Yaşadıklarınız gayet normal hocam. Sadece biraz sabır ve zamana ihtiyacınız var. Özellikle belirtmek isterim, yaşadıklarınız sizin suçunuz değil. 4 yıllık üniversite eğitiminizin EĞİTİM BİLİMLERİ basamağını gözünüzden geçirmenizi istiyorum. Aldığınız ve aldığımız eğitim bir hayal ülkesinde, mükemmel çocukların, mükemmel okulların, mükemmel velilerin, mükemmmel... bileşenlerin olduğu bir ortamdan bahseder. Aldığımız eğitim, çocukları (özel eğitime ihtiyacı olanlar hariç) tek tip kabul eder ve bize yaş gruplarına göre nasıl davranmamız gerektiğini söyler. Aldığımız TEORİK eğitim bizi okula o kadar iyi hazırlamıştır ki, mükemmel bir öğretmen olarak göreve hazırızdır. Ama uygulamada bu mükemmel bileşenlerin hiçbirisini göremezsiniz ve sudan çıkmış balığa dönersiniz. Sudan çıkan balık sendromunu (sendromu şimdi ben uydurdum) hemen her yeni öğretmenimiz yaşamıştır. Kimilerinde 1 ay kimilerinde 1 yıl sürer hepsi o.
Bu işin kökten çözümü için konuya kökten neşter vurmak lazım. Çözüm ile ilgili tasarladıklarımı kısaca ifade etmek gerekirse:
- Birincisi, İTHAL eğitim sistemi olmuyor arkadaş! Biz avrupanın gömleğini giyemiyoruz. Finlandiya bu sistemle en iyiyi yakalamış olabilir, ama orası Finlandiya burası Türkiye!
- Adedini bilmediğim sayıda eğitim fakültesi ve buralarda istihdam edilmiş binlerce çalışan var araştırma görevlisinden profesörüne kadar. Kimse kusura bakmasın, bu personelin çok büyük çoğunluğu eğitim bilimleri adına özgün bir çalışmaya imza atmamıştır. Makalelerden kitaplara, tez çalışmalarına kadar bütün yayınlar çeviri! eğitim bilimleri adına yazılmış sözde kitapların içeriğindeki bütün bilimsel ifadeler ve veriler çeviri. Ülkemizde, ülkemizin eğitim - öğretim ortamını araştıracak ve derleyecek (analiz-sentez) bir Allahın kulu çıkmıyor nedense. Adam araştırmış Fransa'da 6-9 yaş grubuna göre bir eğitim modeli oluşturmuş, bizimkiler o adamın sayısal verileri ile bizim çocuklara eğitim modeli yazmaya kalkıyor. İnanmayan arkadaşım varsa yayınların kaynakçalarına, yayınlar içerisindeki kritik alıntılara bakabilirler.
- Hadi eğitim - öğretim sistemini çeviri vs. ile ülkemize transfer ettik; sayın devlet büyükleri, size zahmet transfer ettiğiniz yerlerdeki eğitim - öğretim ortamını da bize uygulasaydınız da transferleriniz uygulanabilir olsaydı keşke. Adamların sınıf mevcutları belli, öğretmenlerin öğrenci üzerindeki yetkileri geniş, velilerin konumu açık, okulların fiziki imkanları ortada. Uygulayın burada. Sen ülkenin büyük bir bölümünde taşımalı eğitim yapacaksın, birleştirilmiş sınıfların var sonra da gel yapılandırmacı yaklaşımdan bahset. Meşhur eğitim bilimleri uzmanlarımızın (profesörler!) biri de çıkıp Allah için demiyor ülkemizdeki eğitim - öğretim ortamında bu ÇEVİRİSİNİ YAPTIĞIMIZ sistem uygulanamaz diye.
- Kısa yazayım dedim o yüzden burada bırakıyorum.