Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kayseri’de katıldığı ASKON Kültepe Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, dünya tarihinin en eski ticaret ve ekonomi yerleşkesi olan Kültepe’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Ticaret bu topraklarda doğdu, gelişti ve tüm dünyaya yayıldı dersek sanırım hata yapmış olmayız.” diyen Varank, burada açığa çıkarılan kil tabletlerin, Anadolu’da keşfedilen en eski yazılı belgeler olma özelliğini taşıdığını, eski Anadolu tarihinin çok önemli bir bölümünü Kültepe’nin aydınlattığını belirtti.
Türkiye’nin, bölgesindeki zorluklarla her gün neredeyse yeni bir sınamayla baş etmek durumunda olduğunu vurgulayan Varank, şunları söyledi:
“Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Tarihimizin, inandığımız değerlerin, umut olduğumuz mazlumların yükü omuzlarımızda. Attığımız her adımın, aldığımız her kararın ülkemize, bölgemize doğrudan sonuçları olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Kayserililerin de çok iyi bileceği bir deyimle sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz. O yüzden sorumluluğumuz çok büyük. Yaşadığımız bu bölgede, hem ülkemizi büyütmek, hem kendi bağımsız politikalarımızı sürdürmek hem de ulusal güvenliğimizi teminat altına almak, inanın adeta ipin üstünde sırıkla yürümeye benziyor. Birçok Avrupa ülkesinin belki de 10 yıllarca karşılaşmayacağı problem ve krizle biz birkaç saat içinde karşılaşabiliyoruz.”
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Türkiye içinde verdikleri mücadelelerin ortada olduğuna işaret eden Bakan Varank, “Şehitler veriyoruz, Rabbim hepsine rahmet etsin. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Ödediğimiz bedeller, yaşadığımız acılar elbette çok büyük. Ama verdiğimiz mücadeleyi milletimizin çok iyi gördüğünü, çok iyi tahlil ettiğini biliyoruz. Ülkemizin güvenliğinden ödün vermeden, milletimizin refahını yükseltmek için çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, gece gündüz demeden bu mücadeleyi bilfiil yürütüyor. Hükümetimiz yine aynı şekilde hedefe kilitlenmiş bir şekilde çalışıyor. Siz değerli iş insanlarımızın, bu mücadelede vermiş olduğunuz desteklerinizi biliyoruz. Ülkenin sorunları karşısında sorumlu bir şekilde, devletimizden milletimizden yana tavır alıyorsunuz. Allah sizlerden de razı olsun.” diye konuştu.
Koronavirüs salgını
Dünyanın zorlu bir süreçten geçtiğini, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin, zaten birçok yapısal problemle karşı karşıya olduklarını anlatan Varank, şimdi buna bir de koronavirüs salgınının eklendiğini belirtti.
İşin insani boyutunun yanı sıra, ekonomik etkilerinin de belirsizlikleri artırdığını ifade eden Varank, şunları kaydetti:
“Çin, çok kritik bir global oyuncu. Küresel üretimin beşte birini tek başına gerçekleştiriyor. Tedarik zincirlerinde stratejik bir pozisyona sahip. Dolayısıyla Çin’deki bir tıkanma, daralma, pek çok ülkeyi ciddi biçimde sarsabilir. Uluslararası kuruluşlar 2020 yılına ilişkin büyüme tahminlerini aşağıya çekiyor. Bakıyorsunuz, hava trafiğinde ciddi bir düşüş var. Uluslararası toplantılar, konferanslar, iş fuarları iptal ediliyor. Merkez bankaları ancak telekonferanslar yoluyla bir araya geliyor, atılabilecek adımları tartışıyorlar. ABD Merkez Bankası olağanüstü toplandı, bir anda 50 puanlık faiz indirimi yaptı. IMF ve Dünya Bankası birbiri ardına finansman paketleri açıkladı. Yani herkes bir taraftan da bir şeyler yapmaya çalışıyor.”
“Peki bunun bize etkisi nasıl olur?” diye soran Bakan Varank, “Elbette konuşmak için erken. Tedarik yetersizliğinden kaynaklanabilecek etkileri sürekli takip ediyor, hammadde ve yarı mamul tedarikinde olası daralmalara ilişkin yol haritamızı belirlemeye çalışıyoruz. Bu manada sanayi odaları ve üreticilerle yakın irtibat halindeyiz. Koordinasyonu en üst seviyede tutuyoruz. Sanayicilerimizin de global piyasa dinamiklerini yakından izlemesi gerekiyor.” dedi.
“Karaborsa oluşmasına asla müsaade etmeyeceğiz”
İşin bir de sağlık ekipmanları ayağı olduğunu anlatan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Medikal ve koruyucu malzemelerle ilgili olarak da yine üreticilerimizle koordine halindeyiz. Türkiye’deki ihtiyacın kat kat üstünde kurulu kapasitemiz var. Bunun için üretimin önemli bir kısmı zaten ihraç ediliyor. Vatandaşlarımızın gönlü müsterih olsun. Karaborsa oluşmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Aynı zamanda yurt dışından alınan ara mamullerin yerli üretimi için de çalışmaları hızlandırdık. Üreticilerle Ar-Ge merkezlerini bir araya getiriyoruz. Böylece sahada kullanılan ve herkesin rahatlıkla erişebileceği daha da düşük maliyetli ürünlerin önü açılacak. Sağlıktan ticarete, sanayiden turizme, ulaştırmadan milli eğitime varıncaya dek tüm bakanlıklarımız bu konuda yekvücut oldu.İşi en başından bu yana büyük bir titizlikle ele alıyoruz. Bundan sonra da aynı hassasiyeti sürdüreceğiz.”
“Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı”
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na da değinen Bakan Varank, “Vizyoner ve yenilikçi pek çok projeyi yakın dönemde hayata geçirdik. Bunlardan birisi Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı. Ölçek ekonomisini de düşünerek, alıcı ve satıcıyı aynı anda desteklemeye karar verdik. Bakın, Türkiye’de ilk defa bu yönde bir politika uygulanıyor. Talebi de görebilmek amacıyla ilk çağrıyı makine sektöründe açtık. Çağrı sonunda, sadece tek bir sektör yani makine sektörü için 5 milyar liranın üzerinde yatırım talebi aldık. Tabii bu denli güçlü bir yatırım iştahıyla karşılaşmak bizi ziyadesiyle memnun etti. İnşallah nihai sonuçları önümüzdeki ay açıklayacağız. Yine önümüzdeki aylarda kimya, ilaç, tıbbi cihaz, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları gibi alanlarda yeni çağrıları ilan edeceğiz.” diye konuştu.
Yalın üretimi ve dijital dönüşümü, uygulamalı olarak öğretmek için Ankara ve Bursa’da model fabrikalar kurduklarını hatırlatan Varank, “Buradan müjdesini vereyim. Kayseri’deki yalın üretim merkezini inşallah haziran ayında açacağız. Sanayicilerimiz mutlaka buralarda verilen eğitimlere katılmalı. Doğru yöntemleri uyguladıktan sonra, ilave hiçbir maliyete de katlanmaksızın, üretimde verimliliği getirecek yalın dönüşümü sağlayabilirsiniz.” dedi.
Güçlü ve sürdürülebilir büyümeye giden yolun inovasyona yapılan yatırımlardan geçtiğine değinen Varank, buradan hareketle Ar-Ge teşviklerini nitelik ve nicelik açısından geliştirmeye devam ettiklerini anlattı.
Reel sektörle akademi iş birliğini güçlendirmek için Mükemmeliyet Merkezleri ve Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması Programlarını hayata geçirdiklerini vurgulayan Bakan Varank, şu görüşlerini paylaştı:
“Son bir senede 264 Ar-Ge ve tasarım merkezi ile 4 yeni teknoparkın kurulmasını sağladık. Türkiye Açık Kaynak Platformunu, Yapay Zeka Enstitüsünü, Kutup Araştırmaları Enstitüsünü ve Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsünü kurduk. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, teknoparklarda, araştırma enstitülerinde ve Ar-Ge merkezlerinde çok güzel işler yapan girişimcilerimiz var. Buralardaki potansiyeli lütfen keşfedin. Melek yatırımcı olun, girişimcilerin işlerine ölçek kazandırın ve hatta ihracat piyasalarına birlikte yönelin. Yine ‘yatırım yapacağım ama param yok’ diyenler için finansman imkanlarını çeşitlendiriyoruz. Zaten faiz oranları düşüyor, yani yatırım yapmanın maliyeti azalıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın gayretleriyle bankaların aldığı ücret ve komisyonlara birtakım standartlar ve sadeleştirmeler getirildi. Bu, iş hayatının üzerindeki birçok maliyeti azaltacak. Ayrıca, banka dışı finansman imkanlarını da genişletiyoruz.”
Varank, iki yeni yatırım fonu kurduklarını, böylece 750 milyon liralık kaynağı teknolojiyi, sanayiyi ve yeniliği odağına alan işletmelere aktaracaklarını belirtti.
Yine KOSGEB’in sürekli açık olan finansman programları olduğuna işaret eden Varank, “2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde belirttiğimiz gibi girişimcilik faaliyetleri de önümüzdeki dönemde odağa aldığımız bir alan. KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla girişimciliğe yönelik çeşitli programlar uyguluyoruz. Bu noktada kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılık yapıyoruz.” dedi.
“Yeni yatırımların liderliğinde bir büyüme bekliyoruz”
Bu sene ekonomide yeni yatırımların liderliğinde bir büyüme beklediklerine değinen Varank, şunları söyledi:
“Yatırım teşvik verilerimiz bu öngörümüzü güçlü bir şekilde destekliyor. Aralık ve ocak aylarında, yani üst üste iki ay boyunca verdiğimiz teşvik belgeleriyle rekor kırdık. Geçtiğimiz senenin ocak ayına göre verdiğimiz belge adedi yüzde 115, öngörülen istihdam yüzde 95 ve sabit yatırım tutarı yüzde 67 arttı. Yatırım iştahındaki bu artışı kalıcı hale getirmek bizim en temel önceliğimiz. Biliyorsunuz son açıklanan sanayi üretimi verisi oldukça yüksek gelmişti. Şubat ayında hem kapasite kullanım oranları hem de reel kesim güveni arttı. Yine ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi şubatta 52,4’e yükseldi. Böylece üst üste ikinci ay eşik değerin üzerine çıktı. Bu rakam bize imalat sanayinde yeni siparişlerin ve üretimin daha da artacağını gösteriyor. Son çeyrek büyüme verisi de yüzde 6’lık bir artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Sanayi açısından büyümeye baktığımızda, makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 11,7’lik yükselme gayet memnuniyet verici. Böylece 2017 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana en yüksek artışı görmüş olduk. Tüm bu güzel gelişmeler, üretim cephesindeki canlılığı tespit açısından dikkate değer. Ama bizler için önemli olan bu pozitif trendi kalıcı, dengeli ve sürdürülebilir bir yola oturtarak orta vadeye yaymak. Üretimdeki bu canlanmanın istihdam cephesinde de mutlaka gerçekleşmesi gerekiyor. Evet reel sektör yatırım yapsın, büyüsün ama büyüme aynı zamanda istihdamda da kendini göstersin, toplumun tamamına iş ve aş olarak yayılsın.”
Bakanlık olarak ödevlerinin farkında olduklarını, üretimi ve girişimcileri destekleyici adımlarının devam edeceğini anlatan Varank, ancak bunun bir takım oyunu olduğunu, hükümet olarak vizyonu ortaya koyduklarını, bu vizyonu gerçekleştirecek politikaları uyguladıklarını, öngörülebilirliği ve şeffaflığı artırdıklarını söyledi.
Reel sektörün bu yolu kendileri ile yürümesi, ülkenin potansiyeline çok daha güçlü bir şekilde güvenerek ilerlemesi gerektiğini vurgulayan Varank, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Geliştirdiğimiz ürün ve teknolojilerle inşallah pek çok ülkenin gıptayla takip ettiği yeniliklere imza atacağız. Bakınız, Bahar Kalkanı Harekatı bir şeyi çok net bir biçimde ortaya koydu. Üretiyorsanız, varsınız. SİHA’larımızın başarısı, cephedeki Mehmetçiğimizin işini kolaylaştıran kuvvet çarpanı olmanın yanında, aslında tüm dünyanın dikkatini de Türkiye’ye çekti. Savunma sanayisindeki bu gururu, sanayinin diğer alanlarında da yaşamak istiyoruz. Bunun kahramanları da üreticiler, girişimciler, yani sizler olacaksınız. Türkiye tüm alanlarda yenilikçi bir dönüşümün içinde. Bu dönüşümü daha da hızlandırmak üzere herkesin fikrine, bilgisine ve özgün bakış açısına ihtiyacımız var. Her birinizle çalışmak istiyoruz. Ancak bu şekilde küresel düzende hak ettiğimiz üst basamaklara çıkabiliriz.”
“(Antarktika) Dördüncü seferimiz 30 günde tamamlandı”
Bakan Varank, 8-14 Mart’ın tüm dünyada Bilim ve Teknoloji Haftası olarak kutlandığını, bu sene düzenleyecekleri etkinliklerle bu haftayı adeta bir şenlik havasına büründüreceklerini belirterek, bu kapsamda ülkenin 57 yıllık bilim ve teknoloji çınarı TÜBİTAK’ın bir ilke imza atacağını kaydetti.
Ankara, Gebze ve Antalya’daki enstitülerin kapılarının hem okullara hem de yediden yetmişe herkese açık olacağını ifade eden Bakan Varank, şöyle konuştu:
“TÜBİTAK tarihinde ilk defa bir açık kapı etkinliği, başka bir ifadeyle halk günü düzenliyoruz. 14-15 Mart tarihlerinde isteyen tüm vatandaşlarımız TÜBİTAK kampüslerinde neler yapıldığını birebir görme şansına sahip olacaklar. Ürünlere dokunacak, laboratuvarları görecek ve bu işi yapan bilim emekçileriyle tanışacaklar. İstiyoruz ki buraları ziyaret eden vatandaşlarımız, TÜBİTAK’ın aslında hepimizin olduğunu hissetsin. Ödediğimiz vergiler bu kampüslerde toplum yararına hizmet edecek işlere dönüşüyor, topluma katma değer olarak dönüyor. Bunu görsünler. Bir haftalık programı en ince detayına kadar çalıştık. İlham verici söyleşiler, sunumlar ve atölye çalışmaları olacak. Popüler bilim konuları, konunun uzmanları tarafından herkesin anlayabileceği bir dille aktarılacak.”
“Antarktika ekibi dönüş yolunda”
Ziyaretçilerin depremden koronavirüse, Antarktika çalışmalarından uzay araştırmalarına kadar her konuda bilgi sahibi olabileceklerini anlatan Varank, “Antarktika demişken, bunu da ilk kez duyurayım. Dördüncü seferimiz 30 günde tamamlandı, bilim insanlarımız şu an yurda dönüş yolundalar. Bilim Haftası kapsamında Antarktika ekibimizle de bir araya gelebilecek, çalışmalarını birinci ağızdan dinleyebileceksiniz. Özetle sizler için dopdolu bir hafta planladık. Tüm halkımızı bizlerle olmaya, Milli Teknoloji Hamlesini hissetmeye davet ediyorum. dedi.