Ankara Eğitim Platformu tarafından çevrimiçi düzenlenen TIMSS 2019 Değerlendirme Konferansı’na Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve TIMSS’in yönetiminde yer alan Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (IEA) İcra Direktörü Dirk Hastedt katıldı.
Bakan Selçuk, konferanstaki konuşmasında TIMSS 2019 Türkiye sonuçlarının yanı sıra Bakanlığın 2023 Vizyonu ve uzaktan eğitim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakanlık olarak 2023 Eğitim Vizyonu adını verdikleri bir eylem planıyla yola çıktıklarını anlatan Selçuk, ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının Türkiye’de görülmesinin ardından uzaktan eğitime geçilen Mart 2020’den beri zorlu bir gündemi paylaştıklarını, ortaya çıkan değişimlere uygun kararlar alabilmek için çalıştıklarını anlattı.
Okulların kapanması, harmanlanmış eğitime geçme zorunluluğunun tüm süreçleri güncellemeye sebep olduğunu dile getiren Selçuk, bu durumun zorluklarının yanında bazı fırsatları da barındırdığını ifade etti. Selçuk, bu dönemin aynı zamanda öğretmenler, çocuklar ve veliler için yenilenme ve beceri edinme süreçlerini de içerdiğini söyledi.
Bakan Selçuk, uzaktan eğitim sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Uzaktan eğitimin başlamasından bu yana yaklaşık 13 milyar kez ziyaret edilen EBA platformu, dünyada eğitim kategorisinde en çok ziyaret edilen web sitesi oldu. Canlı sınıf ve alternatif uygulamaların sisteme entegrasyonuyla EBA’da günlük yaklaşık 3 milyon ders yapabilme kapasitesi bulunuyor. Her ülkenin EBA benzeri siteleri var ancak uluslararası verilere göre, dünyada öğretmen ve öğrencilerin en fazla kullandığı site EBA. Dünyada sadece birkaç ülke öğretim kademeleri için 3 ayrı TV kanalı kurabildi. Bunlardan biri Türkiye.
Salgın döneminde topluma verilen hizmet kalitesi için çağrı merkezimiz, dünya ikinciliği ödülü; yapay zeka destekli sanal robotumuz EBA Asistan ise dünya birinciliği ödülü aldı. EBA Asistan halen dünyanın en fazla kullanılan sanal asistanları arasında yer alıyor. Sunduğumuz tüm bu eğitim hizmetlerine adil erişim için de yoğun şekilde çalışıyoruz. Bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrencilerimiz için Türkiye genelinde 14 bin 300 EBA destek odası, 170 Mobil EBA destek noktası oluşturduk. Bunun yanında yaklaşık 1 milyon dolayında öğrencinin tablete erişmesi noktasında, öncelikli olarak 500 bin tabletin 360 binini dağıtmış bulunuyoruz. Ocak ayı sonuna kadar da 500 bin tableti dağıtmış olacağız. Ayrıca yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil inisiyatifler tarafından sunulan ayni ve nakdi bilgisayar destekleriyle de yaklaşık olarak 200 bin dolayında tablet bilgisayar çocuklarımıza ulaşmış durumda. Bu sayıyı daha da artırma noktasında gayretlerimiz sürüyor.”
Bakan Selçuk, öğretmen eğitiminde 30 bin dolayındaki yüz yüze hizmet içi eğitim kapasitesini salgın döneminde çevrimiçi olarak 840 bin öğretmene ulaştırdıklarını bildirdi.
“Türkiye, dünyada en yüksek performans gösteren ülkeler arasında”
Bakan Selçuk, köklü bir geçmişe ve büyük bir tecrübeye sahip olan TIMSS uygulamasının katılımcı ülke öğrencilerinin profilini ortaya koyduğunu belirtti.
Türkiye’nin TIMSS 2019’da tüm alanlarda puanlarını artırdığını ve ülke sıralamasını yükselttiğini dile getiren Selçuk, “Yapılan analizler, Türkiye’nin yüksek etkili ve beklenenin üzerinde bir performans sergilediğini gösteriyor. Ülkeler arasındaki sosyoekonomik farklılıklar da önemli. Türkiye, dünyada en yüksek performans gösteren ülkeler arasında yer aldı” dedi.
Ziya Selçuk, Türkiye’nin 4. sınıf matematik alanında 2015’teki 483 olan ortalama puanını 2019’da 40 puan artırarak 523’e çıkardığını, 2015’te 49 ülke arasında 36. sırada yer alırken 2019’da 58 ülke arasında 23. sıraya yükseldiğini belirtti.
“Bunlar sevindirici ama bu bizim olmak istediğimiz yer değil”
Verilere göre, Türkiye’nin TIMSS uygulamalarında sabit başarı ölçüsü olarak kabul edilen ölçek orta noktasının yani 500 puanın her iki alanda da ilk kez üzerine çıktığını dile getiren Selçuk, şöyle devam etti:
“Ayrıca üst ve ileri yeterlik düzeylerindeki öğrenci oranları artarken performans iyileşmesi Türkiye’nin tüm bölgelerine yayıldı. Bunlar sevindirici ama bu bizim olmak istediğimiz yer değil, bizim hedeflerimiz var. Hem PISA’da hem TIMSS’de yakaladığımız yükselişi, sonuçlardan elde ettiğimiz verilerden faydalanarak yeni politikalara dönüştürüp gereken tedbirleri alacağız ve hedefimizi daha da yükselteceğiz. Bizim tabii ki hayallerimiz, hedeflerimiz var. Varmak istediğimiz yer, dünya sıralamasında ilk 10 içerisinde yer almak. İlk 10 ülke arasında olmak için gereken her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz, Türkiye, bunu yapabilecek kabiliyete ve yeterliliğe sahiptir. Uluslararası ve ulusal verilerde yükselişe geçmek sistematik uygulamalar ve bilimsel yöntemlerle çok da güç değil. Sadece bunun için çalışmak ve gerekli politikaları istikrarla uygulamak gerekiyor. Bu açıdan umudumuzun büyüdüğünü söyleyebilirim.”
Öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerini ölçmeye çalışan TIMSS ve diğer uluslararası değerlendirmelerin tek ölçüt olmadığının altını çizen Selçuk, eleştirel düşünce, akıl yürütme, yorumlama, okuduğunu anlama gibi birçok becerinin önemine işaret ederek, eğitimi sistemini çift kanadı olan aklı ve kalbi birleştiren bir bütün olarak gördüklerini söyledi.
Bakan Selçuk, uluslararası sınavları son derece ciddiye aldıklarını, Türk eğitim sisteminin politikalarını belirlerken buradan elde ettikleri verileri sıklıkla kullandıklarını ancak Türk eğitim sisteminin kendi bireyselliği, kendi değerleri ve yerel bazı farklılıkları bulunduğunu, bu farklılıkları da dikkate alarak verileri karşılaştırmalı bir şekilde incelediklerini anlattı.
Ülkenin her noktasında fedakarca çalışan öğretmenlerin ve eğitim için çalışan her bir kişinin Bakanlık nezdinde bambaşka bir anlam ve yere sahip olduğunun altını çizen Selçuk, “Özel okullar, bizim sistemimizin ayrılmaz bir parçasıdır ve birlikte Türkiye’deki eğitim çıtasını yükseltmek, yenilikçi birtakım politikalar geliştirmek noktasında iş birliğimiz sürekli olarak devam ediyor” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılması noktasındaki ilkesel kararın sürdüğünü belirterek, “Milli Eğitim Bakanlığının görevinin, okulları açmak ve çocukları, öğretmenleri okullarda buluşturmak olduğuna yürekten inanıyoruz. Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla beraber yapılacak istişarelerle bu konudaki değerlendirmelerimizi daha ileri noktalara taşıyacağız” diye konuştu.
“Türkiye, büyük bir sıçrama yaptı”
IEA İcra Direktörü Dirk Hastedt ise hükümet dışı bağımsız bir kuruluş olduklarını ve kuruldukları 1958’den beri 30’dan fazla eğitim araştırması yaptıklarını anlattı.
Türkiye’nin 2019 TIMSS sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hastedt, “Türkiye’den öğrencileri, matematik ve fen alanında elde ettiği mükemmel sonuçlar için tebrik ediyoruz. Araştırma verilerine göre, Türkiye’nin elde ettiği başarılarda yıllara bakıldığında büyük bir artış var. Özellikle 2011, 2015 ve 2019’daki sonuçlara baktığımızda büyük bir sıçramanın yaşandığını görüyoruz. Bence bu sonuçlar harika…Türkiye bu sonuçlarla, üst orta konuma yerleşti” dedi.
Hastedt, araştırma sonuçlarında kız ve erkek çocukları arasındaki başarı farklılıklarının her zaman dikkat çekici sonuçlar doğurduğunu söyledi. TIMSS’de genel olarak 4. sınıf matematiğinde ülkelerin neredeyse yarısında erkek çocukların kızlardan daha iyi puan elde ettiğini aktaran Hastedt, şöyle konuştu:
“Dünya genelinde 2015 ve 2019’da erkek çocukların lehine büyük bir farklılaşma olduğunu görüyoruz. Sadece 4 ülkede, matematik alanında kız çocukları erkek çocuklarından daha iyi puan aldı. O nedenle dünya genelinde uluslararası sonuçlara baktığımızda özellikle 4. sınıf matematiğinde toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının gerilediğini görüyoruz. Türkiye’deki sonuçlara bakıldığında ise matematik ve fen alanında kız çocukların erkeklerden daha iyi puan alırken artık erkeklerin kız çocuklarını yakaladıklarını gördük. Son araştırmaya bakıldığında, Türkiye’de erkek ve kız çocukların hem matematik hem fen alanında benzer sonuçlar elde ettiğini görüyoruz ve bu kapsamda erkek ve kız çocukları arasındaki fark istatiksel olarak anlamsız.”
TIMSS 2019 sonuçlarına göre, Türkiye’den iyi orandaki öğrencinin ileri düzey eşiği geçtiğini aktaran Hastedt, ancak nispi olarak yüksek orandaki öğrencinin minimum eşiği aşamadığını belirtti.
Hastedt, araştırma sonuçlarının dünya genelinde öğretmenlerin dijital yeterliliklerinin artırılması için mesleki gelişim alanına olan ihtiyacı ortaya çıkardığını sözlerine ekledi.
“Uzaktan eğitim konusunda 50 yılda alacağımız mesafeyi 1 yılda aldık”
Ankara Eğitim Platformu Başkanı Mirkan Aydın ise konuşmasında, “Uzaktan eğitim konusunda 50 yılda alacağımız mesafeyi 1 yılda aldık” dedi.
Uzaktan eğitimin ve teknolojinin daha çok uzun bir süre öğretmenin ve okulun yerini dolduramayacağını ifade eden Aydın, “Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm karar vericilerden talebimiz, küresel salgın dönemi kısıtlamalarında, aşılamada ve kamu sağlığıyla ilgili tüm kararlarda okulların açık olması yönünde süreci yönetmeleridir” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: TRT Haber