O öğrenciler nereye gitti?

Kodla Büyü

teksen

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Süper Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
3,489
Bu pazar günü; size bir Köy Enstitüleri’ndeki çocuklarımızın hayatından bir sahneyi aktaracağım.
Bu yazı; büyük öğretmenlerimizden Talip Apaydın’ın 1967’de yayımlanan Karanlığın Kuvveti isimli kitabında yer alıyor.
Bu bölümü; bana, Tokat Öğretmen Okulu’ndaki sevgili öğretmenim Lemanser Sükan yolladı.
Biraz kırparak aktardığım bu yazıyı özellikle ana-babaların ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in okumasını istiyorum.
Okusunlar da bugünkü öğrencileri ne kadar kolaycı yetiştirdiklerinin farkına varabilsinler.
Olay Eskişehir’deki Çifteler Köy Enstitüsü’nde geçmektedir:

‘Kurban bayramı tam kışın ortasına rastlıyordu.
O günler bir soğuktu, bir soğuktu... Kar, fırtına, tipi... Sular donmuştu hep.
....
http://www.gunes.com/2012/08/05/yazar/2 ... itti_.html
 
hocam yazıyı okumadım sadece bakanın değiştiğini söyleyim dedim :)
 
yazıyı da okudum güzel bir anı ve ders alınası bir örnek olmuş Eskişehirin ayazını en iyi bilenlerdenim.
 
Köy enstitüleri ile ilgili çok araştırma yaptım. Gerçekten çok iyi eğitim,öğretim veren gençliği hayata edepli ve yetenekli hazırlayan kurumlardı, ta ki bugün lise öğrencilerini kışkırtıp sözde iki ağaç uğruna milyonların yakıldığı geziparkına götüren acizlerin zihniyeti o zaman bu kurumlara sıçrayıncaya kadar.
 
aradaugrarim' Alıntı:
Köy enstitüleri ile ilgili çok araştırma yaptım. Gerçekten çok iyi eğitim,öğretim veren gençliği hayata edepli ve yetenekli hazırlayan kurumlardı, ta ki bugün lise öğrencilerini kışkırtıp sözde iki ağaç uğruna milyonların yakıldığı geziparkına götüren acizlerin zihniyeti o zaman bu kurumlara sıçrayıncaya kadar.

Her türlü çamur araya sıkıştırılır diyorsunuz yani.
 
nosTRa' Alıntı:
Her türlü çamur araya sıkıştırılır diyorsunuz yani.
Farkında değilsiniz sanırım, sizin arızalı bakışınızla göremediğiniz gerçek bir dünya var. Köy enstitülerinin kapatılma sebebinin siyaset olduğu çamur değil, kimsenin inkar etmediği aşikar bir gerçektir.
 
aradaugrarim' Alıntı:
Köy enstitüleri ile ilgili çok araştırma yaptım. Gerçekten çok iyi eğitim,öğretim veren gençliği hayata edepli ve yetenekli hazırlayan kurumlardı, ta ki bugün lise öğrencilerini kışkırtıp sözde iki ağaç uğruna milyonların yakıldığı geziparkına götüren acizlerin zihniyeti o zaman bu kurumlara sıçrayıncaya kadar.
:alkis: :alkis:
 
benim aklim arkadaslarin tespitlerini anlayacak kadarina ermez :idea: ancak anidan cikarilacak ana fikir problem cozme becerisi kazanan ve vatandas olmanin gereklerini yerine getirebilen bir nesilin eksikligi...
 
aradaugrarim' Alıntı:
nosTRa' Alıntı:
Her türlü çamur araya sıkıştırılır diyorsunuz yani.
Farkında değilsiniz sanırım, sizin arızalı bakışınızla göremediğiniz gerçek bir dünya var. Köy enstitülerinin kapatılma sebebinin siyaset olduğu çamur değil, kimsenin inkar etmediği aşikar bir gerçektir.

Bakışımda ilgili dahiyane yorumunuza ek olarak İsmet İnönü'nün köy enstitüleri ile ilgili temennilerini üstüne de ikinci dünya savaşı sonrası kutuplaşmalar, İsmet İnönü'nün öngörüsü, sosyalistlerin ve kapitalistlerin köy enstitülerini kapatma konusunda çalısmaları. Her iki görüşünde çamur atma adına faşist ve komünist yuvası olarak enstitüleri etiketlemelerini de incelemenizi tavsiye ederim.

Millet bilgisayarın ram i bozuldu dese bunu gezi parkı ile yorumlama potansiyeli benim arızali bakışımdan daha tamirat gerektiren bir bakış olduğu da ayrı bir konu.
 
tuncay_tuncez' Alıntı:
benim aklim arkadaslarin tespitlerini anlayacak kadarina ermez :idea: ancak anidan cikarilacak ana fikir problem cozme becerisi kazanan ve vatandas olmanin gereklerini yerine getirebilen bir nesilin eksikligi...
bence de,
çevresine duyarlı olmalı insan.
bizim işimiz değil deyip,
bi kenara çekilmemeli.
çevresindeki sorunları görmezden gelmemeli.
 
Geri
Üst