Dünyada neler olduğunu anlarsak Türkiye'de neler olduğunu veya olacağını daha iyi anlarız. En tehlikeli sömürgecilik, köleleşme zihinlerin ve gönüllerin sömürgeleşmesi köleleşmesidir. Birinci vazifemiz gönlümüzü ve zihnimizi kölelikten kurtarmaktır. Bunun için kendi dilimizi, Türkçe ile eğitim şarttır.
Türkiye'nin savunması Türkçe'nin savunması ile başlar. Bir millet tarihten nasıl silinir? Türkiye'nin bugün ne sanayisi, tarımı, teknolojisi kalmıştır ne de araştırma bilimi kalmıştır. Son çıkarılan kanunlarla topraklar yabancılara çok ucuza satılmaktadır. İşte 50 yıldır olan eğitim sistemi ile adı vatan olan şehit kanıyla sulanmış toprakları kolayca yabancılara satacaklar yetiştirilmiştir. Topraklar da gittikten sonra sıra sepet havasına gelir. Havai, Haiti, Filistin'e bakın neler olmuştur.11 Ağustos 2010
Bu kadar abuk sabuk şey olmaz.Dünyada hazırlık sınıfı denen bi olay yoktur.Hazırlık sınıfı yabancı bir ülkeye gelen yabancı öğreniciye verilir.Demek ki Türkiye’de arkadaşlar!Türkiye’de Türk genci kendi vatanında yabancı öğrenci durumuna getirilmiştir.Bu sömürgeleşmeden de öte bir şeydir.Bu büyük ihanettir.Bu işi yapanlar, savunanlar ,buna alet olanlar ,bunlar büyük bir ihanet içindedirler.Hele bunlar bir de Atatürkçüyüm diyorsa, tam sahtecidir.Çünkü Atatürk’ün en büyük mücadele ettiği mesele buydu.Onun için gerçek Atatürkçüler, gerçek milliyetçiler, gerçek emperyalizme karşı olan sol eğilimliler, nerdesinizarkadaşlar? Hepiniz birleşin ve batının bu alçakça oyununa ve bunun içeride işbirliğini yapan kuyruk takımına karşı çıkın ve bu milleti ilelebet tarihten adının silinmesine engel olun.
Biz 40 senedir bunu Türkiye’nin her tarafında hatta Türk olan her yerde , bunları anlatarak, binlerce ahaliye konuşmalar yaparak ,ta Van’dan bilmem nereye kadar ,bundan sonra yazarak çizerek bütün bilimsel dalların yani çalışmalarımızın yanı sıra bunlarla gece gündüz uğraşarak bu mücadeleyi veriyoruz, verdik. Fakat şuna da herkes sevinsin. Şimdi artık Türkiye’nin her tarafında bizim sağduyusu hala sağlam kalmış, milletine yabancılaşmamış, gizli cemiyet üyesi olmamış, gerçek Türk milletinin evlatları, bu davaya sahip çıkmaktadır ve bizim Türkiye olarak kurtuluş savaşımız da buradan başlayacaktır.
(Kanal7'de İskele Sancak programında yabancı dille eğitim hakkında söyledikleri)
"...Yıldız Teknikte kimyada bir takım hanımlar var beyler var, profesör, doçent. Dışarıda da vardır. Burada da var, entrikalar döner, ona buna köstek olurlar. Birkaçı dedikoducu belli odama geliyorlar. Herkeste dahili telefon var. Ankara'ya bile telefon edemiyorsun, bilgisayardan bağlanamıyorsun.
Bölüm başkanlarının telefonları vardı, onlar da benim yanımda ya. Şuraya bir telefon bulun bari dedim. Bilgi çağındayım diyorsunuz daha telefon çağına gelmemişsiniz diyorum. Bilgisayara telefonu bağlayamıyorsun. İnternet yok. Üç dört yıl bağlantı kurulmadı. Hüseyin Afşar'a (bölüm başkanı) bari bir telefon bulun dedim. Bana direk telefonundan paralel hat çektirdi. Bazen o yokken arıyorlar, telefonu açıp sekreteriyim diyorum. Bölümde iki tane meraklı hanım var, ortalıkta dolaşıp dedikodu yapıyorlar. Bunlar bir gün odama geldiler o sırada da telefon çaldı. Bu ne dediler. Ben de saf saf telefon dedim. Ertesi gün geldim, makas attırıp kestirmişler, koridordan teli kesmişler. Ben de zannediyorum ki, ben bunlar için fırsatım, öyle konular var ki dünyada herkes gelmiş, Yale'de benden öğrenmiş; Rusya'sından, Doğu blokundan , Avrupasından. Ben ayaklarına gelmişim, yeni bir şey öğrenin, yapın. Yok. Özel ders açtık, yepyeni şeyleri dünyada ilk defa anlatıyorum, dışarda herkesin benden öğrenmek istediği şeyleri Türkiye'de Türkçe anlatıyorum. Alakası olmayan, fizikten matematikten insanlar geliyor, asıl gelmesi gerekenler yok!.."
Türkçenin bilim dili olmasını savunmuştur...
Yurtdışındaki konferanslarının hepsini Türkçe yapmış bilgiye ihtiyacı olan kendi diline çevirsin demiştir. Allah Rahmet Eylesin