Yapamıyorum

Kodla Büyü
Mesajlar
10
İlk atamayla atandım. Okulum aslında doğuda güzel bir şehrin biraz dışında kalıyor. Kenar mahalle veya varoş bir mahalle denebilir. Her sınıfta en az 35 en çok 45 öğrenci var. Okul büyük 30 saat ders var. Buraya kadar her şey tamam. Her şey pazartesiden çarşambaya bu 3 günlük süreçte oldu.
Okulda lab yok, sınıflarda projeksiyon yok, dersimizin kitabı yok. Sadece sorun bu olsa. Çocuklar çok haşarı. Edep yok, saygı yok. Üzülerek söylüyorum ki öğretmenlikten 3 gün de soğudum.Ne yapacağımı bilmiyorum. Her gün okula yol alırken ayaklarım geriye gidiyor. Belki tecrübesizliktir deyin abartıyorsun deyin ama ben hiç mutlu değilim:(
 
hocam özel sektörün çok farkı varmı sizce.
mühdendis desen mühendis değilsin, teknisyen hiç değilsin. öğretmenim desen özelde öğretmenlik yapmıyorsun, ağız kokusu çekiyorsun ve sırf ekmek parası için katlanıyorsun.

diyeceksin ki hepsi böylemi tabiki değil. ama o güzel yerler için biraz uğraşman gerekiyor. atanmak için çetiğin çileyi düşün ve biraz sabret...
 
Alışırsın hocam hepimizin bocalayıp karamsarlık yaşadığı olmuştur ilk günlerde..
 
.

Sizin yaşadıklarınızı çoğu arkadaşımız da yaşadı emin olun. Okuyanlar çok iyi anlıyordur sizi.

Benim tavsiyem sabırlı olmanız ve yapabileceklerinize odaklanmanızdır. Lab yoksa bu sizin hatanız değil. Cebinizden de yaptıramazsınız. Ama birkaç çözüm bulmanız mümkün. En basiti bir dizüstü ve projeksiyon cihazı. Bu sayede öğrencilerin her biri uygulama yapamasa da hiç olmazsa siz gösterdikten sonra birkaç kişiye kendi bilgisayarınızda uygulama yaptırabilirsiniz ve bu esnada diğerlerinin takip etmesini isteyebilirsiniz. Tabi bu bir öneri. Sizin biraz düşününce daha güzel çözümler bulabileceğiniz eminim.

Heyecan sorununuza gelince:
Ayaklarınız sizi geri götürmeye çalıştığında şunu söyleyin kedinize: Ben bugün elimden geleni yapmaya gidiyorum. Bir tane bile öğrencinin ufkunu açabilirsem bu mutlu olmam için yetecektir. Cahil insanların bana yaptığı eleştiri de övgü de değersizdir. Allahım benim samimiyetimi biliyor. O biliyorsa yeterlidir... Ve iyi niyetle devam edin yolunuza.

İnşallah Rabbim işlerinize kolaylık verir.


.
 
hocam bu bizim mesleğimiz
ekmek paramız geçimimiz
bunun için onca zahmete katlandık
sevdiklerini elde edemiyorsan elindekileri sevmeye çalış derler
kendine moral ver karamsar olma
her zorluktan sonra illaki bi kolaylık vardır
çok zor elbet ilkler hepimiz yaşadık
ama mecbur yapacaz
başka çaremiz yok
Allah yardımcımız olsun...
 
Hocam 3 gün çok erken bu tür kararlar almak için.
Beklentilerinizi karşılamadığından dolayı oluyor bunlar. Sonuçta ömrünüzü orada geirmeyeceksiniz. 1 yıl sonra eş durumu, 2 yıl sonra il içi, 3 yıl sonra da il dışı isteme hakkınız var. Bir şekilde biri uyar size. Allah koılaylık ve sabır versin.
 
Dert etme hcm, Allah herkese cekebileceği kadar dert verirmiş...Gir dersine elinden ne geliyorsa imkanlar dahilinde yap,gerisini başkaları düşünsün...
 
Sayın hocam özellikle sevmediğiniz sınıflara giderken ve ne yapacağınızı bilmezken ayaklarınız geri gider. Şimdi elinizde materyal yok sınıfda az boşluk verdiğinizde gürültü çıkar. Boş bırakılan her öğrenci konuşur. Bu tecrübeli öğretmende bile böyledir ki siz daha yeniymişsiniz. Size tavsiye. Özellikle 1. BİLİŞİM OKUR-YAZARLIĞI ve 2. BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİ KULLANARAK İLETİŞİM KURMA, BİLGİ PAYLAŞMA VE KENDİNİ İFADE ETME ünitelerinden sadece bunlardan kendinize bir yıllık plan yapın. 1 ders anlatın karşılıklı konuşun, 1 dersde de yazdırın bakın vakit geçecek. Bu arada da kaymakamlıktı belediyeydi hiç çekinmeyin gidin projeksiyon isteyin. Bulunca da kendinize ait bir sınıf isteyin idareden, her ders projeksiyonu taşımamak için. Kendinizinde laptopu vardır. Bunları elde ederseniz planınıza ekleme yaparak ya da yeniden yapıp idareye de yeniden teslim ederek diğer konuları alır işlersiniz. Bu süreci de zümrenizde aynen belirtebilirsiniz. Umarım herşey yoluna girer sizin için.
 
abaki' Alıntı:
.

Sizin yaşadıklarınızı çoğu arkadaşımız da yaşadı emin olun. Okuyanlar çok iyi anlıyordur sizi.

Benim tavsiyem sabırlı olmanız ve yapabileceklerinize odaklanmanızdır. Lab yoksa bu sizin hatanız değil. Cebinizden de yaptıramazsınız. Ama birkaç çözüm bulmanız mümkün. En basiti bir dizüstü ve projeksiyon cihazı. Bu sayede öğrencilerin her biri uygulama yapamasa da hiç olmazsa siz gösterdikten sonra birkaç kişiye kendi bilgisayarınızda uygulama yaptırabilirsiniz ve bu esnada diğerlerinin takip etmesini isteyebilirsiniz. Tabi bu bir öneri. Sizin biraz düşününce daha güzel çözümler bulabileceğiniz eminim.

Heyecan sorununuza gelince:
Ayaklarınız sizi geri götürmeye çalıştığında şunu söyleyin kedinize: Ben bugün elimden geleni yapmaya gidiyorum. Bir tane bile öğrencinin ufkunu açabilirsem bu mutlu olmam için yetecektir. Cahil insanların bana yaptığı eleştiri de övgü de değersizdir. Allahım benim samimiyetimi biliyor. O biliyorsa yeterlidir... Ve iyi niyetle devam edin yolunuza.

İnşallah Rabbim işlerinize kolaylık verir.


.


:+1:
 
rock' Alıntı:
Sayın hocam özellikle sevmediğiniz sınıflara giderken ve ne yapacağınızı bilmezken ayaklarınız geri gider. Şimdi elinizde materyal yok sınıfda az boşluk verdiğinizde gürültü çıkar. Boş bırakılan her öğrenci konuşur. Bu tecrübeli öğretmende bile böyledir ki siz daha yeniymişsiniz. Size tavsiye. Özellikle 1. BİLİŞİM OKUR-YAZARLIĞI ve 2. BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİ KULLANARAK İLETİŞİM KURMA, BİLGİ PAYLAŞMA VE KENDİNİ İFADE ETME ünitelerinden sadece bunlardan kendinize bir yıllık plan yapın. 1 ders anlatın karşılıklı konuşun, 1 dersde de yazdırın bakın vakit geçecek. Bu arada da kaymakamlıktı belediyeydi hiç çekinmeyin gidin projeksiyon isteyin. Bulunca da kendinize ait bir sınıf isteyin idareden, her ders projeksiyonu taşımamak için. Kendinizinde laptopu vardır. Bunları elde ederseniz planınıza ekleme yaparak ya da yeniden yapıp idareye de yeniden teslim ederek diğer konuları alır işlersiniz. Bu süreci de zümrenizde aynen belirtebilirsiniz. Umarım herşey yoluna girer sizin için.

+1
 
Hocam ben de geçen yıl atandım. O kadar iyi anlıyorum ki sizi. Mesleğimdeki ilk hafta oturup ağlamıştım ben çok yanlış yerdeyim 4 yıl bunlar için mi okudum .90 almak için bunun için mi çalıştım diye..Ama gördüm ki kötüye odaklamanın bi faydası yok. Yorumda bulunan hocalarımız çok güzel söylemişler.
Allah hepimizin yardımcısı olsun..
 
hocam birçok kişi sizin yaşadıklarınız yaşadı bazen olumsuzluklara sabretmeniz gerekiyor sıkıntılı zamanlar illaki geçer bu herkes için aynı ama bu sıkıntı zamanı nasıl geçireceğinizi düşünün olumsuzluklara odaklanmak yerine kendiniz yetiştirin geliştirin böylece başka okula gittiğinizde hada donanımlı bir öğretmen olursunuz. ilinizdeki ilçenizdeki eğiticilerle tecrübeli bt cilerle tanışın kendinizi dah iyi hissetmenize yardımcı olur
 
Hocalarım Allah hepinizden razı olsun. Tavsiyeleriniz ve düşünceleriniz için hepinize teker teker teşekkür ederim. Benim için büyük moral oldu. Atandığım okul malesef sorunlu, birde bizim dersin sorunları eklenince istifa derecesinde bir karamsarlığa girdim. Ama dün ve bugün geleceğe daha umutlu bakabiliyorum. Elimden geleni yapacağım. Desteğiniz için tekrar teşekkür ederim.
 
örtmenim_örtmenim' Alıntı:
Hocalarım Allah hepinizden razı olsun. Tavsiyeleriniz ve düşünceleriniz için hepinize teker teker teşekkür ederim. Benim için büyük moral oldu. Atandığım okul malesef sorunlu, birde bizim dersin sorunları eklenince istifa derecesinde bir karamsarlığa girdim. Ama dün ve bugün geleceğe daha umutlu bakabiliyorum. Elimden geleni yapacağım. Desteğiniz için tekrar teşekkür ederim.
:+1:
 
Sizi okuyunca geçen sene göreve başladığım ilk haftamı hatırladım şimdi nasılım diye sordum ve cevabım olumsuz değildi. Hocam sıkıntılarımız belki tam anlamı ile bitmiyor ama inanın zaman ilerledikçe şimdiki ruh halinizden daha iyi hissedeceksiniz. Moralinizi bozmayın derin nefes alın ve devam edin.
 
Yaşadıklarınız gayet normal hocam. Sadece biraz sabır ve zamana ihtiyacınız var. Özellikle belirtmek isterim, yaşadıklarınız sizin suçunuz değil. 4 yıllık üniversite eğitiminizin EĞİTİM BİLİMLERİ basamağını gözünüzden geçirmenizi istiyorum. Aldığınız ve aldığımız eğitim bir hayal ülkesinde, mükemmel çocukların, mükemmel okulların, mükemmel velilerin, mükemmmel... bileşenlerin olduğu bir ortamdan bahseder. Aldığımız eğitim, çocukları (özel eğitime ihtiyacı olanlar hariç) tek tip kabul eder ve bize yaş gruplarına göre nasıl davranmamız gerektiğini söyler. Aldığımız TEORİK eğitim bizi okula o kadar iyi hazırlamıştır ki, mükemmel bir öğretmen olarak göreve hazırızdır. Ama uygulamada bu mükemmel bileşenlerin hiçbirisini göremezsiniz ve sudan çıkmış balığa dönersiniz. Sudan çıkan balık sendromunu (sendromu şimdi ben uydurdum) hemen her yeni öğretmenimiz yaşamıştır. Kimilerinde 1 ay kimilerinde 1 yıl sürer hepsi o.
Bu işin kökten çözümü için konuya kökten neşter vurmak lazım. Çözüm ile ilgili tasarladıklarımı kısaca ifade etmek gerekirse:
- Birincisi, İTHAL eğitim sistemi olmuyor arkadaş! Biz avrupanın gömleğini giyemiyoruz. Finlandiya bu sistemle en iyiyi yakalamış olabilir, ama orası Finlandiya burası Türkiye!
- Adedini bilmediğim sayıda eğitim fakültesi ve buralarda istihdam edilmiş binlerce çalışan var araştırma görevlisinden profesörüne kadar. Kimse kusura bakmasın, bu personelin çok büyük çoğunluğu eğitim bilimleri adına özgün bir çalışmaya imza atmamıştır. Makalelerden kitaplara, tez çalışmalarına kadar bütün yayınlar çeviri! eğitim bilimleri adına yazılmış sözde kitapların içeriğindeki bütün bilimsel ifadeler ve veriler çeviri. Ülkemizde, ülkemizin eğitim - öğretim ortamını araştıracak ve derleyecek (analiz-sentez) bir Allahın kulu çıkmıyor nedense. Adam araştırmış Fransa'da 6-9 yaş grubuna göre bir eğitim modeli oluşturmuş, bizimkiler o adamın sayısal verileri ile bizim çocuklara eğitim modeli yazmaya kalkıyor. İnanmayan arkadaşım varsa yayınların kaynakçalarına, yayınlar içerisindeki kritik alıntılara bakabilirler.
- Hadi eğitim - öğretim sistemini çeviri vs. ile ülkemize transfer ettik; sayın devlet büyükleri, size zahmet transfer ettiğiniz yerlerdeki eğitim - öğretim ortamını da bize uygulasaydınız da transferleriniz uygulanabilir olsaydı keşke. Adamların sınıf mevcutları belli, öğretmenlerin öğrenci üzerindeki yetkileri geniş, velilerin konumu açık, okulların fiziki imkanları ortada. Uygulayın burada. Sen ülkenin büyük bir bölümünde taşımalı eğitim yapacaksın, birleştirilmiş sınıfların var sonra da gel yapılandırmacı yaklaşımdan bahset. Meşhur eğitim bilimleri uzmanlarımızın (profesörler!) biri de çıkıp Allah için demiyor ülkemizdeki eğitim - öğretim ortamında bu ÇEVİRİSİNİ YAPTIĞIMIZ sistem uygulanamaz diye.
- Kısa yazayım dedim o yüzden burada bırakıyorum.
 
Hocam dediğimi uygula rahatlayacaksın:

- Bilgisayarla ilgili tanımları ders boyunca yazdır.
- Yazdırdığın konu ile ilgili 10-20 tane soru yazdır.
- Not ile, davranış notu ile tehtit et. Bu ders zorunlu oldu. SBSde ortalama önemli..vs vs de.

Çocuklara internet nedir? harddisk nedir? Bill Gates kimdir..vs gibi konularda ödev ver.
Varsa eski Pc dergilerini sınıfa getir..vs vs

Başarılar. Kolay gelsin
 
unknownrealmman' Alıntı:
Yaşadıklarınız gayet normal hocam. Sadece biraz sabır ve zamana ihtiyacınız var. Özellikle belirtmek isterim, yaşadıklarınız sizin suçunuz değil. 4 yıllık üniversite eğitiminizin EĞİTİM BİLİMLERİ basamağını gözünüzden geçirmenizi istiyorum. Aldığınız ve aldığımız eğitim bir hayal ülkesinde, mükemmel çocukların, mükemmel okulların, mükemmel velilerin, mükemmmel... bileşenlerin olduğu bir ortamdan bahseder. Aldığımız eğitim, çocukları (özel eğitime ihtiyacı olanlar hariç) tek tip kabul eder ve bize yaş gruplarına göre nasıl davranmamız gerektiğini söyler. Aldığımız TEORİK eğitim bizi okula o kadar iyi hazırlamıştır ki, mükemmel bir öğretmen olarak göreve hazırızdır. Ama uygulamada bu mükemmel bileşenlerin hiçbirisini göremezsiniz ve sudan çıkmış balığa dönersiniz. Sudan çıkan balık sendromunu (sendromu şimdi ben uydurdum) hemen her yeni öğretmenimiz yaşamıştır. Kimilerinde 1 ay kimilerinde 1 yıl sürer hepsi o.
Bu işin kökten çözümü için konuya kökten neşter vurmak lazım. Çözüm ile ilgili tasarladıklarımı kısaca ifade etmek gerekirse:
- Birincisi, İTHAL eğitim sistemi olmuyor arkadaş! Biz avrupanın gömleğini giyemiyoruz. Finlandiya bu sistemle en iyiyi yakalamış olabilir, ama orası Finlandiya burası Türkiye!
- Adedini bilmediğim sayıda eğitim fakültesi ve buralarda istihdam edilmiş binlerce çalışan var araştırma görevlisinden profesörüne kadar. Kimse kusura bakmasın, bu personelin çok büyük çoğunluğu eğitim bilimleri adına özgün bir çalışmaya imza atmamıştır. Makalelerden kitaplara, tez çalışmalarına kadar bütün yayınlar çeviri! eğitim bilimleri adına yazılmış sözde kitapların içeriğindeki bütün bilimsel ifadeler ve veriler çeviri. Ülkemizde, ülkemizin eğitim - öğretim ortamını araştıracak ve derleyecek (analiz-sentez) bir Allahın kulu çıkmıyor nedense. Adam araştırmış Fransa'da 6-9 yaş grubuna göre bir eğitim modeli oluşturmuş, bizimkiler o adamın sayısal verileri ile bizim çocuklara eğitim modeli yazmaya kalkıyor. İnanmayan arkadaşım varsa yayınların kaynakçalarına, yayınlar içerisindeki kritik alıntılara bakabilirler.
- Hadi eğitim - öğretim sistemini çeviri vs. ile ülkemize transfer ettik; sayın devlet büyükleri, size zahmet transfer ettiğiniz yerlerdeki eğitim - öğretim ortamını da bize uygulasaydınız da transferleriniz uygulanabilir olsaydı keşke. Adamların sınıf mevcutları belli, öğretmenlerin öğrenci üzerindeki yetkileri geniş, velilerin konumu açık, okulların fiziki imkanları ortada. Uygulayın burada. Sen ülkenin büyük bir bölümünde taşımalı eğitim yapacaksın, birleştirilmiş sınıfların var sonra da gel yapılandırmacı yaklaşımdan bahset. Meşhur eğitim bilimleri uzmanlarımızın (profesörler!) biri de çıkıp Allah için demiyor ülkemizdeki eğitim - öğretim ortamında bu ÇEVİRİSİNİ YAPTIĞIMIZ sistem uygulanamaz diye.
- Kısa yazayım dedim o yüzden burada bırakıyorum.
:alkis:
 
hocam sizi o kadar iyi anlıyorum ki. bende gecen sene atandığım da aynı şeyleri yasadım ve aynı duyguları hissettim. ama gerçekten zaman herseyin ilacı. zamanla herseye alışıyorsunuz ve sorun olarak gördüğünüz seyler normal olmaya başlıyor.. derken 1 yıl geçiyor .. umarım zamanla kendinizi iyi hissedersiniz ...
 
Geri
Üst