- Mesajlar
- 1,587
Arkadaşlar biliyorsunuz bir kaç ay önce kurum müdürüne mobbing için suç duyurusunda bulundum ve ön inceleme sonunda soruşturma izni VERİLMEMESİNE diye tebligat geldi.
Gerekçeler akıllara ziyan. Resmen 3 maymunu oynamışlar. Ben şikayet dilekçemde diyorum ki formatörlüğümün iptali için il-MEM'e yazı gönderdi, gerekçede ise hakkınızda ilçe-MEM'e gönderilen yazı maaş karşılığını doldurup doldurmamaya ilişkindir diyor. Halbuki İlçe-MEM'e öyle bir yazı gitmiş olması, İl-MEM'e formatörlüğümün iptali yazısı gitmediği anlamına gelmezki. İddiamda diyorumki tehdit üzerine açık bulma amaçlı (şahitler de tehdidi biliyor ve ifadeyi bu yönde verdiler) kurs dosyalarımda inceleme yapıldı. O diyorki dosya inceleme yetkisi kapsamında. Halbuki ben şahitlere de dayanarak tehdit üzerine açık bulup sicil bozma amaçlı olduğunu iddia ediyorum ama gerekçelerde bilmezden gelinme rolüne yatılarak ön-inceleme sonunda soruşturma izni verdirtilmemiş. Direk olarak namussuz, şerefsiz vs. dememesine rağmen namus, şeref gibi kelimeleri laf ebeliği ile ağır yakıştırmalar için kullandı diyorum. Şahitlere sordukları şey direk olarak namussuz şerefsiz dedi mi? şeklinde. Haliyle direk olarak öyle demedi deyince tutanağa sadece o kısmı geçirip beni haksız çıkarttılar.
Gerekçeyi görseniz şu latifeyi hatırlarsınız: Çocuk babasından 5 lira istemiş. Babası demişki: Ne yapacaksın 4 lirayı, 3 lira neyine yetmiyor, al şu 2 lirayı deyip 1 lira vermiş o da sahte çıkmış zaten. Gerekçe akıl ve mantık garabeti.
Şu halde 10 gün içinde bölge idare mahkemesine itiraz dilekçesi vermem gerekiyormuş. Aynı zamanda kaymakamlığa bir şekilde lafı geçecek bir makama da başvuru yaptırsam nasıl olur? Mesela cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kamu denetçiliği kurumu, ya da BİMER ya da içişleri bakanlığı vs.
Tekrar red cevabı gelirse savcılığa suç duyurusu değil, direk dava açsam olur mu?
Yani yargıya konu intikal etse aslında yargıya güveniyorum ama konu oraya intikal edemiyor. Tam bürokrasi devletiyiz. Ne diyeyim? Olayları arka planda çevirip yönlendiren ilçe-MEM'den de öteki tarafta hakkımı alacağım zerresine kadar.
Gerekçeler akıllara ziyan. Resmen 3 maymunu oynamışlar. Ben şikayet dilekçemde diyorum ki formatörlüğümün iptali için il-MEM'e yazı gönderdi, gerekçede ise hakkınızda ilçe-MEM'e gönderilen yazı maaş karşılığını doldurup doldurmamaya ilişkindir diyor. Halbuki İlçe-MEM'e öyle bir yazı gitmiş olması, İl-MEM'e formatörlüğümün iptali yazısı gitmediği anlamına gelmezki. İddiamda diyorumki tehdit üzerine açık bulma amaçlı (şahitler de tehdidi biliyor ve ifadeyi bu yönde verdiler) kurs dosyalarımda inceleme yapıldı. O diyorki dosya inceleme yetkisi kapsamında. Halbuki ben şahitlere de dayanarak tehdit üzerine açık bulup sicil bozma amaçlı olduğunu iddia ediyorum ama gerekçelerde bilmezden gelinme rolüne yatılarak ön-inceleme sonunda soruşturma izni verdirtilmemiş. Direk olarak namussuz, şerefsiz vs. dememesine rağmen namus, şeref gibi kelimeleri laf ebeliği ile ağır yakıştırmalar için kullandı diyorum. Şahitlere sordukları şey direk olarak namussuz şerefsiz dedi mi? şeklinde. Haliyle direk olarak öyle demedi deyince tutanağa sadece o kısmı geçirip beni haksız çıkarttılar.
Gerekçeyi görseniz şu latifeyi hatırlarsınız: Çocuk babasından 5 lira istemiş. Babası demişki: Ne yapacaksın 4 lirayı, 3 lira neyine yetmiyor, al şu 2 lirayı deyip 1 lira vermiş o da sahte çıkmış zaten. Gerekçe akıl ve mantık garabeti.
Şu halde 10 gün içinde bölge idare mahkemesine itiraz dilekçesi vermem gerekiyormuş. Aynı zamanda kaymakamlığa bir şekilde lafı geçecek bir makama da başvuru yaptırsam nasıl olur? Mesela cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kamu denetçiliği kurumu, ya da BİMER ya da içişleri bakanlığı vs.
Tekrar red cevabı gelirse savcılığa suç duyurusu değil, direk dava açsam olur mu?
Yani yargıya konu intikal etse aslında yargıya güveniyorum ama konu oraya intikal edemiyor. Tam bürokrasi devletiyiz. Ne diyeyim? Olayları arka planda çevirip yönlendiren ilçe-MEM'den de öteki tarafta hakkımı alacağım zerresine kadar.