İstanbul
Yaz aylarının gelmesiyle boğulma vakalarında artış gözlemleniyor. İlk yardım bilmeyenler tarafından yapılan müdahalelerin hayati tehlike oluşturduğunu söyleyen uzmanlar ikincil boğulma tehlikesine de dikkat çekiyor. Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Özlem Güneysel, “Nörolojik bir sorun olmasa da boğulma tehlikesi sonrası kişiler en az 4-6 saat tıbbi gözlem altında tutulmalıdır” diye konuştu.
Sıcaklar etkisini giderek daha yoğun göstermeye başlarken, deniz, baraj ve göletlerde boğulma vakalarının da yine ardı arkası kesilmiyor. Yaz sıcaklarında denize atlayıp serinleme isteği, çoğu çocuk, her yıl onlarca kişinin yaşamını boğularak yitirmesine neden oluyor. Rakamlar, Türkiye’de yılda ortalama 700 kişinin boğularak hayatını kaybettiğini gösteriyor.
Boğulmaların yaz aylarında en sık görülen ölüm nedenleri arasında başta geldiğine dikkat çeken Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Özlem Güneysel, boğulma tehlikesinin yüzme bilmeyenlerden çok yüzme bilenlerin başına geldiğini söyledi. Yüzme bilenlerin, fazla güven sonucu dalgalı denizler, akarsular gibi zorlu sularda ya da alkollü olarak yüzmeye çalışmaları sonucu boğulma tehlikesi yaşadığını belirten Güneysel, suda meydana gelecek kazalara karşı her an dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Güneysel, şu uyarılarda bulundu:
“Özellikle yüzme bilmeyenlerin suda açılmaya çalışmaları ya da çeşitli kazalara maruz kalmaları boğulmalara yol açabilir. En çok ölümle sonuçlanan boğulmalar, kendine gereksiz bir özgüvenden dolayı yüzme bilenlerin başına gelmektedir. Sığ sular ve havuzlara atlayarak girmek de büyük tehlike yaratır. Hava karardıktan sonra denize girmek de tehlikelidir.”
“ÇOCUKLARINIZI GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDEN AYIRMAYIN”
Anne ve babalara da seslenen Prof. Dr. Özlem Güneysel, yüzme eğitimi almış olsa bile çocukların suda batmamaları için mutlaka önlem alınması gerektiğini ifade ederek, “Can simidi, hava bantları içeren kolluklar kullanabilirler. Ancak en önemlisi ebeveyn gözetimidir. Çocuklar nerede yüzüyorlarsa yüzsünler, gözlerini çocuklarından ayırmamaları gerekir. Ayrıca çocuklar tok karnına suya sokulmamalıdır. Yemek yedikten sonra mideleri belli miktarda gergin olan çocukların sudaki hareketleri, ister istemez ağza kaçan sular bir miktar kusmayla sonuçlanabiliyor. Bu durum da çocukta paniğe, panik de boğulmaya neden olabiliyor” şeklinde konuştu.
İLK YARDIM NASIL YAPILMALI?
Boğulma tehlikesi geçiren kişiye ilk yardım bilmeyenlerin de kesinlikle müdahale etmemesi gerektiğinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Güneysel, yutulan suyun çıkartılmaya çalışılmasının hayati tehlike yaratabileceğini belirterek, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Eğer ilk yardım bilmiyorsanız mutlaka sağlık ekibi çağırın. Uzman kişiler gelinceye kadar boğulma tehlikesi geçiren kişinin üstündeki giysileri çıkartın ve mümkünse kuru bir havlu ile sarın. İlk yardım bilmeyen bir kişi tarafından yutulan suyu çıkartmaya çalışmak hastaya zarar verebilir. Boğulma tehlikesi geçiren kişi sudan çıkartıldıktan sonra bilinci açık, iyi gibi görünüyor bile olsa mutlaka hastaneye götürülmeli ve bir hekim tarafından muayene edilmelidir.”
SİNSİ TEHLİKE: İKİNCİL BOĞULMA
Fazla miktarda su yutmanın dışında, solunum bozulması ve buna bağlı hayat kaybına kadar gidebilen ikincil boğulma tehlikesine de dikkat çeken Prof. Güneysel, ikincil boğulmanın su altında boğulma tehlikesi geçiren kişinin ilk travmayı atlatmasından sonra gelişen sinsi bir durum olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
“Boğulan kişi farkına varamayacağı miktarlarda su yutmuş olabilir ve ikincil boğulma adı verilen ve akciğerlerde olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilecek durumla karşılaşıyor olabilir. Ayrıca kaç yaşında olursa olsun kalpte çeşitle ritim bozuklarına neden olabilir. Nörolojik bir sorun olmasa da boğulma tehlikesi sonrası kişiler en az 4-6 saat tıbbi gözlem altında tutulmalıdır.”
Kaynak: DHA