Tasavvuf ve Aşk üzerine…

Kodla Büyü
umitbulut58' Alıntı:
Elif Şafak’ın Aşk adlı romanı o kadar beğenildi ve o kadar çok eleştirildi ki bunun üzerine birkaç satır da ben yazmadan edemedim. Kitabı okuyalı daha birkaç ay oldu. Kimsenin etkisinde kalmak istemediğimden, hiç öyle araştırma filan da yapmadım.


Yiğit Karaahmet bugün köşesinde Elif Şafak'ı yazdı.

İşte o yazı:



"Yıllardır her gece özenle hayalini kurup, itinayla ilmek ilmek ördüğü şöhrete en sonunda kavuşan Elif Şafak artık çok ünlü bir best seller yazar oldu. Nasıl gerçekleşti bu hiç anlamadım. Aşk’ın başarısı biraz Zaman gazetesinin başarısı gibi. Kimin aldığı belli değil ama yine de en çok o satıyor.

Tabii değişen bu okur sayısındaki artışla birlikte Elif Şafak’ın hayatında da birçok şey de değişti. Mesela artık dikkat ediyorum boğazı açık kıyafetler giyiyor, çeşitli yardımlaşma gecelerine Ece Gürsel’den sonra uzun boylu kadın kontenjanından onun fotoğrafı çekiliyor. Bu yeni hayat içinde de kendine yepyeni bir arkadaş çevresi oluşturmakta da geç kalmadı. Herkesin eşleriyle katıldığı bu ‘aile salonumuz vardır’ tadında ki yeni arkadaş grubunun üyeleri olan Mazhar Alanson – Biricik Suden, Serdar Erener-Nil Karabrahimgil, Sinan Çetin-Rebecca Çetin çiftlerine de eşi Eyüp Can’la birlikte eşlik ediyorlar. Eşim olmadığı için cumhurbaşkanı resepsiyonuna da katılamadığım gibi bu çay bahçesinin aile salonuna da giremiyorum. Ama tahminime göre normal bir gecelerinde erkekler gül suyu dökülmüş un helvalarını yiyip tasavvuf, Cihangir emlak borsası ve Fuat Güner dedikoduları yaparken, kadınlar kanadında da farklı mevzular mevcut. Elif ve Rebecca yoga ve tasvvufun aslında ne kadar iç içe olduğundan bahsedip, esnemenin sadece fiziksel değil ruhsal da olması gerektiğini savunurken, Nil bir köşede kucağında gitarıyla halının üstüne bağdaş kurmuş, yeni bir reklam jingle’ı üretirken kulağında da I-pod’undan Neşet Ertaş dinliyor. Öğreniyor. Ve artık her şeyi biliyor.

Bu yeni arkadaş grubu artık ortak projeler de üretmeye başladı. Yeni yayın dönemi için Şafak, Sinan Çetin’in şirketine yeni bir dizi senaryosu yazmak için çalışmalarına başladı. Yeni dizinin ilk senaryoları ekip tarafından çok beğenildi ve toplantılar sırasında ise Elif Şafak’a şok bir teklif gitti. Dizinin başrol kadın oyuncusunu onun oynamasını istediler.

Tabii ki burada mantıklı olan oyunculuk geçmişi olmayan Şafak’ın bunu hemen reddetmiş olmaz değil mi? Hani yazar olarak artık çok ünlüsün Beren Saat’in tahtına da oynamayıver.

Ama Şafak teklifi hemen reddetmiyor ve üç gün düşünme süresi istiyor. Bu süre boyunca da evde Gülse Birsel hayalleri kurup hemen yazıp hem oynamayı düşleyen Şafak üç gün sonra teklifi reddediyor. Gerekçe olarak da ‘Etrafındaki herkese danıştığını ve hiçbirinin bu teklifi kabul etmesine sıcak yaklaşmadığını’ belirtiyor. Şafak’ın en azından akıl hocaları akıllı.

Peki diyeceksiniz ki bu dedikodu nereden geldi? Valla duyması hiç de zor olmadı. Her yerde bu olay konuşuluyor. Ama dedikoduların esas çıkış kaynağı olarak da başka bir isim gösteriliyor: O da Yıldırım Türker. Çünkü yeni yayın döneminde Yıldırım Türker de Abdullah Oğuz’un şirketi için bir film senaryosu üstünde çalışıyor. Bu tür yeteri kadar entelektüel bulmadığı projelerde ismini değiştirip Ali mahlasını alan Türker, yeni film için de ismini değiştirmiş (Ali mahlasıyla yapılan şarkıları takip etmek isteyenler Işın Karaca’nın albümünde ki ‘Doya doya seviş benimle Halil’ adlı şarkıyla başlayabilir). Türker yeni filmi için çalışırken, aynı zamanda Elif Şafak’ı da takip etmekten geri durmayarak bu dedikodunun patentinin onda olduğu söyleniyor.

Bu kış televizyon ekranları ve beyaz perde entelektüel bir ‘cat fight’a hazır mı? Elif Şafak dizilerde oynayacak mı? Hepsinin cevabını yakında alacağız. Alıcınızın ayarlarıyla oynamayın lütfen.

Başka birşey demiyorum..
 
Ney'e
Ta önceden vurulmuşum ben sana,
Kamışlıkta boyuna endamına,
Sesine sevdalanmışım sonra,
Bir pınar misali çağlardı gözlerim,
Sesini duyunca.
Sen kime sevdalısın ki,
Böyle ağlayıp inlemektesin,
Beni sarhoş ediyor senin,
Sevda kokan nefesin.
 
Elif Şafak çok zeki ayrıca yurt dışında da çok iyi bir eğitim almış ayrıca tüm kitapları çok güzel bence
 
Yine bir kıskançlık ya da "herkes Elif Şafak'ın çok başarılı olduğunu kitaplarının çok güzel olduğunu düşünüyor ama ben herkes gibi değilim, her zaman ki gibi herkesten farklı düşünüyorum" edasıyla yazılmış bir yazı gibi geldi bana. :wink:
 
Geri
Üst