mutsuzluktan ölmek!

merhaba arkadaşlar bu forumu uzun zamandır takip ediyorum ama yeni bir üyelik alma ihtiyacı duydum.

son bir kaç haftadır ölümcül bir yanlızlık hissi ve mutsuzluğa kapıldım. bu durumu zaten çevremde az olan insanlara açıklayamıyorum. bir kaç gündür 45dk ya da en fazla 1 saat uyuyabiliyorum. yemek yiyemiyorum. konsantre olamıyorum.
daha önce kendimi çok güçlü bir ruh hali içinde bulurdum fakat şimdi içinde bulunduğum durumu anlayamıyorum.

daha önce bu durumla karşılaşan birileri varsa an azından uzun sürüp sürmeyeceğini söyleyebilir mi?

Benzer durumla karşılaşmayan var mı ki şu hayatta.

Bu noktaya gelmenizde pek çok etmen rol oynuyor olabilir.

Bunları sıralamak bile faydalı olabilir biliyor musunuz?

hiçbir zaman bu kadar sarsılmamıştım. bulunduğum durumdan daha kötü durumlarda bile.
sıralama yapmaya cesaret edemiyorum.

Eğer hala yalnızsanız üzülmeyin; Allah sizi birilerinden koruyor demektir.

hocam bende inandığım bildiğim yaşatmaya çalıştığım değerlerin birbir yok olduğunu ayaklar altına alındığını gördüğüm günden beri ben ben değilim, hala psikolojim bozuk ve düzeleceğede benzemiyor, çaresizim, ümitsizim.

hastasıyız dede' Alıntı:

Eğer hala yalnızsanız üzülmeyin; Allah sizi birilerinden koruyor demektir.

hocam bende inandığım bildiğim yaşatmaya çalıştığım değerlerin birbir yok olduğunu ayaklar altına alındığını gördüğüm günden beri ben ben değilim, hala psikolojim bozuk ve düzeleceğede benzemiyor, çaresizim, ümitsizim.

Genişletmek için tıkla ...

geride bırakılacak sorumlulukları olmayan insanları kıskanmaya başladım. ve her şeyi sıradan yüzeysel yaşayan, herkesle mesafeli olan insanları.
düzeleceğe benzemiyor demişsin hocam da benimde tek dayanağım bu!

Sanmayın ki herkes çok mutlu çok neşeli, herkesin bir derdi var, hatta sizin derdiniz başkalarınınkinin yanında devede kulak bile değildir bazen. Biraz mücadele, sabır, olumlu yönden bakmaya çalımak gerekiyor. Zaten Allah(CC) hiç kimyese kaldıramayacağı bir yük yüklemez. Bize bir sorumluluk vermişse demekki onun altından kalkabileceğiz ki ondan vermiştir. Allah yardımcımız olsun.

hocam, Allah yardımcınız olsun. İnsanlar bazen böyle durumlara düşer, böyle şeyler hisseder. Size bunları yazarken ben de bu ruh halinin kıyısındayım diyebilirim. Ama dünya zaten imtihan dünyası illa ki sıkıntılar olacak. rüzgar esecek bazen hayat ayaza çalacak, yağmurlar yağacak iliklerinize kadar sonra bembeyaz karların ne kadar güzel olduğu ve fakat üşüyen uzuvlarınızın bu tadı da yarım bıraktığını göreceksiniz. sonra güneş açacak bulutların arasında size doğru gülümseyecek siz yönünüzü ona çevireceksiniz. yüzünüz gülecek güzelleşecek güle döneceksiniz. sonra esen rüzgarlara yağan yağmura - kara neden kızdığınızı düşüneceksiniz belki de sadece amma soğuktu be deyip gülüp geçeceksiniz. sonra yine mevsim değişecek. Allah'ın hissenize yarattığı şeyler neyse onu yaşayacak, onu tadacak, ona sevinip ona üzüleceksiniz. Açıkçası ben de zaman zaman çok daralırım ama bilirim her şeye rağmen yalnız değilim. Başıma yağmuru yağdıran, soğuğu yüzüme çarpan beni güneşin doğuşuyla mutlu edecektir. Herşeyin O'ndan geldiğini kabul edip, teslimiyet yolunu seçerseniz hayatın zorluklarının rengi değişecek, kokusu değişecek, anlamı değişecek ve nispeten rahatladığınızı farkedeceksiniz. Herşey geçecek, güzelliklerin geçip gittiği gibi zorluklar da öyle. Sıkıntıların içimizde büyümesinin nedeni onları anlamlandıramamamız. Hoştur bana senden gelen ya gonca gül yahut diken lütfunda hoş kahrında hoş dediğiniz zaman inşallah imtihandan da geçeceksiniz. Sorununuzun ne olduğunu bilmiyorum pek meraklı bir insan da sayılmam sadece şunu söyleyebilirim bunlar da geçecek sonra birgün hatırlayıp gülüp geçeceksiniz. Unutmayın yalnız değilsiniz.

canın sıkıldığı zaman 3 kulhuvalllahu ehad oku rahatladığını hissedeceksin hocam...haline şükret afrikadaki insanlari düşün onlar ne yapsın...haline şükrettiğin an mutluluğu bulacağından eminim...

hayata müdahale etmelisin.. seni canlandıracak bir şeyler olmalı hayatında. bunun ne olduğunu en iyi sen bilirsin. ama her insan bu duyguları yaşar.

Bazen insan ölemediği için yaşıyor...
Oluyor hepimize bazen sanırım...
Çaresi nedir bilmiyorum.
Hallolmayacak sorunlar değildir umarım...
Allah yardımcınız, yardımcımız olsun...

tükenmişlik sendromu olabilir mi?

Re: Ynt: mutsuzluktan ölmek!

Bol namaz ibadet. Gçreceksinizki en güzel dost Allah (c.c)

hayata toz pembe bakar herşeyi boşverirseniz pislik gelip sizi bulmadığı sürece hayatı yaşar zevk alır, insanları ve herşeyi seversiniz, amma velakin olurda bir denk gelirse sorumluluk almaya başlarsanız, pislikler size bulaşırsa ve sizde bunlara karşı koymaya çalışırsanız toz pembe dünyanız kararır, boşvermeye alışmış bünyeniz pisliklerle başedemeyeceği için, kötüler sizden daha cesaretli oldukları için, bir yandan içiniz haykırmak isterken bir yandan susmak, karşı koyamamak insanı çıldırtır, bir müddet sonra başınızı kuma gömer hayatı toz pembe görmeye devam etmeye çalışsanızda herşey blulaşmıştır, hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır, zaza dayı devreye girmiştir...

BEN İNSAN SEVMİYİİİİİM...

Muhsin Yazıcıoğlunun da dediği gibi;
1 saniyesine bile hükmedemediğimiz dünya için fırındak olmaya değmez.

teşekkürler yorumlarınız için. hiç kimseyle konuşmadığında kafanın içindekileri dinleyerek çıldırma noktasına geliyor insan.

sendromum tükenmişlik mi bilmiyorum ama biraz daha uzarsa beni tüketecek.

hocam tükenecek bir şey yok ya, hayat devam ediyor öyle yada böyle. Geçmez denen nice günler, sıkıntılar geçti gitti, gelmez denen nice güzellikleri gördük geçirdik. Sonuçta hepsi gelip geçiyor. bu günlerde geçer önemli olan ağır yaralar almadan hayata devam etmek. güzel bir söz vardır kaç kere düştüğün değil kaç kere ayağa kalktığın önemlidir. biraz dua biraz sabır bu süreci rahatlatacaktır, ben böyle durumlarda size bu dediklerimi yapmaya çalışıyorum ayrıca karikatür bakıyorum, komik filmler seyretmeye çalışıyorum yapmaktan hoşlandığım şeyleri yapmaya çalışıyorum. Çok sağlam arkadaşlarım var sağolsunlar halden anlarlar onlarla takılıyorum. Şöyle de yapabilirsiniz sevdiğiniz arkadaşlarınızla biraz zaman geçirin ve onlara rica edin deyin ki benden konuşmayalım benim dertlerimden bahsetmeyelim hiçbir şey yokmuş gibi herşey normalmiş gibi davranalım bir süre sonra zaten öyle hissetmeye başlıyorsunuz.

Hocam 2010 da benimde başıma geldi ama benimki bir ayrılık sonrası oldu.Ayakta dahi neredeyse duramıyordum.Tabi tek sığınağım Rabbim di ama insan yalnız kaldığında şeytan gelip nekadar inançlı olursan ol senin duygularını farklılaştırabiliyor.O yüzden bence yalnz kalmayın mutlaka yanınızda aileniz yada arkadaşlarınız olsun.24 saat te yanlız geçirdiğiniz bir vakit olmasın bence

Allah bazen bu hisleri verirki kendimizin ne olduğunu neden buralara geldiğimizi bilelim. Tarla farelerine yem olmak için mi geldik bu dünyaya? Yoksa o kadar peygamberin haber vermesiyle iman ve ibadet etmek için mi geldik?

seyahat et,bünyeni yoracak faaliyetlerde bulun spor,tarlada çalışma...vs mışıl mışıl uyursun bu arada toprakla uğraşmanın insan psikolojisine iyi geldiği aşikar.

Kabz ve bast hali diye araştırma yapın
YALNIZ değilsiniz herkeste olan bir durum. ..
Hayatınızda farklılıklar yapın
Bir de muhabbet edecek arkadaşlar ile zaman geçirmeye çalışın
Evliyim maddi problemim yok dünyalar guzeli bir kızım var okul ve okul dışı hiçbir problemim yok kısacası mutluyum ama bu yazıyı bir cafede yalnız ve bogulacak gibi bir halde iken yazıyorum...

Ara ara her insanda belli dönemlerde olan bir şey yani. Elinizdeki varlıkların kıymetini bilin birde hastanelerde acil kısmına giderek biraz izleyin olup bitenleri faydası oluyor gerçekten de

tavsiyelerinizin hepsini br bir kağıda yazdım. teker teker uygulayacağım. umarım işe yarar! 24 saat boğulma hissi çok ağır gelmeye başladı.

Allah bazen bu hisleri verirki kendimizin ne olduğunu neden buralara geldiğimizi bilelim. Tarla farelerine yem olmak için mi geldik bu dünyaya? Yoksa o kadar peygamberin haber vermesiyle iman ve ibadet etmek için mi geldik?

Genişletmek için tıkla ...

http://elnida.com/havas/esmaul-husna-ha ... orundadir/

Bir müslüman için ‘kader’ deyip bir kenara çekilmek diye birşey yoktur; çünkü o, iman kuvveti ile her ortamda hakkını aramakla mükelleftir. Hakkını aramayan kişi dünyanın ağırlığı altında ezilen kişidir; dünya insanları ezerse dünyanın tesirinin gücü kabul edilmiş olunur ve ruhumuzun değerini görememiş oluruz. Oysa dünya için çalışmamız gerekir ama bizim için manevi dünyamız daha değerlidir ve dünyaya zarar vermeden onun bir misafiri olarak Allah’ın bize verdiği güç ve kuvvetle hatta kudretle hakkımız olana ulaşmamız için çaba sarfetmemiz çalışmamız gerekmektedir. İmkanlarımız dahilinde çalışmak ama hep Allah’tan nasibimizi artırmasını istemek bizim üstümüze müslüman olarak düşen bir görevdir çünkü biz bu dünyaya hasbel kader gelmedik, Allah’ın iradesiyle geldik ve Allah bizim çalışmamızı, hakkımızı aramamızı, Hakkı ve adaleti dünyada tahsis etmemizi, müslüman olarak kendimizi ‘insan-ı kamil’ noktasına getirerek ruhumuzun hakkını eda edebilmemizi istemektedir. Biz müslümanlar olarak dünyadaki varlığımızdan sorumlu olduğumuzu bilmek durumundayız çünkü bizler Allah’ın kullarıyız. ‘Allah’ın kulu’ olma mertebesi en yüksek mertebedir ve insan nefsini ruhuna itaat eder hale getirip Allah rızası için hakkı uygular, haklının yanında olur, doğru-dürüst bir şekilde tüm canlılara saygı göstererek ve büyük ölçekli düşünerek hayırlara vesile olmak, dünyada Hakkın görünen cemalini yansıtabilmek için yaşarsa Allah’ın kulu olarak yaşıyor demektir. Müslümanlar neden sorumlu olmak zorundadır? Çünkü onlara dinleri tamamlayıcı kutsal kitap Kur’an-ı Kerim indirilmiştir ve o bu sorumluluğu en güzel şekilde açıklayan ilahi kitaptır, bu müslümanlar için çok büyük bir nasiptir.

Dünya hayatında da karşımıza birçok zorluklar çıkar, haklarımız yenebilir, Allah muhafaza biz hak yiyebiliriz işte bunları Kur’an terazisi ile tartacağımız bir çerçeveye oturtarak hakkımız için mücadele etmeliyiz, haklının hakkını vermek için vicdan sahibi olmalıyız ve sürekli vicdan muhakemesi yapmalıyız. Her hal ve durumda iman kuvvetimizle ayaklarımızın yere sağlam basması gerekir; ‘acı’ çekip kader böyleymiş demek ümitsizlik işaretidir oysa bizim dinimiz ‘ümit dini’dir ve dualarımızın karşılığını Allah verir, biz Allah’a teveccüh ettikçe ve çalışıp ürettikçe, emek verdikçe Allah bunu mutlaka görür ve dualara icabet edendir; bunu da kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bildirmiştir.

"Hakkını aramayan hakkıyla birlikte şerefinide kaybeder" (Hz.ALİ)

"Kalpler ancak Allah'ı anmakla mutmain(tatmin) olur" Yeniden bir doğuş için doğum sancısıdır belkide dünyaya O'nun penceresinden bakmak için dua vaktidir sizin için inşirah suresini okuyarak rahatlayın 101 defa ben de aynı dönemlerden geçtim Rabbime yeniden bir dönüş için bir imtihandı benimkisi dua için kelimeleriniz ağzınızdan çıkmıyorsa ona bile haliniz yoksa kalbinizden geçirin O sizi duyar Sİze Şah damarınızdan daha yakındır O. Yeter ki isteyin Kul bittim dediği anda Rabbim Yettim der imdadınıza koşar Ama sizin kapının tokmağını tıklatmanız gerekiyordur. Allah yardımcınız olsun bir adım yeter gerisi gelir...

hepsi bir çözüm yöntemi olabilir ama en önce yapmanız gereken şey sizi bu hale sokan nedenleri iç hesaplaşmalarınızı bir kağıda yazın...........
herşeyi en açık hali ile yazınki kendinize dahi itiraf etmekte zorlandığınız bişey olmasın tüm hesapları görün düşünün ağlayın kırın dökün bişeyleri sonra o kağıdı yakın... unutmayın hiç bir zaman geç değildir.. zamanın neresinden dönerseniz orası kardır... hayata 4 elle sarılın... hayatta karşılaşacağınız en zaalim savcıda sizsiniz en zalim hakimde sizsiniz çünkü kendinizi en iyi bilen sizsiniz... kendinize itiraf etmeden problemleri çözemezsiniz... vicdanınız size doğru olanı söyleyecektir... şuurunzu asla kaybetmeyin yanlışlar üstüne yanlışlar eklemeyin kendinizi yargılayın ama asla nefret etmeyin sizi seven size mühlet veren sizi sınayan yaratıcının varlığını asla unutmayın... sizin için dua edeceğim...

Bir kağıda yazmak falan benim fikrimce işe yaramaz hocam bunların ilacı zaman. Bir gönül işi dolayısıyla böyle bir sıkıntı yaşadım bir hafta sürdü şimdi aklıma geldikçe komik geliyor

merhaba arkadaşlar;
yazdığınız şeyler beni ne kadar mutlu etti anlatamam. teşekkür ederim, Allah hepinizden razı olsun.

doktora gittim cuma günü, ağır bir depresyondan geçtiğimi söyledi. bol bol konuştum nedenleri üzerine, hiç ağlamadığım kadar ağladım. iyi geldi. egzersizler verdi, bir de sakinleştirici ilaç. her hafta 2 seans gidicem doktora ona karar verdi.
ilacı aldığımdan beri hislerim alınmış gibi. çok güzel bir hismiş hiç bir şey hissetmemek.

o ilaçları kullanmanı tavsiye etmem.

tugceelif' Alıntı:

merhaba arkadaşlar;
yazdığınız şeyler beni ne kadar mutlu etti anlatamam. teşekkür ederim, Allah hepinizden razı olsun.

doktora gittim cuma günü, ağır bir depresyondan geçtiğimi söyledi. bol bol konuştum nedenleri üzerine, hiç ağlamadığım kadar ağladım. iyi geldi. egzersizler verdi, bir de sakinleştirici ilaç. her hafta 2 seans gidicem doktora ona karar verdi.
ilacı aldığımdan beri hislerim alınmış gibi. çok güzel bir hismiş hiç bir şey hissetmemek.

Genişletmek için tıkla ...

depresyon hali bazen hormonlardan veya vücutta salgılanan enzimlerden de kaynaklanıyor, bazılarına ilaç yaramazken bazılarına fayda edebiliyor.