- Mesajlar
- 736
2003 Ankara Üniversitesi Böte Mezunuyum.. Mesleğimde 7. yılıma giriyorum.
6. yılımda yaptıklarımı veya hepimizin standart olarak yaptıklarımızı anlatayım. ...Meslek dışı olanlar hariç
Yılın başında okula internet hattı çektim. Bunu wireless aparatlarla güçlendirip bahçede dahi internet olmasına olanak sağladım.
Birçok sınıfa projeksiyon ve Bilgisayar temin edip ,kurulumunu yaptım..
Okuldaki bütün bilgisayarları her ay kontrolden geçirip aylık yazılım yenilemelerini yaptım
Okulun web sitesi çöktü yeniden yaptım tabi bide resimleri eklemeyi unutursanız ,resimleri daha koymadınmı diyen 10-15 civarında bir öğretmen kitlesi karşınızda onlara laf anlattım
İdarenin işleri felan sıradan biliyorsunuz
Şimdi bu yukarıda yaptıklarımın Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği ile bir alakası varmı diye sormak isterim. Şöyle bir bakınca var gibi gözüküyor değil mi..Web sitesi tasarlamayı biraz öğretmişlerdi tmm o hariç diyelim...
Tamamen BÖTE kaynaklı konuşuyorum
bütün öğretmenler aldıkları eğitimleri öğrencilerine aktarırlar bunlar öğretilerdir, hayatlarında edinmiş oldukları birikimleri ve padogojik formasyonlarını onlara eğitim olarak verirler ve eğitim öğretim düzenli birşekilde yoluna devam eder.
*Bana wireless hat çekmesini öğreten olmadı, işin garibi öğret diyende olmadı, ama çeken biz olduk, başka bir öğretmene sen yap dediğimde bana ben bunun eğitiminimi aldım nerden bileyim bunu anca sen yaparsın dediğini çok duydum.
*Projeksiyon bilgisayar kurmasını herkes biliyor artık ama öğretmene gel yapalım dediğinde yine benzer cevap, beni uğraştırma.. eee ben ...
*Aylık makineleri kontrol ederim tmm benim işim formatörüm haliyle, ama ben niye yazılımlarını kurayımki, bize üniversitede Windows işletimsistemi kurmasını öğreten olmadıki, öğret diyende olmadı ama adım öğretmen buda bir çelişki ( diğer öğretmenlerin bakış açısıyla)
Geçen yıl hizmetliye dedimki ; gel beraber çok amaçlı salonun duvarını beyaza boyayalım projeksiyon görüntüsü net olsun,
bana dediği şey şu : BEN ANLAMAM HOCA BOYADAN.
Ne diyebilirim birileri bizlere birşeyler yaptırıyor ancak garip olan bizler bu yapılanların eğitimini almadık, dolayısıyla bize bunları öğretde diyemiyorlar.
Geçen yıl psikolojimin yerine gelmesi için özelliklede Adımızın neden öğretmen olduğunu çözebilmek adına kendi kendime bir çalışma başlattım
Okulda başarılı yaklaşık 30 öğrencieye okul sonrası 200 saat Matematik, 100 saat Fen kursu verdim yaklaşık 100 saatde Rehberlik yaptım..
Okula öğrencilerden topladığım paralarla yeni fotokopi makinesi alıp onunla sınav bastım. Toplam 33 deneme sınavı yapmışım. Bunun kitapçık basımı , zımbalanması, çocukların başlarında durması, optik tarayıcı ile okunması ve sonuçların dağıtılması ve en son analizlerin velilerine ulaştırılması HERŞEY BANA AİT...
İnanın bu kadar iş yaptım ama rahatladım. Ben bunları yaparken haliyle kimse bana bilgisayarım bozuldu diye gelemedi. Müdür Müdür yardımcısı iş buyuramadı, sadece ben istediğim zaman gidip onların işleriyle ilgilendim.Bu dahi beni havalara uçurdu ilk kez kendimi güvende hissettim.
Anlatmak istediğim;
Tamam dersimiz almış olabilirler ama en azından bize artık emir vermesinler, buraya gel şuraya gel demesinler, hizmetli gelipte şu seni çağırıyor demesin artık. Bütün öğretmen arkadaşlarım adına konuşuyorum Biz bıktık artık, MEB in işlerini geçtik çalışanlarının kişisel işlerini yapmaktanda bıktık.
Bize gel git denmesin hakkımız olan ne ise onu versinler.
GEREKİRSE REHBER ÖĞRETMEN OLALIM ama yine GEL GİT diyeceklerse
o zaman MÜDÜR YARDIMCISI yapsınlar ...
Bizler ezilmekten usandık.
LÜTFEN UYANIN ARKADAŞLAR.. BENİMDE CANIM İSTEMİYOR AMA UYANMAK ZORUNDAYIZ.
6. yılımda yaptıklarımı veya hepimizin standart olarak yaptıklarımızı anlatayım. ...Meslek dışı olanlar hariç
Yılın başında okula internet hattı çektim. Bunu wireless aparatlarla güçlendirip bahçede dahi internet olmasına olanak sağladım.
Birçok sınıfa projeksiyon ve Bilgisayar temin edip ,kurulumunu yaptım..
Okuldaki bütün bilgisayarları her ay kontrolden geçirip aylık yazılım yenilemelerini yaptım
Okulun web sitesi çöktü yeniden yaptım tabi bide resimleri eklemeyi unutursanız ,resimleri daha koymadınmı diyen 10-15 civarında bir öğretmen kitlesi karşınızda onlara laf anlattım
İdarenin işleri felan sıradan biliyorsunuz
Şimdi bu yukarıda yaptıklarımın Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği ile bir alakası varmı diye sormak isterim. Şöyle bir bakınca var gibi gözüküyor değil mi..Web sitesi tasarlamayı biraz öğretmişlerdi tmm o hariç diyelim...
Tamamen BÖTE kaynaklı konuşuyorum
bütün öğretmenler aldıkları eğitimleri öğrencilerine aktarırlar bunlar öğretilerdir, hayatlarında edinmiş oldukları birikimleri ve padogojik formasyonlarını onlara eğitim olarak verirler ve eğitim öğretim düzenli birşekilde yoluna devam eder.
*Bana wireless hat çekmesini öğreten olmadı, işin garibi öğret diyende olmadı, ama çeken biz olduk, başka bir öğretmene sen yap dediğimde bana ben bunun eğitiminimi aldım nerden bileyim bunu anca sen yaparsın dediğini çok duydum.
*Projeksiyon bilgisayar kurmasını herkes biliyor artık ama öğretmene gel yapalım dediğinde yine benzer cevap, beni uğraştırma.. eee ben ...
*Aylık makineleri kontrol ederim tmm benim işim formatörüm haliyle, ama ben niye yazılımlarını kurayımki, bize üniversitede Windows işletimsistemi kurmasını öğreten olmadıki, öğret diyende olmadı ama adım öğretmen buda bir çelişki ( diğer öğretmenlerin bakış açısıyla)
Geçen yıl hizmetliye dedimki ; gel beraber çok amaçlı salonun duvarını beyaza boyayalım projeksiyon görüntüsü net olsun,
bana dediği şey şu : BEN ANLAMAM HOCA BOYADAN.
Ne diyebilirim birileri bizlere birşeyler yaptırıyor ancak garip olan bizler bu yapılanların eğitimini almadık, dolayısıyla bize bunları öğretde diyemiyorlar.
Geçen yıl psikolojimin yerine gelmesi için özelliklede Adımızın neden öğretmen olduğunu çözebilmek adına kendi kendime bir çalışma başlattım
Okulda başarılı yaklaşık 30 öğrencieye okul sonrası 200 saat Matematik, 100 saat Fen kursu verdim yaklaşık 100 saatde Rehberlik yaptım..
Okula öğrencilerden topladığım paralarla yeni fotokopi makinesi alıp onunla sınav bastım. Toplam 33 deneme sınavı yapmışım. Bunun kitapçık basımı , zımbalanması, çocukların başlarında durması, optik tarayıcı ile okunması ve sonuçların dağıtılması ve en son analizlerin velilerine ulaştırılması HERŞEY BANA AİT...
İnanın bu kadar iş yaptım ama rahatladım. Ben bunları yaparken haliyle kimse bana bilgisayarım bozuldu diye gelemedi. Müdür Müdür yardımcısı iş buyuramadı, sadece ben istediğim zaman gidip onların işleriyle ilgilendim.Bu dahi beni havalara uçurdu ilk kez kendimi güvende hissettim.
Anlatmak istediğim;
Tamam dersimiz almış olabilirler ama en azından bize artık emir vermesinler, buraya gel şuraya gel demesinler, hizmetli gelipte şu seni çağırıyor demesin artık. Bütün öğretmen arkadaşlarım adına konuşuyorum Biz bıktık artık, MEB in işlerini geçtik çalışanlarının kişisel işlerini yapmaktanda bıktık.
Bize gel git denmesin hakkımız olan ne ise onu versinler.
GEREKİRSE REHBER ÖĞRETMEN OLALIM ama yine GEL GİT diyeceklerse
o zaman MÜDÜR YARDIMCISI yapsınlar ...
Bizler ezilmekten usandık.
LÜTFEN UYANIN ARKADAŞLAR.. BENİMDE CANIM İSTEMİYOR AMA UYANMAK ZORUNDAYIZ.