Bakan Albayrak'tan 2019 değerlendirme toplantısı

Ekonomi basını yöneticilerin yer aldığı toplantıda konuşan Bakan Albayrak, 2018 Haziran-2019 Haziran döneminde Türkiye‘nin 3 farklı kur atağına maruz kaldığını, söz konusu dönemde kurun yoğun bir şekilde dalgalandığını ve buna ek olarak TL’de farklı gelişmelerin yaşandığını anlattı. Albayrak, bunun ardından ekonomide ve finansal mimaride öncelikli stratejinin istikrarı oluşturan bir süreçten geçildiğini ifade etti. Bakan Albayrak, “Gerek Ağustos 2018’den bu yana, gerek 2019’un tamamında, TL varlıkların ayrıştığını ve kazandırdığını görüyoruz” dedi. Albayrak, “Yol haritamızda öne çıkan ekonomik değişim. Bunu kamu ve özel sektör olarak birlikte hayata geçireceğiz” diye konuştu.

“2019’U POZİTİF BİR BÜYÜME İLE GERİDE BIRAKACAĞIZ” 

Bakan Berat Albayrak, Ekim 2018’de İstanbul‘da açıkladıkları “Enflasyonla topyekûn Mücadele” kapsamında, hükümet ve reel sektör başta olmak üzere tüm  paydaşlarla birlikte enflasyonla mücadelede müthiş bir seferberliğin ortaya konulduğunu kaydetti. 

Bu anlamda 2019’un enflasyonun dizginlenmesi ve müdahalenin zamanlaması açısından kritik bir dönem olduğuna işaret eden Albayrak, “2019 şu açıdan da zor bir yıl oldu; Biliyorsunuz 2014-2019 döneminde Türkiye’de 8 seçim oldu. Seçim ikliminin ve atmosferinin oluşturduğu ekonomik anlamda bakıldığında, zamların ertelendiği ve birçoğunun 2019’a kaldığı bir yıl oldu. Zor bir 2019’u Türkiye tüm paydaşlarının güçlü desteği ve refleksi ile 2019 için Yeni Ekonomik Program(YEP)’da koyduğumuz yüzde 15,9 enflasyon hedefinin altında kapattı” ifadelerini kullandı.

“TÜRK LİRASI REKABETÇİ BİR KUR OLMALI” 

Bakan Albayrak,  “Türkiye’nin kuru ‘şu veya bu demek’ bence doğru değil. ‘Dolar şu olacak’ hiç demedim bundan sonra

da demeyeceğim. Ben hep şunu ifade etmeye çalışıyorum; Türk Lirası rekabetçi bir kur olmalı. Çünkü Türkiye üreten, ihracatçı, üretimiyle bölgesel ve küresel rakiplerine göre rekabet anlamında iyi, pozitif noktada avantajlı noktada bir ülkeyse o zaman rekabetçi olması lazım. Dolayısıyla bu çerçevede bölgesel riskler dün vardı, bugün var, yarın da olacak. Bunların bilinciyle minimum etkilenecek şekilde stratejik bir akılla bu süreci yönetmeye gayret edeceğiz bugüne kadar olduğu gibi” şeklinde konuştu.

“DENGELENME SÜRECİ 2020’DE DEVAM EDECEK”

Albayrak, dengelenme sürecinin 2020’de de devam edeceğini, bu konuda  hiçbir endişe taşımadığını belirterek, yüzde 5 büyüme hedefinden bahsetti. Sadece son 6 ayda dış politikada yaşanılan her bir olayın son 15-20 yıl içerisinde yaşanılan olayların her birinden belki de büyük olaylar olduğunu belirten Bakan Albayrak, “Barış Pınarı süreci, Suriye süreci, Libya süreci, iç politikada yaşanan süreçler, yaptırımlar… 1 sene önce bir tane tweet ile kırılganlığa sahip bir ekonomiden bahsederken 1 sene sonra bırakın bir tweet’i

her gün sayısız tweetler atılarak yaptırımlar uygulandı” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE, ASKERİ OPERASYONLARI YAPACAK EKONOMİK GÜCE SAHİP”

Albayrak, Türkiye’nin yurt dışındaki askeri operasyonlarının ülkenin itibarına, küresel rekabetine, masadaki ağırlığına sağladığı katkıdan bahsederek, Türkiye’nin bu operasyonları ekonomik anlamda çok rahat finanse edecek güce sahip olduğunu anlattı. 

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine değinen Bakan Albayrak, “Enerjide arama ve sondaj faaliyetleri konusunda sessiz devrim gerçekleştirdik. Kendi gemimiz ve mühendislerimizle karada ve denizde etkili bir sondaj faaliyeti yürütüyoruz” dedi

“ÖZEL BANKACILIK SEKTÖRÜ 2019’DA FAİZ İNDİRİMLERİ NOKTASINDA BAŞARISIZDI”

2019’a özel  bankacılık sektörünün faiz indirimleri açısından bakıldığında çok başarılı bir  yıl olmadığını söyleyen Bakan Albayrak, kamu bankalarının faiz indiriminden bahseden ve yıl sonu bilançoları açıklandığında kamu bankalarının iddia edildiği gibi zarar değil kar ettiğinin görüleceğini vurguladı.

Dünyada risksiz hiçbir iş olmadığını, bankacılıkta da risk bulunduğunu bildiren Bakan Albayrak, bazı bankaların 2019 bilançolarına ciddi kar yazdığını ve yılı iyi bir şekilde kapattığını kaydetti. Albayrak, “2020 yılı itibarıyla artık özel bankalar koordineli, senkronize bir şekilde bu sistemin bir parçası olmalı onlar da değişmeli. Ben şunu diyorum; Artık plaza bankacılığı mı piyasa bankacılığı mı? 

Yani sahaya mı ineceğiz yoksa yüksek katlı binalardan gökyüzünü mü süzeceğiz. Sahaya inerek, reel sektöre, piyasaya inerek, etkin bankacılığın daha da fonksiyonel olarak dönüşümün bir parçası olacağı dönem olmalı” dedi. 

Özel bankaların etkin bir şekilde sahada olması gerektiğini vurgulayan Albayrak, özel bankaların son bir-iki aydır faiz oranlarında ciddi gevşemeye gittiğini, tek haneli faizlerle kredi kullandırma konusunda müşterileri aramaya başladıklarını ifade etti.

Albayrak, “Yavaş yavaş bu hareketlenmeyi görüyoruz. İyi gidiyor, daha da iyi olacak. Bu değişim olmak zorunda. Kamu bankaları en ufak iyileşmeyi  yansıtacak. Her gelişmeyi, pozitif manadaki süreçleri önümüzdeki dönemde de  yansıtacaklar” diye konuştu.

“KANAL İSTANBUL ÇOK MAKUL VE YAPILABİLİR BİR PROJE

Bakan Albayrak, “İşin ekonomik tarafıyla ilgili  gereksiz polemik oluşturan bir gündem var. Hayatını olmazlar üzerine konumlandıran bir siyasetle muhatap olduğunuz zaman ben meseleye pozitif üslupla yaklaşım göstermek taraftarıyım. Kanal İstanbul’un sadece stratejik değil ekonomik olarak ta çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Her anlamda bir çok faydasını saatlerce anlatabilirim. Finanse edilebilirliği noktasında  gerek iç, gerek dış  gerek bütçe  açısından da risk görmüyorum. Çok makul ve yapılabilir bir proje” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜNLEŞTİRİCİ EMEKLİLİK SİSTEMİ”

Kıdem tazminatına bütünleştirici emeklilik sistemi  olarak baktığını söyleyen Bakan Albayrak, “2020 emeklilik sisteminde ciddi bir reform yapma zamanı. 2023’e doğru hedef bu. Tüm emeklilik sistemi reformunu dünyada en başarılı gerçekleşen örneklerle bir çalışma yaparak gerçekleştireceğiz. Emeklilik sistemindeki reform İhtiyaçtan öte bir zaruriyet” dedi.

SUDAN SEBEPLERLE MİLLETİN  CEBİ İLE OYNANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Bakan Albayrak, “Antalya‘da geçen yıl fırtına oldu. Fiyatlar 6 liralık biber 20-25  liraya, 4-5 liralık patlıcan 15 liraya, 2-3 liralık domates 8-10 liraya çıktığı bir dönem yaşadık. ‘Fırtına seraları telef etti’ dedik. Sonra bir baktık  fırtınadan etkilenen sera alanı toplam Türkiye kapasitesinin binde 8’i, hakikaten zor bir süreç. Ürün tedarik zincirinde ciddi anlamda speküle edilebilecek araçlar, kurumlar ve şahıslar var. Süreci kalıcı bir şekilde ıslah etmek önemli olan bugünü kurtarmak değil. Sudan sebeplerle milletin cebi ile oynanmasına izin

vermeyeceğiz. Çok net söylüyorum. Bunu çok devletçi kamu mantığıyla değil özel  sektör mantığıyla, piyasa mantığı ile çözeceğiz. Her oyun kuralına göre” diye konuştu.  

Kaynak: CNN Türk