YEĞİTEK Daire Başkanının Açıklamaları

Kodla Büyü
Kısmen katılıyorum ama olayı abartarak yorumlamışsınız, tabi ki bu olay 1 dk lık iş, ben bunu 1 hafta işleyelim demiyorum. Klavye üzerindeki tuşları anlatmazsak o çocuk bunu araştırıp kendi bulmuyor işte. Ha siz bunları sınıf öğretmeni anlatsın derseniz onların bir çoğu ayrı bir facia zaten, nasıl bir yerde çalışıyorsunuz bilmiyorum ama mail alıp gönderebilen, excelde istediği tabloyu veya hesaplamayı oluşturan, doğru dürüst sunu hazırlayabilen (slayta bütün paragrafı yapıştırmadan) yani temel bilgisayar becerilerini kazanmış öğretmen sayısı %20 yi geçmez bence.
Ben de diyorum ki hocam, bunlar gerçekten bilgisayar bilimi alanının konusu değil. Biz alanımızı çok basit bir köşeye sıkıştırıyoruz. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Bunun gibi bir çok bilgiyi öğrenci arkadaşlarından öğreniyor ve bu yaygınlaştıkça, zaten konuya uzak olan idareciler bilgisayar dersinin çok da gerekli olmadığını düşünüp ne seçmeli derse yanaşıyor ne BT sınıfı açıyor. Ki bir bakıma da haklı oluyor. Zira bizim anlattığımızı ve daha fazlasını ilkokul öğrencisi bile, evinde bilgisayar varsa rahatlıkla öğrenir. Şu an öğrenciler benden çok daha aktif bir telefon kullanıcısı ama bu öğrencinin bilgisayar bilimini bildiği anlamına mı gelir? Hayır çünkü bizim alanımız bilgisayar kullanıcısı yetiştirmek değil, bilgisayar bilimi alanında üretim yapabilecek öğrenci yetiştirmek.

Bu sebeple biz müfredatımızda algoritma ve programlamayı şart koşmalıyız. Ben bunu idareciler üzerinde denedim hocam, yüzde yüz çalışıyor. İki satır kod görünce bu işin o kadar da kolay olmadığını ancak anlıyorlar.
 
Son düzenleme:
Evet bugün bende katıldım,Asaf hocanın söyledikleri umut verici idi en azından farkındalar,ayrıca sorulara ve sitemlere de gayet yürekten cevap verdiğini düşünüyorum.İnşallah iyi olur.Yalnız hala sınıf öğretmenlerinin dersi vermesi kısmı can sıkcı
 
Sınıf öğretmeni arkadaşlar varsa yanlış anlamasın lütfen, ama genel olarak bakıldığında sınıf öğretmenlerinin çoğu belli bir yaşın üzerinde ve teknolojik gelişmelere uzak. Okul seçim kriterlerinde buna bakıldığını da sanmıyorum, yani okul seçilse bile bunu uygulayabilecek sınıf öğretmeni bulunamayabilir. Bu durumda da bilin bakalım kim "rehberlik" edecek kişiyken "uygulama" yapacak kişi haline gelecek?
 
Bana göre toplantının bilgisayar öğretmenleri ile değil, btr öğretmenleri ile yapılmış olması tam bir felaket. Bilgisayar öğretmenleri out, btr in. Meb'in amacının bilgisayar bilimleri, üretim vs. olmadığına, bu işi ciddiye almadıklarına dair bir gösterge bu.
 
hocam bizim branşdaşların yarısı ofis derslerini gereksiz görüyor, ama ben klavyeyi en güzel wordde öğretirim, bir şey öğretirken başka bir şeye ihtiyacın varsa önce o ihtiyacın olanı anlatacaksın. yani kodlamada kod yazdıracaksan çocuğu bu çocuk önce klavyeyi tanıyacak, ama bizim arkadaşlar bıkmışlar ofisten wordü göstermekten eriniyor. yoksa bilmemekten değil, ama sen başka yolla klavyeyi öğretiyorsan çocuğa amenna, word gösterme, not defterinde yazdır.

Hocam öğrencilerin hazırbulunuşluk seviyesine göre hızlıca temel bilgisayar kullanım eğitimi verilebilir. Yani taşrada kimi yerler var ki çocuklar hayatında bilgisayar görmemiş. Onlara fare, klavye kullanımı 5. sınıfta anlatılabilir. Ancak Marc Prensky'ye göre bugünün çocukları birer "Dijital Yerli"(Digital Native). Bizim gibi dijital göçmen değiller yani. Bilgisayar kullanım eğitimi 5. sınıfta bir ayda bitecek bir şey. Abartmaya gerek yok.

Şu videoyu bir izleyin derim:

Sugata Mitra elektriği bile olmayan köye bilgisayar kurduğunda sadece birkaç haftada çocuklar bilgisayarın altını üstüne getiriyor. Bunun için bilgisayar öğretmenine gerek yok, müfredatta yer ayrılmasına gerek yok.
 
Bana göre toplantının bilgisayar öğretmenleri ile değil, btr öğretmenleri ile yapılmış olması tam bir felaket. Bilgisayar öğretmenleri out, btr in. Meb'in amacının bilgisayar bilimleri, üretim vs. olmadığına, bu işi ciddiye almadıklarına dair bir gösterge bu.
Hocam btr öğretmeni bilişim öğretmeni değil mi? Yazdıklarınız ne alaka?
 
Hocam btr öğretmeni bilişim öğretmeni değil mi? Yazdıklarınız ne alaka?
BTR branş değil görevlendirme adıdır öğretmenim. Bilişim Teknolojisi öğretmenleri BTR değildir. Tenkit etmek için söylemiyorum ama tehlikeli bir karıştırma. Maalesef çoğu idare BTR görevlendirmesi istememesine rağmen işi bilmeyip, karıştırıp Bilişim Teknolojileri öğretmeni arkadaşlara zulmedebiliyor.
 
BTR branş değil görevlendirme adıdır öğretmenim. Bilişim Teknolojisi öğretmenleri BTR değildir. Tenkit etmek için söylemiyorum ama tehlikeli bir karıştırma. Maalesef çoğu idare BTR görevlendirmesi istememesine rağmen işi bilmeyip, karıştırıp Bilişim Teknolojileri öğretmeni arkadaşlara zulmedebiliyor.
aynen öyle ekstra bir hamallık gibi duruyor bu haliyle.
 
Bana göre toplantının bilgisayar öğretmenleri ile değil, btr öğretmenleri ile yapılmış olması tam bir felaket. Bilgisayar öğretmenleri out, btr in. Meb'in amacının bilgisayar bilimleri, üretim vs. olmadığına, bu işi ciddiye almadıklarına dair bir gösterge bu.


Aynı seyleri yazmaya gelmistim.Konu bilisimle üretim ama toplantı bilişim öğretmeni degil BTR lere yapılıyor.
Bir de Asaf bey ilkokulda norm durumuna " BT ogretmeni atamasi olmayacak, BTR görevlendirmesi yapacağız öğretmenlere rehberlik edecek" dedi.
Kısaca bu iki durumdan dolayı bilisimle üretim projesi bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin adının değişik hâli olacak bence.
 
Daire başkanının açıklamaları samimi buldum, istekli olduğunun düşünüyorum ancakkk; her okula bilgisayar laboratuvarı açılmadan ders anlatmak istemiyorum, ders anlatırken kendimi çaresiz hissediyorum iliklerime kadar. Bazen "Ben ne saçmalıyorum?" diye bile düşünüyorum ve daha çok nefret ediyorum mesleğimden. Klavyeye bile dokunmamış öğrenci sayısı asla azımsanacak seviyede değil. Halihazırda laboratuvarı olan okullarımız bile ne kadar iyi durumda? Bunu tahmin etmek güç değil. Biz yine proje dahilinde atıl bilgisayarlarla uğraşarak tamirci olmaya devam edeceğiz sanırım. Bırakın laboratuvarları ,etkileşimli tahtaları bile okul bütçesiyle onaramıyoruz biz. Arızalanan kalıyor öyle; çünkü maliyeti oldukça fazla. Fatih için gelen Kyocera TasKalfa çok fonksiyonlu yazıcıyı bile arızalarından ötürü bir kenara kaldırmak zorunda kaldık.

Velhasıl ben ne dersimi biçimsel olarak anlatmaktan haz duyuyorum , ne de BTR olarak çalışmaktan haz duyuyorum. Her okula önce BT Labı kurulmalı. Laboratuvar olmadan ders falan da istemiyorum ben.
 
Gerçi diğer bir konu başlığında da yazdım. Toplantılarda bizim branştaşların ağızlarına bir parmak bal çalınıyor. Hep beraber dalıyoruz hayallere.

Meb Personel' e göre

Bilindiği üzere ortaokullarda ve liselerde 1 Mart tarihinden itibaren yüz yüze eğitim kararı alındı. Yüz yüze eğitimde her ders verilmiyor. Verilmeyen dersler uzaktan eğitim yoluyla telafi ediliyor. Bazı derslerde de artık tamamen uzaktan eğitime alınacağı bu yönde çalışmaların olduğu gelen bilgiler arasında

Yani koronavirüs salgını tamamen bitse bile Teknoloji Tasarım, Müzik, Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım, Zeka Oyunları ve seçmeli dersler... gibi dersler artık uzaktan eğitim yoluyla verilecek. Yani uzaktan eğitim kalıcı hale getirilecek. Okullarda yalnızca temel dersler yani Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Fizik, Kimya, Biyoloji gibi dersler ise yüz yüze eğitimde verilecek.

Ayrıca yukarıda yazılanlara ilaveten BT öğretmenin olmadığı bilişim ile alakalı her proje baştan ölü doğar.
 
Gerçi diğer bir konu başlığında da yazdım. Toplantılarda bizim branştaşların ağızlarına bir parmak bal çalınıyor. Hep beraber dalıyoruz hayallere.

Meb Personel' e göre



Ayrıca yukarıda yazılanlara ilaveten BT öğretmenin olmadığı bilişim ile alakalı her proje baştan ölü doğar.

Bana meb'in bu söylemleri artık Aslı İnandık'ın şu skecinden farklı gelmiyor açıkçası: https://twitter.com/aslinandik/status/913488199611273216?lang=en
 
Nedir bu din dersinin sizden çektiği, siz çocuğunuza seçmeli din derslerini seçtirmeyin, istiyorsanız dilekçe verin mahkemeye verin, benim çocuğuma dini propaganda yapmasınlar diye zorunlu din dersini de almasın (forumda bunu daha önce de yazdım, ama benim çocuğum dinsiz diye damgalanır diye yapmıyoruz diye cevap aldım, din dersinden o kadar rahatsızsan çocuğunun dinsiz diye damgalanmasından niye rahatsızsın) Bunu imam hatipleri eleştiren, oradaki mezhepsiz ve mezhepsizleri destekleyen din öğretmenleri olduğu sürece eleştirecek biri olarak yazıyorum.

Din dersiyle bir alıp veremediğiniz varsa seçmeli din dersini seçtirmezsiniz o zaman çocuğunuza ve etki ettiklerinize. Dolayısıyla ders saatleri azalacağı için norm da düşer. Seçmeli derslerin fazla olması ve imam hatiplerden kaynaklı bu sayı. Geçen seneki okulumda 3er tane mat, fen, 4 tane türkçe öğretmeni varken imam hatip ortaokulunda 4 tane de din öğretmeni vardı, yetmediği için bir de ücretli vardı.
İmam hatip liselerine ayrılan kaynak %65 . %35 lik kısım ise milli eğitimdeki ilkokul, diğer ortaokul, düz lise,fen, sosyal, meslek vb. paylaşıyor.
Göze batıyor hocam. Bunu normal bişey gibi karşılamamızı beklemeyin.
Bilmiyorum ne öğretmenisiniz ama kadrosu 7 yıldır imam hatip lisesinde olan bir öğretmen olarak. Geldim gezdim gördüm. Ülke geleceğine hiç bir katkısı yok. Bu şartlarda olması da mümkün değil.
 
Çarşamba günü toplantıya katıldım. Anladığım kadarıyla yeterli sayıda okul bulanamadı ki tekrar başvuru süresi verilmesinden bahsediliyordu. Hatta başka okullara gidip projeyi anlatın başvursunlar gibi bir kısım vardı(ifadeleri birebir hatırlamıyorum). Ortaokullarda demek ki 5300 labımız yok. En azından şartları sağlayacak olan 5300 lab yok.
 
yeni geçtiğim okulda tasarım beceri atölyesi var. şube müdürü beni gördü. diyor ki ha orda bak atölye kurduk sen ilgilenirsin artık diyor. dedim bana bilişim atölyesi lazım, tasarım atölyesi direkt beni ilgilendirmiyor, bütün öğretmenleri ilgilendiriyor, içinde 4 tane bilgisayar var hepi topu dedim. olsun canım destek verirsin dedi. bakarız tabi hocam dedim. ne diyeyim. reklam kokan hareketler yani. başka bişey değil. peki bilişim dersi var mı? evet 2 şer saat seçmeliden toplam 12 saat. hani doğru düzgün ders yok ama sen atolyeyle ilgilen. niye ben ilgileniyorum ki ataması en fazla yapılan branşlar ilgilensin.
 
Her btr öğretmeni bilgisayar branşından değil hocam. Dahası her bilgisayar öğretmeni de btr değil.
Hocam Yeğitek daire başkanı Asaf bey, toplantıda proje uygulanan okullara Btr görevlendirme yapılacağını söyledi. Tabi ki görevlendirme isteyen öğretmenler de toplantıya katılacaklar.
 
Başkanın konuşmasına sadece ve sadece icraat olursa/olunca inanırım, o da ülke genelinde yaygınlaşırsa. Ayrıca bunun bir bakanlık politikası olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Ne bileyim, bakan, müsteşar, genel müdür, daire başkanı değişikliği olunca aynen devam edip etmeyeceği konusunda tereddütlerim var benim.

Ben böyle düşünüyorum. Ama yine de sıkıntılarımızı bir bakanlık yetkilisinin ağzından duymak kulağa hoş geliyor.

Kusura bakılmasın ama yıllardır branşımızın geldiği noktaya bakacak olursak, kolay inanmamızı kimse beklemesin. Sadece umutlanıp da hayal kırıklığı yaşamak istemediğim için böyle düşünmeyi tercih ediyorum.
 
Hocam Yeğitek daire başkanı Asaf bey, toplantıda proje uygulanan okullara Btr görevlendirme yapılacağını söyledi. Tabi ki görevlendirme isteyen öğretmenler de toplantıya katılacaklar.
O zaman bilişim teknolojileri öğretmeni olmayan müzikçi arkadaşta ilkokullara rehberlik yapacak mı demek oluyor bu yoksa. Eğer öyle ise başka branşlardan olanlara 100 saatlik kodlama eğitimi verilmesi gerekmez mi :)
 
Hocam Yeğitek daire başkanı Asaf bey, toplantıda proje uygulanan okullara Btr görevlendirme yapılacağını söyledi. Tabi ki görevlendirme isteyen öğretmenler de toplantıya katılacaklar.

Verdiğiniz cevap, @buzdagi83 hocamın size söylediği söz ile alakalı değil hocam. Daha öncesinde her bilişim öğretmeni btr değil mi diye sormuştunuz. Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği ile BTR'lik isim benzerliği dışında alakasız kavramlar. Toplatıya BTR'lerle ilgili deniyorsa tabi ki katılacaktır. Ancak bu toplantı içeriğinin BTR'lik ile alakasız olduğunu değiştirmez.
 
bence Yeğitek başkanımızın açıklamaları oldukça güzeldi geleceğe dair adımları anlattı onun değişine göre şimdilik bir ışık var gibi gördüm ilkokullara gelince bu soru soruldu zaten başkana bu iş pilot olmadan çıkınca zaten ilkokula da kadro verilecek o zaman sınıf öğretmenleri değil bilişim öğretmenleri bu işi yapacak şimdilik pilot uygulamanın sonuçlarını bekleyeceğiz
 
Yok norm artacak yok ders artacak yok lab kurulacak bunlar eskiden beri olacak yapılacak diye söylenen şeyler.İcraat yoksa lafların bir anlamı yok.Yazılımdan teknolojiden bahsediliyor ama bir müzik dersi bir tek tas dersi bir almanca dersi daha çok norm açıyor okullarda.
 
bence Yeğitek başkanımızın açıklamaları oldukça güzeldi geleceğe dair adımları anlattı onun değişine göre şimdilik bir ışık var gibi gördüm ilkokullara gelince bu soru soruldu zaten başkana bu iş pilot olmadan çıkınca zaten ilkokula da kadro verilecek o zaman sınıf öğretmenleri değil bilişim öğretmenleri bu işi yapacak şimdilik pilot uygulamanın sonuçlarını bekleyeceğiz
Lobisi o kadar güçlü olan beden eğitimcilere rağmen, ilkokullarda beden eğitimini sınıf öğretmenleri ile yapmalarını tercih ediyoruz cevap gelmişti.

Sizin bu kadar umut dolu olmanız beni şaşırtıyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: omd
İmam hatip liselerine ayrılan kaynak %65 . %35 lik kısım ise milli eğitimdeki ilkokul, diğer ortaokul, düz lise,fen, sosyal, meslek vb. paylaşıyor.
Göze batıyor hocam. Bunu normal bişey gibi karşılamamızı beklemeyin.
Bilmiyorum ne öğretmenisiniz ama kadrosu 7 yıldır imam hatip lisesinde olan bir öğretmen olarak. Geldim gezdim gördüm. Ülke geleceğine hiç bir katkısı yok. Bu şartlarda olması da mümkün değil.
Bilgisayar öğretmeniyim. (resmi adımız Bilişim Teknolojileri olsa da ben bunu demeyi tercih ediyorum)
İmam hatipler fecaat halde hocam, siz lisede birebir görmüşsünüz.
Bulunduğum ilde en merkezi yerde bir imam hatip ortaokulunda merkezi sınavda görevliydim, o okulda bir sınıfta kocaman sıranın üstü kazınmış "7/D cehennemine hoş geldiniz" yazıyordu, bunu hiç mi idareci görmedi anlamadım, hadi bu o kadar önemli görülmeyebilir ama geçen sene kendim yine birebir şahit oldum. Bizim 8. sınıf erkek öğrenciye, hafızlık okuyan kız öğrenci çıkma teklifi ediyor, bizim çocuk da kabul etmiyor, ısrar edince çocuk annesine söylüyor. İmam hatipden mezun olup sözüne kıymet verdiğim insanlar var elbette, onlar bile imam hatiplerin 20 yıl önceki yani kapatılmadan önceki dönemini mumla arıyorlar. Toplumun bozulması doğal olarak imam hatiplere de yansıyor. O yüzden imam hatibe dinini öğreneceğini sanarak gönderen insanlara acıyorum. Dinini öğretmek anne babanın görevidir, sonra fetövâri oluşumlar zeki çocukları kapıp kendi çıkarları için yetiştiriyor. Devlet aslında bu tür oluşumlara vatandaş kaymasın diye imam hatipleri açık tutuyor, yoksa çoktan kapanması lazımdı. İki ucu pis değnek misali. Kapatsan bir dert kapatmasan ayrı bir dert.

Ülkenin geleceğine hiçbir katkısı yok demişsiniz ama ben buna katılmıyorum. Proje imam hatipler fen lisesi düzeyinde, teknofest vb. projelerde iyi dereceler yapıyorlar. Dini konularda sıkıntılılar, hele hele ilahiyat mezunu öğretmenler. Neyse, konu çok uzar, ben dini konuda tartışmak istemiyorum.
 
Hocam konuyla ilgili facebook'ta bir grupta epeyce detay verilmiş. Bizzat katılan arkadaşlardan da not alıp paylaşanlar var. Edindiğim izlenim. Fatih projesi gibi başta hayaller kurdurup sona işi ekonomik yönden ele alıp bize faydası olmayacak bir şekilde ilerletecekler. Açıkçası pek umutlu değilim. Umarım yanılırım.
 
Ben de diyorum ki hocam, bunlar gerçekten bilgisayar bilimi alanının konusu değil. Biz alanımızı çok basit bir köşeye sıkıştırıyoruz. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Bunun gibi bir çok bilgiyi öğrenci arkadaşlarından öğreniyor ve bu yaygınlaştıkça, zaten konuya uzak olan idareciler bilgisayar dersinin çok da gerekli olmadığını düşünüp ne seçmeli derse yanaşıyor ne BT sınıfı açıyor. Ki bir bakıma da haklı oluyor. Zira bizim anlattığımızı ve daha fazlasını ilkokul öğrencisi bile, evinde bilgisayar varsa rahatlıkla öğrenir. Şu an öğrenciler benden çok daha aktif bir telefon kullanıcısı ama bu öğrencinin bilgisayar bilimini bildiği anlamına mı gelir? Hayır çünkü bizim alanımız bilgisayar kullanıcısı yetiştirmek değil, bilgisayar bilimi alanında üretim yapabilecek öğrenci yetiştirmek.

Bu sebeple biz müfredatımızda algoritma ve programlamayı şart koşmalıyız. Ben bunu idareciler üzerinde denedim hocam, yüzde yüz çalışıyor. İki satır kod görünce bu işin o kadar da kolay olmadığını ancak anlıyorlar.
Hocam meslek lisesindeyseniz üretim yapabilecek öğrenci yetiştirmek amacınız. Ama diğer okullarda böyle bir amacınız yok.
Bir dosyayı kendi adıyla soyadıyla okul numarasıyla kaydetmek için çocuk 3 dakika harcıyorsa orada bir problem var demektir. Meslek lisesinde 20 kişilik sınıfta 4-5 öğrencim böyle oluyordu 10. sınıflarda. Tabi uygulama yaptıkça alışıyordu hızlı yazmaya. Çünkü çocuk klavyede daha önce yazı yazmamış, bunu ilk defa okulda yazıyor. Bu çocuk 5 ve 6da zorunlu BT ve yazılım dersini almış, ama temel bilgisayar kullanımı becerisini alamamış. Ben bundan bahsediyorum. Önce temel kullanım becerisini alacak daha sonra kodlama/algoritma/robotik yapacak. O yüzden ilkokuldan bu projenin başlaması önemli.

Benim şu an birinci sınıfa giden oğlum var. Ben oğluma 3-4 yaşındayken fare kullanmayı öğretmeye çalıştım çünkü yaşıtları temel şeyleri yapmaya başlamıştı, çevremden görüyorum. Benim oğlan benim öğretmemi reddetti. Çünkü telefon ve tablete alıştığından fareyi öğrenmek istemedi. Ben de ısrar etmedim. Ama zaman geçtikçe biraz da sosyal öğrenme gereği benden gördükçe ben hiç söylemeden sağ butonu, kaydırmayı vs. yapmaya başladı. Şu anki çocuklar bilgisayarla genelde tanışmıyor, telefon ve tabletle daha çok haşir neşirler. Dolayısıyla evinde imkanı olmayan çocuklar temel bilgisayar kullanımı becerisine sahip değiller. Bunu da öyle bir saat de öğrenemez. Ama bir ayda rahatlıkla alışırlar. Bunu nerede yapacak, okulda labta, ya da belediyelerin kurslarında, halk eğitimlerin kurslarında. Biz temeli vermeden kodlama vs. ile sadece kendimizi avuturuz.
 
Hocam öğrencilerin hazırbulunuşluk seviyesine göre hızlıca temel bilgisayar kullanım eğitimi verilebilir. Yani taşrada kimi yerler var ki çocuklar hayatında bilgisayar görmemiş. Onlara fare, klavye kullanımı 5. sınıfta anlatılabilir. Ancak Marc Prensky'ye göre bugünün çocukları birer "Dijital Yerli"(Digital Native). Bizim gibi dijital göçmen değiller yani. Bilgisayar kullanım eğitimi 5. sınıfta bir ayda bitecek bir şey. Abartmaya gerek yok.

Şu videoyu bir izleyin derim:

Sugata Mitra elektriği bile olmayan köye bilgisayar kurduğunda sadece birkaç haftada çocuklar bilgisayarın altını üstüne getiriyor. Bunun için bilgisayar öğretmenine gerek yok, müfredatta yer ayrılmasına gerek yok.
Hocam bana çok.mantikli gelmedi.dogunun köyüne bu bilgisayarı bıraksak 3 ay sonra ayını sonucu alibilirmiyiz sizce?
 
Geri
Üst