Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın yolu sağlıklı beslenmekten geçiyor

Koronavirüsle mücadele bütün hızıyla sürüyor. Virüs hakkında her gün yeni bir bilgiye ulaşılıyor. Aşı çalışmalarının yanı sıra etkin ilaç tedavisi yöntemleri üzerinde de duruluyor. Türkiye Bilimler Akademisinin hazırladığı rapora göre Covid-19’un da içinde olduğu viral hastalıklardan korunmanın veya en hafif şekilde atlatmanın yolu immün sistemi, diğer adıyla bağışıklık sistemini güçlü tutmaktan geçiyor. Raporda güçlü bağışıklık sistemi için dengeli ve sağlık beslenmenin şart olduğunun altı çiziliyor. Türkiye Bilimler Akademisi raporunda immün sistemi güçlendirmek için altı çizilen önerileri derledik.

Doğal savunma sistemi 

İmmün sistem, aslında vücudun doğal savunma sistemi olarak nitelendirilebilir. Vücudu bakteriler, virüsler, parazitler, funguslar gibi saldırganlara karşı koruyor. Öyle ki uygun bir şekilde çalıştığında nezleden kansere kadar değişen tüm sağlık sorunlarını önlüyor. İmmün sistem genetik, yaş, cinsiyet, beslenme durumu, sigara içme alışkanlığı, fiziksel aktivite düzeyi, alkol tüketimi, stres, hormonlar, enfeksiyon, aşı öyküsü gibi birçok faktör tarafından etkileniyor. 

Koronavirüse karşı dengeli beslenmenin önemi

Beslenme, immün sistemi etkileyen faktörlerin en önemlisi. Çünkü yeterli ve dengeli beslenme sayesinde immün sistem gelişiyor ve viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlıyor. Zaman zaman bazı besin maddeleri ve bitkilerin uygun miktarda tüketilmesi de buna katkı sağılıyor. 

Vücudun karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller ve su olarak gruplandırılan 50’ye yakın türde besin öğesine gereksinimi bulunuyor. Farklı görevleri nedeniyle organizmanın işleyişi için vazgeçilmez olan bu besin ögelerinin, immün sistem üzerine etkileri de doğal olarak farklı. 

A ve D vitamininin immün sistemi düzenleyici ve antienflamatuar (iltihabi reaksiyonu önleme) özelliği bulunuyor. E ve C vitamini antioksidan etkisiyle immün sistem üzerinde etkili oluyor. Yine demir ile çinko eksikliğinde ise immün sistem zayıflıyor ve olumsuz etkileniyor. 

Yoğurt, kefir, boza ve tarhana gibi “probiyotikler” ile soğan, sarımsak, yer elması, muz benzeri sebze ve meyvelerin yanı sıra tam tahıl ürünleri, kuru baklagiller gibi “prebiyotikler” immün sistem üzerinde etkili. Yine zerdeçal, ekinezya, zencefil, çay, karabiber, sumak, keçiboynuzu, sirke ve sarımsak antioksidan özellikleri ile immün sisteme destek oluyor. Aynı zamanda antienflamatuar etkileriyle immün sistemin yol açtığı inflamasyonu da azaltıyorlar. Bal ise antienflamatuar özelliğin yanında antibakteriyel özelliğe de sahip… Antioksidanlar da bazı mekanizmalarla serbest radikallerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlıyor. 

Gıda takviyesi hekim kontrolünde yapılmalı

Sağlıklı ve güçlü bir immün sistem için bir ilaç, bir vitamin ya da bir besin takviyesi yok. Ancak yeterli ve dengeli beslenmeye ilave olarak zerdeçal, ekinezya, zencefil, çay, keçi boynuzu, karabiber ve sumak gibi bitkisel ürünler uygun miktar ve sürelerde tüketildiği zaman destekleyici etki gösterebiliyor. 

Yine sağlıklı beslenme alışkanlığına ilave olarak yürüyüş yapmak, yeterli ve kaliteli uyumak, stresten uzak durmak ya da başa çıkabilmeyi bilmek immün sistemin iyileşmesine, dolayısıyla güçlenmesine yardımcı oluyor. 

Gıda takviyelerinin gelişi güzel, uzun süreli, tek yönlü kullanımı ya da dengesiz tüketilmesi, vücudu olumsuz etkiliyor. Özellikle doz aşımları vücutta kalıcı hasar oluşumuna veya metobilik faaliyetlerin olumsuz etkilenmesine neden olabiliyor. Bundan dolayı immün sistemi güçlendirmek ya da herhangi bir hastalığın tedavisine yönelik bu tür besin ve bitki ürünlerinin hekim kontrolünde tüketilmesi gerekiyor. Dengeli beslenmesinin yanında düzenli bir hayat sürmek ve hareketsiz kalmamak da immün sistemin güçlenmesine katkı sağlıyor.
 

Kaynak: TRT