KENDİ YAPTIĞIM SINAV HAZIRLAMA PROGRAMI ÖRNEK VERSİYONU HAKKINDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

Kodla Büyü
Yazmayayım diyorum ama cevap hakkı doğuyor. Bakın hocam. Başlığı açan arkadaş dili hoyratça kullanmış, ben de o ölçüde tepki gösterdim. Olay bundan ibaret. Mesela bir öğrenciniz sınıfta basit bir yanlış yaparsa(mesela derse geç kalmak gibi veya sınıfa girerken kapıyı çalmamak gibi vs.) ona yaptığı yanlış ölçüsünde nasihat edersiniz. Ama mesela öğrenciniz sınıfta müstehcen bir dahvranışta bulunsa, başka bir arkadaşına bağırarak küfür etse, kibarca uyarır mısınız veya tepkinizin şiddeti sizin dört dereceli bu ölçeğinizde hangi seviyede olur?

Şimdi merak ettiğim şey şu: Benden önce başlığa yazan 4 kişiden biri de sizsiniz. Madem o kadar yazı içinde "hergün" kelimesinin yazım hatasını görecek kadar dile hakimsiniz, başlıkta büyük harflerle yazılan "proğram" kelimesini gördüğünüz halde neden uyarmadınız arkadaşı? "Proğram" kelimesininin çirkinliği bir tek benim gözüme mi battı! Yenilir yutulur cinsten bir imla hatası mı sizce? (Demek ki öyleymiş.) Bakın tekrarlıyorum; başlıkta halen koca harflerle "PROĞRAM" yazıyor. "PROĞRAM"!

Dile önem vermiyorsunuz ama usûlü esastan önemli görüyorsunuz. Samimiyetinize inanmıyorum hocam. Keşke diğer arkadaşların yaptığı gibi terbiyesizlikle, edepsizlikle vs. suçlasaydınız beni. Daha dobra olsaydınız. Onlar daha tutarlı, daha samimi.

Size de başka cevap vermem. Not: "Hergün" hatasını belirttiğiniz için teşekkür ederim. Düzelteceğim birazdan.



"Bu arkadaşımız bir bilişimci ve yaptığı çalışma ile de bir girişimci." demişsiniz. Bilişimciler ve girişimci olması neyi değiştiriyor birader? Eleştiriden münezzeh mi kılıyor? Yoksa Türkçeyi ve imlayı katletme özgürlüğü mü veriyor?

"Öncelikle işin tekniğinden anlamadığınız belli ki..." Nereden belli? Cidden soruyorum. Nereden belli? Neye yetkin olup olmadığımı nereden ve nasıl anladınız hocam? Bildiğiniz tek şey, "proğram" yazımına sert bir tepki gösterdiğim. Bundan hangi programlama dillerini bilip bilmediğimi nasıl ölçtünüz? UX-UI tasarım yeteneğimi nasıl tespit ettiniz? Veri tabanı tasarım bilgimi mi ölçtünüz yoksa? Ya da veri yapıları ve algoritma konusuna hakimiyetime dair bir ipucu mu yakaladınız? Yok yok, kesin "desing pattern" konusundaki eksiklerimi görmüş olmalısınız.

Kısacası saçmalıyorsunuz. Yazılım geliştirme süreçlerine dair neyi bilip bilmediğim hakkında en ufak "bilginiz" yok. Bakın önyargılı yaklaşımınızın hatalı olduğunu göstermek için -sadece ama sadece örnek olarak- sizinle ilgili bir yanlış çıkarım da ben yapayım: "Bence siz yazılım geliştirme becerisinden yoksun olduğunuz için yazılım geliştiren birinin hatalarına müsamaha göstermemiz gerektiğini düşünüyorsunuz. Program yapmak size çok zor geliyor. Bu yüzden, program yapan biri 'program' kelimesini 'proğram' şeklinde yazarak Türkçeyi katletse bile, ona karşı hoşgörülü olmamız gerektiğini savunuyorsunuz." desem ne düşünürsünüz? Ne kadar da hatalı değil mi? Sizin yazılım geliştirme yeteneğiniz var mı yok mu? Hangi konularda bilginiz var, hangilerinde yok? Daha önce geliştirdiğiniz veya üzerinde çalıştığınız bir proje/yazılım var mı yok mu? Girişimci bir ruha sahip misiniz, değil misiniz?... Bu soruların hiçbirinin cevabını bilmiyorum. Yani "bilgim" yok. Sadece gönderinizdeki yorumunuza bakarak yanlış çıkarımda bulunmam ne kadar doğru olur? Umarım anlatabilmişimdir.

Son olarak "... bir öğretmene asla yakışmayacak bir üslupla herkese açık bir platformda yapmışsınız..." demişsiniz. Rahatsızlığınızı anlıyorum ama kabul etmiyorum. Üstteki paragraflarda ve önceki gönderilerimde bunu açıkladım. Tekrar açıklamayacağım ve özür de dilemeyeceğim. Çünkü özür dilenecek bir şey söylemedim. Biri gelip evimin salonuna pislerse, Türkçeyi bu denli hoyrat kullanırsa, vereceğim tepki en hafif şekliyle bu olur. Sizin için Türkçe önemsiz olabilir. Daha doğrusu bu denli bir hata karşısında bile, Türkçeyi yazılım geliştirmekten daha önemsiz görebilirsiniz. Ben görmüyorum. Şekilcilikten fersah fersah uzak biriyim ve dil konusunda da takıntılı biri değilim ancak, "program" kelimesinin "proğram" olarak yazılmasını salonuma pislenmesinden farksız görüyorum. Siz böyle görmüyor olabilirsiniz. Ben böyle görüyorum. Bu yüzden "bir öğretmene asla yakışmayacak bir şekilde herkese açık bir platformda" "program" kelimesini "proğram" olarak yazan birini de böyle ayıplasaydınız keşke diyorum. Çünkü Türkçe ortak salonumuz.

Size de başka cevap vermem. Söyleyeceklerim bu kadar.
Bir hocamın dediğin gibi “inşallah öğretmen değilsindir”sınıfta kavga eden 2 öğrenciye sanırım sende yaka paça dalıyorsundur.Bir Ğ icin yapmadığın kalmamış, ne edep ne adab.. Forumda bir sürü insanında vaktini çalmışsın
 
Yazmayayım diyorum ama cevap hakkı doğuyor. Bakın hocam. Başlığı açan arkadaş dili hoyratça kullanmış, ben de o ölçüde tepki gösterdim. Olay bundan ibaret. Mesela bir öğrenciniz sınıfta basit bir yanlış yaparsa(mesela derse geç kalmak gibi veya sınıfa girerken kapıyı çalmamak gibi vs.) ona yaptığı yanlış ölçüsünde nasihat edersiniz. Ama mesela öğrenciniz sınıfta müstehcen bir dahvranışta bulunsa, başka bir arkadaşına bağırarak küfür etse, kibarca uyarır mısınız veya tepkinizin şiddeti sizin dört dereceli bu ölçeğinizde hangi seviyede olur?

Şimdi merak ettiğim şey şu: Benden önce başlığa yazan 4 kişiden biri de sizsiniz. Madem o kadar yazı içinde "hergün" kelimesinin yazım hatasını görecek kadar dile hakimsiniz, başlıkta büyük harflerle yazılan "proğram" kelimesini gördüğünüz halde neden uyarmadınız arkadaşı? "Proğram" kelimesininin çirkinliği bir tek benim gözüme mi battı! Yenilir yutulur cinsten bir imla hatası mı sizce? (Demek ki öyleymiş.) Bakın tekrarlıyorum; başlıkta halen koca harflerle "PROĞRAM" yazıyor. "PROĞRAM"!

Dile önem vermiyorsunuz ama usûlü esastan önemli görüyorsunuz. Samimiyetinize inanmıyorum hocam. Keşke diğer arkadaşların yaptığı gibi terbiyesizlikle, edepsizlikle vs. suçlasaydınız beni. Daha dobra olsaydınız. Onlar daha tutarlı, daha samimi.

Size de başka cevap vermem. Not: "Hergün" hatasını belirttiğiniz için teşekkür ederim. Düzelteceğim birazdan.



"Bu arkadaşımız bir bilişimci ve yaptığı çalışma ile de bir girişimci." demişsiniz. Bilişimci ve girişimci olması neyi değiştiriyor birader? Eleştiriden münezzeh mi kılıyor? Yoksa Türkçeyi ve imlayı katletme özgürlüğü mü veriyor?

"Öncelikle işin tekniğinden anlamadığınız belli ki..." Nereden belli? Cidden soruyorum. Nereden belli? Neye yetkin olup olmadığımı nereden ve nasıl anladınız hocam? Bildiğiniz tek şey, "proğram" yazımına sert bir tepki gösterdiğim. Bundan hangi programlama dillerini bilip bilmediğimi nasıl ölçtünüz? UX-UI tasarım yeteneğimi nasıl tespit ettiniz? Veri tabanı tasarım bilgimi mi ölçtünüz yoksa? Ya da veri yapıları ve algoritma konusuna hakimiyetime dair bir ipucu mu yakaladınız? Yok yok, kesin "desing pattern" konusundaki eksiklerimi görmüş olmalısınız.

Kısacası saçmalıyorsunuz. Yazılım geliştirme süreçlerine dair neyi bilip bilmediğim hakkında en ufak "bilginiz" yok. Bakın önyargılı yaklaşımınızın hatalı olduğunu göstermek için -sadece ama sadece örnek olarak- sizinle ilgili bir yanlış çıkarım da ben yapayım: "Bence siz yazılım geliştirme becerisinden yoksun olduğunuz için yazılım geliştiren birinin hatalarına müsamaha göstermemiz gerektiğini düşünüyorsunuz. Program yapmak size çok zor geliyor. Bu yüzden, program yapan biri 'program' kelimesini 'proğram' şeklinde yazarak Türkçeyi katletse bile, ona karşı hoşgörülü olmamız gerektiğini savunuyorsunuz." desem ne düşünürsünüz? Ne kadar da hatalı değil mi? Sizin yazılım geliştirme yeteneğiniz var mı yok mu? Hangi konularda bilginiz var, hangilerinde yok? Daha önce geliştirdiğiniz veya üzerinde çalıştığınız bir proje/yazılım var mı yok mu? Girişimci bir ruha sahip misiniz, değil misiniz?... Bu soruların hiçbirinin cevabını bilmiyorum. Yani "bilgim" yok. Sadece gönderinizdeki yorumunuza bakarak yanlış çıkarımda bulunmam ne kadar doğru olur? Umarım anlatabilmişimdir.

Son olarak "... bir öğretmene asla yakışmayacak bir üslupla herkese açık bir platformda yapmışsınız..." demişsiniz. Rahatsızlığınızı anlıyorum ama kabul etmiyorum. Üstteki paragraflarda ve önceki gönderilerimde bunu açıkladım. Tekrar açıklamayacağım ve özür de dilemeyeceğim. Çünkü özür dilenecek bir şey söylemedim. Biri gelip evimin salonuna pislerse, Türkçeyi bu denli hoyrat kullanırsa, vereceğim tepki en hafif şekliyle bu olur. Sizin için Türkçe önemsiz olabilir. Daha doğrusu bu denli bir hata karşısında bile, Türkçeyi yazılım geliştirmekten daha önemsiz görebilirsiniz. Ben görmüyorum. Şekilcilikten fersah fersah uzak biriyim ve dil konusunda da takıntılı biri değilim ancak, "program" kelimesinin "proğram" olarak yazılmasını salonuma pislenmesinden farksız görüyorum. Siz böyle görmüyor olabilirsiniz. Ben böyle görüyorum. Bu yüzden "bir öğretmene asla yakışmayacak bir şekilde herkese açık bir platformda" "program" kelimesini "proğram" olarak yazan birini de böyle ayıplasaydınız keşke diyorum. Çünkü Türkçe ortak salonumuz.

Size de başka cevap vermem. Söyleyeceklerim bu kadar.

Ne lüzumsuz insansın ya. Hatta sana inat, nE lüzmsuz iNsanSın yHaaaa !
 
G harfi yerine Ğ yazmak dili hoyratça kullanmak mı




Dili hoyratça kullanmak dediğiniz, farkında olmadan G yerine Ğ yazmış olmak mı. Farkında olunca niye düzeltmedin derseniz üsluptan rahatsız olduğum için.Şimdi niye düzelttin denilirse bazı arkadaşların nezaketle rahatsızlığını ifade ettiği için.
Sizin yazdığınız ibareye gelince üslup problem yoksa söylediğiniz doğru.Ama kaş yapayım derken göz çıkaran bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

Anlayışınız için teşekkür ederim. Olgunlukla karşıladınız. Bilgisayar öğretmeni misiniz bilmiyorum ama bu forumda varsayılan olarak öyle kabul etmeye yatkın olduğumuz için, bir bilgisayar öğretmeninin "Program" kelimesini "Proğram" olarak yazması gözüme battı.Yakıştıramadım. Kabul edemedim. Ancak söyleyeceğimi söyledim geçtim ve üstünde durmadım. Siz de durmadınız. Çünkü ortaya bir ürün koymuşsunuz, insanların yorumuna açmışsınız. Heyecanlısınız ve derdiniz başka. Açıkçası geliştirmiş olduğunuz yazılımı halen açıp incelemedim ancak, nasıl bir ürün ortaya koymuş olursanız olun, yaptığınız şey çok önemli ve çok kıymetli. Elinize sağlık. Önce bunu da belirteyim istedim.

Eğer hatayı bir defa yapmış olsaydınız, "farkında olmadan g yerine ğ yazmış" deyip umursamadan geçerdim büyük olasılıkla.Ya da zamanım varsa ve umursadığım bir durum/konuysa, (ki yazılım geliştirme umursadığım bir konu) daha uygun bir üslupla "Hocam yanlışlıkla yazım hatası yapmışsınız sanırım. Düzeltin isterseniz." derdim. Ancak aynı hatayı başlığın ilk gönderisinde de yaptığınız için g yerine ğ harfini farkında olmadan yazdığınız aklıma bile gelmedi. Hatanın tekrarı, ona alışmış olduğunuzu düşündürüyor ve bilerek-isteyerek öyle yazdığınız izlenimini bırakıyor. Buna bilgisayar öğretmeni olduğunuz varsayımı da eklenince sert bir dille uyarmış bulundum. Oysa olabilir. İnsanlık hali. En ciddi konularda bile farkında olmadan hata yapabiliriz. Hatta farkında olarak, yani yanlış öğrenmiş olduğumuz için, hata yapıyor olabiliriz. Egomuza yenik düşüp hatada ısrar etmediğimiz sürece hiç sorun yok.

Ancak sizin farkında olmadan yanlış yazdığınızı kimse bilmiyordu. Bu yüzden sizin hiçbir suçunuz yok denilebilir ancak sizi savunan arkadaşların yatacak yeri yok. Onlar masumiyeti değil, cehaleti savunuyordu. Bu yüzden sizinle en ufak bir problemim yok ama onlarla var. Bu yüzden onların yazdığı gönderilere cevap verecek olursam, farkında olmadan yaptığınız hatayı tekrar ifade edecek olursam şimdiden özür dilerim. Çünkü şu arkadaşın paylaşımına bakın isterseniz:

Bir hocamın dediğin gibi “inşallah öğretmen değilsindir”sınıfta kavga eden 2 öğrenciye sanırım sende yaka paça dalıyorsundur.Bir Ğ icin yapmadığın kalmamış, ne edep ne adab.. Forumda bir sürü insanında vaktini çalmışsın

Arkadaşım! Siz bana "sen" diye hitap etmişsiniz ama ben saygımı koruyacağım. Nasıl bir öğretmen olduğumu bilmiyorsunuz. Önceki gönderileri açıp okuyun lütfen. Yani cahili olduğunuz bir konuda saçmalamayın. Önceki arkadaşlar gibi "Straw Man" ve "Ad Hominem" yapıyorsunuz, yapmayın. Yani ben öğrenciye yaka paça dalıyor olsam bile bunun konuyla en ufak bir ilgisi yok. Bu söylediğiniz şey, mesela mecliste çevre düzenleme hakkındaki bir yasa tartışmasında, bir tarafın ortadaki problemle ilgisiz bir şekilde tartışmaya argüman olarak "Sen zaten boşanmış birisin." gibi bir argüman sunması kadar saçma. Benzetme yapmış olsanız da bu, söylediğiniz şeyin saçmalık seviyesini değiştirmiyor. Çünkü o zaman da "bir 'ğ' için bunu yapan, sınıfta kavga eden çocuklara da böyle dalıyordur" gibi bir "False Analogy" yapmış oluyorsunuz.

Bir de gidin ve "dahi" anlamındaki -de/-da ekinin nasıl yazıldığını öğrenin. Allah aşkına, İsa Muhammet aşkına gidip öğrenin şunu. Bu imla hatası umrumda olduğundan değil. Herkesin yaptığı bir hata olduğu ve herkesi düzeltemeyeceğim için alıştım. Ancak öğretmen birinin 10 dakikasını ayırıp, 5. sınıf Türkçe konusunu neden öğrenmediğine anlam veremiyorum. Öğretmensiniz, yetişkinsiniz ve kapasitenizin milyonda birini harcamayacağınız kadar basit bir şey. Size de başka cevap vermeyeceğim.
 
1. yazım hatasını düzeltebilirsiniz. ("hergün" değil "her gün")
2. yazım hatasını düzeltiniz. ("hergün" değil "her gün")
3. yazım hatasını düzeltin. ("hergün" değil "her gün")
4. Keşke önce Türkçe öğrenseydin. "hergün" değil "her gün" şeklinde yazılır.
taş ve gedik ikilisi geldi aklıma. Zekana sağlık sayın hocam.
 
Bir hocamın dediğin gibi “inşallah öğretmen değilsindir”sınıfta kavga eden 2 öğrenciye sanırım sende yaka paça dalıyorsundur.Bir Ğ icin yapmadığın kalmamış, ne edep ne adab.. Forumda bir sürü insanında vaktini çalmışsın

Hocam lütfen Türkçe profuna siz diye hitap ediniz.


"Keşke önce Türkçe öğrenseydin" değil Keşke önce Türkçe öğrenseydiniz olacaktı.
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar konuyu açan form üyesi olarak sizden şunu rica ediyorum.
Tartışma konusunda lütfen kimse başka bir şey yazmasın.
Herkesi kendi vicdanına havale edip, bitirelim şu gereksiz tartışmayı.
 
Hocam lütfen Türkçe profuna siz diye hitap ediniz.


"Keşke önce Türkçe öğrenseydin" değil Keşke önce Türkçe öğrenseydiniz olacaktı.

neyse Cafer yine işbaşında.




Üslup önemli ya!?

Hocam, birincisi hitap ve üslup farklı şeyler. Birine "sen" diye hitap etmek başka bir şey, hatalı bir üslupla konuşmak başka bir şey. Orada ben de yanlış bir hitap kullanmışım. Haklısınız. "Keşke önce Türkçe öğrenseydiniz" desem daha doğru olurmuş.

İkincisi, daha önce hata yapan birinin, tutarlı olmak adına aynı b*ku yemeye devam etmesi sizce ne kadar doğru? Daha önce kızgınlıkla "sen" diye hitap etmiş de olabilirim. Artık herkese sen diye mi hitap edeyim? Geçmişte bir hata yaptığı için tutarlı olmak adına hatasını devam ettiren o kadar çok insan var ki.

Üçüncüsü, ben herhangi bir yerde üslup önemsiz demedim. Daniel Kahneman'ın "Hızlı ve Yavaş Düşünme" adında bir kitabı var. Okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim. Kitap "bias"lar konusunda çok güzel bir örnekle başlıyor: Üç önermemiz var. "Bazı çiçekler çabuk solar. Tüm güller çiçektir. O halde bazı güller çabuk solar." Burada okumayı bırakın ve üçüncü önerme doğru mu yanlış mı önce kendiniz düşünün isterseniz. Sonra okumaya devam edin. Bakın onlarca bias çeşidi var. Bu onlardan sadece biri. Sanırım "Misclassification Bias" türüne örnek. Üçüncü önerme yanlış çünkü güllerin tümü, çabuk solmayan çiçekler içerisinde olabilir. Şimdi bu örneği şundan verdim; siz biaslardan epey muzdarip görünüyorsunuz açıkçası. İlk gönderimde size göre en sert üslubu seçtiğim için, otomatikman üslubu önemsiz gördüğüm gibi bir yargıya varmışsınız. Tıpkı yazılım geliştirmeden anlamadığım yargısına vardığınız gibi. Muhtemelen "Cognitive Bias" altında değerlendirilebilen yanlılıklar. "Adamın programını eleştirmemiş, imlayı eleştirmiş. O halde yazılımdan anlamıyor." şeklinde bir yanlış çıkarıma yönlendiğiniz gibi, "Bana göre doğru olan üslubu kullanmamış. O halde ona göre üslup önemsiz." şeklindeki çıkarım da bilişsel uyumsuzluğu gidermek için düştüğünüz bir yanlılık türü. Bu sizin suçunuz değil. Hatta suç da değil. İnsan beyninin bug'ı resmen. Ancak doğru düşünmeyi öğrenmek için beynimizi eğitmek sorumluluğu bizde. Okullarda öğretilmiyor bunlar. Ve fakat beynimizi, yani karar verme, sınıflandırma, önceliklendirme algoritmalarımızı vs. eğitsek bile maalesef yine de beynimiz bu tür bağlantıları kurmaya ve boşlukları otomatik olarak doldurmaya devam ediyor. Yani kendi kafasına göre takılıyor. Tek yapabileceğimiz bilinçli ve dikkatli olduğumuz hali yükseltmeye çalışmak.

Sonuç olarak üslup da önemli hitap da önemli. İlk gönderiden sonra, hatta muhtemelen bu forumda üye olduğumdan beri kimseye hitap ve üslup olarak bir saygısızlık etmedim. İkile, koçum gibi ifadeler de kullanmadım. Açın eski gönderilerimi okuyun. Anlaşamadığımız nokta benim ilk gönderideki üslubumun size göre sert kaçması. O üslubu o şartlarda yanlış bulmadığımı size yazdığım önceki gönderide açıklamıştım. Tekrar yazmaya gerek yok.

Maalesef kelimelerin kurbanıyız. Benim söylediklerimi sanki bilmişlik taslıyormuşum gibi, sanki ego tatmini yapıyormuşum gibi veya sanki büyük bir öfkeyle yazıyormuşum gibi algılıyor olabilirsiniz. Hiç bilmiyorum açıkçası. Yüzyüze konuşuyor olsak gayet de anlaşılabilir bir konuda, internet üzerinden böyle tartışmalar çıkabiliyor. Herkesin zamanı israf oluyor. Oysa zamanımızdan değerli hiçbir şey yok. Bu yüzden daha fazla zaman harcamaya gerek yok.

Ek: Confirmation Bias türü için şuna bakabilirsiniz: https://www.wikiwand.com/tr/Doğrulama_yanlılığı
 
Hocam, birincisi hitap ve üslup farklı şeyler. Birine "sen" diye hitap etmek başka bir şey, hatalı bir üslupla konuşmak başka bir şey. Orada ben de yanlış bir hitap kullanmışım. Haklısınız. "Keşke önce Türkçe öğrenseydiniz" desem daha doğru olurmuş.

İkincisi, daha önce hata yapan birinin, tutarlı olmak adına aynı b*ku yemeye devam etmesi sizce ne kadar doğru? Daha önce kızgınlıkla "sen" diye hitap etmiş de olabilirim. Artık herkese sen diye mi hitap edeyim? Geçmişte bir hata yaptığı için tutarlı olmak adına hatasını devam ettiren o kadar çok insan var ki.

Üçüncüsü, ben herhangi bir yerde üslup önemsiz demedim. Daniel Kahneman'ın "Hızlı ve Yavaş Düşünme" adında bir kitabı var. Okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim. Kitap "bias"lar konusunda çok güzel bir örnekle başlıyor: Üç önermemiz var. "Bazı çiçekler çabuk solar. Tüm güller çiçektir. O halde bazı güller çabuk solar." Burada okumayı bırakın ve üçüncü önerme doğru mu yanlış mı önce kendiniz düşünün isterseniz. Sonra okumaya devam edin. Bakın onlarca bias çeşidi var. Bu onlardan sadece biri. Sanırım "Misclassification Bias" türüne örnek. Üçüncü önerme yanlış çünkü güllerin tümü, çabuk solmayan çiçekler içerisinde olabilir. Şimdi bu örneği şundan verdim; siz biaslardan epey muzdarip görünüyorsunuz açıkçası. İlk gönderimde size göre en sert üslubu seçtiğim için, otomatikman üslubu önemsiz gördüğüm gibi bir yargıya varmışsınız. Tıpkı yazılım geliştirmeden anlamadığım yargısına vardığınız gibi. Muhtemelen "Cognitive Bias" altında değerlendirilebilen yanlılıklar. "Adamın programını eleştirmemiş, imlayı eleştirmiş. O halde yazılımdan anlamıyor." şeklinde bir yanlış çıkarıma yönlendiğiniz gibi, "Bana göre doğru olan üslubu kullanmamış. O halde ona göre üslup önemsiz." şeklindeki çıkarım da bilişsel uyumsuzluğu gidermek için düştüğünüz bir yanlılık türü. Bu sizin suçunuz değil. Hatta suç da değil. İnsan beyninin bug'ı resmen. Ancak doğru düşünmeyi öğrenmek için beynimizi eğitmek sorumluluğu bizde. Okullarda öğretilmiyor bunlar. Ve fakat beynimizi, yani karar verme, sınıflandırma, önceliklendirme algoritmalarımızı vs. eğitsek bile maalesef yine de beynimiz bu tür bağlantıları kurmaya ve boşlukları otomatik olarak doldurmaya devam ediyor. Yani kendi kafasına göre takılıyor. Tek yapabileceğimiz bilinçli ve dikkatli olduğumuz hali yükseltmeye çalışmak.

Sonuç olarak üslup da önemli hitap da önemli. İlk gönderiden sonra, hatta muhtemelen bu forumda üye olduğumdan beri kimseye hitap ve üslup olarak bir saygısızlık etmedim. İkile, koçum gibi ifadeler de kullanmadım. Açın eski gönderilerimi okuyun. Anlaşamadığımız nokta benim ilk gönderideki üslubumun size göre sert kaçması. O üslubu o şartlarda yanlış bulmadığımı size yazdığım önceki gönderide açıklamıştım. Tekrar yazmaya gerek yok.

Maalesef kelimelerin kurbanıyız. Benim söylediklerimi sanki bilmişlik taslıyormuşum gibi, sanki ego tatmini yapıyormuşum gibi veya sanki büyük bir öfkeyle yazıyormuşum gibi algılıyor olabilirsiniz. Hiç bilmiyorum açıkçası. Yüzyüze konuşuyor olsak gayet de anlaşılabilir bir konuda, internet üzerinden böyle tartışmalar çıkabiliyor. Herkesin zamanı israf oluyor. Oysa zamanımızdan değerli hiçbir şey yok. Bu yüzden daha fazla zaman harcamaya gerek yok.

Ek: Confirmation Bias türü için şuna bakabilirsiniz: https://www.wikiwand.com/tr/Doğrulama_yanlılığı
Size ilk yazdığım mesajda herhangi bir kusur var mı? ilk mesajı okuyunuz. İlk mesajıma yazdığınız cevaplar ikinci ve üçüncü mesajları gerektirir. "Ne ekersen onu biçersin"
Ne kadar bilgili olursanız olun , dalınızda ne kadar fanatik olursanız olun açık platformda iyi niyetle bir şeyler paylaşmış birine "KEŞKE ÖNCE TÜRKÇE ÖĞRENSEYDİN"
diye hitap edilemez. Bu üslup kullanılamaz. Bu düpedüz aşağılamadır. Bu kadar insan bunun yanlış olduğunu söylüyor. Kimse sizin Türkçe hassasiyetiniz hakkındaki görüşünüze bir tek laf etmiş değil. O arkadaştan özür dileyiniz. Erdem sahibi olunuz. Biz de Türkçeyi daha iyi kullanalım. Daha da yazmayacağım işim gücüm var.
 
hocam samsunda samsungis.meb.gov.tr var suan samsunda butun ortak sınavlar buradan yapılıp kazanım degerlendirmesi yapılıyor
demo kullanıcı adı , parola biliyor musunuz. Cidden çok güzel bir düşünce tüm Türkiye uygulanması lazım. Hep aklımdaki fikri birileri yapmış, ortak sınav dağıtımı da içine entegre etmişlerse olayı bitirmişler demektir : )
 
Eğleniyor muyuz gençler!

Gereksiz bir şey yaptığımızda dedem derdi ki, "Eşşeğe 'hünerini söyle' demişler, 'zart!' diye osurmuş." Aferin! Hünerinizi sergilemişsiniz.

Gereksiz şeyler yapmak sende çocukluktan gelmeymiş demek ki. Dedene rahmet, aydınlandık teşekkürler. :)
 
bakanlık projeyi beğenmiş tüm türkiye de uygulanacak.... hocam özelden mesaj atarsanız size kendi şifremi veririm ok
demo kullanıcı adı , parola biliyor musunuz. Cidden çok güzel bir düşünce tüm Türkiye uygulanması lazım. Hep aklımdaki fikri birileri yapmış, ortak sınav dağıtımı da içine entegre etmişlerse olayı bitirmişler demektir : )
 
Önce Türkçeye sahip çıkın da sonra başkalarının yazdığı koda sahip çıkarsınız arkadaşlar. :mad:

Bakın arkadaşlar! Bir insanın eli yanlış bir tuşa değer, acele ederek(bilhassa telefon klavyesiyle) bir şeyler yazar veya tamamen yabancı bir kelimeyi sözlük-internet vs. kullanmadan yazar veya anlık mesajlaşma programlarında sohbet ediyordur ve pek dikkat etmeden yazıyordur kabul. Olabilir, insanlık hali. Hepimiz hata yapıyoruz. Bir noktaya kadar da kabul edilebilir.

Bakın arkadaşın yazdığı koda bir şey demedim. Deme hakkım da yok. Henüz kodunu incelemedim de zaten. Açık kaynaklı mı değil mi onu da bilmiyorum. Kirli kod(bkz: dirty code) mu yazmış, spagetti kod mu yazmış, kod okunabilirliğini haşat mı etmiş, kodunun yaptığı iş daha kolay bir yoldan yapılabilir miymiş, başka bir programlama dili ile başka türlü yazılabilir miymiş, kullandığı bir fonksiyon başka türlü çağrılabilir miymiş vs. vs. vs. bilmiyorum. Kendisi talep etmediği sürece de ne beni ne de başkasını ilgilendirir bunlar. Ancak iş Türkçe konusuna gelince işler değişir. Bu dil hepimizin. Ortak dilimiz. Bu yüzden yanlış kullanıldığında eleştiririm. Bu, okuldaki bir sıranın masanın tahrip edilmesi, hoyratça kullanılması gibi bir şey benim gözümde. Öğrenci evindeki sırayı, masayı, bilgisayarı nasıl kullanır bilemem. Ama okuldakini biraz daha düzgün, biraz daha özenli kullansın isterim. Ki iki gram olgunluğa sahip olan insan da bilir ki, bu eleştiri şahsa veya kişiliğe değil, yapılan işedir. Arkadaşın da bu olgunluğa sahip olduğunu umuyorum ki pek takılmamış geçmiş. Ama benmerkezci insanların, yaptıkları işe yapılan eleştiriyi kişiliklerine yapılan bir saldırı gibi algılamalarına alışığım. Çünkü her gün çocukların içindeyim. Çocukça bir davranış.

Gerek yazdığım kodda, gerek yazdığım bir metinde hata varsa, uyaran/eleştiren, kod incelemesinde bulunan arkadaşa teşekkür ederim, dalga geçtiyse veya kızdıysa utanır ar ederim. Zeytinyağı gibi üste çıkmam, kendim cahil olduğum konuda başkasını savunmam. Ayıp olan budur. Ayıp olan bilgisizliğin savunulmasıdır.

Not: Bu başlığa başka bir şey yazmam. Başlık maksadını aşıyor. Programı yapıp paylaşan arkadaşa asıl o zaman saygısız etmiş olurum.

Düzeltme: Aynı açıklama sizin için de geçerli.

Düzeltme 2: @k45abalı nickli arkadaşın uyarısı üzerine imla hatası giderildi.

Size terbiyesizlik ettiğinizin söylenmesinin nedeni arkadaşın program kelimesini yanlış yazdığını söylemiş olmanız değil, bunu hakaretvari küçümseyici bir şekilde söylemiş olmanız. Uzun uzun bize Türkçe ve dilbilgisinin doğru kullanılmasının önemini anlatmanıza gerek yok, burada herkes öğretmen ve Türkçe ne demek önemi nedir biliyor.

Tekrar ediyorum size gelen tepkinin sebebi o arkadaşın yanlışını çok aşağılayıcı ve saygısız bir şekilde dile getirmiş olmanız.
 
Geri
Üst