İstanbul
Geçtiğimiz yılların en çok rağbet gören meslek gruplarından mimarlık ve inşaat mühendisliğinde bu yıl kontenjanlar boş kaldı. Prof. Dr. Özay Gürtuğ, ek tercihlerini belirleyen adaylara ‘bugünün koşulları ile tercih yapmayın’ uyarısında bulundu.
ÖSYM kesin kayıtların ardından yaklaşık 191 boş kontenjan için ek yerleştirme başvurularını başlattı. Boş kalan kontenjanlar içinde ilk sırada 5 bin 278 kontenjan ile inşaat mühendisliği yer alırken, ikinci sırada da 2 bin 289 adet ile mimarlık yer aldı. Yaşanan ekonomik gelişmeler ve inşaat sektöründeki durgunluğun, üniversite adaylarının meslek tercihlerini de etkilediğini söyleyen Maltepe Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özay Gürtuğ, bugünün koşulları ile tercih yapılmaması gerektiğini belirterek, “İyi bir mimar ya da mühendis asla işsiz kalmaz” dedi.
İŞSİZ KALMA DÜŞÜNCESİ DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Özay Gürtuğ, boş kontenjanların fazla olmasının nedenini inşaat sektöründe son dönemde artan durgunluk olarak açıkladı.
Gürtuğ, “Son zamanlarda inşaat sektöründe binalar, evler satılamıyor. O yüzden adaylar gelecekte işsiz kalma kaygısıyla inşaat ve mimarlık bölümlerini tercih etmiyorlar. Bu düşünce doğru değil. İnşaat mühendisliği ve mimarlık dünyanın en eski meslekleri arasında. Dünyadaki nüfus artışıyla birlikte konuta, hastaneye, yola, köprüye ihtiyaç her zaman olacak. Bunları da mimarlar ve mühendisler yapacak” dedi.
ADAYLAR BÜYÜK RESME BAKMALI
Üniversite adaylarına tercihinizi yaparken ‘büyük resme bakın’ çağrısı yapan Gürtuğ, gelecek yılların bu iki meslek grubu için yeni fırsatlara açık olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gürtuğ, “Türkiye’mizin etrafına bakalım. Suriye harap olmuş, Irak yıkılmış… Benim öngörüm 3- 5 sene içerisinde bu ülkeler istikrara kavuşacaktır ve bu yıkılan ülkeler tekrar inşa edileceği zaman bunu en yakın konumda olan ülke olan Türkiye’nin mimarları ve inşaat mühendisleri yapacaktır” ifadelerini kullandı.
KİMLER ‘MİMARLIK’ TERCİH ETMELİ?
Mimarlığın ‘özel’ bir meslek olduğunun altını çizen Gürtuğ, matematik bilgisinin yanı sıra hayal gücünün de önemine dikkat çekerek, “Mimarlık, sayısal puan türüyle alıyor. Ancak kişinin matematik bilgisi yanında hayal gücünün de olması gerekiyor. Mimarlar hayal eder ve tasarlarlar. Yaratıcı mimarlar, hayal gücü geniş olan mimarlardır. Mimarlık tarihini incelediğimiz zaman da hep bu gerçek çıkıyor karşımıza” diye konuştu.
MİMARLIK EĞİTİMİNDE ‘HANGAR’ OLMAZSA OLMAZ
Mimarlık eğitiminde uygulamanın öneminin altını çizen Gürtuğ, hangar adı verilen yapı atölyesinin eğitimdeki yerini de anlattı.
Prof. Dr. Gürtuğ, “Öğrenci, sadece sınıfta çizerek ya da resmini görerek değil, hangar diye tanımladığımız yapı atölyemizde deneyimleyerek öğreniyor. Bunun yanı sıra sektörden üniversitemize çok deneyimli mimarları davet ediyoruz. Yarı zamanlı statüde tasarım stüdyosu derslerimizde proje yapıyorlar” dedi.
Düzenlenen çalıştay ve workshoplara da dikkat çeken Gürtuğ, yıl içinde çok sayıda ulusal düzeyde mimari yarışmalar ve projeler düzenleneceğinin ve Türkiye’deki tüm mimarlık öğrencilerinin bireysel ya da grup halinde bu yarışmalara katılabileceğini de belirtti.
Kaynak: DHA