Facebook Veri Gizliliği Politikaları Müdürü Sharpe, “Geçmişi sil’ özelliği, Facebook dışındayken platformun sizinle ilgili hangi verileri topladığını görmenize izin veriyor” dedi.
Facebook Veri Gizliliği Politikaları Müdürü Emily Sharpe, Facebook’un gelecek aylarda devreye sokacağı yeni uygulama ile kullanıcıların kendi verilerini daha fazla kontrol etme imkanına sahip olacağını belirterek, “Hayata geçtiğinde bu uygulama, kullanıcılara uygulama ve web sitelerinin Facebook’la kendileri hakkında hangi bilgileri paylaştığını görme ve ilerleyen dönemde bu bilgileri kendi hesaplarıyla ilişkilendirmemeyi seçme hakkı verecek” dedi.
Emily Sharpe, gelecek aylarda yeni bir uygulamayı devreye alacaklarını bildirdi.
Yeni uygulamayı Facebook’un kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Mark Zuckerberg’in ilk olarak geçen yılın nisan ayında duyurduğunda “geçmişi sil” olarak adlandırdıklarını hatırlatan Sharpe, şunları kaydetti:
“Bu özelliğin amacı, şeffaflık ile ilgili endişelerden bazılarına değinmek. ‘Geçmişi sil’ özelliği, Facebook dışındayken platformun sizinle ilgili hangi verileri topladığını görmenize izin veriyor. Bir uygulama kullandığınızda, diğer birçok şirket gibi, Facebook da sizi bu uygulama üzerinden takip edebiliyor. Yeni olan ve Facebook’un farklı yaptığı şey, sizi nasıl takip ettiğiyle ilgili bilgilendirerek kontrolleri size vermek… Hayata geçtiğinde bu uygulama, kullanıcılara uygulama ve web sitelerinin Facebook’la kendileri hakkında hangi bilgileri paylaştığını görme ve ilerleyen dönemde bu bilgileri kendi hesaplarıyla ilişkilendirmemeyi seçme hakkı verecek. Bildiğim kadarıyla böyle bir şey yapan başka bir şirket daha yok.”
“İnsanlar, hangi verilerinin toplandığından haberleri olsun istiyor”
Facebook ve veri güvenliği konusunda son yıllarda çok fazla haber çıktığını ifade eden Sharpe, “Mark Zuckerberg’in de dediği gibi, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (GDPR) sunduğu hakları küresel çapta uygulamaya ve dünyanın dört bir yanındaki tüm insanların aynı kontrollere ve korumalara sahip olduğundan emin olmaya karar verdik” diye konuştu.
Sharpe, sadece Avrupalıları önemsemediklerini, bunun, hem ahlaki hem de iş açısından doğru olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Facebook’taki gizlilik ve kontrollerin geleceği göz önüne alındığında, insanların ihtiyaç duydukları ve istedikleri seçeneklere sahip olduklarından emin olmamız gerekiyor. Mesajı oldukça net bir şekilde aldık. İnsanlar, ne olup bittiğinden, hangi verilerinin toplandığından ve bizim o verilerle ne yapacağımızdan haberleri olmadan Facebook’ta olmak istemiyor. Bu, böyle devam edemez. Çünkü hem insanlar memnun değil hem de bu işlerimiz için de iyi değil.”
45 milyon Türk, Facebook kullanıyor
Facebook Afrika, Orta Doğu ve Türkiye Kamu Politikaları Direktörü Ebele Okobi de Türkiye’de iş dünyasının büyük oranda küçük işletmeler tarafından domine edildiğini ifade ederek, küçük işletmelerin Facebook’u kullanarak büyümelerinin, şahit olduğu en şaşırtıcı şeylerden biri olduğunu söyledi.
Okobi, Facebook’un insanları birbirine daha yakın hale getirme misyonuyla yola çıktığını belirterek, 45 milyon kullanıcı topluluğuyla Türkiye’nin bu misyonda önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Türkiye’deki insanların, Facebook’u sosyal sorunlar ve bağışlar hakkında farkındalık yaratmak için kullandıklarını bildiklerini ifade eden Okobi, “Türkiye’deki işletmelerin yüzde 55’i bağlantı kurmak için Facebook platformlarını kullanıyor. Facebook kullanan KOBİ’ler, platform sayesinde 2017 yılında 209 bin istihdam yarattıklarını dile getirdiler. Bunun bir sonucu olarak, Türkiye’deki KOBİ’ler, platformda işletmelerini büyüterek daha fazla çalışan istihdam edebildiler” şeklinde konuştu.
“Açacağımız topluluk merkeziyle Türkiye’ye önem verdiğimizi göstereceğimize inanıyorum”
Ebele Okobi, Facebook’un Türkiye’de neden ofisi olmadığına dair bir soru üzerine şunları kaydetti:
“Bir ülkede faaliyet gösterdiğimizi ve o ülkeyle ilgilendiğimizi göstermemizin başlıca yolu, o ülkede ofis açmak değil. Bununla beraber insanlar ‘Benim ülkeme yatırım yapıyor musunuz?’ diye sormakta haksız değil. Bu yüzden açacağımız topluluk merkeziyle Türkiye’ye önem verdiğimizi ve yatırım yapacağımızı açık bir şekilde göstereceğimize inanıyorum. Topluluk merkezi, Türkiye’deki insanların içerik yaratmalarına yardımcı olmayı ve ülkedeki teknoloji ekosistemine, KOBİ’lere yatırım yapmayı istediğimizin açık bir göstergesi. Bu merkezin, Türkiye’ye ne kadar değer verdiğimizi gösterme yolunda iyi bir ilk adım olduğunu düşünüyoruz.”
Cambridge Analytica skandalı
Nisan 2018’de Londra merkezli “Cambridge Analytica” adlı veri analiz firmasının, Facebook’un 87 milyon kullanıcısının hesaplarından izinsiz topladığı kişisel verileri, ABD’de Kasım 2016’da yapılan başkanlık seçimleri ile İngiltere’de Haziran 2016’daki Avrupa Birliği (AB) referandumunu etkilemek için kullandığına dair suçlamalar, küresel ölçekte bir krize yol açmıştı.
ABD ve Avrupa’daki düzenleyici kurumlar, Facebook hakkında soruşturma başlatmış, gelişmelerin ardından ünlü sosyal paylaşım sitesinin hisseleri büyük değer kaybetmişti.
Son olarak New York Times gazetesi, Facebook’un, kullanıcılarının kişisel verilerini rızalarını almadan Microsoft, Amazon ve Spotify gibi dev şirketlerle paylaştığı ve bu veri miktarının Facebook’un açıkladığından daha büyük boyutlarda olduğunu iddia etmişti.
Netflix ve Spotify gibi bazı şirketler, Facebook kullanıcılarının verilerine rızaları dışında ulaştıkları iddialarını yalanlamıştı.
Kaynak: AA / TRT Haber