Öğretmenler devlet memuru olmaktan çıkıyor mu?

Kodla Büyü

muamma25

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
867
Arkadaşlar böyle bir haber var ama bi okuyun bakalım. Sinir oldum ya

https://twitter.com/ikoncuk
MEB VE MÜSTEŞAR YUSUF TEKİN’DEN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ Müsteşar Yusuf Tekin Başkanlığında öğretmenler için ayrı bir kanun çalışması yapıldığı bilgileri gelmektedir.Buna göre öğretmenler 657 Sayılı devlet Memurları Kanunu dışına çıkarılacak, göreve yeni başlayan öğretmenler 1 yıl kadrosuz olarak çalışacak, gerekirse bir yıl sonra görevlerine son verilecek.Yeni çıkarılacak olan Öğretmen Kanunun mevcut öğretmenler için ne gibi tuzaklar barındırdığı bilinmiyor.657 Sayılı DMK dışına çıkarılması sonucunda öğretmenlerin devlet memuru olarak tanımlanmaması,buna bağlı olarak iş güvencesinin ellerinden alınması da söz konusu olabilir.Nabi Avcı ve Yusuf Tekin’i uyarıyoruz, ateşle oynamayın,öğretmenlerden elinizi çekin, öğretmenleri 657 Sayılı DMK dışına çıkarmak bir maceraya atılmaktır.800 bin öğretmen bu tezgaha sessiz kalmayacaktır.Her gün yeni gerginlikler yaşayan ülkemizde yeni gerginlikler yaratmayın, aklınızı başınıza alın.Bakan Nabi Avcı ve Müsteşar Yusuf Tekin’den en kısa zamanda, çıkarılması düşünülen Öğretmen Kanunu hakkında açıklama bekliyoruz, böyle bir çalışmanız bulunmakta mıdır?Varsa bununla neyi hedeflemektesiniz?Çıkın yğitçe bunu kamuoyuna açıklayın, kapalı kapılar ardında baskın kanunlar çıkarmaya çalışmayın.Bilin ki, 800 binlik öğretmen camiası oldu bittilere prim vermeyecektir.Meydanı da boş zannetmeyin.
İSMAİL KONCUK

Kaynak: http://www.ogretmendiyari.com/haber/920 ... or-mu.html

edit1: sendika reklamı yapmak için paylaşmadım. türkeğitimsenli değilim. haber denk geldi ve ismail koncuk beyin tweetlerine baktım, böyle bir durum sözkonusu
 
İsmail abi doğru söylemiş öğretmenler buna sessiz kalmayacaktır. Hadi 800 bin öğretmenin yarısı koyun kuzu desek elde var 400 ...Hadi bununda yarısı şükürcü kaderci makarnacı olsa kalır 200..Hadi bununda yarısı yandaşıydı yağcısıydı desek kalır 100 bin öğretmen...Hadi bununda yarısı bananeci üşengeç uyuz olsa kalır 50 bin öğretmen..50 Bin hiç az bi rakam değil...O yüzden boş işlerle uğraşmayın tuvalat adabıdır yemek adabıdır fayfalı bilgi ne varsa yapıştırın şurayada okuyak..
 
"800 bin öğretmen bu tezgaha sessiz kalmayacaktır.",

Çoğunlukla sessiz kalacaklardır. İsmail KONCUK ve onun başkanı olduğu sendikanın üyeleri de sessiz kalacaklardır.
EBS'liler de sessiz kalacaklardır.
Eğitim Sen eylem yapsa da işe yaramayacaktır.

Devlete itiraz edip onu eleştirenleri vatan haini ilan eden düşünce yapısına sahip olan bu sendikalar bunu da özümseyeceklerdir..!
 
arkadaşlar olayı sendikaya çekmeyin. ben sendika reklamı yapmıyorum burada. eğer böyle bir durum varsa ciddi bir problemimiz var
 
muamma25' Alıntı:
arkadaşlar olayı sendikaya çekmeyin. ben sendika reklamı yapmıyorum burada. eğer böyle bir durum varsa ciddi bir problemimiz var

Amacım olayı sendikalara çekmek değildi hocam.
Yalnızca böyle bir durum oluştuğunda koyun sürüsüne dönmüş öğretmen milletine bir mesaj vermekti.
 
Kulis' Alıntı:
muamma25' Alıntı:
arkadaşlar olayı sendikaya çekmeyin. ben sendika reklamı yapmıyorum burada. eğer böyle bir durum varsa ciddi bir problemimiz var

Amacım olayı sendikalara çekmek değildi hocam.
Yalnızca böyle bir durum oluştuğunda koyun sürüsüne dönmüş öğretmen milletine bir mesaj vermekti.

böyle bir durum olursa sendikaların pek tepki vereceğini sanmıyorum zaten hocam. bu çok ciddi bir problem. öğretmenler zaten koyun sürüsü, tepkisiz. benim anladığım şu ki eğitimi de özelleştirip rant kapısı oluşturulacak
 
malesef aramızda iyi olur, iyi olacak, iyi oldu, ohhh çok iyi geldi diyecek adamlar
olduğu içi öğretmenler meydanı boş bırakır, yada dolduramaz
 
Seçim öncesi böyle bir şey mümkün değil. Hükümet başına kurşun sıkmayacaktır.
Seçim sonrası ise Allah kerimdir.
 
Valla ben öğretmenlerin toplu tepki vereceğii felan sanmam. Bütün meslekler içinde biat kültürü en fazla olan meslek dalı bizimki. Ha soracaksınız sen tepki verirmisin diyo çoğunluk vermezse umrumda bile olmaz çok şükür ailemin 2 dairesi var kirada eşimin ailesininde 3 daire 1 dükkanı var arsa tarla birşeylerde var satar sermaye yaparım başıma birşey gelirse :p
 
Öğretmenlerin önemli bir kesini tepki (!) olarak yine bunlara oy vermeye devam eder. Padişahım çok yaşa.
 
:alkis:
duyu81' Alıntı:
İsmail abi doğru söylemiş öğretmenler buna sessiz kalmayacaktır. Hadi 800 bin öğretmenin yarısı koyun kuzu desek elde var 400 ...Hadi bununda yarısı şükürcü kaderci makarnacı olsa kalır 200..Hadi bununda yarısı yandaşıydı yağcısıydı desek kalır 100 bin öğretmen...Hadi bununda yarısı bananeci üşengeç uyuz olsa kalır 50 bin öğretmen..50 Bin hiç az bi rakam değil...O yüzden boş işlerle uğraşmayın tuvalat adabıdır yemek adabıdır fayfalı bilgi ne varsa yapıştırın şurayada okuyak..
 
Kulis' Alıntı:
"800 bin öğretmen bu tezgaha sessiz kalmayacaktır.",

Çoğunlukla sessiz kalacaklardır. İsmail KONCUK ve onun başkanı olduğu sendikanın üyeleri de sessiz kalacaklardır.
EBS'liler de sessiz kalacaklardır.
Eğitim Sen eylem yapsa da işe yaramayacaktır.

Devlete itiraz edip onu eleştirenleri vatan haini ilan eden düşünce yapısına sahip olan bu sendikalar bunu da özümseyeceklerdir..!

Reklam kokan hareketler bunlar , burnuma eğitim-sen kokuları geliyor... Diğer 2 sendika eylem yapmaz ama eğitim-sen yapar yani ??

İsmail Koncuk daha böyle bir pazarlık olmadan ayağınız denk alın diyor (başka kimsenin sesi çıkmıyor) adam alanlarda biber gazı yiyor (http://video.memurlar.net/video/4648) ama siz sessiz kalacaktır diyorsunuz... Bu da sizin düşünceniz tabi..
 
2015 teki milletvekili seçimleri de bitene kadar böyle bir uygulamaya geçmeye cesaret edemezler de sonrası karanlık. Yetkili ağızların hem öğretmenler için hem de diğer memurlar için 657 deki kadrolu memurluğun kaldırılıp yerine sözleşmeli-taşerona bağlı personel alımına geçilmesinden bahsettiği sayısız haber oldu. Bahane ise çalışmayan işini yapmayanları 657 de bir yaptırım olmaması. Çözümü ise iş güvencesi kaldırarak bulacaklarını iddia ediyorlar.

Çubukçu zamanındaki 2010 meb şurasında da dershane temsilcileri benzer isteklerde bulunmuş mebdeki öğretmenlerin yüksek maaş aldığından yakınmışlardı.

Şu haberlere bakarsak sonumuz pek hayırlı görünmüyor:
http://www.memurlar.net/haber/447800/
DERSANELERİN DÖNÜŞTÜRÜLÜRKEN DEVLET OKULLARI DA ÖZELLEŞTİRİLEBİLİR

Dersanelere 'Carter School' modeli
ÖZBİR tarafından önerilen ve MEB tarafından da sıcak bakılan yeni modele göre, başarı seviyesi düşük okullar dersanelere devredilecek. Devlet, okulda her öğrenci için harcadığı kadar parayı okulu işletecek kişilere ödeyecek. Başarı seviyesi artırılacak. :puhaha:

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın "çalışmalarda sona gelindi" dediği dershanelerin dönüşümü için hazırlanan taslakta son aşamaya geldi. Önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulacak olan taslak, dershane envanterinin çıkarılması ve paydaşlarla görüşülmesinin ardından yeniden şekillenirken dershanelerin sadece özel okula değil farklı eğitim kurumlarına dönüştürülebilmesi için de birçok seçenek oluşturuldu.

ÖZDER'in önerisine MEB sıcak
MEB'in paydaşlarla yaptığı son görüşmede ise yeni bir alternatif daha gündeme geldi. ÖZDER'in öneri olarak sunduğu model, dünyada Carter Scool olarak biliniyor. Önereyi Bakanlığın da sıcak baktığı öğrenildi. "Carter Scool" modeli Milli Eğtiim Bakanlığı tarafından kabul görürse Türkiye'de yepyeni bir dönem açılacak. Amerika'da bulunan Carter Scool modeli öğrencilere ücretsiz olarak özel okullara gitme imkanı sunuyor. Bakanlığa önerilen modelin ayrıntıları şöyle:

Kalitesi düşük olan okullar
-MEB mevcut okulları imkan ve eğitim kalitesi açısından sınıflandıracak ve eğitim kalitesinde geri kalan bölgelerdeki okulları dershane sahiplerine dershaneleri kapatma karşılığında devredecek.

-Dershaneler bu okulların yönetimini ve eğitimini üstlenecekler. Öğretmenleri ve idarecileri dershaneler kendileri atayacaklar. :!:

-Bu okullar halka ücretsiz olacak. Öğrencilerin parasını devlet karşılayacak. (Öğrencilere yıllık olarak harcadığı miktarı özel okullara verecek.) :!:

-Bu okulların işleyiş ve denetimleri düzenlenecek ilgili mevzuatlarla yapılacak.

-Milli Eğitim bu okullardan kendi personelini çekip diğer okullara ya da yeni açılacak okullara kaydıracak. :!:

Düşük gelirliye 'özel' imkan
Sunulan önerinin kabul edilmesi ve taslağa konulması durumunda ise maddi imkana sahip olmadığı için özel okula gidemeyen öğrencilere özel okul yolu açılmış olacak. Aynı zamanda öğrencilere sunulan imkanlarda artış gerçekleşerek maddi imkanlar yüzünden oluşan eğitim farklılığı sona erecek. Dershane temsilcileri bu durumu hem devletin elindeki okulların kaletisinin artırılması hem de dershane sahiplerinin altından kalkamayacağı yeni okul inşaatı zorunluluğunun da çözümü şeklinde savunuyorlar. Öneri hayata geçerse, dershane sahipleri devralacakları devlet okullarını elden geçirdikten sonra, kendi müdürleri öğretmenleri ve eğitim kadrosuyla işletecekler.
 
Her şeyi anlarım da. Bu kadar memur grubu varken neden sadece öğretmenlere yönelik bir plan içine girilir bunu anlamış değilim. Yolsuzluğun en az olduğu memur grubu öğretmenler. Devlet işleyişinde en sorunsuz grup öğretmenler. Bize program gelir uygularız. Neden mühendisler, düz memurlar değil de öğretmenler. Denetlediğimiz binalar çürük mü çıktı. Halka bu gün git yarın gel mi çektik? Eğer çürük arayacaksak çürüklerin hepsi öğretmenlerde değil. Bu AKP Hükümeti geldiğinden beri öğretmenlere karşı bir kin politikası yürütülmekte dertleri nedir çok merak ediyorum doğrusu.
 
valla arkadaşlar yorum bile yapamıyorum artık..buna bile sevinen öğretmenler vardır
 
Kulis' Alıntı:
"800 bin öğretmen bu tezgaha sessiz kalmayacaktır.",

Çoğunlukla sessiz kalacaklardır. İsmail KONCUK ve onun başkanı olduğu sendikanın üyeleri de sessiz kalacaklardır.
EBS'liler de sessiz kalacaklardır.
Eğitim Sen eylem yapsa da işe yaramayacaktır.

Devlete itiraz edip onu eleştirenleri vatan haini ilan eden düşünce yapısına sahip olan bu sendikalar bunu da özümseyeceklerdir..!

:alkis: :alkis:
 
30 martta seçim sonuçlarına iyi bakın. Eğer tek başına iktidar olurlarsa bu millet hapı yutmuş demektir.
 
eemree' Alıntı:
malesef aramızda iyi olur, iyi olacak, iyi oldu, ohhh çok iyi geldi diyecek adamlar
olduğu içi öğretmenler meydanı boş bırakır, yada dolduramaz

aslında çok basit bunu hesaplamak.Kendimizden biliyorum.
12.000 BT öğretmenleri olarak 200-300 kişi toplanabildik.
Bunu genele yayarsak 8-9 bin kişi çıkar heralde sesini çıkaran.

Valla Öğretmenlik hayatımda 3.okulum.
ve gördüm ki Öğretmen camiası tırt o yüzden ağlamaya sızlamaya gerek yok.
 
bu yeni bir şey değil akp işe geldiği günden beri sayın ömer dinçerin o zamanlar çalışma bakanıydı iş güvenliği konusunda çalışmları var. hükümetin belkide isteyipte dokunamadığı tek memur kesmi öğretmendir. siz bir gecede 2500 polisin yerini değiştirebilirsiniz ama bir okul müdürünün yerini değiştiremezsiniz. uzun vadede öğretmenleri belediyelere bağlayacaklar. satabildikleri okulları satacaklar geri kalanları belediyeye devredilecek. bunu pkk da istiyor çünkü kendi bölgelerindeki okullardaki öğretmenleri kendi belediye eliyle seçmek istiyorlar.
 
bizimkilerin değil de;
uluslararası güçlerin oyunu hep bunlar!...
:p
 
bekleyin hele, daha neler neler göreceğiz!...
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
New York’tan, Recep Tayyip Erdoğan’a gönderilen, memorandumda ne isteniyor bir bakalım.

“Mr. Erdoğan, sizin küreselleşme ile demokrasi ilişkilerini bağdaştırma yönündeki adımlarınız, Türkiye’ye kriz sırasında destek olan uluslararası güçler tarafından da kabul görecektir. Ankara, küreselleşmenin gerekliliğini anlamak ve dünyada geçerli olan kurallara uyum sağlamak zorundadır. Ankara şunu da anlamalıdır ki, uygun gördüğü kuralları uygulayıp, kendi çıkarlarına uymayanları reddetmesi mümkün değildir... Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı takdirlerimizi sunarız...”

Erdoğan’ın memoranduma nasıl bir cevap verdiğini araştırırken, yeni kurulan AKP’nin program ve tüzüğü yayınlandı. Gördüm ki, AKP Programı ve Tüzüğü, daha önce bahsettiğim memorandumdaki ifadelerle hazırlanmış!

(Belgede dünya kelimesiyle kastedilen, uluslararası güç merkezleridir. Yani ABD veya Avrupa değil, dünya hükümeti kurmaya çalışan CFR (Dış İlişkiler Konseyi) gibi örgütlerdir. Ankara kelimesinden de Genelkurmay anlaşılmalıdır...)

Kısacası, Erdoğan’a deniliyor ki, “Küreselleşmeye kayıtsız şartsız boyun eğecek misin? Küreselleşme şehir devletleri dönemi demektir. Etnik nüfusa göre, kendi ülkeni otonom şehir devletlerine ayıracak mısın? Bu devletlerin kendi askeri ve polis güçlerini kurmalarına izin verecek misin?”

Daha da kısası Erdoğan’a deniliyor ki, “Mistır Erdoğan, başbakan olursan, ülkeni eyaletlere bölmek için bizimle ortak çalışma yapacak mısın? Genelkurmay ile savaşacak mısın?”

Kısacası, AKP Programı, Tüzüğü ve Kurucular Kurulu kitaplarından yaptığımız bu alıntılar, Erdoğan’a gönderilen memorandumdaki, “Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” talebi ile örtüşmektedir...

Hemen arkasından 12’nci sayfada, “Partimiz, eğitim hizmetlerinin yerelleşmesinden ve özelleştirilmesinden yanadır” ifadeleri de aynı bakışın ürünüdür...

Parti programının 41’inci sayfasında, eğitimin küreselleşme odaklarının şehir devletleri planı gereği gibi, fakat aşama aşama yerelleştirileceği şu ifadelerle belirtilmektedir:

“Temel eğitim hizmetlerinin verilmesi, pilot uygulamalarla merkezi idarenin taşra birimlerine ve yerel yönetimlere aktarılacaktır.”

http://www.ulkucudunya.com/index.php?pa ... ay&kod=219

egitim-haberleri-f8/okullar-ozellesiyor-t103941-75.html
http://www.ulkucudunya.com/index.php?pa ... ay&kod=219
http://www.otuken.net/arslan.bulut/kure ... minda.html
 
teksen' Alıntı:
bekleyin hele, daha neler neler göreceğiz!...
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
New York’tan, Recep Tayyip Erdoğan’a gönderilen, memorandumda ne isteniyor bir bakalım.

“Mr. Erdoğan, sizin küreselleşme ile demokrasi ilişkilerini bağdaştırma yönündeki adımlarınız, Türkiye’ye kriz sırasında destek olan uluslararası güçler tarafından da kabul görecektir. Ankara, küreselleşmenin gerekliliğini anlamak ve dünyada geçerli olan kurallara uyum sağlamak zorundadır. Ankara şunu da anlamalıdır ki, uygun gördüğü kuralları uygulayıp, kendi çıkarlarına uymayanları reddetmesi mümkün değildir... Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı takdirlerimizi sunarız...”

Erdoğan’ın memoranduma nasıl bir cevap verdiğini araştırırken, yeni kurulan AKP’nin program ve tüzüğü yayınlandı. Gördüm ki, AKP Programı ve Tüzüğü, daha önce bahsettiğim memorandumdaki ifadelerle hazırlanmış!

(Belgede dünya kelimesiyle kastedilen, uluslararası güç merkezleridir. Yani ABD veya Avrupa değil, dünya hükümeti kurmaya çalışan CFR (Dış İlişkiler Konseyi) gibi örgütlerdir. Ankara kelimesinden de Genelkurmay anlaşılmalıdır...)

Kısacası, Erdoğan’a deniliyor ki, “Küreselleşmeye kayıtsız şartsız boyun eğecek misin? Küreselleşme şehir devletleri dönemi demektir. Etnik nüfusa göre, kendi ülkeni otonom şehir devletlerine ayıracak mısın? Bu devletlerin kendi askeri ve polis güçlerini kurmalarına izin verecek misin?”

Daha da kısası Erdoğan’a deniliyor ki, “Mistır Erdoğan, başbakan olursan, ülkeni eyaletlere bölmek için bizimle ortak çalışma yapacak mısın? Genelkurmay ile savaşacak mısın?”

Kısacası, AKP Programı, Tüzüğü ve Kurucular Kurulu kitaplarından yaptığımız bu alıntılar, Erdoğan’a gönderilen memorandumdaki, “Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” talebi ile örtüşmektedir...

Hemen arkasından 12’nci sayfada, “Partimiz, eğitim hizmetlerinin yerelleşmesinden ve özelleştirilmesinden yanadır” ifadeleri de aynı bakışın ürünüdür...

Parti programının 41’inci sayfasında, eğitimin küreselleşme odaklarının şehir devletleri planı gereği gibi, fakat aşama aşama yerelleştirileceği şu ifadelerle belirtilmektedir:

“Temel eğitim hizmetlerinin verilmesi, pilot uygulamalarla merkezi idarenin taşra birimlerine ve yerel yönetimlere aktarılacaktır.”

http://www.ulkucudunya.com/index.php?pa ... ay&kod=219

egitim-haberleri-f8/okullar-ozellesiyor-t103941-75.html
http://www.ulkucudunya.com/index.php?pa ... ay&kod=219
http://www.otuken.net/arslan.bulut/kure ... minda.html

bir plan dahilinde yavas yavas özelleşeceğiz demek ki. vay be :verymad:
 
Geri
Üst