İstanbul
Akciğer kanserinin Türkiye’de en sık görülen ve yaşam kaybına neden olan kanser türlerinden olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, bazı hastalarda ise erken dönemde de belirti verebileceğine dikkat çekti. Dr. Akduman, “Bu belirtiler dikkate alındığında hastalığı erken yakalamak ve tedavide daha etkin sonuçlara ulaşmak mümkün” dedi.
Akciğer kanserinin çoğu zaman sinsi ilerlediğini ve bu hastaların üçte ikisinin tanı aldıklarında ileri evrede olduklarına dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, erken dönemde hastalığı anlamak için belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Dr. Akduman, “En sık karşılaşılan belirtileri öksürük, kanlı balgam, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, nedeni bilinmeyen kilo kaybı, nefes darlığı, yeni ortaya çıkan hırıltı, tedavi güçlüğü yaşanan ve tekrarlayan zatürredir. Bu belirtiler dışında tek taraflı göz kapağı düşüklüğü, kolda uyuşma, ağrı, halsizlik, kas gücü kayıpları, baş ve boyun ödemi gibi belirtiler de gözlemlenmektedir” ifadelerini kullandı.
Tüm bu belirti ve bulguların tümörün yerleşim yerine ve büyüklüğüne bağlı değişiklik gösterebileceğine işaret eden Akduman, akciğer kanserinin 4 önemli öncül belirtisi hakkında bilgi verdi.
“İNATÇI ÖKSÜRÜĞE DİKKAT!”
“Öksürük akciğer kanserinin en sık rastlanan yakınması olmakla birlikte öncül belirtiler arasında da ilk sırada yer alıyor” diyen Dr. Akduman, şu ifadeleri kullandı:
“Devam eden inatçı öksürük durumunda tetikte olmak gerekiyor. Soğuk algınlığı veya solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkan öksürük bir iki hafta içinde kaybolur. Ancak üç haftadan uzun sürdüğünde veya mevcut öksürüğün şiddetlenip sıklığının arttığı durumlarda çok dikkatli olunmalı ve hekime başvurulmalıdır. Nefes borusunun içerisinde gelişen bir lezyon önce kuru öksürük olarak başlayıp büyüdükçe balgamlı öksürük ve kanlı öksürüğe dönüşebilir.”
“ÖKSÜRÜKTEKİ DEĞİŞİMİ FARK EDİN”
Özellikle uzun süre sigara içen kişilerin yaşadıkları kronik öksürüğe dikkat etmediklerini, ve durumun sigaradan kaynaklandığını düşündüklerini söyleyen Dr. Akduman, “Bu nedenle sigara içen kişilerin öksürüklerindeki değişimlere özellikle dikkat etmeleri gerekiyor. Öksürük miktarında, çıkarılan balgam miktarında artış, kanlı balgam, öksürürken duyulan solunum seslerinde kabalaşma gibi durumlarda vakit kaybetmemek çok önemlidir. Kişi bu değişimleri fark edemeyebilir. Bu nedenle yakınlarının da dikkatli olması gerekir. Unutulmaması gereken nokta; tümör nedeni ile gelişen öksürükte gece gündüz ayrımı yoktur ve yemeklerle de farklılık görülmez. Ayrıca öksürük kesici ilaçlara da yanıtı çok azdır” diye konuştu.
Tümörlerin yaklaşık olarak üçte birinin hava yolundan kaynaklandığını ve damarlanması zengin kontrolsüz çoğalan hücrelerin kanama eğiliminde olduğunu hatırlatan Dr. Akduman, sözlerine şöyle devam etti:
“Kanlı balgam başta akciğer kanseri olmak üzere tüm akciğer hastalıkları için en önemli bulgulardan biridir. Tümör ile tıkanan bronşun açıldığı akciğer alanlarında zatürre gelişir. Radyolojik ve klinik olarak iyileşme sağlanamaması veya zatürrenin tekrarlaması halinde bronkoskopi yapılmalıdır. Bu nedenle, kırk yaş üstü, sigara içen bireylerde kanlı balgam ve nüks zatürre görülmesi halinde bronkoskopi mutlaka yapılmalıdır.”
“NEFES ALMADA ZORLUK ÇEKEBİLİRSİNİZ”
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, “Nefes darlığı, normalde farkında olmadan gerçekleştirdiğimiz nefes alıp vermemizi fark etmemiz olarak tanımlanıyor. Büyük hava yollarının içerisinde ana soluk borusundaki nefes darlığına durumunda ise hırıltı ortaya çıkıyor. Akciğer kanserinin varlığında ise, tümör, gaz alış verişinin sağlandığı akciğer alanlarında çok büyük yer kaplamadıkça yaygınlığı ve yerleşim yerine göre nefes darlığı yaratabiliyor. Şikayetler, yoğun egzersizlerde ortaya çıkabileceği gibi hiç efor sarf etmeden de meydana gelebiliyor” dedi.
Özellikle sigara içenlerde nefes darlığı başlamasının akciğer kanseri kadar önemli KOAH’ın da erken habercisi olabileceğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, şu bilgileri verdi:
“Tümör akciğer zarına veya göğüs duvarına yerleşmiş ise derin nefes almakla artan çoğunlukla tek taraflı ve saatlerce devam eden göğüs ağrısı görülebilir. Bu ağrı tipinin de çoğunlukla ağrı kesicilere yanıtı zayıftır. Akciğer zar tutulumunda sıklıkla sıvı meydana gelir ve akciğere baskı yapan sıvı nefes darlığı, göğüs ağrısı, omza vuran ağrıya neden olabilir. Sıvı miktarı arttıkça solunum sayısında artma, düz yatamama, dudaklarda morarma da eşlik edebilir.”
“10 GÜNDEN UZUN SES KISIKLIĞI VARSA DOKTORA BAŞVURUN”
Öncül belirtiler arasında ses kısıklığı olduğuna değinen Akduman, “Akciğerlerin üst loblarında gelişen bir tümör sinirlere bası yaparak ses kısıklığına neden olabileceği için enfeksiyon veya reflü gibi altta yatan bir sorun olmadan, on günden uzun süren ses kısıklığında mutlaka hekime başvurmak gerekiyor. Bununla birlikte herhangi bir tümör varlığı, göz kapağı düşüklüğüne, yüzde ve gövdenin üst kısmında ödeme de neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.
“ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR”
Her kanser türünde olduğu gibi akciğer kanserinde de erken tanının hayat kurtardığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, “Özellikle sigara içenler, ailesinde kanser öyküsü bulunanlar, toksik maddelere maruz kalan meslek gruplarında çalışanların yıllık akciğer grafisi, 55 yaş üstü yüksek riskli gruplarda düşük doz tomografi ile tarama, nedeni açıklanamayan öksürük ve tekrarlayan zatürrelerde bronkoskopik inceleme mutlaka önerilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: DHA