İstanbul
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her 100 bin erkekten 13,5’i intihar ediyor. Bu oranın kadınlara kıyasla daha fazla olmasını değerlendiren psikiyatrist Onur Okan Demirci, “Erkeğe yüklenen sorumluluk daha fazla” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayınladığı rapora göre, her yıl yaklaşık 800 bin kişi kendi hayatına son veriyor. Dünya genelinde erkek intihar oranının kadınlara kıyasla daha fazla olduğunun ön plana çıktığı raporda, her 100 bin erkekten 13,5’i, her 100 bin kadından 7,7’si intihar ediyor. Türkiye’de ise erkeklerde intihar oranı her 100 bin kişide 11,3 iken kadınlarda 3,2 olarak görülüyor. İntihar nedenlerinin başında akıl hastalıkları, ekonomik problemler, işsizlik, ailevi problemler ve günümüzde gittikçe artmaya başlayan uyuşturucu madde kullanımı gibi nedenlerin yer aldığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatrist Onur Okan Demirci, kişinin intihar seviyesine gelmeden önce anlaşılabileceğini söyledi.
İNTİHARA MEYİLLİ KİŞİYİ ANLAYABİLİRİZ
İntihara meyilli kişiyi anlayabilecek küçük ipuçları bulunabileceğini belirten Onur Okan Demirci, “Bunların en başında kişinin hayatında meydana gelen ufak değişiklikleri gözlemlemek yer alıyor. Burada da en büyük sorumluluk ailesine ve sosyal çevresine düşüyor” dedi.
Uyarılarda bulunan Demirci, “İntihara meyilli kişiler kendilerini belli etmeye başlarlar. İçe kapanmaya, sosyal çevreden kendilerini çekmeye, yaptıkları işte gerilemeye hatta bazen intihar edeceklerine dair ‘hayattan bıktıklarına, artık çaresiz olduklarına’ değinirler. Özellikle buradaki çaresizlik mesajı kişinin artık işin içinden çıkamayacağının göstergesidir. Buna dair mesajları yakalamak çok önemli. Burada en büyük sorumluluk ailesine ve sosyal çevreye düşüyor. Onu takip edebilmek, gözlemlemek, yakın olabilmek önemli. Siz bireyden duygusal iletişim anlamında ne kadar uzaksanız, bu belirtileri kaçırma şansınız çok yüksek olacak. Ne kadar yakınsanız da bu belirtileri yakalama şansınız yükselecek. Yakaladığınız anda da kişiyi intihar etmekten kurtarabilirsiniz. Kişiyi kurtarmak için sosyal destek de önemli. Kişinin hayatındaki çaresizliğe destek olabilmek gerekiyor. Bunun yanında muhakkak bir uzman desteği alınması şart. Bu belirtileri yakaladığımız an kişiyi oradan kurtarabilme şansına büyük oranda sahibiz. Geç kaldığımız zaman maalesef bu söylediğimiz rakamlara gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
ERKEĞE YÜKLENEN SORUMLULUK AĞIR GELİYOR
Erkeklerin intihar oranlarının kadınlara kıyasla daha fazla olmasının altında, erkeğe yüklenen sorumluluğun bireye ağır gelmesinin yattığını ifade eden psikiyatrist Demirci, şöyle konuştu:
“Erkeklerde oranların daha fazlası toplumun erkeğin üstüne yüklediği baskıdan kaynaklanıyor. Bu durum orta ve düşük gelirli ya da sosyokültürel seviyesi biraz düşük olan ülkelerde gerçekleşiyor. ‘Erkek çalışmak zorunda, ailesine bakmak zorunda, erkek güçlü olmak zorunda…’ bireyin bu güç azaldığı ve ailesine yeterince sahip çıkamadığını düşündüğü zaman böyle bir yola sürüklenme ihtimali, kadına göre daha fazla. Ama gelişmiş ülkelerde böyle bir durum söz konusu değil.”
Psikiyatrist Demirci, toplum olarak intihara sürüklenme yolunda önlemler alınması gerektiğini, bunun da daha çok sosyal destek ve devlet desteği ile sağlanabileceğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: DHA