Bakan Karaismailoğlu: Denizcilik sektörü olmazsa olmazımız

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın 40’ncı kuruluş yıldönümü dolasıyla düzenlenen programa, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu,Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran,İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç ve davetliler katıldı.

Programda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, düşük maliyet ve verimlilik avantajıyla deniz taşımacılığının sürdürülebilir ekonomik gelişim ve refah için çok önemli olduğunu vurguladı:

“Küresel bazda denizyolu ile yapılan yük hacmi son 50 yılda 20 kattan daha fazla büyüdü.Bu durum denizcilik sektörünü küresel ticarette en stratejik sektör konumuna getirdi.Ayrıca denizcilik sektörü, 21’nci yüzyılda sadece bir taşımacılık türü olmaktan da çıkarak endüstri, ticaret ve hizmet dalına dönüştü. Bu noktada ülkemizin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alma hedefi çerçevesinde denizcilik sektörü olmazsa olmazımızdır.”

“37 olan tersane sayımızı 84’e çıkardık”

Karaismailoğlu, Türkiye’nin denizcilik alanında çok büyük mesafeler kat ettiğini belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bugün, Türk Bayrağı, denizcilik sektörü özelinde dünyanın en itibarlı bayraklarındandır.Dünyada gemi takip sistemlerini ilk kuran ülkelerden biri yine biziz. ‘Denizci ülke’ anlayışımızın sonucunda gemi sanayimizin, istihdam ve ülke ekonomisine olan katkısı da önemli oranlara ulaştı. 2003’ten itibaren izlediğimiz akılcı politikalarla, 37 olan tersane sayımızı 84’e çıkardık. Bunun yanında tersanelerimizin gemi bakım onarım miktarı son 10 yılda yüzde 95 oranında arttı. Gemi inşa sektöründeki istihdam oranı da son on yılda yüzde 115 arttı. Ülkemiz, gemi geri dönüşüm sanayiinde de 1,5 milyon grosstonluk kapasitesi ile dünyada 4’üncü sıradadır.Ayrıca, ülkemiz, mega yat projelerinde dünyada 3’üncü sırada yer almaktadır.”

Deniz Ticaret Odasının, kurulduğu günden bu yana sektörün her alanda gelişmesine öncülük ettiğine vurgu yapan Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Deniz Ticaret Odası sektöre yönelik birçok yapı taşının örülmesine büyük katkılar sağladı.Türk denizciliğine büyük hizmetleri olan, 40 yıl boyunca başarılı çalışmalarını yurt içi ile sınırlamayan Deniz Ticaret Odası, uluslararası alanda da adından söz ettirmesini bildi. Bugün de ülkemizin en dinamik sivil toplum yapılanmalarından biri haline geldi geçmişten bugüne, bu yapıda emeği, katkısı olan herkesi gönülden tebrik ediyorum.”

“Denizlerimiz; Mavi Vatan’ımızdır”

Karaismailoğlu, Türkiye’nin jeostratejik konumunun önemine dikkati çekerek, “Ülkemiz, Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrikaya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasında bulunmaktadır. Bu jeostratejik konumunun yanı sıra etrafını saran Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz ile de Türkiye’nin her şeyden önce bir deniz ülkesi olduğu da su götürmez bir gerçektir. Denizlerimiz; Mavi Vatan’ımızdır.” sözlerini kullandı.

Son 2 yıldır denizcilik otoritelerini bir araya getiren uluslararası düzeyde denizcilik zirveleri gerçekleştirdiklerini belirten Karaismailoğlu, bu zirveleri, Türk Denizcilik Sektörü’nün Vizyonunu ortaya koymak ve doğru adımları atmak için düzenlediklerini söyledi.

Karaismailoğlu, 2020-21 yıllarında salgının etkisiyle navlun fiyatlarının yüksekliği, boş konteyner bulunamaması, ham madde tedarikindeki gecikmelerden dolayı siparişlerin zamanında yerine ulaştırılamaması gibi birçok olumsuzluk yaşandığına dikkati çekerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Denizcilik sektöründe önemli maliyet artışları yaşandı, arz-talep dengesi değişti, bu durum da doğal olarak navlunlara yansıdı. Fakat salgına rağmen aldığımız tedbirler neticesinde dünyanın aksine denizyolu sektöründe ülkemiz 2020 yılında da 2021 yılında da büyüme kaydetti. Dünya genelinde 2021 yılında konteyner elleçlemelerinde yaklaşık yüzde 6’lık artış ve toplam yük elleçlemesinde de yüzde 3,2’lik artış kaydedilmiş olmasına rağmen, ülkemiz limanlarında toplam yükte yüzde 6’lık artış yaşandı. Ro-ro taşımacılığında ise yüzde 15,5 artış kaydedildi.”

“Kruvaziyer gemi sayısı 40 kat artarak 437’ye ulaştı”

Söz konusu dönemde Türk limanlarına yanaşan kruvaziyer gemi sayısındaki artışa vurgu yapan Karaismailoğlu, “Kruvaziyer gemi sayısı 40 kat artarak 437’ye ulaştı ve toplamda 400 bine yakın kurvaziyer yolcusu ülkemiz limanlarında ağırlandı.” dedi.

Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, gerekli destekleri ve teşvikleri hayata geçirdiklerine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Hurda teşviği ve son çıkardığımız teşvikle Ro-Ro taşımacılığı daha cazip hale getirilecek, yakın zamanda şehir içi denizyolu yolcu taşımacılığı yapan taşımacılarımıza da destek vereceğiz. Denizcilik idaresinin nitelikli personel ile dünya standartlarında hizmet vermesi amacıyla ‘denizcilikte kalifiye personel istihdamı’ politikamız sektörümüzce malumdur. Hizmet kalitesini artırıcı düzenlemelerimizi, denizcilik hizmetlerimizi yürüttüğümüz 71 Liman Başkanlığı’ndan oluşan taşra teşkilatımızı da içine alacak şekilde genişletmek için 21 Bölge liman başkanlığı kurduk. Bu çalışmamız sayesinde tüm denizcilik sektörümüze sahada daha da iyi hizmet vereceğiz.”

“Denizcilik sektörümüze 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım yapacağız”

Türkiye’nin 2053 Vizyonu’na dikkati çeken Karaismailoğlu, şunları söyledi:

“Bu vizyon ışığında, ülkemizi ‘dünyanın ilk 10 ekonomisi’ içinde hak ettiği yere kavuşturacak, 30 yılık ulaştırma ve haberleşme yatırım planımızı tüm kamuoyu ile uzun zamandır paylaşıyoruz. Bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar dolar yatırım öngördük. Denizcilik sektörümüze 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım yapacağız. Bu sayede 180 milyar dolar milli gelirimize katkı sunacağız. Üretime etkisi 320 milyar doları aşacak.”

Karaismailoğlu, 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nda denizyollarına özel bir yer ayırdıklarına vurgu yaparak, denizyollarının Mavi Vatan’nın temeli ve ulaşımdaki entegrasyonun kilit noktası olduğunu söyledi.

Karaismailoğlu, söz konusu plan kapsamında liman tesisi sayısını 255’e çıkaracaklarını belirtti:

“Yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlenecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini artıracak, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Kanal İstanbul tamamlandığında, başta İstanbul Boğazı ve çevresinde can ve mal güvenliğinin sağlaması ve Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra, boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeler azalacak, İstanbul Boğazı’nın trafik yükü hafifletilecek. Mavi Vatan’ımıza tüm gücümüzle sahip çıkıyoruz. Türk deniz ticareti filolarının büyümesi için bakanlık olarak her türlü kolaylığı sağlıyor, ilgili paydaşların bu sürece destekleri için girişimlerimize devam ediyoruz.”

“Türkiye denizcilik sektöründe dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacak”

Karaismailoğlu, Türkiye’nin yeniden ‘denizci ülke, denizci millet’ kimliğini hatırlamasında, bakanlığın, sektör oyuncularıyla birlikte hareket etmesinin önemli rolü olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu noktada İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası üyelerinin de bizler için büyük öneme sahip olduğunu belirtmek isterim.Odamızın geçen 40 yılda oluşturduğu bilgi, birikim ve tecrübeyle gelecek nesillere de örnek olacağından ve bu güzide kurumun aynı istikamette ilelebet hizmet vermeye devam edeceğinden hiç kuşku duymuyorum. Bizler üzerimize düşeni yapmaya devam edecek, sizlerle güç birliğimizi sürdüreceğiz. Bunun sonucunda Türkiye, denizcilik alanındaki ağırlığını gelecekte daha fazla hissettirecek ve rekabet gücünü yükselterek denizcilik sektöründe dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacaktır. Deniz Ticaret Odası’nın faaliyetlerine her daim yeni başarılar katarak devam etmesini temenni ediyor, 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü canı gönülden kutluyorum.”

Ukrayna tahılının dünyaya ulaşmasında çok önemli bir yer edinen “Tahıl Koridoru”nun Türkiye’nin öncülüğünde çok yoğun bir şekilde hizmet vermeye devam ettiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, Ukrayna çıkışlı tahıl koridoru kapsamında bugüne kadar toplam 41 geminin Ukrayna’nın limanlardan yüklü olarak kalkış yaptığını belirtti.

Kaynak: TRT Haber