693 bin üyesiyle İstanbul iş dünyasının çatı kuruluşu olan İTO, kuruluşunun 140. yıl dönümünü özel bir ödül töreni ile kutladı. Haliç Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen ödül törenine, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katıldı.
İTO Başkanı Avdagiç, törende yaptığı konuşmada, Sultan 2. Abdülhamid’in sanayileşmiş ve kalkınmış Türkiye hayalini gerçekleştirmek üzere kurulan Dersaadet Ticaret Odası olarak, o günden bugüne Türkiye ekonomisinin gelişmesi için büyük gayret gösterdiklerini söyledi.
Türk özel sektörünün oluşması için çalıştıklarını ifade eden Avdagiç, üretici ve tüccarların gündemine; ithal mallar almak yerine yerli mallar üretmeyi, ihracatı artırmayı, yeni dış pazarlar bulmayı getirdiklerini vurguladı.
Avdagiç, Türkiye ekonomisini yeni bir eşiğe taşıyan, 21. yüzyılı “Türk yüzyılı” yapmanın yerli ve milli bir üretimle mümkün olduğu bilinciyle Türk özel sektörünü yepyeni bir ufka taşıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında durmayı milli bir ödev olarak kabul ettiklerini kaydetti.
Türkiye’nin son 20 yılında İTO’nun hızla büyüdüğünü, girişimcilerin cesaretle iş yaptığını belirten Avdagiç, “2001’de en büyük ekonomik yıkımdan çıkan Türkiye, 2008 küresel krizini aşarken, 15 Temmuz hain FETÖ darbesinde tek yürek olurken, pandemiden en az etkilenen ülkelerden biri olma başarısı gösterirken, İstanbul tüccarı tüm sorunlarda inisiyatif aldı, birlik ve beraberliğimize sahip çıktı. İstanbul ekonomisi büyüdükçe Türkiye daha da ilerledi. Türkiye, dünya liginde yükseldikçe İstanbul’un potansiyeli daha da arttı” diye konuştu.
“Böyle bir anlayışın yanında olmak 140 yıllık mesuliyetimizin gereği”
Şekib Avdagiç, 20 yıldır sürekli sorunlar olduğunu söyleyip duruşlarını sorgulayanlara yönelik şu soruları sordu:
“Siz ihracatın 250 milyar doları aşabileceğini, ticareti kolaylaştıran, ekonomiyi canlandıran duble yolların 27 bin 500 kilometreye çıkabileceğini, hızlı trenlerin Anadolu’yu saracağını, Türkiye’nin Pekin’den Londra’ya modern İpek Yolu’nun merkezinde olacağını hiç düşündünüz mü? Siz Türkiye’nin kendi otomobilini, kendi tankını, kendi helikopterini, kendi taarruz uçağını, kendi İHA’sını yapabileceğini aklınızdan hiç geçirdiniz mi? Son 20 yılda ekonomik büyümeye üretim tarafından en yüksek katkının sanayi sektöründen geldiğinin farkında mısınız?
Türkiye’nin 2021 yılı itibarıyla satın alma gücü paritesine göre Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık’ın ardından Avrupa’nın 4. büyük ekonomisi olduğunu unuttunuz mu? Rusya-Ukrayna savaşında ara bulucu, Doğu Akdeniz’de mavi vatanın ve doğal gaz haklarımızın savunucusu, Şangay Beşlisi’nde yeni ufuklar için hedefler oluşturan bir Türkiye olabileceğini düşünebildiniz mi? Bunu yapan, düşünen ve hayal edenler var… Biz Türkiye’nin menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan böyle bir anlayışın yanında olmayı tarihi görevimiz, 140 yıllık mesuliyetimizin gereği olarak görüyoruz.”
Avdagiç, Türkiye’nin maruz kalan ülke olmaktan çıkıp “aktör ülke olmasının”, iş dünyasının göğsünü kabarttığını ifade ederek, “700 bin işletme ve onların 1,5 milyonu aşkın sahibi ve ortağı ile Türkiye’nin en büyük odası ve dünyanın ise en büyük odalarından biri olarak ve 140 yılın birikimiyle şunu vurgulamak istiyorum; biz amasız, fakatsız bir şekilde, yerli ve milli ekonomiyi sarsılmaz bir şekilde inşa edenlerle beraber yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye ekonomisinin tüm aktörlerinin dinamik yapısıyla küresel ekonomideki yerini daha da yukarı taşıma ve karşı karşıya kaldığı tüm güçlükleri yenme gücüne ve potansiyeline sahip olduğuna işaret eden Avdagiç, Türk özel sektörü olarak bayrağı daha da yukarı taşımanın azim ve gayretinde olduklarını kaydetti.
“İTO’nun 20. dönemini gerçek anlamda bir atılım devrine çevirdik”
İTO Başkanı Avdagiç, İTO’nun 140 yıllık tarihinin son 4 yılında, ilk günkü şevkle İstanbul ve üyeler için çalıştıklarını, İTO’nun 20. dönemini gerçek anlamda bir atılım devrine çevirdiklerini söyledi.
Gençlerin ve girişimcilerin fikirlerini ekonomiye dahil eden Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’ni, Türkiye’nin ve bölgenin en büyük start-up ve girişimcilik merkezine dönüştürdüklerini aktaran Avdagiç, Teknopark İstanbul’u, Savunma Sanayi Başkanlığı’yla beraber daha da genişletip teknopark ekosisteminin gözbebeği haline getirdiklerini ifade etti.
Avdagiç, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’ni özellikle salgın döneminde yaptıkları yatırımlarla Avrupa’nın ve bölgenin en modern fuar merkezlerinden biri haline dönüştürdüklerini, doluluk oranını yüzde 100’e yakın artırdıklarını bildirdi.
Hünkar Kasrı’ndan sonra, “ulusal mimari” akımının öncüsü Vedat Tek’in yaptığı tarihi Liman Hanı’nı restore edip kültür ve eğitim dünyasına kazandırdıklarını hatırlatan Avdagiç, “Burada İstanbullu tüccarların nabzını tutacak İTO Stratejik Araştırmalar Merkezi’ni faaliyete soktuk. Haliç kıyısındaki eski merkez binamız olan İstanbul Ticaret Sarayı’nı aslına uygun yeniden inşa edip üniversitemize tahsis ediyoruz. İstanbul’daki mesleki ve teknik okullara sahip çıkarak 54 okulun hamiliğini üstlendik.” diye konuştu.
Avdagiç, İstanbul’u dünya turizminin yanı sıra kongre ve toplantı turizminin de dünyadaki ilk 10 şehri arasına taşımak için paydaşlarla var güçleriyle çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“İstanbul Ticaret Üniversitemiz, gençlerimizin en çok tercih ettiği eğitim kurumlarından birisi oldu. Devletimiz ve hükümetimizin ilan ettiği, başta istihdam seferberliği olmak üzere bütün ekonomik seferberliklere canla başla, tam bir toplumsal ödev yükümlülüğüyle katıldık. 2021 yılı başından bu yana İstanbul’da yaklaşık 600 bin artan istidamın oluşturulmasında en büyük paydaş olduk. Çin’den Malezya’ya, Ürdün’den Makedonya’ya, Kolombiya’dan Paraguay’a kadar ticaretimizi geliştirmek için onlarca ticari mutabakat zaptına imza attık. Sözün özü; bir görev dönemi içinde en çok icraat ve faaliyet gerçekleştiren İTO yönetimi olmak için çalıştık.”
İstanbul’u merkez kabul edip İstanbul ve Türk iş alemi için dünyanın her köşesinde faaliyet gösterdiklerini aktaran Avdagiç, İstanbul’a değer katanların hakkını teslim edip ödüllendirmenin gerekliliğine inandıklarını, bu amaçla da 140. yıllarını 140. Yıl Özel Ödülleri ile kutlamayı amaçladıklarını söyledi.
6 kategoride ödüller sahiplerini buldu
Konuşmaların ardından İTO Başkanı Avdagiç, “üretim ve ticarete çağ atlatan, ömrünü İstanbul’a hizmete adayan bir İstanbul sevdalısı” olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İstanbul iş dünyası adına şükran belgesi takdim etti.
İTO 140. Yıl Özel Ödülleri’nde “restorasyon”, “kültür-sanat”, “turizm”, “teknoloji”, “girişimcilik” ve “dönüşüm” olmak üzere 6 kategoride ödüller sahiplerini buldu. Ödüller, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İTO Başkanı Avdagiç tarafından takdim edildi.
“Restorasyon” dalındaki ödül, Fatih Belediyesi’nin Osmanlı ve Bizans mimarisini bir arada yaşatan Yedikule Zindanları restorasyonuna verildi. Ödül, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’a takdim edildi.
“Girişimcilik” dalında ödüle, yenilikçi anlayışıyla laboratuvar ortamında elmas üretmeyi başaran Appsilon şirketi layık görüldü. Ödülü, şirket adına Oğuzhan Karakaya aldı.
Galataport Projesi, İstanbul’a dünya standartlarında bir kruvaziyer limanı ve yeni kültür destinasyon alanı sunması ile “turizm” dalında ödüle layık görüldü. Ödül, Doğuş Grubu Şirketleri Başkan Yardımcısı Gür Çağdaş’a takdim edildi.
“Dönüşüm” alanındaki İTO 140. Yıl Özel Ödülleri plaketi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin 15 bin eserini İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ile kalıcı hale getiren Rektör Prof. Dr. Handan İnci Elçi’ye sunuldu.
“Kültür-Sanat” ödülüne; tarih bilincini görkemli yapımlarla yeni neslin ve Türkiye’nin gündemine taşıyan Bozdağ Film layık görüldü. Ödül, Bozdağ Film Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ’a verildi.
“Teknoloji” dalında ise ödüle; Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji üretiminin simge ismi, Türk havacılık ve savunma tarihine altın harflerle adını yazdıran merhum Özdemir Bayraktar layık görüldü. Ödülü, Bayraktar’ı temsilen Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar aldı.
Kaynak: TRT Haber