Günümüzde tüm dünyayı saran internet ağının temeli Amerikan ve Sovyet Rusya arasındaki rekabete dayanmaktadır.
1957’de Sovyetlerin ilk yapay dünya uydusu olan Sputnik’i fırlatmaları üzerine ABD Savunma Bakanlığı bilim ve teknolojinin orduya en iyi şekilde uygulanması için arayış içerisine girdi.
Aynı yıl, M.I.T tarafından A.B.D. askeri birimlerinin haberleşme alt yapısının kurulması için DARPA: Defense Advanced Research Projects Agency (A.B.D.) geliştirildi.
Video Kaynak: Turkcell Superonline
Amerikan Hava Kuvvetleri 1962 yılında ABD’ye yapılabilecek bir nükleer saldırıdan sonra bile misiller ve bombardıman uçakları üzerindeki kontrollerini nasıl sürdürebileceğini araştırmaya başladı. Bu amaçla yapılan araştırmada merkezi olmayan askeri bir bilgisayar ağının tüm ülkeye yayılabileceği ve bir nükleer saldırıya karşılık karşı saldırı yapabileceği gösterildi.
1966 yılında projeye A.B.D. yanında İngiltere ve Fransa’nın katılımı ile oluşturulan kıtalar arası ilk ağ olan ARPANET: Advanced Research Projects Agency Network geliştirildi.
ARPANET: Advanced Research Projects Agency Network
1969’da ilk fiziksel ağ California’da kuruldu. İlk kurulan bilgisayar ağı tüm ülkede sadece 4 noktada terminale bağlıydı.
1972 yılında terminal sayısı 23’e ulaştı ve elektronik posta kavramı ortaya çıktı.
1976’da radyo ve uydu bağlantıları sayesinde ABD ve Amerika bu ağ üzerinde birleştirildi.
1979’da ilk bilgisayar haber grupları ortaya çıktı ve IBM internetin babası sayılan BITNET sistemini oluşturdu.
1980’lerde soğuk savaşın etkisini yitirmesiyle akademik ve ticari çevreler bu bilgisayar sistemine ilgi göstermeye başladı. O zamanlar sistem sadece elektronik posta amacıyla kullanılıyordu.
1991’de Tim-Berners Lee World Wide Web’i icat etti. Bu sistem hypertext denen daha görsel bir temele dayanıyordu ve araştırmaların ve bilgilerin paylaşılmasını kolaylaştırmak amaçlanıyordu. www’nin ortaya çıkması aynı zamanda ticari çevreleri de motive etti. Bu tarihte kullanıcı sayısı 617000’e ulaşmış ve bilgisayar ağı bugünkü anlamda internet adını alabilirdi.
1990’larda internet kullanıcı sayısı ve fiziksel yapısı katlanarak arttı. Ticari kurumlar, üniversiteler, organizasyonlar ve devlet kurumları bu gelişime ayak uydurdular. Bağlantı noktalarına isim verilmeye başlandı ve bu kurumlar kendi adlarına internet siteleri açmaya başladılar.
1990’lı yıllarda telefon şirketlerinin ve yazılım firmalarının projeye sahip çıkması sonucu, artık herkesçe bilinen “TCP/IP” ve “www” protokolleri geliştirilerek Türkçe ifadeyle “Uluslarararası Ağ” anlamına gelen INTERNET alt yapısı kuruldu.
İnternet üzerinden E-posta servislerinin kullanımı ile artık özel ve ticari hayatta anlık haberleşme kavramı ortaya çıkmış oldu, gerek bireysel olarak, gerekse de topluluk olarak haberleşmeyi sağlayan eposta servisleri ile mektup ve telgraf müzelik oldu.