeki Nazım Hikmet şiiri hala aklımda

Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
Eğildi durdu...
Bıraksalar,
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı...

Şimdiki durum ne sanki çok farklı karikatüristler çizdikleri için ceza alıyor. Gazeteciler hapiste. Eleştirilmeyi sevmeyen biri var. Aslında birden fazlalar. Melih Gökçeğin twitter olayları halen taze mesela.
 
gelecek' Alıntı:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Bozkurt_(kitap)

Tepkiler

İlk kez 1932'de İngiltere'de basılan kitap Mustafa Kemal’in sağlığında yayımlanan ilk biyografisidir ve onu putlaştırmayan, insani yönlerini gizlemeye çalışmayan, kimine göre de düşmanca sayılabilecek, sert bir üslûpla yazılmış bir eser olduğu belirtilmiştir. Kılıç Ali hatıralarında kitap için: “Armstrong ismindeki meşhur bir Türk düşmanının yazdığı kitapta, Atatürk’ün aleyhinde bazı kısımlar vardı ve bunun için de Hükûmet tarafından memlekete sokulması men edilmişti.”[2] diye yazmıştır.

Hükûmetin yasakladığı kitabı merak eden Mustafa Kemal, yurt dışından orijinal bir nüshasını getirtti, ünlü sofralarından birinde geç vakitlere kadar ilgililere simültane tercüme ettirerek okuttu, dinledi. Armstrong kitapta "çok yetenekli, inatçı bir enerjiye sahip, ancak insafsız, itici tavırları olan, serkeş mizaçlı, gem vurulmamış zevkleri, ihtirasları olan; dahası, dostluğu tanımayan bir adam" portresi çiziyordu. Sıra onun herkesçe malûm içkisinden bahsettiği satırlara da gelmiştir. Ancak düşmanca bu satırlardan sonra Armstrong "memleketin herhangi bir felâketi veyahut memleketini ve milletini alâkadar edecek herhangi mühim bir hadise zuhur etti mi, onun içkisini de, eğlencesini de bir tarafa bırakıp pençesini hadiselerin üzerine atarak arslan gibi kükrediğini" de belirterek Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyordu. Bu satırlar üzerine Mustafa Kemal hiç kızmamış, aksine "Bunun ithalini menetmekle hükümet hataya düşmüş. Adamcağız yaptığımız sefahati eksik yazmış, bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun!" diye şaka da yapmıştı.

Mustafa Kemal sofrasında verdiği bu sözü unutmadı, kitapla ilgili kimi düzeltmeleri yaptı ve bunlar Necmeddin Sadak'ın kaleminden 7 Aralık 1932'de "Akşam" gazetesinde yayımlandı. Atatürk'ün cevabı, daha sonraları Sadi Borak tarafından "Armstrong'tan Bozkurt: Mustafa Kemâl ve İftiralara Cevap" ismiyle kitap olarak da yayımlandı.


Kitabın gençken okudum. Kitabı daha çok 2. bir bakış açısı olduğu için çok sevmiştim. girişindeki Nazım Hikmet şiiri hala aklımda

Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
Eğildi durdu...
Bıraksalar,
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı...

Şimdiki durum ne sanki çok farklı karikatüristler çizdikleri için ceza alıyor. Gazeteciler hapiste. Eleştirilmeyi sevmeyen biri var. Aslında birden fazlalar. Melih Gökçeğin twitter olayları halen taze mesela.

:+1: :+1:
 
bahhele' Alıntı:
kayıp kitap kaç sayfalık ve migroslarda varmı gerçekten?
dergi ile beraber veriliyor arkadaşım...okuyun da bilgilenin!! sonra da mustafa armağan size 29 şubat sürecinin 1932 yılında başladığı! yalanını anlatsın...
 
Ulu önder'i karalama kampanyalarının düzenlendiği şu günlerde paylaşımınız acı verici. basılmayan kitapları bile yasakladıkları bu dönemde merak edilecek bi kitap olduğunu düşünmüyorum, zira herkes kitap yazabilir, ve bu tamamen uydurmada olabilir. yapılan onca şeyi görmek yerine cımbızla olumsuzlukları seçmeye çalışan, menfaatleri uğruna Atatürke iftira atmaktan çekinmeyen insanlardan nefret ediyorum.
 
aozel' Alıntı:
bahhele' Alıntı:
kayıp kitap kaç sayfalık ve migroslarda varmı gerçekten?
dergi ile beraber veriliyor arkadaşım...okuyun da bilgilenin!! sonra da mustafa armağan size 29 şubat sürecinin 1932 yılında başladığı! yalanını anlatsın...

mustafa armağanı sevmem. araştırmalarınada değer vermem ve fakat kimi dinleyip kimi dinlememem konusunda yorum yapmanız tasarrufu size düşmez.Geçmişi merak etmek herkesin normalitesi.Mustafa kemali kötülüyor diede bişeyi es geçmem.Birilerine sonsuz saygı duyabilirsiniz hatta kötü vasıflarını kabullenmek bile istemeyebilirsiniz.Anlarım! Buna birilerininde böyle yaklaşmasını bekleyemezsiniz.Şimdi daha çok merak ediyorum yayınlanan kitabı.okuyacağım:)

Mustafa kemale yapılan olumsuz eleştirilere ses çıkardığınız kadar bugün fazıl sayın dine yaptığı saygısızlığa da ses çıkarabilseniz keşke.Ama çıkarmazsınız! Çünkü sizin değerlerinize hep saygı gösterilsin istersiniz.Fazıl sayın yargı kararını kesinlikle onaylamıyorum.Zaten adaletin A sı ile bile alakadar değil.Fakat demek istediğim toplum vicdanında yargılayacak kadar bile zerre katkınız olmaz bu konuda.Mesele bu
 
Kayıp kitap DERİN TARİH dergisinin eki. Orjinal tıpkıbasımıdır.
Migrosta olsa Kayıp kitap olurmuydu.

Kitabı okumadan yasaklayanlar hakkında yorum yapmamalı.
Çünkü Tüm bildikleriniz tarh olacak....
 
sahrak' Alıntı:
Ulu önder'i karalama kampanyalarının düzenlendiği şu günlerde paylaşımınız acı verici. basılmayan kitapları bile yasakladıkları bu dönemde merak edilecek bi kitap olduğunu düşünmüyorum, zira herkes kitap yazabilir, ve bu tamamen uydurmada olabilir. yapılan onca şeyi görmek yerine cımbızla olumsuzlukları seçmeye çalışan, menfaatleri uğruna Atatürke iftira atmaktan çekinmeyen insanlardan nefret ediyorum.
Sevgili kardeşim keşke okumadan yorum yapmasaydın.
Çünkü okuduktan sonra bu mesajını silmek zorunda kalacaksın....
 
bahhele' Alıntı:
aozel' Alıntı:
bahhele' Alıntı:
kayıp kitap kaç sayfalık ve migroslarda varmı gerçekten?
dergi ile beraber veriliyor arkadaşım...okuyun da bilgilenin!! sonra da mustafa armağan size 29 şubat sürecinin 1932 yılında başladığı! yalanını anlatsın...

mustafa armağanı sevmem. araştırmalarınada değer vermem ve fakat kimi dinleyip kimi dinlememem konusunda yorum yapmanız tasarrufu size düşmez.Geçmişi merak etmek herkesin normalitesi.Mustafa kemali kötülüyor diede bişeyi es geçmem.Birilerine sonsuz saygı duyabilirsiniz hatta kötü vasıflarını kabullenmek bile istemeyebilirsiniz.Anlarım! Buna birilerininde böyle yaklaşmasını bekleyemezsiniz.Şimdi daha çok merak ediyorum yayınlanan kitabı.okuyacağım:)

Mustafa kemale yapılan olumsuz eleştirilere ses çıkardığınız kadar bugün fazıl sayın dine yaptığı saygısızlığa da ses çıkarabilseniz keşke.Ama çıkarmazsınız! Çünkü sizin değerlerinize hep saygı gösterilsin istersiniz.Fazıl sayın yargı kararını kesinlikle onaylamıyorum.Zaten adaletin A sı ile bile alakadar değil.Fakat demek istediğim toplum vicdanında yargılayacak kadar bile zerre katkınız olmaz bu konuda.Mesele bu

haklısın arkadaşım oradaki noktalama işaretlerinde ironi vardı, kişisel olarak algılamamanı temenni ederim...kitabı ben de okumadım sadece birkaç bölümünden alıntılar okudum, en kısa zamanda okuyacağım...mustafa kemal'e olumsuz eleştiri yapıldığını düşünmüyorum hatta ilk mesajımda teşekkür ettim... mesajlarımı daha iyi okursan sevinirim...
 
sıkıntı olur diye paylaşamıyorum ama vakit bulursam cümle cümle paylaşırım.

Kitap 2000 yılında bir sahafta bulunmuş...

"İslamiyet dini, bugünkü ve yarınki Türkiye'nin milliyet prensiplerine tamamen muhaliftir. Memleketimizde Arap harsı (kültürü) sönmeye ve millî hisler kabarmaya başladığı için, İslamiyet de sönmeye yüz tutmuştur."
"(Yeni din) Allah, Allah Kelâmı, Peygamber, Melek, Şeytan, Cennet, Cehennem gibi mevhumata (vehmedilen şeylere) istinad etmeyecektir (dayanmayacaktır)."

Ahireti, Allah'ın "Hâlik" (Yaratıcı) vasfını inkâr eder yazar, medeniyetin ilerlemesiyle insanların "insanlara tapacağı"nı öngörmekte ve dinimizin "akıllı olmadığı" iddiasını dile getirme cüretinde bulunmaktadır.
Yazar, Peygamberin Yaratıcı ile insanlar arasında elçi ve aracı olmasını anormal buluyor ve en ağır ithamlarından birini şu cümleyle yapıyor: "Kur'an'a 'Allah kelamı değildir' demekle dinsiz olmayız."
Kitapta Allah'ın varlığını, Peygamberleri, Kitapları eleştirmekte, namazı "kürsülerde" oturarak kılmak gerektiğini ileri sürmekte, camilere müziğin girmesinin uygun olacağını yazmakta ve ancak bu reformlar yapılırsa dinin inkişaf edip gelişmesinin sağlanacağı açık bir dille ifade edilmektedir.
"Milli din" fikri o noktaya kadar gitmektedir ki, vatanımıza saldıranlara karşı Mehmetçik "Allah Allah" diye değil, "Vatan Vatan" diye "çığıracak"tır.
Yazar, yeni bir din kurmakta, bu dini milliyet ve bilime (ilme) dayandırmakta, kurduğu dine yer açabilmek için İslamın Türklüğe uygun bir din olmadığını kaydetmekte, bu dinin Türklüğe uygun bir hale getirilebilmesi için alınması gereken tedbirleri de sıralamaktan geri kalmamaktadır.
Atatürk'ün de imzasıyla yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanmış, hatta toplatılıp imha edilmiş olan, bu nedenle kütüphanelerde bile bulunmayan Millî Din Duygusu ve Öz Türk Dini 79 yıl sonra Derin Tarih dergisi tarafından yeniden yayımlanarak kayıp bir kitabı uzmanların ilgisine sundu.

Daha neler neler.
Zehir zembelek...
 
son mesaja karşılık yazıyorum .. Atatürk akrşı geldiyse neden geldi bunu düşündü mü bu konuyu açan hocam? sene 935 2. dünya savaşı çıkacak Atatürk ülkesi için hatay ekonomi gelişme ... ve binbir tür zorlukla uğraşırken bu tür ileri seviye konulularla enerji harcamamak istemiş olabilir... sözün kısası Atatürk bir şeye karşıysa veya yanındaysa durup düşünürüm.. allah istemese bu kadar dahi zeki yaratmazdı.
 
biz sıradan insanlar Atatürk'ü anlamakta bu çağda anlamakta güçlük çekiyoruz.. sorun bizde sanırım...
 
mnn' Alıntı:
son mesaja karşılık yazıyorum .. Atatürk akrşı geldiyse neden geldi bunu düşündü mü bu konuyu açan hocam? sene 935 2. dünya savaşı çıkacak Atatürk ülkesi için hatay ekonomi gelişme ... ve binbir tür zorlukla uğraşırken bu tür ileri seviye konulularla enerji harcamamak istemiş olabilir... sözün kısası Atatürk bir şeye karşıysa veya yanındaysa durup düşünürüm.. allah istemese bu kadar dahi zeki yaratmazdı.

Değerli kardeşim;
Bu konunun açılmasındaki maksat kimin yasakladığı falan değil.
Bizzat kitabın kendisidir. Yani kitabın içeriği ile ilgili mevzu. Atatürk ve diğerleriyle ilgisi yok.

Yani Kitap e'e pis, yasaklanması da iyi diyorum.
Anlamadıysanız daha ayrıntılı açıklama yapayım.

Nedir bu refleks nedir bu havadan nem kapma anlamadım....
 
gelecek' Alıntı:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Bozkurt_(kitap)

Tepkiler

İlk kez 1932'de İngiltere'de basılan kitap Mustafa Kemal’in sağlığında yayımlanan ilk biyografisidir ve onu putlaştırmayan, insani yönlerini gizlemeye çalışmayan, kimine göre de düşmanca sayılabilecek, sert bir üslûpla yazılmış bir eser olduğu belirtilmiştir. Kılıç Ali hatıralarında kitap için: “Armstrong ismindeki meşhur bir Türk düşmanının yazdığı kitapta, Atatürk’ün aleyhinde bazı kısımlar vardı ve bunun için de Hükûmet tarafından memlekete sokulması men edilmişti.”[2] diye yazmıştır.

Hükûmetin yasakladığı kitabı merak eden Mustafa Kemal, yurt dışından orijinal bir nüshasını getirtti, ünlü sofralarından birinde geç vakitlere kadar ilgililere simültane tercüme ettirerek okuttu, dinledi. Armstrong kitapta "çok yetenekli, inatçı bir enerjiye sahip, ancak insafsız, itici tavırları olan, serkeş mizaçlı, gem vurulmamış zevkleri, ihtirasları olan; dahası, dostluğu tanımayan bir adam" portresi çiziyordu. Sıra onun herkesçe malûm içkisinden bahsettiği satırlara da gelmiştir. Ancak düşmanca bu satırlardan sonra Armstrong "memleketin herhangi bir felâketi veyahut memleketini ve milletini alâkadar edecek herhangi mühim bir hadise zuhur etti mi, onun içkisini de, eğlencesini de bir tarafa bırakıp pençesini hadiselerin üzerine atarak arslan gibi kükrediğini" de belirterek Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyordu. Bu satırlar üzerine Mustafa Kemal hiç kızmamış, aksine "Bunun ithalini menetmekle hükümet hataya düşmüş. Adamcağız yaptığımız sefahati eksik yazmış, bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba müsaade edilsin ve memlekette okunsun!" diye şaka da yapmıştı.

Mustafa Kemal sofrasında verdiği bu sözü unutmadı, kitapla ilgili kimi düzeltmeleri yaptı ve bunlar Necmeddin Sadak'ın kaleminden 7 Aralık 1932'de "Akşam" gazetesinde yayımlandı. Atatürk'ün cevabı, daha sonraları Sadi Borak tarafından "Armstrong'tan Bozkurt: Mustafa Kemâl ve İftiralara Cevap" ismiyle kitap olarak da yayımlandı.


Kitabın gençken okudum. Kitabı daha çok 2. bir bakış açısı olduğu için çok sevmiştim. girişindeki Nazım Hikmet şiiri hala aklımda

Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
Eğildi durdu...
Bıraksalar,
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı...

Şimdiki durum ne sanki çok farklı karikatüristler çizdikleri için ceza alıyor. Gazeteciler hapiste. Eleştirilmeyi sevmeyen biri var. Aslında birden fazlalar. Melih Gökçeğin twitter olayları halen taze mesela.
:+1: :+1:
 
Derin Tarih dergisini severek okuyorum. Gelecek sayısını merakla bekliyorum. Yazılanları da belgelerle destekliyor ve belgelerinide yayınlıyorlar. Çoğu zaten benim bildiğim şeyler. Farklı kaynaklardan defaatle okuduğum gerçekler. Fakat degi daha derli toplu ve sade anlatmış. Biraz gerçek tarih öğrenmek isteyen arkadaşlarıma tavsiye ederim. Hatta geçen gün Çanakkale'de (hep övündüğümüz savaş) Türk ordusunun komutanı kimdi diye sordum çocuklara hepsi Atatürk cevabını verdi. (Halbuki Ataürk Yarbay rütbesinde idi o zamanlar). İsterseniz sizde okulunzda sorun.
 
joombal' Alıntı:
sıkıntı olur diye paylaşamıyorum ama vakit bulursam cümle cümle paylaşırım.

Kitap 2000 yılında bir sahafta bulunmuş...

"İslamiyet dini, bugünkü ve yarınki Türkiye'nin milliyet prensiplerine tamamen muhaliftir. Memleketimizde Arap harsı (kültürü) sönmeye ve millî hisler kabarmaya başladığı için, İslamiyet de sönmeye yüz tutmuştur."
"(Yeni din) Allah, Allah Kelâmı, Peygamber, Melek, Şeytan, Cennet, Cehennem gibi mevhumata (vehmedilen şeylere) istinad etmeyecektir (dayanmayacaktır)."

Ahireti, Allah'ın "Hâlik" (Yaratıcı) vasfını inkâr eder yazar, medeniyetin ilerlemesiyle insanların "insanlara tapacağı"nı öngörmekte ve dinimizin "akıllı olmadığı" iddiasını dile getirme cüretinde bulunmaktadır.
Yazar, Peygamberin Yaratıcı ile insanlar arasında elçi ve aracı olmasını anormal buluyor ve en ağır ithamlarından birini şu cümleyle yapıyor: "Kur'an'a 'Allah kelamı değildir' demekle dinsiz olmayız."
Kitapta Allah'ın varlığını, Peygamberleri, Kitapları eleştirmekte, namazı "kürsülerde" oturarak kılmak gerektiğini ileri sürmekte, camilere müziğin girmesinin uygun olacağını yazmakta ve ancak bu reformlar yapılırsa dinin inkişaf edip gelişmesinin sağlanacağı açık bir dille ifade edilmektedir.
"Milli din" fikri o noktaya kadar gitmektedir ki, vatanımıza saldıranlara karşı Mehmetçik "Allah Allah" diye değil, "Vatan Vatan" diye "çığıracak"tır.
Yazar, yeni bir din kurmakta, bu dini milliyet ve bilime (ilme) dayandırmakta, kurduğu dine yer açabilmek için İslamın Türklüğe uygun bir din olmadığını kaydetmekte, bu dinin Türklüğe uygun bir hale getirilebilmesi için alınması gereken tedbirleri de sıralamaktan geri kalmamaktadır.
Atatürk'ün de imzasıyla yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanmış, hatta toplatılıp imha edilmiş olan, bu nedenle kütüphanelerde bile bulunmayan Millî Din Duygusu ve Öz Türk Dini 79 yıl sonra Derin Tarih dergisi tarafından yeniden yayımlanarak kayıp bir kitabı uzmanların ilgisine sundu.

Daha neler neler.
Zehir zembelek...
bunların hangi birisi okumaya değer ve gerçekten ilgi çekiciki anlamadım, saçmalıklardan ibaret bir kitap.. büyütmüşsünüz bence
 
Doğrularıyla yanlışlarıyla Mustafa Kemal Atatürk Bu ülkenin sizler hariç hala lideri olmaya devam edecektir

sizler bazı doğmuş büyümüş alimleri liderleri hacıları hocaları , Yazarları , Devlet başkanlarını zamanın gereklerine göre büyütüyorsunuz meselaa 1960 tan sonrasına bakalım sizler kendi alimlerinizi devlet adamlarınızı yazarlarınızı hazret diye ulu diye vb sıfatlarla yüceltirken neden birilerinin önder gördüğü kişilere bu kadar acımasızca ve insafsızca davranıyorsunuz.
mesela mustafa armağan ise kendiliğinden yalancı bir tarihçi bozuntusudur Bir takım yandaş dergi gazete ve televizyonlarda boy gösterip 3 - 5 sayfa insanların damarlarından giren yazıları yazmış bir adamdır. ŞİMDİ ONA İNANIYIMMI YANİ
Size şu kadarını söyleleyim ister anlarsınız ister anlamazsınız hep siz diyorsunuz ya zamanın büyüğü lideri alimi hacısı hocası üstadı diyorsunuz ya

MUSTAFA KEMAL ATATÜRKTE HEM KENDİ ZAMANLARININ HEMDE TÜM ZAMANLARIN EN EŞŞİZ VE ENDER ULUSUDUR LİDERİDİR ÜSTADIDIR

BEN SİZİN ulu yüce alim diye inandıklarınıza hakaret etmem sizde benimkilere hakaret etmezsiniz olur biter İnandığınız dinde bunu emretmiyormu zaten !!!
 
Geri
Üst