İstanbul
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, prostat kanserinin erkeklerde ikinci en sık görülen kanser türü olduğunu söyledi. Bir erkeğin yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanma oranının yüzde 12 olduğuna dikkat çeken Koyuncu, “Ailesinde prostat kanseri olanlar 45, olmayanlar 50 yaş itibariyle yılda bir kez muayene ve PSA testi yaptırmalı” dedi.
Birçok kanser türünde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanının önemli olduğuna dikkat çeken Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, prostat kanserinden tamamen kurtulma ihtimalinin diğer birçok kanserden daha yüksek olduğunu belirtti. Kansere karşı alınması gereken en önemli önlemin 50 yaş sonrası her yıl düzenli olarak yapılacak kontroller olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, “Erkeklerde görülen en sık ikinci kanser türü prostat kanseri. Erkeklerin yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanma oranı ise yüzde 12. Bu nedenle düzenli kontroller çok önemli. Kanda PSA değerinin saptanması ve elle prostat muayenesinin yapılması hayati risk taşıyor. Sadece PSA değerinin yüksek olması ve prostat muayenesinde düzensizlik, sertlik saptanması durumunda alınacak olan prostat biyopsisiyle tanı konulabiliyor” diye konuştu.
“ŞÜPHELİ DURUMDA PROSTAT BİYOPSİSİ YAPTIRIN”
Prostat kanserinin tanısının sadece prostattan alınan biyopsiyle konulacağını aktaran Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, “İyi huylu prostat büyümesi nedeniyle düzenli takip edilen hastalardan kan PSA değerinde yükseklik olan, prostat muayenesinde sertlik, düzensizlik olan, MRI görüntülemede şüpheli alan bulunanlardan erken tanı için mutlaka prostat biyopsisi alınmalıdır. Bu amaçla da ailesinde prostat kanseri olanlarda 45 yaş itibariyle, ailesinde prostat kanseri olmayanlarda 50 yaş itibariyle yılda bir kez, parmakla prostat muayenesi, kanda PSA tayini yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
PROSTAT BİYOPSİSİ NASIL ALINIR?
Prostat biyopsisinin prostat füzyon biyopsi yöntemiyle alınması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Hasbey, “Standart ultrason eşliğinde alınan prostat biyopsisi yerine tümör yakalama konusunda daha üstün olan prostat füzyon biyopsi yöntemiyle alınmalı. Prostat füzyon biyopsisi, gelişmiş MR görüntüleriyle, canlı ultrason görüntüsünü birleştirerek tümör şüpheli hedeflere yönelik, minimum sapmalı ve nokta atışı biyopsi alınmasını sağlar” dedi.
CERRAHİDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Prostat kanseri tedavisinde cerrahinin önemine dikkat çeken Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, “Aktif izlem, aralıklı prostat biyopsileriyle takip ve gerekirse uygun tedaviye geçilir. Prostat kanseri cerrahisi, prostat ve meni keselerinin alınması, gerekirse ilgili bölge lenf bezlerinin çıkarılması laparoskopik ve açık (mikroskoplu gözlükle) teknikle yapılabilmekte. Hastaya gerek duyulursa radyoterapi, hormon tedavisi ve kemoterapi uygulanabilir” dedi.
Kaynak: DHA