Okul Aidatları

Kodla Büyü
okullara destek olmak gerekir ama hem zorla hemde fazlaca para alınmaz.. sınıfımızda herkes 500 tl getirse o sınıf nasıl olur.. parayı nereye harcayacağız..çok fazla bir para..
 
para veren vermek istemeyeni anlamıyor, vermek istemeyen de vereni anlamıyor..

bu konuda hangi düşüncenin doğru olduğunu aslında anayasamızın 43. maddesi ortaya koyuyor..

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

bu kadar net.. ayrıca eğitimle ilgili hiçbir mevzuatta aidat kelimesi geçmez.. bağış kelimesi kullanılmaktadır.. o da adı üstünde zaten - bağış..

bu noktadan itibaren kendi görüşlerimi yazayım.. öncelikle serkanozen1 hocam para vermek istememeniz konusunda sizi destekliyorum.. çocuğunuza yönelik bir baskı oluşmaması için de önceden öğretmeniyle ve para toplama işinden sorumlu kişiyle görüşmenizde yarar var diye düşünüyorum.. zaten hiç kimse ne öyle bir baskı oluşturabilir, ne de çocuğunuzu bir şeylerden mahrum bırakabilir.. aksini gerçekleştiren eğitimci insanlıktan uzak biridir benim gözümde...

yukarıda hocam yazmış.. müfettişin "müdürün öğrencilerden aidat istemesinde bir sakınca yok" şeklindeki ifadesi yanlış ayrıca.. bizler eğitimciyiz sayın hocam muhasebeci değiliz, tahsildar değiliz..

bağış konusunun meb'in en büyük tutarsızlıklarından biri olduğunu bütün eğitimciler biliyordur sanırım.. siz devlet olarak okullara bir damla temizlik malzemesi bile göndermeyeceksiniz ama bir temizlik sorunu olduğunda hesap soracaksınız.. ya da bu sorunun üstesinden gelmek için para toplayan yöneticilere - öğretmenlere soruşturma açacaksınız.. buyurun size paradoks... dahası var ama hepimiz biliyoruz yazmaya gerek yok..

okullardaki sorunların üstesinden gelmenin, ihtiyaçları karşılamanın yolu olarak velinin cebini göstermek işin en kolayı.. fakat talep edilen parayı verebilen var veremeyen var.. yukarıda bir arkadaşımız yazmış "çocuğunun eğitimi için yıllık 50 - 100 lirayı çok mu görüyorsun?" diye.. biz hasbelkader öğretmen olmuşuz bu miktarları karşılayabilecek gücümüz var.. bu ülkede 5 milyondan fazla asgari ücretli çalışanın, 3 milyon işsizin varlığını unutuyoruz.. 740 tl maaş alıp yarısını kiraya verip kalanıyla geçinmeye çalışan baba ne yapsın?? çocuğumun eğitimi için bir 50 lira bulamıyorum diye kahrolsun mu?? veya o çocuk aidat parasını veremedi diye rezil olsun, ezilsin, büzülsün mü? veya 50 lira veremedi diye kötü eğitim mi alsın??

buradaki en sakat düşünce "çocuğumun iyi bir eğitim alması için masraftan kaçmam" düşüncesi.. bu düşünce "ne kadar para o kadar iyi eğitim" anlamına geliyor.. sürekli sayıklanan ama bir türlü mesafe kat edilemeyen eğitimde fırsat eşitliğine de ters, sosyal devlet ilkesine de ters.. öyleyse para veremeyen ailelerin çocuklarının kötü eğitim almasına razı geliyoruz demektir bu.. düzen kısır döngü şeklinde sürüp gitsin.. sen işçi çocuğusun işçilik yapacaksın!..

ben eğitimin her kademede, tümüyle ücretsiz olmasından yanayım.. aksi takdirde fırsat eşitliği falan sağlanamaz.. görev yaptığım bölgeden örnek vereyim.. istanbul zeytinburnu'nda sınıf mevcutlarının ortalama 50 öğrenci olduğu, velilerin ekonomik durumlarından dolayı para toplamanın pek mümkün olmadığı bir okul düşünün.. bir de 3-4 km ötede komşu ilçemiz bakırköy'de sınıf mevcutlarının ortalama 30 olduğu, "velilerin çocuklarının eğitimi hiçbir masraftan kaçmadıkları" bir okul düşünün... sizce hangisinde anadolu - fen lisesine yerleşme oranı daha yüksektir?? bizim öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu bırakın anadolu - fen lisesini liseye devam etmiyor.. öğrenci iken öğleden sonraları çalıştığı konfeksiyon atölyesine daimi olarak giriyor ve eğitim hayatı orada bitiyor.. belki bu yazdıklarım bazı kişilere ajitasyon olarak gelecektir.. bu da böyle durumlarla karşılaşmamış olmaktandır.. maalesef ülke gerçeği bu.. istanbul'un özellikle göç alan bölgelerinde, çoğunlukla işçilerin yaşadığı semtlerde durum böyle.. bilen bilir.. kimisi sesini çıkartır bir şeyler anlatır, kimisini gözünü yumar, kulağını tıkar...

benim bunca şeyi yazmama da pek gerek yokmuş aslında.. eğitimin ücretli olmasını, para verenin daha iyi eğitim almasını öğretmenler çoktan kanıksamışlar, tahsildarlığı, öğrenciden para toplamayı bile benimsemişler.. gün geçtikçe eğitimle ilgili ümitlerim tükeniyor.. eğitimin kalitesi düzelmek şöyle dursun, giderek azalıyor..
 
serkanozen1' Alıntı:
Arkadaşlar okul aidatları yasal mı?
Ben vermek istemiyorum.. Ama eşim çocuğa okul yönetiminin baskı yapmasından, Onu sınıf önünde idarenin rencide etmesinden korkuyor.
Ama ben de bu yasal olmayan parayı vermek istemiyorum... Bağış yapmak isteyen yapsın ama ben yapmak istemiyorum...

Okul aile birliğinde karar alınmışsa ki kesin alınmıştır. O zaman YASALDIR.
Hocam siz veya okulunuz öğrencilerden aidat almıyor muusnuz
 
Paranın sınıf annesi tarafından istendiğini söylüyorsunuz.Büyük ihtimalle sınıfın bir ihtiyacı karşılanacaktır.Çocuğunuz daha iyi bir imkana kavuşacaktır.Rakamın da bir öğretmenin ödeyemeyeceği bir rakam olduğunu düşünmüyorum.
Evet bu paranın istenmesi yasal değil ama merak ediyorum,sizin çalıştığınız okul öğrencilerden para istemeden nasıl ayakta durabiliyor.Devletin desteği malum,benim okulum 3bin kişilik bir okul,temizlik,kırılan camlar,bozulan donanımlar vs. çok fazla masrafımız oluyor ve öğrenciden para istemeden bu işleri çözmemiz mümkün olmuyor.Keşke meb yeterli desteği verse de,hiç bu konular konuşulmasa..
Sizin yerinizde olsam,para ne kadarsa veririm,ve çocuğumu da böyle arkadaşlar arasında yardımlaşarak birşeyler yapmanın öneminden bahsedirim.
 
afyonda vali müdürler toplantısına katıldı bende bizzat o toplantıdaydım. görevlendirme müdür yardımcısıyım o gün de ben gitmiştim toplantıya. bu konuda ailelerden gelen şikayetlerden dolayı çok ciddi bi konuşma yaptı vali yasak olduğunu ve böyle bir şikayet gelmesi ve kanıtlanması durumunda her türlü yaptırımı uygulayabileceğini söyledi.

bazı okullar var hakikaten abartılı para topluyorlar ve öğrencileri rencide edebilecek durumlar oluşturabiliyorlar zaten valide ona sinirlenmiş öğrencileri okuldan nasıl soğutursunuz diye fırçaladı..kasabada bir okuldayım takdir edersiniz ki okulunda ihtiyaçları oluyor biz dönemlik 5 tl topluyorduk, okulun yarısı getirdi getirmedi,bu toplantıdan sonra toplamayı bıraktık.300 -500 tl toplayan okullar o kadar parayla okula ne yapıyorlar çok merak ediyorum, 300 öğrenci bile olsa okulda dünya para yapar.
 
orebro' Alıntı:
para veren vermek istemeyeni anlamıyor, vermek istemeyen de vereni anlamıyor..

bu konuda hangi düşüncenin doğru olduğunu aslında anayasamızın 43. maddesi ortaya koyuyor..

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

bu kadar net.. ayrıca eğitimle ilgili hiçbir mevzuatta aidat kelimesi geçmez.. bağış kelimesi kullanılmaktadır.. o da adı üstünde zaten - bağış..

bu noktadan itibaren kendi görüşlerimi yazayım.. öncelikle serkanozen1 hocam para vermek istememeniz konusunda sizi destekliyorum.. çocuğunuza yönelik bir baskı oluşmaması için de önceden öğretmeniyle ve para toplama işinden sorumlu kişiyle görüşmenizde yarar var diye düşünüyorum.. zaten hiç kimse ne öyle bir baskı oluşturabilir, ne de çocuğunuzu bir şeylerden mahrum bırakabilir.. aksini gerçekleştiren eğitimci insanlıktan uzak biridir benim gözümde...

yukarıda hocam yazmış.. müfettişin "müdürün öğrencilerden aidat istemesinde bir sakınca yok" şeklindeki ifadesi yanlış ayrıca.. bizler eğitimciyiz sayın hocam muhasebeci değiliz, tahsildar değiliz..

bağış konusunun meb'in en büyük tutarsızlıklarından biri olduğunu bütün eğitimciler biliyordur sanırım.. siz devlet olarak okullara bir damla temizlik malzemesi bile göndermeyeceksiniz ama bir temizlik sorunu olduğunda hesap soracaksınız.. ya da bu sorunun üstesinden gelmek için para toplayan yöneticilere - öğretmenlere soruşturma açacaksınız.. buyurun size paradoks... dahası var ama hepimiz biliyoruz yazmaya gerek yok..

okullardaki sorunların üstesinden gelmenin, ihtiyaçları karşılamanın yolu olarak velinin cebini göstermek işin en kolayı.. fakat talep edilen parayı verebilen var veremeyen var.. yukarıda bir arkadaşımız yazmış "çocuğunun eğitimi için yıllık 50 - 100 lirayı çok mu görüyorsun?" diye.. biz hasbelkader öğretmen olmuşuz bu miktarları karşılayabilecek gücümüz var.. bu ülkede 5 milyondan fazla asgari ücretli çalışanın, 3 milyon işsizin varlığını unutuyoruz.. 740 tl maaş alıp yarısını kiraya verip kalanıyla geçinmeye çalışan baba ne yapsın?? çocuğumun eğitimi için bir 50 lira bulamıyorum diye kahrolsun mu?? veya o çocuk aidat parasını veremedi diye rezil olsun, ezilsin, büzülsün mü? veya 50 lira veremedi diye kötü eğitim mi alsın??

buradaki en sakat düşünce "çocuğumun iyi bir eğitim alması için masraftan kaçmam" düşüncesi.. bu düşünce "ne kadar para o kadar iyi eğitim" anlamına geliyor.. sürekli sayıklanan ama bir türlü mesafe kat edilemeyen eğitimde fırsat eşitliğine de ters, sosyal devlet ilkesine de ters.. öyleyse para veremeyen ailelerin çocuklarının kötü eğitim almasına razı geliyoruz demektir bu.. düzen kısır döngü şeklinde sürüp gitsin.. sen işçi çocuğusun işçilik yapacaksın!..

ben eğitimin her kademede, tümüyle ücretsiz olmasından yanayım.. aksi takdirde fırsat eşitliği falan sağlanamaz.. görev yaptığım bölgeden örnek vereyim.. istanbul zeytinburnu'nda sınıf mevcutlarının ortalama 50 öğrenci olduğu, velilerin ekonomik durumlarından dolayı para toplamanın pek mümkün olmadığı bir okul düşünün.. bir de 3-4 km ötede komşu ilçemiz bakırköy'de sınıf mevcutlarının ortalama 30 olduğu, "velilerin çocuklarının eğitimi hiçbir masraftan kaçmadıkları" bir okul düşünün... sizce hangisinde anadolu - fen lisesine yerleşme oranı daha yüksektir?? bizim öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu bırakın anadolu - fen lisesini liseye devam etmiyor.. öğrenci iken öğleden sonraları çalıştığı konfeksiyon atölyesine daimi olarak giriyor ve eğitim hayatı orada bitiyor.. belki bu yazdıklarım bazı kişilere ajitasyon olarak gelecektir.. bu da böyle durumlarla karşılaşmamış olmaktandır.. maalesef ülke gerçeği bu.. istanbul'un özellikle göç alan bölgelerinde, çoğunlukla işçilerin yaşadığı semtlerde durum böyle.. bilen bilir.. kimisi sesini çıkartır bir şeyler anlatır, kimisini gözünü yumar, kulağını tıkar...

benim bunca şeyi yazmama da pek gerek yokmuş aslında.. eğitimin ücretli olmasını, para verenin daha iyi eğitim almasını öğretmenler çoktan kanıksamışlar, tahsildarlığı, öğrenciden para toplamayı bile benimsemişler.. gün geçtikçe eğitimle ilgili ümitlerim tükeniyor.. eğitimin kalitesi düzelmek şöyle dursun, giderek azalıyor..
Allah razı olsun.. Teşekkürler...
 
bazı okulların hizmetlileri yok kalorifer yakacak elemanları yok birde okulda kırılan dökülen şeyler oluyor. bence elimizden geldiğince vermeliyiz. ha keşke bazı okullara gelen ödenekler kadar tüm okullara ödenek gelseydi. sanmıyorum ki para toplayan idareci bunu zevk larak yapıyor
 
zorla kimseden para toplayamazlar hocam...

bağış adı altında zorluyorlar insanları...Ben olsam 5 kuruş vermem...

İdareci parayı bulmak zorunda... Bulamıyorsa oturmasın o koltukta...

Okulda patron gibi dolaşmayı biliyorlar... o aman gidecen ihtiyaçlarını karşılayacan okulun...

Rehber öğretmeni oldugum sınıfta da kimseye para getirin filan demedim...

İsteyen bağış yapar istemeyeni zorlama yada aşağılama gibi bir durum olursa direk soruşturma sebebidir bu durum...
 
Hocam kayıt parasını vermeyişinizi desteklerim ancak çok da yüksek olmayacak bi miktar olan aidatı vermelisiniz bence. Okulunuzda epey para toplanıyor belli ki ama başkalarından toplanan paralarla karşılanan ihtiyaçlardan siz hiç para vermeden çocuğunuzun yararlanması vicdana nasıl sığar...
 
serkanozen1' Alıntı:
orebro' Alıntı:
para veren vermek istemeyeni anlamıyor, vermek istemeyen de vereni anlamıyor..

bu konuda hangi düşüncenin doğru olduğunu aslında anayasamızın 43. maddesi ortaya koyuyor..

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

bu kadar net.. ayrıca eğitimle ilgili hiçbir mevzuatta aidat kelimesi geçmez.. bağış kelimesi kullanılmaktadır.. o da adı üstünde zaten - bağış..

bu noktadan itibaren kendi görüşlerimi yazayım.. öncelikle serkanozen1 hocam para vermek istememeniz konusunda sizi destekliyorum.. çocuğunuza yönelik bir baskı oluşmaması için de önceden öğretmeniyle ve para toplama işinden sorumlu kişiyle görüşmenizde yarar var diye düşünüyorum.. zaten hiç kimse ne öyle bir baskı oluşturabilir, ne de çocuğunuzu bir şeylerden mahrum bırakabilir.. aksini gerçekleştiren eğitimci insanlıktan uzak biridir benim gözümde...

yukarıda hocam yazmış.. müfettişin "müdürün öğrencilerden aidat istemesinde bir sakınca yok" şeklindeki ifadesi yanlış ayrıca.. bizler eğitimciyiz sayın hocam muhasebeci değiliz, tahsildar değiliz..

bağış konusunun meb'in en büyük tutarsızlıklarından biri olduğunu bütün eğitimciler biliyordur sanırım.. siz devlet olarak okullara bir damla temizlik malzemesi bile göndermeyeceksiniz ama bir temizlik sorunu olduğunda hesap soracaksınız.. ya da bu sorunun üstesinden gelmek için para toplayan yöneticilere - öğretmenlere soruşturma açacaksınız.. buyurun size paradoks... dahası var ama hepimiz biliyoruz yazmaya gerek yok..

okullardaki sorunların üstesinden gelmenin, ihtiyaçları karşılamanın yolu olarak velinin cebini göstermek işin en kolayı.. fakat talep edilen parayı verebilen var veremeyen var.. yukarıda bir arkadaşımız yazmış "çocuğunun eğitimi için yıllık 50 - 100 lirayı çok mu görüyorsun?" diye.. biz hasbelkader öğretmen olmuşuz bu miktarları karşılayabilecek gücümüz var.. bu ülkede 5 milyondan fazla asgari ücretli çalışanın, 3 milyon işsizin varlığını unutuyoruz.. 740 tl maaş alıp yarısını kiraya verip kalanıyla geçinmeye çalışan baba ne yapsın?? çocuğumun eğitimi için bir 50 lira bulamıyorum diye kahrolsun mu?? veya o çocuk aidat parasını veremedi diye rezil olsun, ezilsin, büzülsün mü? veya 50 lira veremedi diye kötü eğitim mi alsın??

buradaki en sakat düşünce "çocuğumun iyi bir eğitim alması için masraftan kaçmam" düşüncesi.. bu düşünce "ne kadar para o kadar iyi eğitim" anlamına geliyor.. sürekli sayıklanan ama bir türlü mesafe kat edilemeyen eğitimde fırsat eşitliğine de ters, sosyal devlet ilkesine de ters.. öyleyse para veremeyen ailelerin çocuklarının kötü eğitim almasına razı geliyoruz demektir bu.. düzen kısır döngü şeklinde sürüp gitsin.. sen işçi çocuğusun işçilik yapacaksın!..

ben eğitimin her kademede, tümüyle ücretsiz olmasından yanayım.. aksi takdirde fırsat eşitliği falan sağlanamaz.. görev yaptığım bölgeden örnek vereyim.. istanbul zeytinburnu'nda sınıf mevcutlarının ortalama 50 öğrenci olduğu, velilerin ekonomik durumlarından dolayı para toplamanın pek mümkün olmadığı bir okul düşünün.. bir de 3-4 km ötede komşu ilçemiz bakırköy'de sınıf mevcutlarının ortalama 30 olduğu, "velilerin çocuklarının eğitimi hiçbir masraftan kaçmadıkları" bir okul düşünün... sizce hangisinde anadolu - fen lisesine yerleşme oranı daha yüksektir?? bizim öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu bırakın anadolu - fen lisesini liseye devam etmiyor.. öğrenci iken öğleden sonraları çalıştığı konfeksiyon atölyesine daimi olarak giriyor ve eğitim hayatı orada bitiyor.. belki bu yazdıklarım bazı kişilere ajitasyon olarak gelecektir.. bu da böyle durumlarla karşılaşmamış olmaktandır.. maalesef ülke gerçeği bu.. istanbul'un özellikle göç alan bölgelerinde, çoğunlukla işçilerin yaşadığı semtlerde durum böyle.. bilen bilir.. kimisi sesini çıkartır bir şeyler anlatır, kimisini gözünü yumar, kulağını tıkar...

benim bunca şeyi yazmama da pek gerek yokmuş aslında.. eğitimin ücretli olmasını, para verenin daha iyi eğitim almasını öğretmenler çoktan kanıksamışlar, tahsildarlığı, öğrenciden para toplamayı bile benimsemişler.. gün geçtikçe eğitimle ilgili ümitlerim tükeniyor.. eğitimin kalitesi düzelmek şöyle dursun, giderek azalıyor..
Allah razı olsun.. Teşekkürler...


hiç bir öğretmenin para toplamaktan hoşlandığını düşünmüyorum. biz de bugünün ihtiyaçlarını kurtarmak adına topluyoruz ve zaten getirmeyecek öğrenci geliyo ve söylüyo durumunu..
yılın başında 3 öğrencim geldi ve 3 nün de babası hasta olduğu için çalışamıyor ve kirada oturuyorlar. 2 veli de geldi ve durumunu anlattı, tamam sizin çocuğnuzdan para istemiycez dedim ki zaten hiç birinden teker teker istemiyorum.. sınıfa genel söylüyorum. 34 kişiden 16 sı getirdi..

keşke istemesek ama okulda 1 tane bile kadrolu hizmetli yok.. 2100 öğrenci var. hizmetlileri de 2.dönem işten çıkarıcaz çünkü yeterli para yok. geçen sene de öyle olmuştu ve tuvaletlere giremedi çocuklar..

olan yine öğrencilere olacak .. biz para istemiyoruz diye meb ten kadrolu hizmetli gelmiyor :(

ama 500 tl isteyen okulu da haklı göremem. 60 tl topluyoruz yıllık yani toplamaya çalışıyoruz
 
Televizyonlara çıkıp sırf tiribünlere oynamak için" Para vermeyin" demek kolay.

İşler aksamasın diye gerek idareciler gerekse öğretmenler kendimizi parçalıyoruz. Sanki okullar keyfinden para topluyor. Ödenek gönderdin de okullar geri mi çevirdi?

Suç bizlerde bırakıcaksın b*k götürsün okulu.
 
hocam bende kasaba okulundayım aidat toplanmazsa ne telefon parasını yatırabilir okul nede sobaların yanması için soba kovası alabilir okul aile birliği zaten okulla ilgilenmiyor okulun ufak tefek işlerini toplanan aidatlarla yapıyoruz. ben 3 yıl önce camide okul için para bile toplandığını gördüm ödenek olmadan mecbur toplanacak istedikleri kadar yasaklasınlar aidat adı altında değilde soba parası diye toplanır yine toplanır.
 
serkanozen1' Alıntı:
orebro' Alıntı:
para veren vermek istemeyeni anlamıyor, vermek istemeyen de vereni anlamıyor..

bu konuda hangi düşüncenin doğru olduğunu aslında anayasamızın 43. maddesi ortaya koyuyor..

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

bu kadar net.. ayrıca eğitimle ilgili hiçbir mevzuatta aidat kelimesi geçmez.. bağış kelimesi kullanılmaktadır.. o da adı üstünde zaten - bağış..

bu noktadan itibaren kendi görüşlerimi yazayım.. öncelikle serkanozen1 hocam para vermek istememeniz konusunda sizi destekliyorum.. çocuğunuza yönelik bir baskı oluşmaması için de önceden öğretmeniyle ve para toplama işinden sorumlu kişiyle görüşmenizde yarar var diye düşünüyorum.. zaten hiç kimse ne öyle bir baskı oluşturabilir, ne de çocuğunuzu bir şeylerden mahrum bırakabilir.. aksini gerçekleştiren eğitimci insanlıktan uzak biridir benim gözümde...

yukarıda hocam yazmış.. müfettişin "müdürün öğrencilerden aidat istemesinde bir sakınca yok" şeklindeki ifadesi yanlış ayrıca.. bizler eğitimciyiz sayın hocam muhasebeci değiliz, tahsildar değiliz..

bağış konusunun meb'in en büyük tutarsızlıklarından biri olduğunu bütün eğitimciler biliyordur sanırım.. siz devlet olarak okullara bir damla temizlik malzemesi bile göndermeyeceksiniz ama bir temizlik sorunu olduğunda hesap soracaksınız.. ya da bu sorunun üstesinden gelmek için para toplayan yöneticilere - öğretmenlere soruşturma açacaksınız.. buyurun size paradoks... dahası var ama hepimiz biliyoruz yazmaya gerek yok..

okullardaki sorunların üstesinden gelmenin, ihtiyaçları karşılamanın yolu olarak velinin cebini göstermek işin en kolayı.. fakat talep edilen parayı verebilen var veremeyen var.. yukarıda bir arkadaşımız yazmış "çocuğunun eğitimi için yıllık 50 - 100 lirayı çok mu görüyorsun?" diye.. biz hasbelkader öğretmen olmuşuz bu miktarları karşılayabilecek gücümüz var.. bu ülkede 5 milyondan fazla asgari ücretli çalışanın, 3 milyon işsizin varlığını unutuyoruz.. 740 tl maaş alıp yarısını kiraya verip kalanıyla geçinmeye çalışan baba ne yapsın?? çocuğumun eğitimi için bir 50 lira bulamıyorum diye kahrolsun mu?? veya o çocuk aidat parasını veremedi diye rezil olsun, ezilsin, büzülsün mü? veya 50 lira veremedi diye kötü eğitim mi alsın??

buradaki en sakat düşünce "çocuğumun iyi bir eğitim alması için masraftan kaçmam" düşüncesi.. bu düşünce "ne kadar para o kadar iyi eğitim" anlamına geliyor.. sürekli sayıklanan ama bir türlü mesafe kat edilemeyen eğitimde fırsat eşitliğine de ters, sosyal devlet ilkesine de ters.. öyleyse para veremeyen ailelerin çocuklarının kötü eğitim almasına razı geliyoruz demektir bu.. düzen kısır döngü şeklinde sürüp gitsin.. sen işçi çocuğusun işçilik yapacaksın!..

ben eğitimin her kademede, tümüyle ücretsiz olmasından yanayım.. aksi takdirde fırsat eşitliği falan sağlanamaz.. görev yaptığım bölgeden örnek vereyim.. istanbul zeytinburnu'nda sınıf mevcutlarının ortalama 50 öğrenci olduğu, velilerin ekonomik durumlarından dolayı para toplamanın pek mümkün olmadığı bir okul düşünün.. bir de 3-4 km ötede komşu ilçemiz bakırköy'de sınıf mevcutlarının ortalama 30 olduğu, "velilerin çocuklarının eğitimi hiçbir masraftan kaçmadıkları" bir okul düşünün... sizce hangisinde anadolu - fen lisesine yerleşme oranı daha yüksektir?? bizim öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu bırakın anadolu - fen lisesini liseye devam etmiyor.. öğrenci iken öğleden sonraları çalıştığı konfeksiyon atölyesine daimi olarak giriyor ve eğitim hayatı orada bitiyor.. belki bu yazdıklarım bazı kişilere ajitasyon olarak gelecektir.. bu da böyle durumlarla karşılaşmamış olmaktandır.. maalesef ülke gerçeği bu.. istanbul'un özellikle göç alan bölgelerinde, çoğunlukla işçilerin yaşadığı semtlerde durum böyle.. bilen bilir.. kimisi sesini çıkartır bir şeyler anlatır, kimisini gözünü yumar, kulağını tıkar...

benim bunca şeyi yazmama da pek gerek yokmuş aslında.. eğitimin ücretli olmasını, para verenin daha iyi eğitim almasını öğretmenler çoktan kanıksamışlar, tahsildarlığı, öğrenciden para toplamayı bile benimsemişler.. gün geçtikçe eğitimle ilgili ümitlerim tükeniyor.. eğitimin kalitesi düzelmek şöyle dursun, giderek azalıyor..
Allah razı olsun.. Teşekkürler...
eğitim zaten ücretsiz hocam. ancak okulun temizliğini yaptırmak ücretli oluyor. herkes biliyor ki devlet ilkokula ortaokula para yollamıyor. nasıl olacak peki okulun temizliği. öğrenciye çalışması için fotokopi. bunlar nasıl olacak. devlet verse kimse 3ün 5 in peşinde koşmaz zaten.

hocam senin soruna gelince. idare çocuğunu o şekilde davranamaz. eğer böyle davranışsa o idareyi mem1e şikayet edeceksin bak ne hale geliyorlar. ancak aidatı öğretmenden de almasınlar dediğinde, asalak gibi başkasının verdiğinden beslenmiş gibi olunur diye düşünüyorum. başkası vercek ben kullanacam. bana ters geliyor bu. okullar bu aidatları çocuklar için harcıyor sonuçta.
 
girdap08 hocama katılıyorum. Tüm suç okulun zorunlu ihtiyaçları için para toplayan öğretmen ve idarecilerde. Keşke hiç bir temizlik ve güvenlik personeli çalıştırmasalar, bozulan kırılan hiç bir şeyi tamir ettirmeseler de okullar ne hale geliyor görülse.

Bizim okulda 5 temizlik 1 de güvenlik personeli var. Sadece 1 personelin maaşını işkur veriyor. Diğer 5 tanesi aile birliği bütçesinden ödeniyor.
Asgari ücretten maaş + SSk pirimleri ile 1 kişinin aylık 1000 TL maliyeti oluyor. 10 aylık eğitim süresince sadece personel giderleri için 50 bin TL harcanıyor.
Her gün kırılan camlar kapı kolları, bozulan aygıtlar, temizlik kırtasiye malzemeleri, filtresiz ADSL hattının faturası :) gibi sayısız masraf var. Hiçbirisi için de ödenek gelmiyor.
Okulun gelir kaynakları ise kantinden , servis firmasından ve aile birliğine yapılan bağışlardan oluşuyor.
 
öğretmenler para toplamaktan hoşlanmıyorlarsa toplamayacaklar öyleyse sayın hocam.. bu kadar basit.. öğrenci ile öğretmenin arasına para girmeyecek... para toplamaya devam edildiği sürece bu böyle sürer gider..

her_dem hocam "eğitim zaten ücretsiz" demişsiniz.. eğitim sadece kağıt üstünde ücretsiz.. hem ücretsiz diyorsunuz hem para toplanmazsa temizlik fotokopi ne olacak diyorsunuz.. bu nasıl ücretsiz eğitimdir anlamadım.. :shock: devlet ödenek vermiyor diye niye 3ün 5in peşinde koşalım sayın hocam.. sorun bu zaten.. versin.. her yıl silaha ayrılan 20 milyar tl'nin -hepsini değil- yarısını eğitime ayırıyor olsaydık şimdiye dek eğitimimiz ihya olmuştu... ancak eğitimciler bile bu kadar tank tüfek top meraklısı haline gelmişken, okullar 3 - 5 toplayıp günü kurtarmanın derdinde iken bu böyle sürer gider... iktidarlar işine gelen düzeni devam ettirirler...

sınıfımızda birkaç fakiri para vermekten muaf tutmak da çözüm değil... diyelim biz 3'üne yardım ettik böyle, daha memlekette milyonlarca zor durumda olan insan var.. bunları görmezden gelemeyiz.. ayrıca tümüyle fakir ailelerin çocuklarının okuduğu okullar var... bu gibi okullarda hangisine birine yardım edeceğiz, hangisini aidattan (zorunlu bağıştan) muaf tutacağız?? bu okullarda okuyan öğrenciler gözden çıkarılmış çocuklar mı?? kötü koşullarda eğitim almaya mı mahkumlar durumları yok diye??

aidat parasının yasal olduğunu söyleyen arkadaşlar ilgili yasal dayanağı paylaşsınlar da biz de bilelim... bilmediğimiz bir konuda konuşmayalım artık... madem yasal neden her yıl binlerce okul müdürü bu konudan dolayı soruşturma geçiriyor??

eğitim sistemi her konuda s.o.s. veriyor.. bizler fedakarlık yaparak açıkları yamalamaya çalışıyoruz.. fakat iyi şeyler yaptığımızı düşünerek esasında topluma büyük zararlar veriyoruz.. bırakalım şu para toplama işini artık.. okullarda sorun oluşacaksa oluşsun... bırakın inceldiği yerden kopsun da makam sahipleri çözüm üretmek zorunda kalsın.. yoksa biz gündelik geçici çözümler ürettiğimiz sürece hiç kimse bu soruna el atmaz...
 
Allah aşkına bari bunu öğretmenler demesin, okulların hali içler acısı.... Tuvaletler sınıflar bahçe berbat halde.... Bütçeden eğitime ayrılan kaynak tablet akıllı tahta vs denilerek biryerlere aktarılıyor ve mecburen okullar para topluyor. İlginç olan birşey var okulumda yıllık 25 lira olarak toplanan aidatı vermeyen 13 kişiden (290 öğrenci var) 4 tanesi öğretmen 1i müdür.

Büyükşehirlerde ön kayıt parası bile alınırken ( çocuk kayıt edilmezse iade edilmiyor) insanların hala okula verecekleri 20-50-100 lirayı sorun etmesini anlayabilmiş değilim.

NOT: Arkadaş yanlış okumadıysam hiçbir mesajında istenen aidatı yazmamış sadece kayıt parası yazmış herkes o parayı aidat gibi algılayıp yorum yazmış. Ben kendi okulumda okuyan kızım için 50 lira (Dönemlik) aidat ödeyen bir öğretmenim.
 
alınmasına da verilmesine de karşıyım. Öğretmen olarak sistemi yürütmek zorundayım, sistem içinde olduğum için kendimi şikayet edemem. ama okulların hiç bi sorunu yok, para ihtiyacı yok çok başarılıyız diye kasılan bakan ve yandaşlarına inat olsun diye vermem, koskoca devletin okulu dilenci mi, benim parama ne ihtiyacı var, alamasınlar para, okullar rezil olsun, rezil olsunlar ki bu işlerin gerçekte nasıl yürdüğü ortaya çıksın. Millet verdikçe bunlar düze işliyor nasıl olsa diye ödenekten kısıyor, almayın da vermeyin de, okulun ihtiyacı mı var, yazın yazınızı, yapılırsa yapılır, yapılmazsa devletin ayıbı.
 
solomonte' Alıntı:
Yazan tüm arkadaşlarımız iyi-kötü doğruları ve durumu yazmışlar.
Evet aidat vb olmamalı ama okullarımızın da durumu ortada.
Bir okulun topladığı para, okulun durumuna göre yıllık olarak 50-100 lirayı geçmemeli.
Toplanan paralar da okulun öncelikli ihtiyaçları için kullanılmalı -ki çoğu okul idaresi bunlar için kullanıyor.
(Odun, temizlik malzemesi, kırılan camlar, kapı-pencere kolları, menteşeleri, toner, kağıt, kırtasiye malzelemeleri,
kaynak işleri, marangoz işleri, boya malzemesi gibi...)
Her zaman bu giderler için ödenek ve kaynak bulunamıyor. 2 kapı kolu değiştirmek için ne ilçe ne de ilden bir para gelir.
Bir arkadaşımız da okul için kaynak bulamıyorsa ne diye orada oturuyor, okulda geziniyor demiş. Okul idaresi, gelirler dairesi başkanı mı?
İlk başta hocamız, istenilen paranın miktarını belirmeyince ben de bir an için olumsuz düşündüm (50 lira gibi bir miktar düşündüm ve bu verilemez mi dedim.)
ama meblağı duyunca bu ne dedim... Hocam vermemekte sonuna kadar haklıdır. Tahminimce okulun iyi bir mevcudu da vardır ki böyle yüksek ve daha yüksek miktarlarla
aldıkları paralı kimbilir nerelere harcıyorlardır... Biz okulun temel giderleri için para bulamazken...

Bakanlık, böyle yapacağına her okulun bir eğitim-öğretim yılı boyunca yapabiliceği giderlere yönelik bir bütçe vermeli okula ve yılsonunda bunun hesabını sormalı.
Ancak bu şekilde bu para bulma derdi çözülür.

okullarda 50 lira 100 lira toplandığı sürece bakanlık ödenek - bütçe falan vermez okullara sayın hocam.. aidat vb. olmamalı diyorsak cümle orada bitmeli, sonuna bir "ama" koymamalıyız.. okulların durumu maalesef ortada fakat bunun sorumlusu ne öğretmenler, ne öğrenciler, ne de çocuğunu okutmaya çalışan vatandaş....bunun sorumlusu devlettir, yıllardır o koltuklarda oturan makam sahipleridir.. ama çözüm üretmeye çalışan bizleriz..

okullarda tek bir kuruş dahi toplanmaya devam edildiği sürece fırsat eşitliği diye bir şey olmaz.. ülkenin her yerine tüm öğrenciler eşit koşullarda eğitim alabilmeli.. etiler'de bir okulda okuyan öğrenci ile bağcılar'da okuyan bir öğrenci doktor, hukukçu, mühendis olabilmek için aynı şansa sahip olmalı.. velilerden para toplandığı sürece bu mümkün değildir...

son olarak 50 - 100 lirayı elimize geçiyor, durumumuz var diye küçümsüyoruz.. çocuklarına yılda bir mont bir ayakkabı alabilmek için o 50 - 100 lirayı temin edemeyen babalar var hala bu ülkede.. asgari ücret alıp en ağır işlerde, en zor koşullarda çalışmalarına rağmen...bir dakikalığına başımızı ellerimizin arasına alıp empati yapmaya çalışalım o babalarla.. bir oturduğumuz evi, kapımızda duran arabamızı, çocuğumuzun sahip olduğu imkanları düşünelim; bir de 740 tl maaşla çalışıp imkansızlıklarla, geçim sıkıntılarıyla mücadele ettiğimizi düşünelim, çocuğumuza istediklerini sunamadığımızı düşünelim...
 
Daha önce çalıştığım bir okulda durum içler acısıydı. Ne hizmetli var ne temizlik yapılıyordu , okula girince ilk karşılaştığınız şey pislik ve tuvalet kokusuydu. Bu devletin ayıbı tabi ki ama istenilen ücretler abartılı rakamlarda değil ise okullara destek olmak lazım. Kısa sürede çözüme kovuşacak bir durum gibi gözükmüyor.

Devletin okullardaki öğretmen ihtiyacını, hizmetli , güvenlik ve hatta sağlık personeli ihtiyacını karşılaması gerekirken akıllı tahta , tablet bilgisayarlar gibi ikincil konulara yönelmesi hakikaten çok komik ve düşündürücü.
 
Devlet karşıladığı zaman bu boşluğu kim dolduracak? Biz. Sonra zam zam zam. Memlekette üretim artmadıkça, hortumcuların hortumu kesilmedikçe, ürettiğin malı dünya piyasasına kabul ettiremedikçe ve israfın önüne geçilmedikçe bu kısır döngü devam eder gider. Bir gün sen gülersin esnaf ağlar, ertesi gün esnaf güler sen ağlarsın. Bu ülke yıllardan beri böyle geldi böyle gider.
 
sayın Eslivya ve Her Dem hocalarım.. Diğerleri versin ben vermeyeyim demiyorum..Kimse vermesin diyorum..
Ne demek vicdanınız nasıl elverecek..
Ben de öğretmenim.. Ve 1 kuruş aidat toplamıyorum... Fotokopi parası verelim. Sınıfa birşey alınınca verelim. Okul aidatı diye birşey yokkkkkkkkk...
İsteyen bağışlar...... Ben istemiyorum...
Okula devlet para göndermiyorsa suçlu ne benim nede çocuğum.....
Bunun hesabı vicdanı bana sorulamaz......
 
serkanozen1' Alıntı:
sayın Eslivya ve Her Dem hocalarım.. Diğerleri versin ben vermeyeyim demiyorum..Kimse vermesin diyorum..
ilk mesajında öyle bir anlam çıkmış hocam. belki biz yanlış anladık belki de sen yanlış anlattın.
 
tartışmanın çokta lüzumu yok aslında serkan hocamın istediği bir cevap var onu da arkadaşlar vermiş bir de ben vereyim... para toplamanın yasal hiçbir tarafı yok... haa toplum baskısı diyorsanız, toplum baskısından korkan bu şekilde bir işe girmez, çünkü türkiyede toplum baskısı olmayan hiçbir yer yoktur.... Zihniyet ya topluma uyacaksın ya da tepki göreceksin bu kadar basit, tercih tamamen size aittir.. ben hak doğru adaletli güzel iyi olmayan hiçbir konuda topluma uymam ama bu konu biraz çetrefilli.. veririm çünkü okullara para gelmiyor ihtiyaçlarını giderip okul adına iyi işler yapamıyorlar, vermem acaba hiç kimse vermezse devlet daha fazla para gönderir mi okullara diye düşünüyorum, yine de imkanı olanın-hele de okulda paranın harcandığı yer görünüyorsa- mutlaka yardım yapması gerektiğini düşünüyorum...bu benim şahsi düşüncem...
 
bazi yalaka ve iş bilir havasındaki müdürler olmasa bu sorun birlik beraberlik ile çözülür.Tek ses olunmalı veliden para alınmamalı ve her ihtiyaç milli eğitime yazıyla bildirilmeli.
Amma... Dedğim gibi yalakalar hemen atlayıp bu işleri kendileri hallederek caka yapacakları için bu devranda böyle sürüp gider
 
solomonte' Alıntı:
Zaman da geçiyor hocam. Diyelim toplamadık. Vatandaştan ve üstlerimizden tepki görmekten başka birşey olmaz. Hoşnutsuz bir ortam oluşur. En önemlisi de, o anki öğrencilerimiz o sıkıntıyı yaşarlar. Hangi konuda toplu hareket edilebildi ki, bu konuda bir birlikte hareket olsun...

değerli hocam üstlerimizin tepki göstermeye hakları yok zira bizim işimiz sorumluluk alanımız eğitim - öğretim... ne kadar temizlik, güvenlik vb. işlerin yürütülmesine karışırsak o kadar eğitim - öğretimden uzaklaşırız.. vatandaşın tepki göstereceği merci biz değiliz.. bu nedir yahu böyle başarısızlıktan öğretmen sorumlu, temizlik sorunundan öğretmen sorumlu, güvenlik sorunundan öğretmen sorumlu.... bu liste böyle uzar gider.... biz kabullenmeye devam ettiğimiz sürece...

hasanbiltek' Alıntı:
Devlet karşıladığı zaman bu boşluğu kim dolduracak? Biz. Sonra zam zam zam. Memlekette üretim artmadıkça, hortumcuların hortumu kesilmedikçe, ürettiğin malı dünya piyasasına kabul ettiremedikçe ve israfın önüne geçilmedikçe bu kısır döngü devam eder gider. Bir gün sen gülersin esnaf ağlar, ertesi gün esnaf güler sen ağlarsın. Bu ülke yıllardan beri böyle geldi böyle gider.

devlet okulların ihtiyacını karşılasın yeter ki.. vatandaşın ödediği vergiler buna fazlasıyla yeter... yeter ki silaha harcanmasın, patronlara teşvik olarak dağıtılmasın bu vergiler... savunmaya harcanan paraların yarısı bile okulların ihtiyacını gidermeye yetecek bir miktar düşündükten sonra....
 
formator5555' Alıntı:
bazi yalaka ve iş bilir havasındaki müdürler olmasa bu sorun birlik beraberlik ile çözülür.Tek ses olunmalı veliden para alınmamalı ve her ihtiyaç milli eğitime yazıyla bildirilmeli.
Amma... Dedğim gibi yalakalar hemen atlayıp bu işleri kendileri hallederek caka yapacakları için bu devranda böyle sürüp gider

bu kategoriye bazı öğretmenleri de dahil etmek gerek sayın hocam.. kendi aralarında para toplama yarışı yapan öğretmenler gördüm.. "en çok parayı ben topladım" diye kabara kabara övünen öğretmenler gördüm.. bir de en çok para toplayan öğretmenleri ve sınıfları ödüllendiren! idareciler gördüm... keşke bizde de hipokrat yemini benzer bir metin olsaydı da belli etik kurallar çerçevesinde çalışsaydık.. böyle gayri ahlaki ve vicdansızca uygulamalarla da daha az karşılaşırdık...
 
BBNET
Geri
Üst