İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulundan eczanelerden ücretsiz maske verilirken yaşanan sorunlara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin ve dünyanın mücadele ettiği COVID-19 pandemisinde 5 meslektaşlarının ve 1 eczane teknisyeninin kaybedildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, bu süreçte hastanelerin birçok servisinin poliklinik hizmeti veremiyorken, Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) kısıtlı sayıda hasta bakılırken, eczacıların raporlu kronik hastaları başta olmak üzere ilaç ve sağlık hizmetini 7/24 canları pahasına sürdürdükleri belirtildi.
“Bunlara boyun eğmek ve sessiz kalmak yoktur”
Tüm bu sorumluluk ve bulaş riskiyle savaşın yanında, halkın maskeye en hızlı ve en güvenilir bir şekilde ulaşmasını sağlamak için devletin gönderdiği maskeleri, Sağlık Bakanlığının vatandaşların cep telefonuna gönderdiği şifre ve TC kimlik numarasını sisteme işleyerek kişi başı 5 maskeyi gönüllü bir hizmet olarak halka sundukları aktarılan açıklamada, şunlara yer verildi:
“Ancak mesleğimiz ve ettiğimiz yemin gereği, sağlık hizmetimizin ve gönüllü hizmetimizin içinde, şifre olmadan ücretsiz maske vermeye zorlanmak ve hakarete, yetmedi küfürlere maruz kalmak, satışı yasak olması nedeniyle maske satmadığımız için vicdanen çaresiz hissetmemize rağmen ağır hakaretler işitmek, tehdit edilmek, sistemin çalışmamasından dolayı maske veremediğimiz vatandaşlar tarafından aşağılanmak, biz eczacıların normalde sattığı medikal ve uygun koşullarda üretilmiş maskeleri, maske satışı yasaklandıktan sonra artık satamadığımız için, vatandaşlarımızın köşe başındaki seyyar satıcıdan, nalburdan, kırtasiyeden niteliksiz maskeler almalarının ardından beceriksizlikle suçlanmak, tahrik edilerek, yalan beyanlarla izinsiz video çekimi ile sosyal medyada hedef gösterilmek, linç edilmek, biz eczacılar canımız pahasına halkımıza hizmet vermeye çalışırken bilinçli veya bilinçsiz olarak mesleğimizin itibarsızlaştırılmaya çalışılması… Bunlara boyun eğmek ve sessiz kalmak yoktur.
Biz eczacılar haddimizi de sınırımızı da biliriz. Herkesin de bilmesini isteriz. Tam da bu sebeple eczacılarımızın eczanelerinde veya sosyal medyada uğradıkları saldırılara da sessiz kalmayacağız. Bu saldırıları gerçekleştiren, iftira, küfür ve hakaretlerle sosyal medyada ve aynı düşmanca hislerle haber kanallarında paylaşanlar hakkında İstanbul Eczacı Odası olarak Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamında suç duyurusunda bulunacağımızı ve meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Eczacılarımıza yöneltilen bu saldırıları da tüm kamu otoritesinin dikkatine sunuyoruz. Meslektaşlarımız yalnız değildir ve kalmayacaktır.”
