Maaşlardan memnun musunuz arkadaşlar?

Kodla Büyü
"Sıradan ve ortalama tek odalı evlerde kiralar 290 Euro'dan başlayıp 850 Euro'lara kadar çıkabiliyor. İki odalı evlerde kira fiyatları ise 420 Euro-980 Euro arasında değişiyor. Üç odalı evlere 650 Euro 1250 Euro arası kiralar ödenirken, dört odalı evlerde kiralar 950 ile 1250 euro arasında değişiyor" Alıntı...

Bu paylaştıklarınla Almanyada öğretmen olmak burdan daha zormuş. Kira en kötü bölgelerde 450 euro. normal bir ev hatta iyi bile değil 600 ile 750 euro ortalama.o öğretmen 3400 euro maaş alsa ve kira gideri market gideri ile anadoludaki bir öğretmenden daha kötü durumda.
Sen 3300 euroyu 8.5 ile çarpıp su kadar ediyor dersen haklısın ama o adam trde kira vermiyor markete pazara trde gitmiyor

Hocam, videodaki siz misiniz?

 
Almanya'da 2 ay yaşadım en iyi arkadaşım 6 ay yaşadı. Berlin için
Kira 1+1 = 650 (İstanbul'da Ataköy'deki siteler formatında bir yer) faturalar:100-150 Aylık Market:400-500 Gece hayatı: 200-800

Asgari ücretle çalışan bir arkadaşım ise şu şekildeydi harcamaları. Maaşı 1600.
Kira 1+1=450(Sanırım asgari ücretli olduğu için daha ucuza oturuyordu. Sosyal destek gene Ataköy siteler formatında bir yer) faturalar:100-150 Market:400-500 Golf Taksiti+benzin:300 Gece hayatı: Yok

Frankfurt merkeze yarım saat uzaklıkta bir öğretmen ise. Maaş:4000
Kira:1100 (Müstakil garajlı 2 katlı bahçeli) faturalar:150-200 Market:400-500 Araç: Bir jeep ve bir spor arabası vardı ama taksitleri bitirmiş. Gece hayatı: 1000-1500
 
Hocam, videodaki siz misiniz?


Sözüm meclisten dışarı. Buna post truth diyorlar. Belge ile göstersen, kanıtıyla ispat etsen, kabul etmezler. Kafalarında alternatif bir gerçeklik oluşturup ona inanıyorlar. Şizofreninin farklı bir hali. Bir tık ötesi de o zaten.

Bu insanlar uykuda zannediyoruz ama uykudaki insanı dürtersen, şöyle biraz sarsarsan uyanır. Bu insanlar garip bir hipnoz halinde. Hani illüzyonistlerin gösterilerinde, kendinin tavuk olduğuna inanan, başkasının kucağında oturmasına rağmen koltukta oturduğunu zanneden, parmak şıklatana kadar hipnozdan uyanamayan, gerçeği fark edemeyen insanlar var. İnandıkları şeyin aksine ikna edebilmenize imkan yok. Ve onlara göre uyanması gereken biziz.

Önceleri sokak röportajlarını trollediklerini düşünüyordum, ama gerçekten inanıyorlar bunlara. Bu videoları izleyen binlerce insanın inandığına da eminim.

Düşünce sistemlerinde birçok bilişsel uyumsuzluk(cognitive dissonance) oluyor bu insanların. Çelişkilerle dolular. Çelişkileri işaret ettiğinizde ya biaslara başvuruyorlar ve yeni bir saçma sapan argüman sunuyorlar, ya da acayip sinirleniyorlar ve sizi vatan haini, dış güçlerin uşağı falan olmakla suçluyorlar.

Gerçekçi olmadan ne bireysel ne toplumsal olarak bir yere varabiliriz. Mesela bu konu örneğinde Almanya'nın ekonomisinin kötü olduğu(veya bizden farkı olmadığı), bizim ekonomimizin şahlanmış olduğu gibi gerçekten uzak şeylere inanmaya devam ederek nereye varabiliriz ki.

Gerçekçi insanlar, "üzgünüm, bunu başaramadım. Daha iyisini yapmak için elimden geleni yapacağım" der. Post truth kafasını yaşayanlar ise bahaneleri sıralar durur. "Yok dış güçler, yok faiz lobisi, yok bize operasyon çekiyorlar, yok onların başarısı aslında o kadar da iyi değil."

Mesela şu da post truth kafasına başka bir örnek:

 
Sözüm meclisten dışarı. Buna post truth diyorlar. Belge ile göstersen, kanıtıyla ispat etsen, kabul etmezler. Kafalarında alternatif bir gerçeklik oluşturup ona inanıyorlar. Şizofreninin farklı bir hali. Bir tık ötesi de o zaten.

Bu insanlar uykuda zannediyoruz ama uykudaki insanı dürtersen, şöyle biraz sarsarsan uyanır. Bu insanlar garip bir hipnoz halinde. Hani illüzyonistlerin gösterilerinde, kendinin tavuk olduğuna inanan, başkasının kucağında oturmasına rağmen koltukta oturduğunu zanneden, parmak şıklatana kadar hipnozdan uyanamayan, gerçeği fark edemeyen insanlar var. İnandıkları şeyin aksine ikna edebilmenize imkan yok. Ve onlara göre uyanması gereken biziz.

Önceleri sokak röportajlarını trollediklerini düşünüyordum, ama gerçekten inanıyorlar bunlara. Bu videoları izleyen binlerce insanın inandığına da eminim.

Düşünce sistemlerinde birçok bilişsel uyumsuzluk(cognitive dissonance) oluyor bu insanların. Çelişkilerle dolular. Çelişkileri işaret ettiğinizde ya biaslara başvuruyorlar ve yeni bir saçma sapan argüman sunuyorlar, ya da acayip sinirleniyorlar ve sizi vatan haini, dış güçlerin uşağı falan olmakla suçluyorlar.

Gerçekçi olmadan ne bireysel ne toplumsal olarak bir yere varabiliriz. Mesela bu konu örneğinde Almanya'nın ekonomisinin kötü olduğu(veya bizden farkı olmadığı), bizim ekonomimizin şahlanmış olduğu gibi gerçekten uzak şeylere inanmaya devam ederek nereye varabiliriz ki.

Gerçekçi insanlar, "üzgünüm, bunu başaramadım. Daha iyisini yapmak için elimden geleni yapacağım" der. Post truth kafasını yaşayanlar ise bahaneleri sıralar durur. "Yok dış güçler, yok faiz lobisi, yok bize operasyon çekiyorlar, yok onların başarısı aslında o kadar da iyi değil."

Mesela şu da post truth kafasına başka bir örnek:


Bu videodakilerin bilinçsizliğine söylenecek söz yok. Toplumun her kesiminde var bu tür "cahil" insanlar.
2018'de ekonomik saldırı yok muydu, Trump sizin ekonominizi mahvederiz demedi mi? Londra'da zararı pahasına TL talep eden "tüccarlar" yok muydu? Bakın faizleri yükseltince nasıl da dolar düşüyor. Kazanan kim? Faizciler. Faiz lobisini yok saymak doğru olmaz. Ama her şeyi onlar yapıyorsa sen ne yapıyorsun niye engellemiyorsun diye sorarlar. Adam yatırım yapacağına yani fabrika kuracağına, hisselere yani borsaya ortak olacağına daha yüksek geliri olan faizi tercih ediyor. Çünkü dini imanı para ve bunlardan bizim ülkemizde de çok. Yıl 2011, şimdi kaçak olan bir fetöcünün işyeriyle muhatap olmuştuk, ödeme yaptık eşimle, bin tl, adam parayı makinede saydı, 10 tane yüzlük, olmadı bir de eliyle saydı, hepsinde besmele çekti. Eşimin ağzı açık kaldı. Hadi bir tanesinde çektin besmele onunda da çekilir mi be adam!
 
çöpçü-öğretmen, asgari ücretli-öğretmen karşılaştırmasını yaptıranlar, öğretmenlerin toplumun gözünde alçalmasını hedeflemiş ve başarmış olan odaklardır. nedeni de basit; öğreten, eğiten kişiye saygıyı azalt ki cahillik dolaylı olarak pekişsin. pekişsin ki bir sonraki seçimde de.... neyse...

sarı sendika hala çoğunlukta dimi?

söylediklerimin bir anlamı yok işte!
 
Artık önüne geleni öğretmen yapıyorlar zaten. Bu şartlarda çok da şeetmemek lazım.
 
çöpçü-öğretmen, asgari ücretli-öğretmen karşılaştırmasını yaptıranlar, öğretmenlerin toplumun gözünde alçalmasını hedeflemiş ve başarmış olan odaklardır. nedeni de basit; öğreten, eğiten kişiye saygıyı azalt ki cahillik dolaylı olarak pekişsin. pekişsin ki bir sonraki seçimde de.... neyse...

sarı sendika hala çoğunlukta dimi?

söylediklerimin bir anlamı yok işte!
Hocam sarı sendikanın üyelerine anket yapsak, ak parti Türkiye geneli aldığı oydan 10-15 puan daha az oy alır. Ciddi bir kısmı bana elleşmesinler diye üye oluyor, yine ciddi bir kısmı da idarecilik için üye oluyor. Nasıl belediye seçimlerinden sonra sendikalar arası "kavimler göçü" oluyorsa, iktidar değişikliği olursa siz o zaman kavimler göçünü görün. Bu ülkede 3 ay eğitimle lise mezunları 2-3 yıllık üniversite mezunu öğretmenler ile eş değer kabul edildi. Yalan mı? Geçen sene idareci olunca benim eğitimden yana umudum kalmadı. Göstermelik projeler, mış gibi yapmalar gırla gidiyor. Aklı başında olan bir veli öğretmene saygılı olur ki öğrencisine faydalı olsun öğretmen. Size saygısızlık yapan bir velinin çocuğuna kaç öğretmen normal davranır?

Hocam bir de anlamadığım bir şey var, iktidara sizin sözünüzle hep cahiller mi oy veriyor, onlarca kişi tanıyorum gerek çevremden gerek medyadan daha önce sol görüşlü olup da sol siyasetçilere kızıp iktidara oy veren. İdeolojik körlük çok zor. Bakın iktidarı, şunu yaptı bunu yaptı diye övmüyorum ama sizin dediğinizin tam tersini ben çevremde de görüyorum. İdeolojik körlük olmasaydı İzmir belediyesi çoktan el değiştirirdi. Neyse, bu kadar siyaset! yeter.
 
izmir kale laf yok aydınlık insalara(aynı kural konya içinde gecerli)iyi ampuller:)
 
biz zaten 50 liralık benzin alıyoruz zamlar bizi etkilemez. Maaşımız çok iyi. 2. evden sonra 2. arabayı alıyorum da karar veremedim passat mı alsam arteon mu alsam bilemedim.

İşin şakası bir tarafa tek çalışıyorum hanım çalışmıyor. Kiradayım arabam yok, geçiniyorum rahat rahat. 500 civarı artıyor.Borcum yok kimseye, karnımız tok sırtımızda elbisemiz var, kombiyi 40 derece yakıyorum :)
Hesaplarıma göre kredi çekmeden sadece biriktirerek 75 yıl sonra bir ev sahibi olabilirim ama o kadar bekleyemem 13-14 yıl sonra zam gelmezse ikinci el hundai getz alırım inşallah :)
 
biz zaten 50 liralık benzin alıyoruz zamlar bizi etkilemez. Maaşımız çok iyi. 2. evden sonra 2. arabayı alıyorum da karar veremedim passat mı alsam arteon mu alsam bilemedim.

İşin şakası bir tarafa tek çalışıyorum hanım çalışmıyor. Kiradayım arabam yok, geçiniyorum rahat rahat. 500 civarı artıyor.Borcum yok kimseye, karnımız tok sırtımızda elbisemiz var, kombiyi 40 derece yakıyorum :)
Hesaplarıma göre kredi çekmeden sadece biriktirerek 75 yıl sonra bir ev sahibi olabilirim ama o kadar bekleyemem 13-14 yıl sonra zam gelmezse ikinci el hundai getz alırım inşallah :)

Aynı durumdayız halimize çok şükür
 
Kusura bakmayın ama siz böyle yapadurun 3-4 yıl sonra bu mesleği de bulamayacaksınız.Asgari ücretle acaba okul müdürü beğenip işe alır mı diye kapıda bekleyeceksiniz bu kafada giderseniz.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
biz zaten 50 liralık benzin alıyoruz zamlar bizi etkilemez. Maaşımız çok iyi. 2. evden sonra 2. arabayı alıyorum da karar veremedim passat mı alsam arteon mu alsam bilemedim.

İşin şakası bir tarafa tek çalışıyorum hanım çalışmıyor. Kiradayım arabam yok, geçiniyorum rahat rahat. 500 civarı artıyor.Borcum yok kimseye, karnımız tok sırtımızda elbisemiz var, kombiyi 40 derece yakıyorum :)
Hesaplarıma göre kredi çekmeden sadece biriktirerek 75 yıl sonra bir ev sahibi olabilirim ama o kadar bekleyemem 13-14 yıl sonra zam gelmezse ikinci el hundai getz alırım inşallah :)
O getz'i galiba hiç alamayacaksın hocam. Dost acı söyler.
 
Ne tavsiye edersiniz hocam?
Ben de merak ediyorum ne tavsiye edeceğini arkadaşın?
7-8 sene önceki meslek lisesindeki eski okul müdürüm okulların belediyelere devredileceğini vs. anlatıyordu. Bizim cevabımızsa belediye önce belediyelik görevlerini hakkıyla yapsın ondan sonra eğitime el atsın diyorduk. Bir kültür merkezi inşaatını ilden bakan çıkmasa 20 senede bitiremeyecekti belediye. Bu arada özel sektörle karşılaştırırsak evet nankörlük ama devlet de diyorki sen 15 saatle bu kadar maaş alıyorsun bunu özel sektör vermez, benim şartlarım bu, bu kadar üstümde yük varken benden bir şey bekleme. Benim anladığım bu. Belediyelerin 3bin 5bin işçisine %40 zam vermesine benzemez.

Not: Yönetici mesajda değişiklik yapmış, neyi değiştirmiş bilemiyorum. ama belli ki hoş olmayan bir şeyler varmış.
 
Ben de merak ediyorum ne tavsiye edeceğini arkadaşın?
7-8 sene önceki meslek lisesindeki eski okul müdürüm okulların belediyelere devredileceğini vs. anlatıyordu. Bizim cevabımızsa belediye önce belediyelik görevlerini hakkıyla yapsın ondan sonra eğitime el atsın diyorduk. Bir kültür merkezi inşaatını ilden bakan çıkmasa 20 senede bitiremeyecekti belediye. Bu arada özel sektörle karşılaştırırsak evet nankörlük ama devlet de diyorki sen 15 saatle bu kadar maaş alıyorsun bunu özel sektör vermez, benim şartlarım bu, bu kadar üstümde yük varken benden bir şey bekleme. Benim anladığım bu. Belediyelerin 3bin 5bin işçisine %40 zam vermesine benzemez.

Not: Yönetici mesajda değişiklik yapmış, neyi değiştirmiş bilemiyorum. ama belli ki hoş olmayan bir şeyler varmış.

Mesajın orjinalinde Ersan hocamız bize "nankör" diyordu. Yönetici orayı değiştirmiş.

Hocam özel sektör çalışanı ile biz bir değiliz ki. Deneyim farkı var, kpss farkı var. Şu an siz özel sektöre geçseniz bundan çok daha fazla kazanırsınız mesela, deneyiminiz itibariyle. Odtü böte mezunu arkadaşım ted kolejinde bizim iki katı maaşımıza çalışıyor mesela.

Ek ders ve maaş karşılığında da saçmalık var. 2 gün gel 15 saati doldur ~5x maaş al, 5 gün gel ~1.8x ek ders daha vereyim olayı mantıklı değil. Meb her açıdan verimsizlik cehennemi. Ya da cenneti mi demeliydim bilmiyorum. Ama bunları düzeltmeye bizim gücümüz yetmez. Biz etki edebileceğimiz şeylere bakmalıyız.

Ve sanki biz bedavadan, havadan, avantadan kazanıyoruz bu parayı veya bu kadroyu liyakatsiz bir şekilde kapmışız, devlet bize iyilik yapıyormuş da biz nankörlük ediyormuşuz gibi bir algı var. Hepimiz kamu çalışanayız yahu. Kamu çalışanı olmanın bir bedeli var ve bu bedeli ödemişiz, şu anda da emek veriyoruz ve bunun karşılığını alıyoruz. Şu an atamaların düşük olması, pandemi dolayısıyla özel sektörde yaşanan durgunluk yüzünden, maaşımızdan şikayetçi olduğumuz için kendimizi suçlu hissetmemiz bekleniyor sanırım.

10 gün oldu mu bilmiyorum, ara ara başlığa yazılıyor, arkadaşlar sıkıntılarını dile getiriyor. Bunda gerçekten kötü bir şey yok. Ama sanırım bir tek, vatan haini olmakla suçlanmadığımız kaldı. Başlığı gündemde tutmak maksadıyla yazdığım düşünülüyor diye başlığa yazmaktan ar ediyorum. Bunun vatan sevgisi ile, devlete duyulan minnet ile vallahi ilgisi yok. Sadece şartlarımız biraz düzelsin istiyoruz. Bakanlık bunu görsün, bir talep oluşsun, "böyle bir sıkıntı var" densin istiyoruz. Böyle böyle, adım adım iyiye gideriz diye ümit ediyoruz sadece. Ağlamayan çocuğa meme yok. Bakanlık biraz da bizim sıkıntılarımızı görsün.

Çoğu arkadaş ek iş, branş değiştirme, ikinci üniversite okuyup başka alanlara geçme vs. derdinde. Bu bile idrak yolları tıkanmamış insanlar için yeterli bir gösterge. Bilgisayar öğretmenleri ölüyor. Birileri sesimizi duysun istiyoruz artık.
 
sendikacılık yapmam istemem ama 3 e razı olmayıp 3.5 imza atanları hala savunursak bu maaş çok bile bize göreceğiz bu yaz bakalım kaç buçuk alacaz
 
malum sen eki başkanı gündoğdu bizi sattıktan sonra vekil oldu bununda amacı o ne kaybederiz ki başka sendikayı denesek ne olur ki yok ama müdürlerimiz o müdür yrd cılarımız artık o koltuklara oturamaz ya koskoca meb i yeterliliği olmayan yuzde 5 yönetiyor
 
Mesajın orjinalinde Ersan hocamız bize "nankör" diyordu. Yönetici orayı değiştirmiş.

Hocam özel sektör çalışanı ile biz bir değiliz ki. Deneyim farkı var, kpss farkı var. Şu an siz özel sektöre geçseniz bundan çok daha fazla kazanırsınız mesela, deneyiminiz itibariyle. Odtü böte mezunu arkadaşım ted kolejinde bizim iki katı maaşımıza çalışıyor mesela.

Ek ders ve maaş karşılığında da saçmalık var. 2 gün gel 15 saati doldur ~5x maaş al, 5 gün gel ~1.8x ek ders daha vereyim olayı mantıklı değil. Meb her açıdan verimsizlik cehennemi. Ya da cenneti mi demeliydim bilmiyorum. Ama bunları düzeltmeye bizim gücümüz yetmez. Biz etki edebileceğimiz şeylere bakmalıyız.

Ve sanki biz bedavadan, havadan, avantadan kazanıyoruz bu parayı veya bu kadroyu liyakatsiz bir şekilde kapmışız, devlet bize iyilik yapıyormuş da biz nankörlük ediyormuşuz gibi bir algı var. Hepimiz kamu çalışanayız yahu. Kamu çalışanı olmanın bir bedeli var ve bu bedeli ödemişiz, şu anda da emek veriyoruz ve bunun karşılığını alıyoruz. Şu an atamaların düşük olması, pandemi dolayısıyla özel sektörde yaşanan durgunluk yüzünden, maaşımızdan şikayetçi olduğumuz için kendimizi suçlu hissetmemiz bekleniyor sanırım.

10 gün oldu mu bilmiyorum, ara ara başlığa yazılıyor, arkadaşlar sıkıntılarını dile getiriyor. Bunda gerçekten kötü bir şey yok. Ama sanırım bir tek, vatan haini olmakla suçlanmadığımız kaldı. Başlığı gündemde tutmak maksadıyla yazdığım düşünülüyor diye başlığa yazmaktan ar ediyorum. Bunun vatan sevgisi ile, devlete duyulan minnet ile vallahi ilgisi yok. Sadece şartlarımız biraz düzelsin istiyoruz. Bakanlık bunu görsün, bir talep oluşsun, "böyle bir sıkıntı var" densin istiyoruz. Böyle böyle, adım adım iyiye gideriz diye ümit ediyoruz sadece. Ağlamayan çocuğa meme yok. Bakanlık biraz da bizim sıkıntılarımızı görsün.

Çoğu arkadaş ek iş, branş değiştirme, ikinci üniversite okuyup başka alanlara geçme vs. derdinde. Bu bile idrak yolları tıkanmamış insanlar için yeterli bir gösterge. Bilgisayar öğretmenleri ölüyor. Birileri sesimizi duysun istiyoruz artık.
anlayana tabi
 
Geri
Üst