MEB, Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğini Yeniledi

Kodla Büyü
Ek 1 ve Ek2 de haksız maddeler var, hizmet içi eğitim yapılan okulun müdürü olmak için merkezin en merkezinde okul idarecisi olmak gerekiyor. Her okulda olmayan ve idarecinin elinde olmayan bir durum. A okulunda hizmet içi eğitim yapılıyor o o kişi hizmet içi müdürü oluyor ek puan alıyor, B okulundaki müdür ise okulunda hizmet içi eğitim yapılmıyor bu müdür ek puan alamıyor. Bu madde çok haksızca.

Bir de 8 sene sonunda sertifika geçersiz oluyor. X şahsı 8 sene idarecilik yapıyor yani o işin ustası oluyor ama sertifikası iptal oluyor. Komik.
 
Birkaç yıl önce şu flood'da bu konu ile ilgili bir şeyler söylemişti arkadaş: https://twitter.com/muratkgirgin/status/1081989326521749515?s=20

Tweet'lerin en vurucu birkaçı şöyle: """ 43 yaşındayım, artık böyle genellemeler yapabilirim. 25 yıllık iş/akademi deneyimimde, vasat insanların yaratıcı insanlara göre daha kolay örgütlendiklerini ve o şirket/kurum/bölümün yenilik üretme potansiyelini, en vasatın potansiyeline eşitlediklerini gözlemledim.

Vasat insanlar, iş yapmazlar ve iş yaptırmazlar. Bütün enerjilerini iş yapan insanları bloke etmeye harcalar. Bir kurumda/toplulukta bir başarı varsa, vasat insanlara rağmen vardır. Vasat insanların bir özelliği de başarıyı en fazla "sahiplenen" kişiler olmalarıdır.

Yine vasatların tek amacı en az eforla bulunduğu topluluk/kurum/akademi/parti vb de iktidar basamaklarını tırmanmaktır. Yaratıcı insanın iktidar diye bir talebi yoktur. Yaratıcı insanın yaratmak dışında bir gayesi de yoktur. Yaratıcı insan işbirliğine açıktır. Vasat kapalıdır.

Vasat insan, okulda müdür, şirkette "lead", akademide rektör, tekno parkta yönetici, partide lider olmak ister. çünkü "yaratma cesaretini" massederek gerekli enerjiyi toplar. Onlara projelerinizden bahsedin ve projenizi sonsuza kadar unutun.... """

Sadece meb de değil, kamu'daki tüm yöneticilik kadroları için aynısını düşünüyorum. Söz konusu okul idarecileri olunca bu vasatlık çok daha fazla göze batıyor. Çünkü vasat bile değiller, vasat altı insanlarla dolu o koltuklar. Aldıkları her kuruş para haram. Ama bu ülkede yetim hakkı yemek, faiz yemek kadar dert edilmiyor.

Benim bir arkadaşım mesela, ingilizce öğretmeniydi, çok güzel excel kullanır, iletişim nedir bilir, kendi problemlerini fazlasıyla çözebilirdi. İyi derece de bilgisayar kullanım bilgisine sahipti. Ama iki üç defa girdi sınava, ikisinde de mülakattan elendi. Aynı yıllarda okula gelen müdür yardımcıları word'deki problemleri vs. bana sorup durdular. Ben de "o puanı nasıl aldınız o zaman?" diye lafı soktum, hiçbirine de yardım etmedim. Etmem de.

Eğitim sisteminin problemleri saymakla bitmez, bu da o problemlerden biri. Okul idarecilerinin liyakat sahibi olması eğitim sistemindeki problemleri düzeltmez ama bir nebze soluk aldırabilir. Ama yoook. Nerede bir davar, nerede bir barzo, nerede bir torpilli eşşek varsa, idareye onu atarlar. İletişim bilmez, öğretmene üstten bakar, belge toplamaktan başka bir şey bilmez, hamaset dolu laflarla da likayat eksikliğini kapatabileceğini zanneder. Çünkü güç onların yanında, güç yandaş sendikada.

Yönetmeliği okumadım, benim için zaman kaybı, zaten idarecilik gibi bir isteğim de yok. Ancak herkes için değil bu yönetmelikler. Kendi içlerinden adam seçmek için çıkarılıyor. Size demiyorlar yani. Boşuna heveslenmeyin.
şapka çıkarıyorum hocam yazdıklarınıza. duygularıma, düşüncelerime ve yaşadıklarıma tercuman olmuşsunuz.
 
Bu zihniyette bir kişi bence öğretmenliği de bıraksın.. Çok mu önemli kişiliğini bırakıp bir yere varmak??
adamın derdi iş yapmak değil ki? Para, yani ek ders.
Lisedeki öğretmenimle bir hizmet içi eğitimde denk geldik, mdr yardımcısı sınavına hazırlandığımı söyledim, siz bilgisayarcılar niye idareci oluyorsunuz anlamıyorum diye kızmıştı bana ve haklı da. Ama her öğretmen zorunlu olarak idareci olmalı, bakanlık bunu zorunlu yapmalı. Yapmalı ki öğretmenlikle idareciliğin farkını görmeli, öğretmenliğin kıymetini bilmeli. Gerçekten çok güzel idarecilik yapacak kişiler bir takım sebeplerle idarecilik yapmıyor. Mesela ben yaptım, hem de evimin yakınında bir okulda. Ama bt rehberliği varken niye uğraşayım herkesle. Müdürü, öğretmeni, velisi ayrı bir dert. İşte ilk cümlede dediğime geliyoruz. Sonuç yine para. Bizim para kaybımız olmadığı için çok fazla, idarecilik çok tercih etmiyoruz ama, bakın ek ders derdimiz olduğu zaman nasıl herkes idarecilik kovalayacak. Liyakatten bahsediyoruz, ama önce devlette sadakat gelir, devlete millete sadakat. Fetöcülerde hiç mi liyakatlı adam yoktu, ama ben ne yapayım o liyakatı, devlete millete sadakati yoksa. Liyakatte bir yere kadar, bunu biz ne zaman anlayacağız bilmiyorum, bence herkes kendini düşündüğü sürece anlamayacağız.
 
hocam kalibreniz ne, çok merak ettim doğrusu. Mülakat komisyonundaki en düşük seviyedeki kişi şube müdürü oluyor, idarecilik yapmayan bir kişi de şube müdürü olamıyor. Şunu diyebilirsiniz, o koltuğa birilerine yalakalık yaparak oturdu, amenna, buna sözüm yok, ama hiyerarşik olarak durum yanlış değil. O koltuklara hak etmeyenlerin oturmaması için bazı şeyleri göze alacaksınız. Siz bütün idarecilerin malum sendikalı, iktidar taraftarı olduğunu mu düşünüyorsunuz. Çoğu sadece idareci olabilmek için o malum sendikalı ve iktidara lafını edemiyor, bir iktidar değişsin (bu muhalefetle zor ya, şimdi yöneticiler siyaset yapmayın der, susuyorum) siz o zaman sendikalar arası kavimler göçünü görün.

Ben bunu yazdığımda Müdür olabilmek için en az 1 yıl müdür yardımcılığı yapma şartı yoktu.

Nefsimden Allaha sığınırım haşa ama emin ol senin de benim de donanınımız kalibremiz daha fazladır bizi mülakata alanlardan. En azından bulunduğum il için söylüyorum. Ayrıca birçok BT öğretmeni okullarında zaten Müdür yardımcısı gibi çalışıyor zaten :)

Müdür yardımcılığı sözlü mülakatını geçmek için arkadaşın birine "Mecelle" yi sordular. Ne alaka? Hem o çağda mıyız? Bu bilgiyi bilmek seni diğerinden üstün mü kılar bu bilgi çağında? Bana sorulsa sözlü de telefonu açar gösteririm.

Bir müdür yardımcılığı görevi için mülakat bana hala çok saçma geliyor. Müdür için sözlü mülakat gerçek mülakat ölçüsünde kesinlikle olmalı.(konuşma diksiyon ikna kabiliyeti vizyonu vs)
Bence müdürü liyakatli bir şekilde seçeceksin Müdür de yardımcısını yani ekibini kendisi oluşturacak. Süreç içinde de adam gibi denetleyeceksin. Yapamayını da o kadrolara getirmeyeceksin. Türkiye şartlarında gerçek manada uygulanabilir mi bu? ASLA

Sonuç:

while(true){
Liyakatli Müdür görevlendirme

}
 
Son düzenleme:
Ben bunu yazdığımda Müdür olabilmek için en az 1 yıl müdür yardımcılığı yapma şartı yoktu.

Nefsimden Allaha sığınırım haşa ama emin ol senin de benim de donanınımız kalibremiz daha fazladır bizi mülakata alanlardan. En azından bulunduğum il için söylüyorum. Ayrıca birçok BT öğretmeni okullarında zaten Müdür yardımcısı gibi çalışıyor zaten :)

Müdür yardımcılığı sözlü mülakatını geçmek için arkadaşın birine "Mecelle" yi sordular. Ne alaka? Hem o çağda mıyız? Bu bilgiyi bilmek seni diğerinden üstün mü kılar bu bilgi çağında? Bana sorulsa sözlü de telefonu açar gösteririm.

Bir müdür yardımcılığı görevi için mülakat bana hala çok saçma geliyor. Müdür için sözlü mülakat gerçek mülakat ölçüsünde kesinlikle olmalı.(konuşma diksiyon ikna kabiliyeti vizyonu vs)
Bence müdürü liyakatli bir şekilde seçeceksin Müdür de yardımcısını yani ekibini kendisi oluşturacak. Süreç içinde de adam gibi denetleyeceksin. Yapamayını da o kadrolara getirmeyeceksin. Türkiye şartlarında gerçek manada uygulanabilir mi bu? ASLA

Sonuç:

while(true){
Liyakatli Müdür görevlendirme

}
Hocam müdürlük için bir yıl görev yapma şartı geçen sene de vardı, ne zaman geldi onu bilemiyorum, yani ilgili yönetmelik ne zaman değişti bilmiyorum.
Bir ildeki (şimdi ilin adını verip de kişiyi deşifre etmeyelim) müdürlük sınavından en yüksek puan alan kişi ki bu kişi idarecilik yapmış daha önce, başka ilde girdiği idarecilik sınavı için yolluk talep edilebileceğini ve bunun ödeneceğini bilmiyordu, bazı şeyler tecrübe ve daha da fazlası merak ve ilgi ile oluyor.
Son cümlenize gönülden katılıyorum, bazı şeyler değişmeyecek, değişemeyecek çünkü bizim değişmemiz lazım önce. Öncelikle liyakat kavramını tartışmamız gerekiyor bizim. Liyakatli yani istenilen her türlü yetkinliğe sahip ama adam küfürbaz, haysiyetsiz, terbiyesiz, boşboğaz, vs. bilimum olumsuzluklar da var, ama bu adam alanının en iyisi. Sen bu adamı sırf liyakatli diye idareci yapar mısın kendi okuluna? Liyakat ve sadakat (burdaki sadakat elbette siyasetçiye değil, millete, devlete sadakat) beraber olmalı. Tek başına sadakat yalakalığı, tek başına liyakatta vurdum duymazlığı getiriyor yanında bence. Sadece liyakat ise daha sonra tekcilliği getiriyor yine bence.
 
Geri
Üst