Dünya Bankasından Türkiye’nin mücadelesine destek

Dünya Bankası, Türkiye’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sağlıkla ilgili etkilerine karşı aldığı önlemleri desteklemek amacıyla “Acil Covid-19 Sağlık Projesi” altında 100 milyon dolar kredi verilmesini onayladı.

Dünya Bankasından yapılan açıklamada, projenin, bankanın 2 Nisan’da açıkladığı 14 milyar dolarlık küresel “Hızlandırılmış Fonu”nun bir parçası olduğu belirtildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanacak projenin, Kovid-19 salgınının yayılma hızını kesmek, sağlık sisteminin vakaları tespit ve tedavi etme kapasitesini güçlendirmek için hükümeti desteklemeye yönelik iki bileşenden oluştuğu aktarılan açıklamada, birinci bileşenin 98 milyon dolarlık “Acil Kovid-19 Müdahalesi” adı altında verileceği bildirildi.

Açıklamada, ilk bileşenin detaylarına yer verilirken, hedefler şöyle sıralandı:

“- Kovid-19 salgınından etkilenen vakaların teşhisi ve öncelikli müdahale sistemlerinin belirlenmesi için sağlık sisteminin acil olarak ihtiyaç duyduğu tıbbi cihaz, malzeme ve eğitim hizmetlerinin sağlanması amacıyla test ve takip sistemlerinin güçlendirilmesi ve ön safta sunulan hizmetler için ihtiyaç duyulan cihazların temini.

– Yoğun bakımdaki Kovid-19 hastalarının tanısı ve tedavisi için ihtiyaç duyulan tıbbi cihazların ve malzemelerin finansmanı yoluyla hastalık yönetiminin ve tedavisinin desteklenmesi.

– Halk sağlığıyla ilgili farkındalığın ve davranış değişikliğinin güçlendirilmesi ve bu şekilde bilgi ve güven oluşturma, davranış değişikliğini yaygınlaştırma ve kırılgan durumdaki grupların hizmet ve desteklere erişimlerini sağlama hedefleri doğrultusunda devletin, özel sektörün ve sivil toplumun kararlılığını artırmaya yönelik toplum katılımının ve bilgilendirme faaliyetlerinin arttırılması.

– Pandemi takip ve müdahale planlarının geliştirilmesi, bu kapsamda Kovid-19 veya başka pandemilerle ilişkili gelecekte ortaya çıkabilecek potansiyel döngüsel aşamalar için ulusal pandemi hazırlık ve müdahale planına ilişkin bir değerlendirme, bilgi paylaşımı ve kapasite oluşturma faaliyetinin finanse edilmesi.”

İkinci bileşen 2 milyon dolar

Destek kapsamında yer alan ikinci bileşenin 2 milyon dolar olduğu bilgisi verilen açıklamada, bu çerçevede proje yönetimi, izleme ve değerlendirme, projenin uygulanması, kaydedilen ilerlemenin izlenmesi ve değerlendirilmesi için ihtiyaç duyulacak insan kaynaklarıyla idari kaynakların destekleneceği kaydedildi.

Açıklamada, projenin bir yatırım projesi finansmanı (IPF) yoluyla finanse edildiği belirtilerek, kredinin 5 yılının geri ödemesiz olmak üzere 10 yıl 6 aylık bir vadeye sahip olduğu aktarıldı.

Gelişmekte olan ülkeler için en büyük finansman ve bilgi kaynaklarından olan Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelerin salgına karşı müdahalelerini güçlendirmelerine yardımcı olmak için geniş kapsamlı ve hızlı şekilde harekete geçiyor.

Açıklamada, bankanın, hastalık takip çalışmalarını artırarak, halk sağlığı müdahalelerini iyileştirerek, özel sektörün faaliyetlerine ve istihdam yaratmaya devam etmesine yardımcı olduğu, ayrıca, gelecek 15 aylık dönemde, Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA) kaynakları dahil olmak üzere ülkelerin yoksul ve kırılgan nüfus gruplarını korumalarına, işletmeleri desteklemelerine ve ekonomik toparlanmayı güçlendirmelerine yardımcı olmak amacıyla 160 milyar dolar düzeyinde bir finansal desteği harekete geçireceği bildirildi.

“Destek, Türkiye’nin hastalık yönetimi olanaklarını güçlendirecek”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, “Bu finansman Türkiye’nin etki azaltma ve hastalık yönetimi olanaklarını güçlendirerek Kovid-19 pandemisinin potansiyel olarak yüksek sağlık ve insan maliyetlerinden kaçınma kapasitesini güçlendirecek. Bu projeyle desteklenen önlemlerle insanların hayatlarının kurtarılmasına katkıda bulunacağımızı umut ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Projenin Görev Ekibi Lideri Ahmet Levent Yener de hastalığın özelliği dikkate alındığında, nüfusun büyük kısmının bu projeden faydalanacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Faydalanıcı sayısının yaklaşık 20 milyon kişi olması bekleniyor. Bunlar arasında Kovid-19 ile enfekte olmuş kişiler, özellikle yaşlılar ve kronik hastalığı bulunanlar olmak üzere risk altındaki nüfus grupları, göçmen aileler ve Türkiye’de salgına karşı müdahale çalışmalarında görev alan tıbbi ve acil yardım personeli, tıp ve test kurumlarıyla halk sağlığı kuruluşları yer alacak.”

Kaynak: TRT Haber