İstanbul
SICAK havalar ile birlikte görülme sıklığı artan ishal, özellikle çocuklar için büyük risk taşıyor. Doğru beslenmenin ve bol sıvı tüketiminin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Elkin, “Çocuklarda ishale kusma ve ateş eşlik ediyorsa, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Önemli olan çocukta sıvı kaybı olup olmadığının takip edilmesidir” dedi.
Yaz ayları ile birlikte çocuklarda ve yetişkinlerde en sık görülen bulaşıcı hastalıkların başında ishal geliyor. Aşırı sıvı kaybına neden olabilen ishal, erken dönemde önlem alınmazsa ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Yaz ishallerinin her yaş grubunda görülebileceği gibi özellikle çocuk ve yaşlılar için risk oluşturduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden (İGÜ) Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nurten Elkin, “İshale en sık 0-5 yaş grubu çocuklarda rastlanıyor ve özellikle 2 yaşına kadar ölüm nedenlerinin başında ishal geliyor” dedi.
“EN ÇOK 0 – 5 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR”
Yaz döneminde sıklıkla karşılaşılan yaz ishalinin, en çok 0-5 yaş grubundaki çocukları etkilediğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, “Anne sütü alan bebeklerde 6-7’den fazla, anne sütü almayan çocuklarda ise 3’den fazla sulu dışkılama, ishal olarak kabul edilmektedir. Çocuklarda ishale kusma ve ateş eşlik ediyorsa, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Önemli olan çocukta sıvı kaybı olup olmadığının takip edilmesidir. Sıvı kaybını anlayabilmek için çocuğun ne kadar idrar yaptığına ve idrarında bir azalma olup olmadığına bakılmalıdır” diye konuştu.
ATEŞ, KUSMA, MİDE BULANTISI VE KARIN AĞRISI ŞİKÂYETLERİNE DİKKAT
İshal belirtilerinin, rahatsızlığın şiddetine göre sıralandığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Elkin, “Eğer kişi az miktarda bir sıvı kaybetmişse daha çok susuzluk olarak kendini gösteren şikâyetler, orta derece bir sıvı kaybında ise ağızda kuruma, huzursuz ruh hali ve idrar miktarında azalma gibi belirtiler görülebilmektedir. Buna göre en sık görülen ishal belirtileri, sıvı dışkılama, acil dışkılama isteği ve büyük tuvaleti tutamama, fazla dışkılama, susuzluk, bulantı ve kusma, ateş yükselmesi, halsizlik, karın bölgesinde ağrı ve gaz şeklindedir. Yaz aylarında ortaya çıkan bakteriyel enfeksiyonlar genellikle, ateş, kusma, mide bulantısı ve karın ağrısı şikâyetleriyle ortaya çıkmaktadır” dedi.
SADECE SU İÇMEK YETERLİ DEĞİL
İshalin tek tedavisinin kaybedilen sıvıyı yerine koymak olduğuna vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Elkin, “Kaybedilen sıvı sadece sudan ibaret değildir. Su ile birlikte sodyum, potasyum, klor, bikarbonat gibi yaşamsal önemi olan elektrolitler de kaybedilir. Bu nedenle, sadece su içmek, ishalle kaybedilen sıvı gereksinimini karşılamaz. İçilen sıvının içinde bu elektrolitlerin de olması gerekir. Bu nedenle ‘oral rehidratasyon paketleri’ her yaştaki hasta için önerilir. Bu paketlerden bir tanesi bir litre suya katılarak hastaya içebildiği kadar içirilmelidir. Her dışkılamadan sonra 1-2 bardak içirilerek kaybedilen sıvının yerine koyulması önerilebilir. Bulantı ve/veya kusma nedeniyle ağız yolundan sıvı alamayan hastalara, vakit geçirilmeden parenterel (damar yoluyla) sıvı verilmelidir” diye konuştu.
Elkin konuşmasına şöyle devam etti:
“Susuzluk hissi, ağız kuruluğu, gözlerde çökme, halsizlik, ciltte buruşukluk ve uyku hali gibi belirtilerin herhangi biri oluştuğunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. En kısa sürede vücudun sıvı ve elektrolit kaybının yerine konulması gerekir. Ayrıca, ishali olan hastaların bol su, haşlanmış patates, muz, yoğurt, yağsız pirinç pilavı, makarna ve pirinç çorbası gibi gıdaları tüketmesi tedaviye yardımcı olacaktır. Buna karşın yağ, yağlı gıdalar, baharatlı, asitli ve kafeinli yiyecek ve içecekler ishali şiddetlendirebilir.”
İSHALDEN KORUNMA TAVSİYELERİ
Özellikle yaz aylarında yiyeceklerin, pişirilmiş olsalar bile mutlaka buzdolabında saklanması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Elkin, “Sıcakta kalan ve özellikle açıkta satılan yiyecekler, sütlü ve mayonezli yiyecekler ve krema bu açıdan oldukça fazla risk taşıyor” uyarısında bulundu.
Yaz ishallerinden korunmak için tavsiyelerde de bulunan Dr. Öğr. Üyesi Elkin, konuşmasını şöyle noktaladı:
“El temizliğine dikkat edinilmelidir. Eller tuvaletten önce ve sonra, yemeklerden önce mutlaka sabunla yıkanmalıdır. İçme ve kullanma suyu olarak temiz su kullanılmalı, temizliğinden emin olunmayan sular kullanılmamalıdır. Zorunlu hallerde ise en az 10 dakika kaynatarak kullanılmalıdır. Sebze ve meyveler bol miktarda temiz su ile yıkanarak tüketilmelidir. Özellikle yaz aylarında dışarıda, açıkta satılan ve son tüketim tarihi belli olmayan yiyeceklerin tüketilmesinden kaçınılmalıdır. Donmuş gıdalar buzu eridikten sonra tekrar dondurulmamalıdır. Taze pişirilen veya tekrar ısıtılan yemekler oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmemelidir. İshali olan bebeklerde diğer bebeklerde olduğu gibi anne sütü ile beslemeye devam edilmelidir. İshal olan kişilerin kişisel temizlik kurallarına önem vermesi, sıvı ve tuz kaybını yerine koyabilmek için ağızdan beslenmenin sürdürülmesi, özellikle çocuklarda ani sıvı kayıplarının önüne geçebilmek için kusmayla seyreden ve ağızdan beslenemeyen çocukların zaman kaybetmeden doktora götürülmesi önemlidir.”
Kaynak: DHA